- VAKIT — 20 BİRİNCİTEŞRİN 1938 Mod, Madleni eski silik bir ha- vra gibi canlandırıyor, fakat bu güzel, zarif kadın eski silik hatı. raya yukarıdan bir bakışla gülü- yoddan | Modun itiraf edilebilir. mazisi | Ik olarak kendisini verdiği yeni | bir hayata girdiği güden itibaren başlaryandu. Pierna bitişik odada sandıkları açarken yalnız kalmalarından is. tilade ederek Mod hayatın: şöy le anlatmağa başlamıştı.. 'Tito büyük bir nezaket göste. rerek sormadığı bu tafsilâtı genç kadımnın ağzından dökülen keli - melerle öğreniyordu: — Bak, ilk kaza başıma nasıl geldi.. diye anlatmağa başladı.. Gözlerini Vendans — âbidesine dikmiş sakin bir sesle söylüyor. du: yalnız başrma kalmıştım, — Ajlem odalardan birini banka memuru olan bir gence kiralamışlardı.. Hava çok sıcaktı, içimde kanımı yakan, beni çıldırtan bir arzu his- sediyordum, tüykrim diken di. ken oluyordu.. Evde yalnızca iki- miz vardık. Fakat annem herhan. gi bir anda içeriye girebilirdi, ya- nında anahtart vardı.. Bu genç adam evvelâ beni okşamağa baş. Tadı, sonra öptü, sıkıştırdı, ni- hayet omuzlariyle iterek kapının arkasıma dayadı ve böylece ayak- ta, hiç bir gürültü çıkazmadan, güneşten bayılmış bir — kelebeği iğne ile mıhlar gibi bütün varlı Ktma sahip oldu.. — Şu halde bu genç senin ho. şuna gidiyordu.. Onu seviyor muydun? Mod, gözleri daima Vendon âbidesine dikili bir halde: — Hâüyır, Xliye cevap — verdi. Hayır.. O anda yalnızca içimde, önüne geçilmez bir arzu hissetli- yordum.. Ona gelince, tanrmıyor. dum bile onu, hoşuma da gitmi- yordu. .İçimde bir arzu kayna - yordu ve o da bu arzuyu tatminr edecek imkânlara malikti.. Vaziyet meydana çıkınca bü- Ük facialar oldu.. Bunun sebep. Srini bir törlÜ anlayamadım. Dü- ün, ağustos ayı idi.. İçimde de müthiş bir ateş, bir arzu vardı.. İstediğim şeyi, erkeği buldum.. Artık annemin feryatlarına, ha. bamın tahkirlerine, her ikisinin » tehditlerine de katlanmak lüzım- di. — Peki ya sana sahip nlan de. likanlı? — Onu bir daha göremedim.. Kendimi ona vermezden evvel beni seven, benim için çıldıran gençleti hep reddetmiştim.. . , — İste siz kadımlar hep böyle- sinizdir!.. Dajma sizi seven er. kekleri reddeder, fakat bir gün kendinizi hiç de bu fedakârlığı- nıza hakkı olmryan kimselere ve. Tirsiniz — Haketmek mi?.. Neler söy- lüyorsun sen! Ben kentlimi ver. miş değilim.. Biz kadınlar kendi- mizi, bizi sevenlere mükâfat ola. Yak vermeyiz., Hayır. Biz yalnız- €a kendimizi vermek — ihtiyacımı dlîv:'iuğumuı için veririz kendi. Mizi — Matmazel!.. Büyük — sandı- dın sigarayı almak için eğildi. mantosunun önü aralandı, genç Fransız dimdik duran iki küre. nin canlı titreyişini seyretti.. Florika gözünü Lö Mestriyenin gözlerinden ayırmayordu.. Du . daklarına memnun bir iliştirerek: — Teşekkür ederim.. dedi Demetr homurdandı: — Gül şimdi güzelim, gür. Biraz sonra ağlıyacaksın., Lö