Adapazarından bir röportaj 1 gezintinin hesa- iZbını kaça ödedik Heryerde ( OfAdapazarını Haziran güneşi toğuşlda yanarken, bir öğle vaktı at Milüm, ci"":’—"Sy'f—nd.m bizi alan araha-| 3 ön &ton döşeli güzel bir cadde > tozlu ve topraklı yallardan "P;:Hc Çark mesiresine gel-| 'aze ve serin bir su süzüle- b'ıyardu. Yeşil ve koyu göl- radyonun tırmalıyor- titreşiyor, ları c meleri ku Yi ge- İ VÜN . Dazarı halkı ve i idea e en hep burada gibi kam İhaan Kıliç Ahmet Abası Ya-| Emniyet âmiri, h“"#ı-.nc':.nı. hararetli konuşu « i ’ınr Ne kadar samimiler... ötede meclisiumumi - yaruf birkaç siması.. Her sim ağabeyimizle Salih indi Amcamız olsa -;crek.i( - /e sıra sıra, masalarda i ©4 erkek yüzlerce insan. DTA dapazarı Çarkının şu sıcak iholinzarası beni çok sevindirdi nitin Belediye Bahçe- den daha renkli, hareketli ve alı,. kşam olup da güneş - kızil * kor gibi yanarken Çark â- i daha başka ve daha güzel yorsunuz genç kız ve kanlılar birer kelebek kesi- r, pervane gibDi kendi mih-> önüyorlar ve A töleri etrafında d l ; L #den sonra başları da dönmüs ak ki, cüzgün süzgün bakı igforlar.. Masamıza komşu ince dığltvzun Dir kızcağız — var, sarı aleŞları gibi kendisi de da galı... jandarma | ; ayni dert — Garson hesap. Dediğimiz zaman yüreğimiz oynayacak gibi oldu? Nasıl olmasın ki, birkaç şişe )biraya, bir o kadar kahveye ve bir iki parça da çereze dünyalar kadar para saydık. Acaba diye de düşündük: Çark mesiresi Adapazarı bele - diyesinin hudutlarından başka mıdır ki, bu kadar fahiş fiyatları görmüyorlar? Bir ahbabımız şeyler söyledi: — Bugün pazar, dedi, Istan- buldan gelenlerden bü'Laç kuruş kazanmak istenmez miya? Tenezzüh trenleri tertip edi- yor, ucuz seyahat imkân dahi- line alıyoruz. Ta İstanbuldan kalkıp 60 kuruşla Adapazarına hem gidiyor, hem de dö ruz. Adadan iki adımlık Çarka gitmek için 75, dönmek için 50 girmek için 10, oturmak için 500 kuruş veriyoruz. Aradaki büyük ve ulaşılmaz tezat niçin? Muhakkak ki, Adapazarının Çarkı yurdun, yeşil, güzel ve| hüdayı nabit bir parçasıdır. Bu-| rayı ibtidai şartlar içinde değil, bilgi, teknik esaslar dairesinde| ihya ve islah etmek ve fiyatları| lâyiki bir hadde indirmek lâzım- dir liki masa, birkaç sandalye ve bir radyo koymakla halkı eğlen- diriyoruz sananlar çok aldanı- İyorlar. Bu memleketi mesire, gazino ve garson denilen en| |mühim şube şimdiye kadar ve| bugüne kadar ihmal edilmiş ol- duğu icindir ki, hoş görüp geçi- yoruz. Fakat, daha da hoş gör- meğe tahammül etmek zor ge- liyor bize... “Adapazarı Çarkının fiyatları gibi, idare ve tanzim seklinin de yüksek olması lâzımdır. Oradan ayrılırken hep hövb daha - gârip Çarkin çemberlerine takıldık- pilin sonra ayrılmal k çok fıraklı. SE5RütraAtĞ anın memleket müdalansın B mil bir mağaza düşündük... ni d elit b Lak S bü ük bir rolü olacak olan ve la yon İngiliz Erasma çıkan Alber kanalı yılalmıştı. Londrada gene tedhişçilerin eseri olduğu sanılan büyük bir yangın olmuş, seyahati kem yanmıştır. 9—VAKIT 2 TEMMUZ 1939 r oluyor $ ' Ben böyle nasıl evlenirdim g Dünyada nele Kadınşlar filbsu Fransada kadın tayyarecilerden mürekkeb bir filo teşkil o- lunmak Üzeredir. Fransız sivil tayyarecilik müdürü bu projeyi tet. kik etmektedir. Bu filonun vazifesi harbden ziyade Fransız - tayyareciliğinin propagandasını yapmak olacaktır. Bu proje kabul olunduğu takdirde kadın tayyarecilerin em rine üç tayyare tahsis olunacaktır. Bunların kumandası Maryse Hily, Maryse Bostie, Elizabet Liona verilecektir. Diğe kadın tayyareci de pilot olarak bu tayyarelerde bulunacaklardır Kadınlar filosu Yakın Şarka oradan du Afrikaya uçacak ve her duraklarında konferanslar vereceklerdir. Eyfel kulesi güzeline olmak istiyor Matmazel Jaklin Vial ismindeki bir Frai 1.85 olan boyu, gerekse güzelliği sayesinde £ çilmiş olduğunu bildirmiştik. Bu tali kuşu başına konmazdan evvel Eyfel kulesi güzeli, bö vek satarak hayatını kazanıyordu. Fakat, aıtık yine ayni maslekte çalışmağı arzu etmemekte, istikbali