* - VAKIT ı Zi raat bahisleri: Ziraf sahada hayret verici terakkiler var Susuz topraklarda Sebze ve nebatat ye- tiştirilmeğe başlandı Dünyada en me;hur ziratit mü. tehassısları uzan “yıllardariberi ziraf sahada yeni inkişaf ve me. totlara meydan açacak miühim bir tecrtbe üzerinde çalışıyortar. ğ İnsanlar, nebâtatın ve sebze, meyva gibi toprak içine kök sa- | lan maddelerin yemiş verebille. ceğini biliyorlardı, topraksız yer. lerde gıdaf maddeler yetiştirile . bileceğini ise akıllarından bile * geçirmiyorlardı. Halbuki, dünya medeniyeti bu mühim mesele i. zerinde de son yıllar içinde bü. yük terakki hamleleri yapmıştır. Ziraat ilmi son senelerin tecrübe. leri ile göstermiştir ki, iyi bir ne. kolte yalnız. toprak iç ve dışında değil, kökleri toprağa istinat et. meden yalnız su içinde tutularak büyütülen gıdaf maddoler de to. hum ve yemiş verebilmektedir. İngilterenin meşbur ağronom . larından S. Ellis bu bahis üzerin. de bir de kitap yazmıştır. (Top. Taksız yetiştirilen gıdali maddoe . ler) adındaki bu eserden öğreni. yaruz, ki Amerikada ve bilhassa Kaliforniyada hiç toprağı olmi . yan sular içinde de bir çok neba. tt maddeler yetiştirilmektedir, Bu usul bir kaç yıldanberi Ame. rikada ve Kaliforniyada tatbik e. dilmekte ve çok verimli netice. ler almmaktadır. Amerikada bir çok şehirliler evlerinde çiçek ve sebzeleri su havuzları içinde istih. sal etmektedir. Kapitol şehrinde bir çok aileler hususf havuzlar inşa etmişlerdir. Su ile dolduru. lan bu bavuzlar 9,40 metre uzun. luk ve 1,20 mere genişliğindedir. Büu türlü havuzlardan Kapitol gehrinde 66 tane vardır. En faz. la ekilen gey de domatestir. 66 havuzda yetiştirilen doma. tesler 10 dekar toprakta yetişen Hdömatesler kadar verimli olmuş ve 25 vagon domates istihsal e. dilmiştir. Fransada da bu usul üzere do. mates yetiştirilmeğe başlanmış. tır. Bu metoda (euda ziraat kül. türü) namt verilmektedir. Cam. dan havuzlar İçine doldurulan !Sıhnn içine elektrik telleri uza. tıilmaktadır. Yahut, kaloriferler . Biraz da Eğlence BUGÜNKÜ BOLDAN SAĞA: 1 Yunanistanda bir Ilman.. Beyaz, 2 — Yerti.. Faslla, 5 — Amerikada bir şelâle, & — Jlk Insan birliği.. Bir nota, 5 — Buda. la, 6 — Beyaz.. 3 — Fransızca silâh., İşaret 8 — Yemek.. Aşmak füilinden emir, 9 — Kıraat. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1 — Bir nevi Amerikan güreşi, 2 — kibar, 3 — Dünyada bu. Tunmak, 4 — Zaman.. İşaret edatı, 6 — .... 6 — İspanyadan Tür. kiyeye gelen bir isim, 7 — Bir lan, 9 — Bir harf.. Yama.. Çift.. le de su isitilabiliyor. Suyun içi.|0 gün, şimdi on ikisine basmış, ne besleyici tuz karıştırılıyor; |dimdik uzun boylu bir oğlan o - her nebatın ihtiyaç nisbetine gö. ve bu tuzlar karıştırıldıktan son. va gebze fidanları teker, teker su. yun içine sıralanıyor. Fidanları su içinde ayakta tutacak hususi | Çocuk önüne gelince, Vang Lung demir çubuklar vardır. Bu demir çubuklar su içinde devrilmeden | gitme. Zira kasabada utanma - durmakta ve fidanı büyüyünceye mak için ailede mukaveleleri o - kadar olduğu yerde tutmakta .