Mestriye sinirlenmişti.. O ;h bir sigara yaktı.. Sert bir sex e: — Artrk bu işi bitirelim.. dedi. Siz şimdi beni hapis mi ediyorsu- nuz? Güzel.. Bizim işimizi zabıta halleder, Ben Pratsaızım.. Bük. | reşte bir konsolosumuz var.. Rer Mösyö Taveresko da haklı | ise.,... — ÖOnun haklı olduğunu bili- | yor musun ki7... Riraz evvel Florikada görmüş | olduğu nefret ve kin dolu nazar. Jarı bu kere de Demetr de farket. mişti: — Sen onu namuslü, temiz bir instan zannediyorsun değil mi? “ünkü hâkimler onun haklı oldu- Tunu meydana koydular.. Dinle sesi: Bundan virmi secxe — evvel tebessüm Tabakasını çıkardı. Genç kı—( ğin içinde şey var... Bu çağıran Pierina idi.. Eşya. ları çıkarırken ihtimal bir müş- küle mârüz kalmıştı. Mod kapıya doğru giderken: üsaade eder misiniz?.. Diye Titodan rica etti. Yalnız kalınca Tito, balkona çıktı, oturdu, başını kolları üze, rine koydu, burnunu parmaklığın demirine dayadı ve gözlerile, hü- yük meydandan asfalt caddelere dağılan otomobilleri seyre dal. di... Düşünüyordu — Ne kadar zeki kadın! lik ? düşünüşünü, ne kadar sadelik. ne kadar safiyet ile bana anlat tu, Hava sıcaktı, emrime amade bir erkek vardı, içimde şiddetli bir arzu his&ediyordum, hiç maz. lanmadan, bağırmadan — kendimi verdim.., Diğer kadınlar ise şöyle anla- tırlar; “Bir alcağa rastladım, çocuk. tum, hiç bir şeyden haberim yok tu, 6 namussur da benim bu safi yetimden istifade etti..” şum.. Uyandığım zaman — işişten gecmis, kirlenmiştim.” “Annem ölüm Üzerinde idi.. t. Jüç alacak, doktora verecek, pa- Tem yoktu.. Hattâ tabut bile yap. tıramazdım. Mecbur kaldım, ken- dimi zengin bir erkeğe verdim..” Ve umumiyetle gu sözleri ilâve ederler: “Ah, bir bilsen, o adama karşı ne büyük bir nefret, ne büyük hir kin hissettim, kendimde vicdanı. ma karşı ne büyük bir isyan duy* dum..” Küçük, güzel Mod, bütün bun. | ların aksine ilk düşüncesini, faf gecesi gibi bütün sadeli, anlatıyordu.. Mod bütün — şairle- rin, roemancıdarın, hâkim ve ah lâkçıların büyük bir ehemmiyet verdikleri bu deri birleşmesinden | bu Fiziki hüdiseye hiç-bir dıııvu. D mmiyet atfetmiyor, fitozoflarır bir çok hezeyanlarına vesile teşkil e- det ve müthiş haksızlıklar doğ ran bu âsabi zaafım tabit biz hâ- | dise olduğuna inanıyor, — beled ye dairesine gitmezden evvel, p: lin yatağı yerine başka bir cakta husüle gelecek olan ilk bir- x leşmenin âyıp hiç bir tarafı bu. Tunmadığını kabul ediyordu. “Hata" denen hareketi - Mod, çok güzel bir sadelikle kabul e- diyor ve anlatıyordu. Ve hikâye. sinin bu sadeliği sayesinde müte- | affin ahlâk kaideleri Üzerine ter. temiz çıkıyordu. Vücutlarırın teması hidisesi, Suç işlenmesine sebebiyet verdir- miştir. Herhangi bir kazın vücu. Yunu bir erkeğe teslim etmesi u- tanılacak bir hareket olarak kı bul edilmediği gün çocuk düşür- me, hattâ gayri meşru — çocuğu dünyadan