Aşkta kaybeden Bazinoda oturmuş rület Bir İYnuy, Zi hin yanına yaklaştı. “ 3 ş hatç, h bayan bu sabah siz a geldiniz? € Münasebetle ? İyi 'aDeriniz yok mu? Sizin Yi ahbal yok hba;'büğınıı olan Ferdi bu Veyin birdenbir.. öldü. t söy € diyorsunuz, bana ne aç lüyorsunuz.. En büyük y öldü demek. <2 Mini devam etti: B7 nn 'ağlescf.. Yirmi dört ya | &e deıdı?_" gencin ölümü çok ni - Tüpiyeye bir yüz lira- Be M 4 Mi dört numaraya yü;şî"d ledi, n K _Yai meselesi 'ih'::ı:n kadmlar gibi yaş bah- Kty iatunda o da fevkalâde , ,Sir gün mahkemeye Ü ça icabetti. Hâkim biraz .:î:;'l"üîdu, Maamafih ka- cre bağırarak cevap Vei ş4)'oıdu Hik: iak"n — İzminiz? Hâh_“'civan. N — Babanızın ismi? Haj bdullah, x M — Kaç yaşındasınız. Haki t * F hç açi — Hanım yaşınız qu,ıynmm) anım «& "îl:ı[inde bir ses: T*ii K, (dr, hikim bunu duyma- . < i ıî): Hmlm kaç yaşındasmız | İ V:;'U)’Omml size., ğ LÜ suali Birkaç kere sor- #n:' hüldc aynı fısıltı ile cevap S *lduğundan: dedi... ı Zş"n&îl'luııız_ Cevap Ş mi_xhiı.den davanız — suü: bber ” Yapı, O8ru söylemiş İ u.:.nc'llğîylc meşhur bir ÜÜn ıh;ğfdırv Dostu Oliv bir _'!ııthi* lsine uğrar, sokaktan &. * Maryüs pencereye ç- S ü Ün, Mfazu, gör - gelemiyece- N :k tefek bir kadın mi- D., Tar. onunla meşgulüm. sprakikaten bu sırada S oliy , “vor, bu adam Af- aA _'î" gelmiş? - vur C NA A Talaer v Pasif müdafaa ma- “Spiliyor, Un'üzerine Bayan Lezi* Orlardı. Bay Mini, Ba- | 1 — Buralara telsiz le?graf kaymak için daha ne bekliyor- lar. Memnuniyet O akşam ilk defo yeni pan- siyonunda kalıyordu. Ev sahi- besi bu yağlı müşteriyi mem- nun edebilmek (çit çırpınıp sonya da odaşıma bir müddet |girerek: — Nasıl efendim, dedi.. O. danızdan, — yemeklerimizden memnun musunuıl.l — Evet, bu pansiyona on beş gün evvel gelmediğime o kadar mütecessirim ki! — Çok naziksiniz.. Demek yemeklerimiz de çok haşunu. fa gitti. — Yok, onun için değil.. |Yalnız bu getirdiğiniz yumur- talort ön beş gün evvel yemeği İvercih ederdim. | iüğenan Lokantada Lokantaya girdi. Mükemme- len karnını doyurdu. Sonra zarsonu çağırdı. Ecnebi bir li- ”a'îl_" Garson maalesef hesabı ödeyemiyeceğim, yanımda hiç Türk parası yok.. Garson: A — Aman efendim biz ecne- bı parasr da değiştirebiliriz.. — Çok mütcessir oldum, maalesef yanımda ecnebi para- İsı da yok.. duruyordu.. Yemeği hazırladı, | KAT “— — Yazmne iyi idi. Her akşam ayrı bir erkekle gezmiy, Bir yazısız hikâye Amerikan usulü şöhret | Şu Amerikalılar garip insan- | lardır. Bilhassa zengin ve meş- | hur olmak için çok enteresan usülleri vardır. Bundan birkaç ay evvel Bos. ton'da cereyan eden bir hâdise karakteristik bir mahiyet taşı- maktadır: Bir yolcu yoldan