VAKIT 4 TEMMUZ İşaretler: Maarif 1938 Şürası açılırken — Birkaç gün evvel Profesör Mahmut Esadın lütfü ile An- y HMFMMBWMkuth— Ne rüştiyelerden çıkarak feles çevirmek bir zarurettir. ğiM ıyorlar. Bu bir kusurdur. ödadi mezunları kendi çağlarında imtihanlarında bulundu. gençler seviyesinde idiler. İddia edilebilir ki biz otuz se. wveline nazaran harikulâde denebilecek bir derecede bir seviyesi, kültür hüviyeti kazanmışız. Fakat maziye göre p yapmak sadece maziden olan farkımızı tesbite yarar Bıncckılllılrıenyomı:mbuıluımınnnıı,bıevın. hedefi asla unutturmaması lâzımdır. Gözlerimizi geç. günlerin mukayesesine değil, önümüzdeki yollara, mesa. Ğyınl.ı utandıracak bir ıuılıyenedıı hukuk mektebine ıınnlır ne Bunun için geçmişle mükaye. burada bırakarak önümüzdeki mesafeyi kaplayan engel. en, bu engellerin tahsil şartları içinde olanlarından bahse- — - İyi bir münevver, iyi bir ihtisas sahibi olmak için iyi lise sili şarttır. Bu imtihanlarda mütemadiyen bu iyi lisenin » Gençler, pek az rl diyebiliıimlıimılaıllımmlıtmıkiçiniyikouu. Fakat bunu sadece bir nesle mek hata olur. Bence, bunun bir hayli tarihi sebebi ol. ıîhı bııhıhdıîbunyenıımidmkınktemulıunflı. korkuya, ve sükütun altın telakki lulıyw sine dayanır. Binaenaleyh süküt daima sese hâkim ol. tur, Şehirlerimizin kurtuluşu bile bu haleti ruhiyenin ifa- lesidir. Hitabet kürsüleri değil, toplanacak meydanları bile Duıkrüdudıwmğıyuhnnılmıplıılndeın. sz'oıüdmbenuıddm& Bir meclise giren insan, n şey sorulmadıkça süküt eder, Ancak sorulana ce. bir mazinin cerbezeli hatipler halketmesine , Sükütun tarlasında ancak dilsiz nebatlar B nîıuö&wa.uhmmmhma. her m konuşmaya, meramını iyice anlatmaya huwummedıakpdiın sür'atle icap ederse bunları lise dersleri arasına sok. Mu&a.m_a.ıqmu. kürüinü teşkil eden Ese bilgilerini — ister lise tahsili ister görmesin — yeni senterler haline sokabilen in- in, isler görmesin — yeni sentezler haline sokabilen in- .mmyodoumwdmbüıhoıünnm ıen:hrhfmllnuuddü arasındaki irtibatı tesis etmeyen bültürü fakiiğı bhıluınluıı!ımlı Meselâ, sosyal bilgi sahasında bir e tutunmak isteyen her adam muhakkak esaslı bir olmalıdır. “Tarih kültürünün, bilhassa modern Avrupayı alâkadar a kısımları Kselerimizde bir hayli ihmale maruz kalmıştır, Denizbank'ın lâğvı üzerine 124 kişi açıkta kaldı Denizbankın lâğvi ve yeni ku - rulan Devlet Denizyolları ve li » manlar işletmeleri umum müdür - lüklerinin ihdası Üüzerine açıkta kalan memurların kati miktarı dün belli olmuştur. Bunlar, pek | az bir kısmı hademe olmak üzere 124 kişidir. Açığa çıkarılan memurlar ara - sında senclerce cski milesseseler- |de çalışmış memurlar vardır. Bun- ların bir çoğunun sicilleri çok te- mirdir. Hattâ içlerinde bazılarının müteaddit takdirnameleri bile var- dır. Bununla beraber açığa çıka .: tılan memurlardan sonra — bazı münhaller de vukua gelmiştir. Amerikalıların İstiklâl Bayramı Bugün Amerikalıların "4 tem - muz istiklâl bayramı,, olması mü nasebetile Amerika büyük - elçisi, Ibğlcdm sonra saat beşten akşamın İyedisine kadar şehrimizdeki A - merikan kolonisini Tepebaşınllati sefaret binasında kabul edecekti:, aü Türk - Fransız anlaşması Türk - Fransız ticaret anlaş - ması temmuz sonuna kadar tem - dit edilmiştir. Yeni anlaşma akdi için Fransaya giden heyetimizle Fransız heyeti arasırkla Pariste elacak müzakerelerin ay sonuna kadar bitirileceği Ümit odilmekte. dir, Yeni anlaşma ağustosta me - İriyete konacaktır. Tramvay ışçılorıne yazlık elbise kışınmı verilecek? 