kaldırma gibi sucların | * sonu kesilecek. Cünkü artık do. | Bacak çöcuk “hata mahsulü” 01- maktan kurtulacak ve vek tsbil olarak saklanılmasına bir sebep kalmıyacaktır. fDaha wey) 20-10-939 Cuma ograM ve memlekel saat Afans ve meteoroloji : Türk müziği (PI.) 3B0/14.00: Müzik —( gram — PL) 18.00: P Memleket saat ayı Ajans ve me, Türk mü. 10; Konüş 19.24 Kemal teorüleji haberleri, T8 ziği: (Fasıl heyeli), 1 ma: (Haflalık spor servisi)) TÜRK MÜZİĞİ: i Seyhun, veyyen Senar, | nür — Rasi şarkız 01). 9 — Arif Bey — Mn (Senin durmak derdindk eyler b ni). 3 — Halk türküsü memi haydi senle Halk türküsü — *A — Okuyan: - Hüseyni Sağınak : Fahri — (Vaslınla — cana) (Esmerim kıy- - Okuyan: Sadi Hoş. |— Mlcaz şarkı: (Var hacel), 2 — Udi Fah. (Hahar öba ç menzar a|sa), 3 Şulk Aicaz şarki: (Hasta k mış). A Zeki Aril - kız (Benl ateşlere Temsil, 2L10: Müzik | irası — Şef: Hasun F bör (Caz- band PL) 23 2330 Yarınki program ve kapanış, | Aîemd ar Sineması | Lorel — Hardi “ Harbe gidiyar — — - Altın Mabut -: l wi ŞEHİR TİYATROSU Ba akşam 20.30 da Tepebaşı Dram kismi: Azrail Tütil Yapıyor li KOMEDİ Kısmi: HİNDİSTAN CEVİZİ SAÇLARINDAN UTAN — HALK ÖPERETİ Bua akşam 9 da 'ZİR DELİLER) Pek yakındat! nların İ ndiği) Yazan; M. Yesari ' RADVYO | Ankara mektupları: (Cektim | al bayraklarla süslenmiş hususi trenler kalktı. Bunlar yarın Er. zurumda bütün bir mıntaka halkı | tarafından yıllarca beklenilmiş | sılacılar gibi karşılanarak okşa. nacak ve bağırlara bastırılacak. tır. Vagonlar üzerindeki Anka- ra - Kezurum levhalarına — bak- tıkça 1916 ilkbaharında, tanyeri ağarırken, kıtamla Ulukışlaya bi- rakılrvermiş olduğumuzu hatırla. yorum. Demiryolu cenuba, AL man inşâ politikasının bir mer- halesi olan Bağdada doğru kıvrı- hyor, şark yetlerinde şimen. diferler tesis hakkını Rus serma. yesine terkediliyordu. —Ulukışla- dan bareketimiz bir harbe gidiş değil, sanki meçhul diyarlara doğru sefere çıkıştı: Cephe gerisinde Gümüşhaneye dura dinlene kırk günde vardık. Anadolunun muhtaç olduğu bü- tün anahatları ön altı cumhuriyet yılı içinde biribirine bağlamış o- lan büyük gayreti bir daha teb. cil edelim: Demir ağlar vatanın coğrafi, iktisadi ve hars! bütünlüğünü ta. bakkuk ettirmişlerdir. — Pasinler | ovasının buğdayını satanlar İzmi- rin Üzümü gibi Malatyanın kayı- sıtını da artık ucuzca yiyebilir- ler.. Erzincanın kısını unutmak is. teyenler — İskenderunun — sıcağı- na artık kolayca bürünebilirler. Tüccar malı gibi seyyahların da şimalden cenuba ve garptan şar- ka gidip gelmeleri artık kervan yollarında uzun günler kaybedil- mesine nasıl vabeste değilse, | barışçı Türkiyein dünyaca ma- lâüm olan sulh arzusuna rağmen, bir gün kendini müdafaa mecbu. ti şkalacı Milik, ŞZ"'?