|kuyacak, ve benim ismim| ya - dır. Ekseriyetle su içinde yetişti. rilen gidaf maddeler domates, bi. ber, hıyar, patates ve türlü, tür. lü çiçeklerdir. Kökleri su içindeki sebae ve di. ğer fidanları besleyecek — tuzlu madde, magnezyum, fosfat, ve demir tozundan ibarettir. Bu su. retle yetiştirilen toprak mahsul. — Okuyup yazma bilmediğim için de bana ayıp doğrusu. Bü- yük oğlumu tariadan alacak, ve onu kasabada bir mektebe gön- dereceğim. O da orada öğrene - cek. Zahire pazarına gittiğim za man da oğlum, benim yerime o - kuyacak ve yazacak.. İhtimal ki, böylelikle toprak sahibi olan be- nim sleyhimde savrulan bu alay- ct kahkahalar diner... Dedi. Bu fikrini beğendi. Ve hemen | Tan, geniş çene kemikleri, büyük el ve ayaklarile annesini andı - ran, ve babasınım da seri gözleri- ni almış bulunan oğlunu çağırdı. — Bugünden itibaren tarlaya zacak bir okumuşa var.. dedi. Çocuk al çuha gibi kıpkırmızı oldu ve gözleri parladı: ihtiyacım x Yazan *3R Noabel mükdfatınt bazanan Pearl Buck lunum senin, dedi. O zaman Vang Lung, onun bu gürültü, patırdısına tahammül edemaedi. oğlan biraz da hızlı ağ- layarak, her ne isteseydi vere - cekti hani.. onun üzerine telâşla: — Peki, peki. Her ikiniz de |mektebc gidiniz, eğer, sema, fe - İnalığından içinizden birisini © - limden alacak olursa, o vakıt, ba- na bilgisi ile işimi görecek bir di- ğeriniz kalır.. öedi. Bunun üzerine Vang Lung, ku. maş alıp çocukların her birisine uzun bir elbise diktirmek üzere anaları ile oğullarını kasabaya gönderdi. Kendisi de kâğıt ve mü rekkep satan bir dükkâna gide . rek, kâğıtlar, fırçalar ve iki şişe de mürekkep satm aldı. Bu gibi şeylerden anlamadığı için de, ce. — Babacığım.. dedi. ben de İki senedenberi bunu arzuluyor, fa- kat söylemeğe cesaret edemiyor- dum. Küçük oğlan bunu duyunca, ağlayıp sızlayarak eve geldi. Bu leri çok ucuza mal olmakta ve |Ofun dalma âdetiydi. Dili açıl - çok erken yetiştikleri kış ve yaz|d!ğT gündenberi, yaramaz, şama- mevsimi diye bir fark gözetme. |tACT, geveze bir çocuktu. Kendisi- dikleri için pazarlarda pahalıya |1 daima, diğerlerinden daha az satılmaktakdır. bakıldığını bahane ederek ağla - haletini itiraf etmeğe sıkılarak gösterilen her şeye şüphe ile bak. tı. Fakat sonunda her şeyi hazır. lattı ve çocuklarm, şehir kapıla, rt civarında, vaktile hükümet me. murluğuna imtihanla girmek isz, teyip to muvafafk olamıyan bir ihtiyar adam tarafından idare e. dilen küçük bir mektebe gönde. rilmesi temin edildi. Mektep mü. 49 dürü, evinin orta odasına tahta 'Trufo isminde bir Framsız bu|Maya hazır sulu gözlünün biri - sahada tecrübeleri ve İyi randı. siydi. Oğlan babasıma ağlamaklı, man almakla tanmmış bir müte. | MIZmız N"M : hassıstır. Bir hektar su içinde ye-| — Öyle ise, ben de tarlada çar tiştirdiği patates 10 vagondur. hsmıyın,ğıml artık. Kardeşim, Ertesi gene aynı yerdo domates |Yahat rahat bir sırada oturarak yetiştirmiş ve bir hektardan 90|bir seyler öğrenirken, î"*m â’“' vagon istihsal etmiştir. Bu; ra .