'Tramvay işçilerinden bir o- kuyucumuz yazıyor: “Temmuza — girdik. Fakat bâlâ arkamızda hararetin sı - KIZILAY Bulgaristanda sel felâketine uğrayan ırkdaşlarımıza yardım etmeli! Sofya muhabirleri, Bulgaristanm Selvi kasabası civarın. daki köylerin, müthiş bir sel ve nehirlerin taşması neticesinde bir çok Bulgarlarla birlikte Türklerin de ocaklarıım söndüğü ve kendilerinin dünyaya gözlerini yumduğunu esefle bildiriyorlar. O kadar ki, taşan Bositsa nehri civarmda kucaklarında yavrularını sımsıkı tuttuğu halde boğulmuş ana ve evlâtlara te. sadüf edildiği yazılmaktadır. Bulgaristah komşumuzla münasebatımızın gittikçe tekem. mül etmesi sayesinde, Bulgar topraklarımndaki ırkdaşlarımıza mümkün olan refahı temine çalışğıyorduk. Irk kardeşlerimizin, lâyık oldukları iyi muamele ve müzaherete her gün biraz daha nail olmakta bulunduklarını işitmekle mesut oluyorduk. Fakat bu defa onlardan bir kısmının yakasına kader yupıştı. Bir sel Afeti evlerini altp götürdü; kendilerinin hayatına hâtime çekti. Bununla beraber, o müthiş âfetin hücumundan kendini kur. tarabilerek yardıma muhtaç hale gelmiş kim bilir ne kadar ırk. daşımız daha vardır. Siyasi uygunsuzluklarla nasıl mücadele et. ' Miş, Bulgaristandaki kardeşlerimizin refah ve saadetini temi. | no çalışmak, kader ile de aynı şekilde mücadeleye girişip on. lara elimizden gelen muavenette bulunmağı boynumuza borç bilmeliyiz. Büyük "Kııılıy Kurumu" muzun haftasını —kutlularken, Bulgaristanda felâkete uğramış Türk kardeşlerimize — mahalli hükümetin göstereceği müzaherete ilâve olarak — biz de yar. dim etmeliyiz, Diğer taraftan böyle şiddetli yağmurlardan mütcessir ola. rak taşması ve yüzlerce ailenin harabisine sebep olması muhte. mel nehirlerde fenni tedbirler almakta acele etmeyi doğrudan doğruya Bulgar komşumuzdan bekleriz. HİKMET MÜUNİR ginde dünkü toplantı Sanayi müesseseleri- -'niN açacaklaw kurslar Kanun tatbikatının geri bırakılması hususunda teşebbüsler yapılacak Günde en az yüz işçi çalıştıran | kün değildir, bütün Müesseselerin çırak, kalfa| — Kanunun tatbiki için de evvelâ ve usta yetiştirmek için kurslar| bu işçilere okuma yazma öğret - " . Milli Sanayi Bir kına mahsus hazırlıklarda bulun- 'vtnldık'rn sonra kanun tatbika - mak Üzere dün milli sanayi birli -ı | ğinde bir toplantı yapılmıştır. Ka- # Run mucibince 15 temmuza kadar | Ütere Ankaraya bir heyet gönde - hilir Sebeplerini burada tahlil edecek değilim. Ancak “mtihandan aldığım intibalar bana Maarif Şürasının bir Hise c le karşı karşıya bulunduğunu tekrar anlattı. — Müaarif Şürası bu işi elbette derinden tetkik eder, Bu me. ele ne yalnız hoca meselesi, ne yalnız çocuk meselesi, ne yal. bütçe meselesidir. Kül halinde tetkik edilecek ve üzerinde $ olduğu halde çalışıyoruz. Ha- | raretin 30 dereceden aşağı düş İ meliği şu son günlerde nasıl yanıp tutuştuğumuzu, bir Al - Jah, bir de biz biliyoruz. İ | |bütün saanyi mücaseselerinin a - çacakları kurslar için hazırlaya - caklarr müfredat — proğramlarını vekâlete vermiş olmaları icap et - tiğinden toplantı bunun için yapıl mıştır. Fakat birçok sanayi mü » rilmesi