hakkında x kızmm gerek &) kulesi güzeli &e şünmekte ve: — Ne yaparsınız, artık öyle ehemmiyotsiz işler beni tatmin et. miyor; demiştir; benim de kendime göre ihtiraslarım var. Fakat bunlari öyle yüksek şeyler zannetmeyin, bütün emelim bir 1triyat mağazasında " — Peki tiyatroda çalışmak istemez misiniz? — Hayır, hayır. hiç zevk duyn İ Doğrusu ya Eyfel güzelinin aklı da boyu kadar büyük, eı olmaktır. İngiltere hariciye müşteparı Bağdat hırsızı filmi- nin kitabını tanzim ediyor Siyasllerin siyasetten başka İ ları dünyayı saran tehlikelerin ge İşte, bugün öğrendiğimiz bir İngiltere hariciye nezareti dalmi mü: tard beynelmile! siyasi hâdiselerin müt bugünlerde Tiyençindeki ve Moskovada man bulup Bağdad hırsızı filminin mükâ! r Son moda posta sevkiyatı Tayyare pos- ** tası yerine deve postası Amerika ile Avrupa arasında tayyare postalarının vız) Vizir iş lediği bu devirde, daba henüz medeniyetin tamamen gireme - diği yerler de vardır. Tayyare postasının işlemediği, hattâ oto « mobillerin pek nadiren geçtiği kızgın çöller bunların başında gelmektedir. Bu çöllerde nakl üsüllerle yapılır. Kervan henüz rol tamamen — demiryoluna terketmiş değildir. Posta ve telg raf meseleleri bu çöllerde hallol, mamıştır. Çi 1 memleketler de umumiyetle telgraf yoktur.. Mektuplar da çok eski usullerle sevkolunur. Re miz bunun gü zel bir misalidir. Şarki Afrikada İngiliz somalisinde posta, resim- | de görüldüğü üzere develerle gö.| S0nra yola çıkıy türülür. Bu usulün gayetle ağır| den, Somalinin en iç olduğunu göylemek fazladır. Fa- | bir mektup kaç günde gidiyor bi- kat şimdilik bundan başka çâre|liyor musunuz? Onu biz de bil . de bulunamamıtır. iıı İyoruz... erle uğraşmağa vakit bulma- miş olduğuna işarettir aber yüreğimize su serpti. eşarı Sir Robert Vausi- Bürette girift olduklaı bâdisatı takibden « lemelerini tadil, ve kıta- ını lanzim ediyorm at hâlâ eski Somalideki postacılar çehir - lerde olduğu gibi bisiklet üzerin: de yarım saat içinde postayı da, ğitamıyorlar.. Bilâkis bir harbe gibi uzun uzun hazırlanıp nı , İngiltere - taraflarına ai Yeleakae < Yukarda resmini gördüğünüz Tazlar yakında Vi İvereceklerdir. da yanlarını aldıktan | vük Vir seyah afe çıkacaklar ve bitlün Tn ilerine tahsis edilen bir #por otomobili içinde yapa cakları gibi her uğradıkları Fransı Eyfel kulesinin ellinci yıldönümü mün de Eyfel güzeli seçileceğini, ancak bu seç girebilmek için 1,80 den yüksek boya malik olmak lâzımgeldiğini yazmıştık. ' Filhakika bu seçme yapılmış ve matmazel Jakelin Vial, Eyfel |külesi güzeli seçilmiştir. Eyfel güzelinin boyu 1.85dir. ve güzel bir kızdır. Uzun boylu güzel, bu muvaffakiyeti hakkında şunları söyle, miştir: — Eyfel güzeli seçileceğini duyan arkadaşlarım; Jakelin mu- hakkak senin seçilmen lâzımdır, diyorlardı.. Halbuki, beni melbi- sem bile yoktu. Kimsenin elhisesi de bana gelmezdi. Mecburen iki gün içinde bir elbis» yaptırdım, Jakelin fakir b.c kızdır.. Basit bir evde yalnız başına yaşamak- tadır. Eyfel güzeli, henüz kuleyi gezmiş değildir. Bu münasebetle ilk defa olarak kuleye çıkmış ve herkes tarafından alluşlanmıştır. Eyfel güzeli, o gece şerefine veril Uzun boylu güzel, evlenmeğe fi — Muhakkak ki evlenirsem me rum., Fakat, takdir | edersi ki benim boyumda bir erkek bulmak müşkildir. Uzun boylu Eyfel güzeli, bundan müteeesi mektedir. İngilterede müt- hiş yangınlar Otuz kişilik bir grup alevler arasında kayboldu Londradan yazılıyor: bir ( Henüz on dokuz yaşında sade varede hazır bülun olup olmad t soranlara: arasında kalmışlardır. Bir çıkmaz Londranın son seneler zarfında| sokağa sıkışmış olan otüş kişinin zörmediği mütkiş bir yangın dün | & alevden bir duvar yük. |gece Yeni Zelanda caddesinde se-| kiz evi harap etti. ' Kadın ve erkeklerden müteşek. kil otuz kişilik ! selmek şekikle alevler ile çevrilen zavallılar bir evin ikinci vamı 11 incide) yanan (De bir kafile alevler SÖ ye e . gillereyi dolaşacaklardır. Kıclar bu kasaba ve köyde-de ayrıoa zemsiller.