“. Mermiş uîduşı*;i': Hizlün | milletis x»bir takecephede-i toplajı mak” kabil olacaktır. Erzuruma ilk trenleri gönder- mekle yüzü gülen Ankara, dün Ankara, 19 (Hususi) — 376 | sayılı posta kanununun muaddel | 7 ve 9 uncu maddeleri mucibince B. C. D. fikralarındaki hususla- | raın tatbiki ve (A) fıkrasında ya. zılı matbua iş kâüğıtları ve tica- örneklerinin her 50 gram veya kesrinden halen alın. makta olan elli paranın yetmiş | paraya çıkarılması hakkındaki kararname Vekillerce tasdik e- dildi. Bu karara göre: (A) Mat. bua iç kâğıtları ve ticaret eşyası örneklerinin her elli gram ve kes- Ti için daha evvel tayin edilmiş olan 3 altın santim ücretin 4 al. tın santime iblâğı. (B) Ziyaa uğ- rayan taahhütlü müraselât — için TUNAKIZI buradan birkaç mil mesafede fa. | kir, fakat mesut bir hayat yaşa. yan zavallı bir çoban kadın va: di, Nikola © zaman buraya gel- mişti.. Domnika kadar saf ve te. miz bir kız olan bu çobanı Niko. Ja metres yaptı.. Sonra piçi ile ortada burakıp kaçtı.. Zavallı ka dın ümitsizlik ve utancından öl- dü gitti.. Florikanın biraz evvel sigara, sının durnanlarını savurduğu kö. seden yavaş, fakat Demetrin se- sine hâkim bir hıçkırık sesi geli. yordü. — Sana biraz sonra ağlıyacak. sır dememiş miydim?.. diye ihti- yar Rumen devtâm etti: Haydi şimdi dostuna, Nikonun kizr ol- duğunu, babarım seni — tantmak değil, görmek bile istemetliğini söyle. Nikola kendi âleminde bir iz. divaç yapmıştı. Morenanili a. valir çoban önü sürüsünün köpe- &i kadar alâkadar etmivor. hattâ | Nikola Tavereskoya alttir. sıkıyordu, ve eğer ben de seni | kabul etmemiş olsaydım..” İhtiyar Rumen elini havaya kaldırmış, heyecanla sözüne de. vam ediyordu: — Sizi namusumla temin eder, yemin ederim ki söylediklerim hakikattir Mösyö Lö Mestriye... Florika bunu çehresiyle de isbat etmiyor mu? Eğer bilâhare bir şey — ihtiyarın hafif bir kelime aradığı görülüyordu — bir dan. söz oldu ise bu da benim hatam değildir. Artık sefaletten bıkmış, evimden kı idi. Bunun da hatatı bana değil, babası olan Ben elimden geleni yaptım, vicdanen müsterihim... Sustu.. Şimdi yalnızca betbaht hayatına ağlayan Florikanın ha- ff hıçkırıkları duyuluyordu. Lö Mestriye, Demetrin hakikati söy. lediğine kanaat getirmişti.. Cebir nefs etmesine rağmen gizlemeğe muvaffak olamadığı bir — tecssür ile: — Belki Mösyö Tavereskonun çoök büyük hataları olabilir. Fa- kat bunları tetkik etmek, hesap sormak bana düşmez.. Şimdiki halde o adamın kızı çalınmış bu. lunuyor. Ben de onun cezasına iştirak edecek değilim. Ben bu- raya gönüllü olarak geldim. Ne fedakârlıkta bulunduğumu takdir ediyorum. BSiz de üzerinize al. mış olduğunuz mesuliyeti takdir edin.. Bundan sonra istediğiniz gibi hareket etmek sizin eliniz. dedir. Ben burada mahpus bulun- dükça Mösyö Taveresko benden mektup alamıyacaktır. Dermtr yerinden kalktı.. Kötü bir sesle: — Güzel.. dedi, Siz de düsü. nürsünüz, Vaktinir olacak. Çün- kü burada kalacaksmız. Yemek. leriniz. muntazaman — gelecektir. Eğer evden dışarıya bir adım at- mağa tesşebbüs edersenir derhal ateş edilecektir.. Sim-dilik allaha mwenarladık.. Haydi Florika, yü. Tü.. | ( Bugün Ankara istasyonundan | akşam radyodan dinlediği parti grupu tebliğini bu sabah gazete- lecde bir kere daha okuduktan sonra, her zamanki müsterih ve mutmain çehresine herhangi bir hayal inkisarının nikabını, biran bile takmak kaygısını hissetme- di; Yirmi bu kadar yıllık Türk - Sovyet dostluğunda hissemize düşen vefakârlığı bir kere daha bat etmiş bulunmuyor muyuz? Polomwyada cereyan eden hüdise- letde şimdiye kadar anlaşmış rünen Sovyet - Alman politikala- rımın icapları, muhtemeldir. ki, Karadenizde bir Türk . Sovyet yardımlaşma * misakının akdine engel olmüş bulunsun ! Almanya, filhakika. müttefik- lerimizle harp halindedir. Av. rupada üç büyük devleti çarpış- tırmakta olan bir cihan harbi i- çinde bulunduğumuzu nasıl unu. tabiliriz? Ve bu harp, döne dola- şa bize kadar gelebilir mi? Te. reddiitsiüz iddia — edebileceğimiz bir cihet varsa © da harbi bizim hiç bir suretle davet etmiyeceği- mizdir. Lâüikin © davetsiz gele- cek olursa nefsimizi müdafaa et. meği en mukaddes vazife bilece- gimizden kim sünhe edebilir? Er. kek olan, harp haklında ne dü- sünürse düsünsün. ilk cağrılısta, silâh basına kotmak pek tabildir. Harbin tehinde veya aleyhinde fikir dermeyan eden kahvehane ve sokak politikacılarını dinledi- Bimiz oluvor. Bu bir zaaftır. On. ların dediklerine kulaklarımızı tr- kavrp mesul hükümetin teşebbüs. lerine itimat edersek bir Tokma ekmetimizi coluk ve cocuğumuz- la evlerimizde rahat viveceğimiz- den emin olabiliriz. Millt müca. d-ele zihniveti bize yaraşan tek sihnivetfir: Sakria di ai YA İSTİKLAK. YA GLÜMÜ ” a Bumup, dcindir .i Ankara,, bp- günlerde Cümhüriyet bayramını kutlamafa hazırlanıyor. On al. tıncı yıl bizi, birinci vıldaki gi- | Posta kanununda değişiklik |Tıcaret eşyası örnexterile matbu <â jıtıara zam yapıldı milletler aratt umumi posta mu. kavelesinde yazılı elli altın frank- lik tazminatın 40 altın franga in. dirilmesi. (C) Posta transit mas- valflarından daha evvel yapılmış olan yüzde yirmi tenzilâtin yüz. de elli olarak tesbiti. (D) Balkan birliğine —dahil — memleketlerin posta Hareleri taralından müşte- rek bir pul çıkarılması ve bu pu- lün aynı zatmanda umümi posta birliğine dahil memleketlerle ©- lan mümnasebetlerde de muteber olması için kıymetinin 0,25 ve 0,20 altın frank olarak tesbitiyle en az bir sene müddetle kullanıl. ması kararlaştırılmıştır. Genç kadın rica eder bir sesle: — Demetr.. dedi.. Müsaade et, ben biraz kalayım.. Ben de Mös. yö Lö Mestdiye'ye birkaç söz söylemek istiyorum.. İhtiyar bir an tereddüt etti, sonra : — Pekit.. dedi.. İstediğin ol- sun.. Bilmem, söylemek İâzım mr, Mösyö Lö Meştriye seninle bir. Hkte dahi çıksa verilmiş olan e- mir aynen yerine