kararlaşmıştır. Heyete sa: nayi birliği ikinci reisi Mehmet A- N reislik edecektir. Diğer azalar madencilerden Fey zi, General Nüuri, çimentoculardan Kenan, kauçukculardan. —Rüştü - vardır. e binast tahkikatı ile olan dördüncü sorgu hâ. | R. Sami, maznunlardan & . ikat Atıf Ödül, Malik Kevkep t rejans müdürü Meteos'un, Hllciümumilikte verdikleri ifa. de: şiretinden alman 12 30 Tiralık komisyonun yarı. Refli Bayar almıştır, şeklin. ti İddiaları üzerine, Refii Ba . ir hakkmda da takibat - açmış endisini suçlu vaziyetinde A günü adliyeye gel - llımohnlldlt&yırur jraporu göndererek hasta mnu bildirmişti. umumflik raporu sor . ne göndermiştir. Sor n uzun durulacak bir sosyal davadır. Memleketin tanımımış 'pedagoğundan mürekkep olan Şüranım bu meseleyi ecaslı te halledecek formülü göstermesi lâzımdır. Memle'çetin ca inkişafı hesabına bu meselenin ilmi surette isi Satye tahkikatı &efi Bayarın ifa- desi alınacak vinde ifadesini alacak, yahut ta sdliyeye getirtecektir. Salle şirketi evrakı Üüzerinde tetkikler yapan — ehlivukuf işini bilirmiş, raporunu vermistir. Bir kıza sarkıntılıktan 15 güne mahküm oldu Nişanlısı Mehmet, kiz kırde-ı Balıkesir, Malatya, Elâzığda 31, | |Adanada, 32, Edirne, Burdurda | Dilâra ve arkadaşı İbrahim ile pa- |Mum müdürlüğünden a Hava o kadar yakıcı sicak değilse işletmeyi idare eden - ler acaba neden yazlık elbise - ler, Gandi kumaşlar — giyiyor- lar, onlar dairede soyunabili - yorlar da... Fakat bizim gibi biletçiler 50 - 60 kişilik istifin İ içinde gidip geliyor ve yaka - İ mizt bile ceza korkusile aça - miyoruz. Biraz insafl Biz de dür. Heyet Atnkarada vekâletle te- maslar yapacak ve mesleki kurs lardüin evvel okuma yazma küursla- Ei eçılmasını teklif edecektir. Bu gasesesi sahiplerinin — sürdükleri bazı itirazlar ve fikirler Üzerine üç ay içinde bütün hükümlerile tatbiki iİcap eden kanunun ancak | uzun zaman sonrâ tatbik edilebile-| suretle bütün fabrika ve müesse ceğini meydan koymuştur. İleri| selerde Çalışan işçiler okuma yaz- sürülen fikirler arasında bilkassa ( MA Öğrenecekler, sonra da mesle- sanayi mücsseselerinde çalışan iş- Fi tedrisat görerek meslekte yük - çilerin çoğunun okuma yazma “tleceklerdir. Perşembe günü sa - bilmemeleridir. Tabiatile bu tak - Nayi birliğinde tekrar toplanılarak insanız yahul Devlet meteoroloji işleri u . an ma, Kım!ı güre, dün hararet Butsa, | zar akşamı Fatih tramvay durağın/33, Nazilli ve Aksiharda 34, İz. da bekliyen Havvaya ıukıntıhl:’.um 85, Antalyuda 36, Diyar . eden Fethi ve İbrahime yunıukhıkııdı.as Ankarada 29, İstan . ımuwom.wwlb bulda 31 derece idi. Hava doğu ceza hâkimi Münif tarafından ce-' zaya mahküm edilmişlerdir. Fethinin sarkıntılıktan 15 gün hapsine, Osmanın ida 16 İira para cezası Öödemesine karar verilmiş - tir, p tir. Fethi hemen tevkif edilmiş - Refif Bayarm ya e. , Anadoluda mevzil yağışlı. Koca. eli ve Egede açık, diğer bölgeler. de bulutlu geçmiştir. Bugün ha. va Karadenizin şarkmda ve Örta dirde kendilerine mesleki tedrisa- | heyetin Ankaraya hareket günü ta ait kitaplar okutmak da müm -| Satatlaştırılacak, müessesese sa - hipleri kendi hususiyetleri hak kınd heyete izaht vereceklerdir. Hasan Ecza Deposu yangını Hasan Ecza Deposunda çıkan bir yangın başlangıcının muhake- mesine dün asliye Üçüncü cezz mahkemesizde