|Yândaşma Kibi çalışmam doğru de- kamlar, toprakta yetişen mahsul. |Bildir. Her *- onun gibi bir oğ - lerin su içinde yetiştirilmesile ne kadar farklı ve ne kadar faydalı neticeler almdığını göstermekte. dir, Su kültürünün şayanı tercih başka cihetleri de vardır. Meselâ, kötü havanın, böcek ve hagşera . tm, toprak hafifliği gibi mahzur. lar su içinde yetiştirilen neba . tatta görülmemektedir. Her şey mütehassısın bilgisine bağlıdır. Tesadüflerin tesiri yoktur. Bina. enaleyh, yüz sene evvel Maltus isminde bir Alim, insanlar çoğal. dikça dünyada açlık olacak, in. sanlar biribirini yiyecektir diye bir teari ortaya atmıştı. Şimdi. den sonra dünya yüzünde açlık işr v olmiyacaktır. Çünkü, medeniyet| Bütün dünyaca tayyarecili - her sahada olduğu gibi, toprak| ğila maruf bir zat olan milyo - mahsullerini istihsal sahasında|ner Hovard Hügs Nevyork ile da yeni bir takım metotlar bul.|Paris arasındaki bütün — sürat muştur. rekorlarını kırmak — için yeni bir teşebbüse girmek üzeredir. Hovard Hügs dört motörlü bir yolcu tayyaresile iki şehir arasındaki mesafeyi azami on iki saatte katetmek istemekte - dir. Hovard Hügs geçen sene dev Tialem seyahatini üç gün on do- kuz saat on dört dakikada yap- mış, 1936 da Nevyork ile Los Ancelös arasını dokuz saat yir- mi altı dakikada katetmiş ve böylece saatte 407 - kilometre sürat ile uçarak 1938 temmu” zunda da Nevyyorkla Paris arar sını 17 saat 29 dakikada kate - derek bütün rekorları kırmıştı. Bu kadar geniş rekorlar — tesis etmiş olan Hovard Hügaden bu iyeni teşebbüsünde muvaffak ol ması da beklenehilir. İSTRATOSFER TAYYARESİ Hovard Hügs bu rekoru ya - pabilmek için sekiz ve dokuz bin metre yükseklikte uçacak' tır. Bu sebeple tayyareci rekor kırma teşebbüsünü bir stratos: fer tayyaresile yapacaktır. Bu tayyarenin husust salonları de- niz seviyesi hava tazyikini mu hafaza edecek terlibat bulun - maktadır. Bu şekilde pilotla ve İmürettebat o kadar yüksek irti fada hiç maske kullanmağa lü- BULMACAMIZ isim. 8 — Fasıla.. Aynı yaşta o. sıralar ve masâlar yerleştirmişti. Her bayram gününde küçük bir meblâğ — mukabilinde, çocuklara eski klâsiklerden ders gösteri - yor, haylazlık ettikleri, sabahm erken vaktinden, güneş batıncaya kadar belledikleri sahifeleri ez . berden okuyamadıkları zaman Nevyork - Paris arası 12 saat Meşhur toyyareci Hovard Hügs Yeni bir rekor tesisine çalışıyor zum görmeden serDestçe hare. ket edebileceklerdir. Sekiz bin metre irtifada oksijen gayetle az ve hava tazyıkı da tehlikeli olacak derecede düşük bulun - maktadır. Bu kadar yüksekten uçmağa sebep nedir? Hava tazyikimnın düşük ol * duğu bu yüksek irtifalarda tay yarenin havadan gördüğü mu- kavemet alçak irtifalara naza - ran çok azdır, binaenaleyh tay- yare daha büyük bir süratle sey redebilecektir. İşte bu sebeple sürat rekoru | tesis etmek isteyen pilotlar da- ima