getirilecektir. Demetr çıktığı zaman genç ka. dın korkak adımlarla Lö Mestri- yeye yaklaştı: — Jan.. dedi.. Benden nefret etmiyorsunuz, değil mi? Eski fettan halini tamamen kaybetmişti.. Kızarmış olan ya. nakları üzerinde göz yaşlarının izleri görünüyordu. Lö Mestriye ,bu işittiklerinden sonra genç ka. dın İçin yalnızca merhamet duyu- yordu. — Hayır, Florika.. dedi.. Sen de kurban olmuşsun.. Genç kadın ayaklarına kapan. dı, ellerini büyük bir minnet his- siyle öptü: — Teşekkür ederim Jan.. dedi. Biliyor musunuz, Demetrin hak. kı var.. Niköla Ta bir mahlük.. Fakat siz, si. yisiniz... Erzurum hattına, Türk - R görüşmelerine, harbe vev Cumhuriyet yayramına dü, 18 İlkteşrin 1939 v bi, terütaze bulacaktır. FBe, , senelerini düşünelim? — Pti — Himaye! PMem — Manda! ide — Bir Trakya cumhü 1 — Şark vilâyetlerinin Öf ol ruretlerini de dikkate hangi bir uzlaşma! — Sevr muahedesi! — Birinci İnönü, tkinöğ eh Sakarya, 1921 sulh teklii Lozanı biz, yalnız kefiğ! t retimize güvenerek tahif Thü tirmedik mi? ";' Cumhuriyetin on altı da, kuvvetli ve temkinli / terih, on sekiz milyol ye, yüz seksen milyon ve arametini hissederek , rTiyet bayramına hazır! Ankarada hava güzek çehreler neşelidir. & - NASUHİ Böİkiyi P VAKIİ: ABOYE TAKİFESİ Memlekel NU içinde İmt Aylık v5 8 aylık 2H0 6 aylık 475 | yallık sona 1 ledea Balkan — Biri oluz küruş düşülür birliğime girmiyen ve vermis heser kurus zami Aboöne kaytlını — bildirffj löD ve teleral Ücreti DAFasınNıN posla veya vollama ücretini idare k rine alır. Vöeleiyanlıı Hrr eat ünde VAKIT'a ahane Adrea değiştirme ü 25 kurustur. j İLAN ÜCRETLE/ Plecaret ilanlarının san! dan iliharen (ilân iç sayfalarda PDEİELESİNEDK cok devamlı. ( renkli verenlere 8) indirmeler vapılır, Rı rın santim — xatırı 30 ki Ticari Mahivette Ol! Küçük Hânlar Bir deta 30. iki defası 65. dört det: defası 100 kuruslur. dân verenlerin bir delaj vadır. Dört satırı geçen Yazla satırları bes kül sap edilir. Vakıt hem döğrüdün kendi idare yerinde, kara caddesinde Vakıf ltunda — KEMALEDDİN lün Börosü eliyle — 1lâSikı,) eder. #Rüramın teletamıt!? A li Halkevinde Türk , © Fransızça Kuf? Eminönü Hatkevinden: ğA Evimizin Fransızca 110 Ö ve B kursları İkinciteşti!! açılacaktır. Kaydalmak YEy ni üğrenmek istiyenlerit sika folografları ile CaBAİĞİN Ev Bürosuna müracaatlar? — İ nür, k .. .- h Acı bir ölür 4 Babâamız ve Büyük (f Doktör Fuat Süreyyâ İsfendiyaroğlu memlek Ğ mensap olduğu DoktÜgi A miasına kırk küsur * 4 Ğ rimli ve dürüst bir sonra dün sabah ans!” , Cenazesi bugün #iyi da Kadıköyünde Ce!d’& ;: S aa aE İ * 'a fa sokağındaki oevla' rılarak Kadıköy iskf gi sant 1045 de kalka N yapurla Reşiktaşa A Beşiktaş Camtinde * Hmdıktan sonra Y | kabristanındaki aile F defnedilecektir. , Mühendis ve Mi Kudret İstendiy! Alpupllu Şeker *f ( y; Müdürü Patin 117 |1, oklu, « Torunu Ahmet oğlu. «