başlanmıştır. Maznunlardan eczac; Hasan, işçi Mihal, Mustafa, Abdi ve Ali. bir kazadan ibaret olduğunu Salı Pazartesi — 3 Temmuz Ü4 Temmu2 15 Cemaz Tei CemazilE idilia etmişler, mahkeme de şahit- leri celp için duruşmayı başka bir güne bırakımıştır. — Cereyan çalmaktan mahküm oldu Bahçekapıda terzilik yapan A - gop adında birisi elektrik saatine tel sokarak cereyan çalmak suçun dan, birinci &ulh ceza mahkemesi *tarafından 3 ay müdkdetle hıııı 'malküm edilmiştir. l tının bir müddet geri bırakılması , ÜM- İçeride kimse yoktu. H n hususunda — teşebbüsler — yapmak | biT taraftan mangalda kahve pişi: Çatalca cinayeti Catil, cinayetin bir kaza eseri olduğunu iddia ediyor Geçen mart ayının 30 uncu gü- nü, Çatalcada işlenen bir cinaye - tin dün öğleden sonra ağır ceza mahkemesinde duruşmasına baş - lanılmıştır. Vakanın süçlüsü aşçılık yapan Hüseyin Uçar, maktulü de arka - daşlarından Halit adında bir genç tir. Okunan tahkikat evrakına gö- re, Hüseyin Uçar cinayeti şöyle işlemiştir: İçtikleri su ayrı gitmiyecek de- rTecede sıkı fiki arkadaş olan Hü- seyin Uçar ile Halit, bir gün u - fak bir alacak meselesinden dola- yı bozuşmuşlar, fakat aralarındaki soğukluk devam etmesine rağmen yine konuşmakta devam etmişler- dir. Bu hal birkaç gün sürdükten sonra bir gün buluşmuşlar ve bir yertle bol mikdarda şarap içtikten sonra Arifin evine — gitmişlerdir. Bu esnada dışardakiler evin i - çinde bir silâh sesi duymuşlar, &- kabinde de lümbanın söndürülerek Hüseyin Uçarın gizlice çıktığını ve saklana saklana evine gittiğini görmüşlerdir. Eve gelince Halidin kanlar için de odanın bir köşesinde bulun - muş, hemen tedavisine başlanma * gına rağmen kurtarılamamıştır. Kurşunm sol memeden girmiş, içerde kalmıştır. Dün mahkemede sorguya çeki - den katil, vakayı tamamen inkâf yoluna saparak şöyle demiştir; —— Ben o gece Halit eve gltııır ç Ha AİURL kahiveve uğramı Otada'muhtar Hamzayt — gör bana: — Aman dikkat et! Halit bu * rada tabancasma kurşun doldur * du. Arka cebine koyarak gitti,, de- di. Ben aldırmallrm, evime gitmek üzere çıktım. Giderken Halit kar- pıladı. Kahve içmek üzere evint açmasına aft olan kanunun tatbi-| mek lâzımdır. Bu şekilde karar| Stğırdı, istemedim. Fakat nihayet ısrarına dayanamıyarak evine gir alit riyor, bir taraftan da tabancasın' temizlemeğe çalışıyordu. Bir ara bena: — Sen şu âmbayı tutuver de tabancayı açayım, görmüyorum. dedi ve dükkânımın anahtarını a * larak şarjörü çıkardı. İşte bu sr * rada tabanca patlryarak Halit vu- rTuldu. Ben bu vaziyet karsısında kork tum, herkes katil olarak beni zan- nedecekti. Lâmbayı söndürerek çıktım. Halitle aramızda bir alacak me- selesi vardıysa da biribirimizi öl- dürecek kadar kavgalı değillik. Halit kazra ölmüştür.,, Mahkeme şahitleri çağırmak ü- zere muhakemeyi başka bir güne bıraktı. ——— Yeni Bulgar Konsolosu Yeni Bulgar kensolosu dün s1- bah valiyi ziyaret etmiştir. Teşekkür Elli ultı şenelik bir tababel ha- yetını mütenkıp vefat eden sevgi-, li babamız döktor Salih Konural. pın ebedi ufulü Üzerine - bizlere teselli vererek acılarımıza gerek bizral ve geerkse tohriren İştirâkl eden akrabalarımıza, arkadaşları. imıza ve döstlarımıza ve çelenk| göndermek — suretiyle büyük — bir lütüfkârlıkta bulunan — muhlerem Kızt: Müzajfer. OJıllın. Dr. Şük. rü; Dr. Ziya; Dr. Ekri W