yükseklerde uçmağa teşeb- büs etmekte ve yeni yapılan motörletde 4000 metreden yu- karda serbestçe uçabilmek için bir kompresör ile mücehhez bulunmaktadırlar. Hovard Hugs s&kiz dokuz bin metre irtifada uçmak arru- sundadır. Bu irtifada etmekte olan garp rüzgârları tayyare - nin uçuşunu fevkalâde kölay - laştıracaktır. Şimdiye kadar hiç kimsenin bu kadar yüksek bir irtifada rekor yapmağa teşebbüs etme" mesine sebep insanın bu hava" da yaşıyamamasıdır. Sonra şim diye kadar böyle hususi bölme- bir devir açıyor demektir. Çeviren Ibrahim Hoyı $i vevYerETETrEEEEETAĞ !dı onları kapalı büyük yelpazesi. le dövüyordu. Yalnız baharın ve yazın sıcak günlerinde talebelerin — başlarını dinleyecek olurdu. Zira 6 zaman ihtiyar hoca, öğle yemeğinden sonra oturduğu yerde bağı göğsü. ne düşerek uykuya dalar, ve ho.| rultuları küçük ve loş adayı knp.ı lardı. O vakit, çocuklar fısıldaşır, oyun oynar; ve biribirlerine göz. termek için bir takım abes re, rimler yaparlar; ihtiyar adamın sarkık ve açık ağzının etrafında vızlayarak bir sineğin uçtuğu gö. rününce kahkahalarını zapteder, ve sineğin hocanın mağara gibi olan ağzına girip girmiyeceğine dair bahislere tutuşurlardı. Fa . kat ihtiyar hoca gözlerini birden. bire açınca sanki uyuyan hiç o değilmiş gibi süratle ve gizlice gözlerin ne vakt açacağı belli ol. mazdı. Kendileri daha farkına varmadan onları görür, ve elin, deki yelpazeyi bir © yana bir bu yana sallanarak $u veya bu tale. benin kafasma indirirdi. Kuvvet. ıli yelpazesinin çat çat diye çıkar. dığı ses, talebelerin feryatlarmı duyan komşuları: — Ne de olsa sapına kadar de. ğerli bir hoca derlerdi. İşte banun içindir. ki, Vang Lung çocuklarına ders öğrensin. ler diye bu mektebi seçti. Onları oraya götürdüğü ilk gün, kendisi önde yürüdü. Zira “babe ile oğulun vanyana yürüme, deri-hoş -görülmezdi; Elinde taşı, | dığı bir lücivert mendil dolusu di. Vang Lung, ihtiyar hocanm kocaman pirinç gözlüklerinden, uzun düşük cübbesinden, ve ada. mm kığın bile elinden bırakma. dığı büyük yelpazesinden fena halde Ürktü, korktu. Önünde e. gilerek: — Efendim.. dedi, İşte size iki değersiz oğlumü getirdim. Eğer kalm ve pirinçten kafalarına bir İşey sokulabilirse bu ancak onla. rr dövmekle sokulacak. Binaen. aleyh, beni memnun etmek İster. seniz, dera öğrenmeleri için on. larr dövünüz. Oğlanlar da orada durarak sıralarda — oturan diğer gocuklara; talebeler de bu iki ço. cuğa — bakıştılar. Fakat Vang Lang oğullarınt orada — biraka, rük, yalnız başına evine döner . ken, kalbi iftihardan çatlâyacak gibi oldu. Ve ödadaki talebelor. den hiç birinin, usun boyluluk, gürbüslük ve apaydın, güneşten yanmış olan yüzlerinden yana, o. gullarının dengi — olamıyacağını Jınlıdı. Kasaba kapısından geçer. ken, köyden gelen bir komşusu. na rastliyarak, onun, — Nereden böyle?. diye sor . masına kar$i, — Oğullarımım — mektebinden geliyorum, diye cevap verdi. Ada. mım hayret ettiğini görünce de zahiri bir kayıtsızlıkla: — Artık onlara tarlada ihtiya. erm kalmadı, Bari, bir karın dö. lüsu harf öğrensinler.. dei, Fakât uzaklaşırken de kendi kendisine: — Büyük oğlum, bütün bu bil. gi ile kemale erecek olursa hiç şaşmam!.. diyo söylendi. Artık o günden itibaren ço . çüğüne de Nung Ven ismini ver. PVAKIT yumurtayı da ihtiyar hocaya ver| — du. Zahire cuklar, en büyüğü, daha küçüğü 'borglu — bulunu i diye anılmadı. İhtiyar hoca onla.'da &on iki yılın G | si olan bir tayyare de — yapıl - va birer mektep adı takmıştı. Ho.'hâlâ tıklım U uaf mış değildi.. Binaenaleyh Ha -|ca, çocuklarm babalarmın ne İş leri de yüksekt? ,ıı. onuP vörd Hügs tayyarecilikte yeni | yaptığımı araştırdıktan sonra, oğ.|uzakta bulunuy'??” bty, — J lanlarm büyüğüne Nung En, kü.|korkacak bir SeY? İr: ABONE TARIFİ y âfemlekel A tçimde b v Aylık w $ aylık git 8 eybık 1808 * yallik ç Varifeden — Ralkuf içim ayda oruz. kurut ” ği Posto birliğine &İ Kuruh (ÜŞ VĞ ayde yetmiş beşer medilir, Abone kaydını bİldİrTİ tup ve telgret Geretink ÇND pürüsının posla veyi YÜŞ Bil, yollama ücretini idart &ah zerine alır. b Türkiyenin her posta l g VAKIT'a abone YO y Biç Adret değiştirime ı k: 25 hurüştür: İLAN — CCRETLEN 4 Ticaret ilânlarmın ı." h satırı sondan Iü.hıl: - falarında 40; iç sa yadi el ü kuruşi dördüncü Hf bir ikinci ve üçüncüde 3i Vç W 4; başlık yanı kesnett © İİRE k Gr İ & Büyük, çok devi Mt oj renkli ilân ımııın_:' K indirmeler yapılır. B K, rın santim « satırı S0 v i'i TİCARİ MAHİYETTE ÜŞ — İliy, KÜÇÜUK u.nn-:u t Bir defa 30, iki a:" b delası 65, dört delt defası 100 kunışnl'-e.“ı > n | ilân verenlerin bir. GÖ EİÜEn vadır. Dört satırı Bet' K fazla salırları beş kurtf”” (A bj sap edilir. k Vakıt hem — doğrudüü ves İi A ye kendi idare yıd“:'— aİlp n kara caddesinde 'm D idi, allında KEMALEDDÜ palllliki, Hân Bürosu eliyle a ı eder. (Büronun telef0' ü |i te Ba; Alemdar sıne"" - Sek :_%lî V :h"ı Lorel HAĞ *ği n a İK n»;g,d' Hem - SÖĞN tka .rıfl T (Nı î:ş’:fv y akt ısızm'"p # k ' ( Ve at Ha da serv dn t SA iyordu. HŞ A İşte Vang Lung PÜ SFt a vısm: k:::—.ı. Refahifi VB. Yedinci sene ulnğ'—m"w y hir kaynağının W; 'p derecede çok Şİ'“’“W' muru ve karları Y "’ bararak ağırlaştl: 'T,a dan, ıımırlırmdnh"':P çür deki toprakları * F'”ı ; ve basarak geldi. © bepli g Lung korkmadı. — Şayil — y B & K boşte ikisi bit ıdt:"” liğinde (hetki de f halini aldığı halde İlkbaharm ıonllr:“ı.r K yaz iptidalarında, çmdt Kökleri suların A67 Vi muş olan bamd0 ârt gütleri bulutu, Y7 " payt yi 3 rek, aynalandırarâ*”, Çıs y Yi gun ve güzel H; d:: R h kaldı, Şurada tarafından terk!d_“:re.bf , ler su basıp ta SÜ" ly ra y ziyette kaldıktan N”'" M yakıldılar, ve tekrar dâ:. SÜ rağın içinde kayve " #i Lung'un evi gibi bı':n ,gt’ _hu tinde kurulmamrü "d uy& Na ler çöktü, Bu ter* Mıu 4 İ'“' adayı andırıyordü- baya sandal Veyâ "":34 _P' w geldiler. Sel Ym?;îen , ı“"l aç kalanlar da 0* o gğ ı'll y yung Fakat Vang Jari h >1“"":'du |: hi . M h.)'& (yo perr " Pa ŞA . M ğ