geçen bir otamobilin çamurluğuna atla- yor ve cebinden çıkardığı bir tabanca ile otomobildeki meç- hul bir yolcuya Mmuttasıl ateş ediyor.. — Otomobil duruyor, mütecaviz bağırmağa başlıyor: — Ben polis hafiyesi Her. İlok Mabu'yum. Aylardanberi bu herifi yakalamağa çalışıyo. rum. Bu müthiş gansteri elde edebilmek, için nihayet taban- camı kullanmağa mecbur ol- |dum. Otomohilden gansterin/ başı uzanıyor: — Kurşunlarınız isabet bile etmedi.. Size mukavemet ede- la:k değilim.. Teşlim oluyorum. Te e çıkar Patron — Demek Bizim mü- esseseye girmek istiyorsunuz.. Yaşmız kaç?.. — Yirmi altı.. Patron — Tuhaf nüfus kâ- ğınızda yirmi yedi görünüyor. — Evet ben hırsızlıktan do- layı hapis yattığım bir seneyi saymıyorum, aa e yor bekürekal ee Zekâ Küçük sevimin annesi bir gün çocuğunu karşısına aldı: — Yavrum, dedi, sana ya. kında bir kardeş alacağız.. Çocuk sevindi: | — Amaame, olsun.. Bir müddet sonra kadım do. gurdu, baktılar çoc 1Z.. Se- |vim bu yeni kardeşinin kız ol- duğunu öğrenince: — Mağaza yanlış gönder- miş; etiketi muhafaza edin, üyorlar.. Meğerse bun- | değiştiririz.. dedi, erkek Çünkü — elinizde tabancanız var.. Hâdisenin iç yüzünü bilen. ler sö; lar iki arkadaş imiş. İ Y AR 5i b SST / ? Zeki köpek Bayan Jale müthiş köpek meraklısıydı. Kendisi fevkalâ- de güzel olduğu için dostları köpeklerini methetmek baha- nesile her gün evine toplanır. lardı. Halbuki hiç birisinin he- defi köpek değildi. Hepsi de Bayan Jalenin yanımda bulun- !maktan zevk duyuyorlardı. Bir gün, herkes köpeklere nit hatıralar analtıyor, muhte. |EE — köpeklerin zekâlarından bahsediyorlardı. Birisi köpek- lerin dilleri olsa insanlardan farksız olacaklarını söyledi, Ba- yan Jale atıldı: — O da bir şey mi.. — dedi. Geçen gün benim Bobi'nin ye- meğini vermeği unutmuşlar.. Dinliyenler - heyecanla sor- dular: — Peki köpek ne yaptı? v Ne yapacak, bahçeye in- di, biraz sonra ağzında (Mi. yozotis) beni unutma çiçeğiyle döndü. — Merak etmişler Yemekten sonra Bican E. fendi şekerlemeye dalmıştı. Bir müddet sonra kapımın önünde bir vaveylâdır başladı.. Bican Efendi bir sabır etti, iki sabır Tetti, nihayet dayanamadı, bal- kona çıktı. Mahallenin çocuk. ları toplanmış bağrrışıyorlardı: — Çocuklar, dedi.. nedir bu feryadmnız.. İçlerinden biri: — Hiç amca bey.: Merak “Tetmeyin artık sesimiz Çıkmaz.. diye cevap verdi. Misafir arka- daşlar sizin kabak başınızı, kır. mızı yüzünüzü merak ettiler — Enver seninle nişanlan- mazdan evvel bana izdivaç tek- lif etmiş olduğunu söyledi mi? — ÖOh onun söylediği bütün saçmaları aklımda tutacak de- ğilim. *s — Elektriği nişanlım söndürdü, Baba. Şimdiden tağarrufa alışilak'lüzim diyör.m