Ada yolla ile yıkanmalı ehir muhabirimiz istanbulun şıklaş- ası için daha neler teklif ediyor b Sir dakikada leler oluyor? ©* Almanyada yirmi beş y kilo tereyağı, on bin kilo îmık ve beş bin kilo si. ü havyar yeniliyor. * Sirkecideki işkembe çor Cisı elindeki bıçak ve ma. A İle yetmiş beşer defa tah. (ÖYa vuruyor. * Meşhur İrlandalı muhar Hir Bernar Şov üç defa enfi. çekip dokuz defa aksırı. * Arnavutköy akmtısın . İN poyraz havalarda Mar. frava, lodos havalarda Ka ize (37000) ton su akı. * (İnanmıyan rasathane tİ_"l*ktı'Srü Bay Fatinden so . ir.) * Hintli Gandi on tane ku. ? fasulyenin içini oyup on. &t biribirlerine bağlıyarak Ganj nehrine salıveriyor. | * Istanbulda on kişi kitap (Vfuyor, on bin kişi tavla, is. Babil oynuyor. * Zühal yıldızından Utari. i alınmış olarak, itre karmca boy ! | | j İ İ İ İ İ İ İ İ : İ ; İ İ sesseameceserErEĞİRaN! 5 Ne o bugün pek âheste gidi. ken., 5 Evet ayaklarım çok yumuşa- İki ay evvel yıkadım da.. rı kolonya Kayışdağının tepesinc neden ,birkaç bin manolya fidanı dikil miyor acaba? Adalar ki, bütün memleketin birer gözbebeğidir.' No diya bu adaların yolları, hiç değilse, yaz mevsimlerinde kolonya İle silin. miyor? Ben olsam belediyenin yerin da iklimi, âdeta Beruta muadi! folan H_:ı_v[ıkadaum maden sahil lerinde kanarya, papağan gibi güzel kuşlar bile üretirim! Nişantaşı Jle Maçka arasında | yalnız çocuk bahçeleri değil, şimdili küfak mikyasta bir de hayvanat bahçesi ister. Asfalta kalbedilen caddeleri miz fena değli... Fakat bu as| faltların ülzerine birer muşam | ba sersek de icabında kirleninec | bu muşambaları — süngerlerir sildirsek! Boğaziçinin Rumel! sahliline — tıpkı cennette olduğu gibi - baştanbaşa muhallebiden ve A- nadolu kıyısına da göne baştan- bata siltlaçtan birer riıhtım yap- tırsak! Mecidiye köyünün . bütün çıp- lak yerlerini tubâ ağacçlariyle süslesek ve Hürriyet - tepesine bir de Kevser havuzu yapsak! | —Mayasıtla Lüleli aracıma A0 İlöküm döğşetek, Divanyolunun bütün taşlarını altın yaldızla yaldızlasak! lstanbulun — şıklaşması İiçin her kes bir şeyler yazıp düru- yor. Fakat İstanbulun. bugün Aksaraydan, Faâtihten — ötedeki semtlerinde, mahallelerinde ÜÖy- le yerler vardır ki buraları yıl- lardanberidir dört gözle Arna- vut kaldırımı, sekiz, hattâ on altı xpı!e fenar bekliyor! Şehir Muhabiri Hepsi büyük, ufağı hiç kalmadı Galiba yavaş yavaş (üÜs“-1) ın modası geçti. Fakat şimdi de or- taya bir (büyük) çıktı, “Büyük taya bir (büyük) çıktı. (Büyük iktısatçımız), (Büyük muharri- eimiz), (Büyük şalrimiz) falan gibi... Fakat korkarız ki bunun lt tarafı şöyle gelmesin: Büyük röportajcımız, büyük — muhabi elmiz, büyük muhasebecimiz, büyük daktilomuz, büyük makt. nistimiz, büyük — mürettibimiz, büyük kılişecimiz, büyük fotoğ- rafçımız, büyük çaycımız ve bü- yük müvezziimiz... Hattâ büyük |hadememiz!? Şiir kralı öldü Yaşasın şiir kralı (Merhüm Şile Kralı göl buzununda açılan ri Necip Fuzula inalı Nazımsn allıncı noter Galip Bin. m yetnnamesinde krallığı “Kaldırımlar” şai baraklığı tebeyyüa elmiştir.) — GAZETELERDEN — Şür Krallığı tac ve Kil'atının münekkit Nurullah Ataç ta: rafmdan Necip Fazıl Kısakürek'e giydirildiğinin resmidir. NOT: Tac merasiminde bütün-Üdebâ hazır bulunmuş, şalri da- “KTKHTAYCA ATKIŞIKMIYŞTAYOYF. MOUYUĞİAİ MULERKİD YONI BÜY Krat mrız hazrruna senfoni manzumelerinin altıncısı olan şu nefls şil- ri okumuştur: Kâlnat bir umman ben ise katra, Bedenim ruhuma tehneke matra, Bu dile kuşdili derlermiş Aostum! *Yanus" dan öğrendim ben çatra patra, Ben bir kaşuyum — Himelâ yanın, Vizgelir banan Cava, Somatra. Bu şiir yarın akşam radyoda Toplulğne taretmdın inşad edilecektir. Ethem İzzet Vekilharç oluyor Ankara muhabirimizdan (Te- lefonla) — Gazetesinde son yar- mış olduğu siyas! başmakaleler- le arı dikkati pek ziyade kendisine çekmeğe başlamış o- lan İthem İzzet Benlicenin ya- kında Monako Prensl!ği masla- hbatgüzarlarımızdan birinin ve. kiliharçlığına tayin edileceği burada kuvvetle söylenmekte- dir. Öldüren şiirler Bir İngiliz genci âşık oluver . miş. Olur ya! Fakat sevgilisi bü. tün tekliflerini — evlenmek tek- Nfi dahil — 'reddedince genç İn. giülz mevcut parasile şilr kitap. ları almış ve onları, okuya okuya ölmüş. Bu havadisi, İngiliz gazetele . rinde okuduk, ve bu öldüren şiir. lerin kime ait olduklarını merak ettik. Telsizle yaptığımız tahkikat neticesinde, bunların Necip Fazl Kısaküreğin — bütün dünyanın malümu olduğu veçhile — her li. sana tercüme edilmiş bulunan şi. irlerinin ingilizce nüshaları oldu. ğunu öğrendik, Lokman Hekimin otomobili Doktor Muallim Hafız Cemal (Lokman Hekim) husust oto- mobilini bu defa tentürdiyodla baştanbaşa kahve rengine bo- yatmağa karar vermiştir. Bu pek isabetli kararından dolayı sayın doktorumuzu tebrik ede: TİZ.. —« RARI Sayfayı tertip eden Osman Dengi dengine, | Rengi rengine Akşam üzeri, Beyoğlu Hamal. başında iki dutçu yan yana dut satıyorlardı. Fakat bunlardan bi. tinin sattığı beyaz, birininki de kara duttu. Bir aralık meşhur o. kuyuculardan Bayan Safiye ile | Hamiyet ayrı ayrı gelip bu dut . |çuların karşılarına dikildiler ve Iklal de yine ayrı ayrı tablalar . dan birer kilo dut istediler. Dut. çular, dutları tartarlarken herif. |lerden biri baktı ki Safiye beyaz | dut tablasının başmda, Hamiyet te kara dut tablasının,. O zaman: | — Hey dedi, bana bakın eblea. | lar, yanlış durmuşsunuz, yerleri. nizi değiştirin! Berikiler hayretle sordular: — Neden? — Nedeni var mr, meşhur ke. lâmdır: Dengi denğine.. ncngi! rengine! « Sarhoş mantığı — Çok istilisal güzel, fakat is- — Doğru.. Garson bir kırk do- kuzluk daha.. |£ peşretl çıkar? pet mi? 3 — Necip Fazılın manzum ledendir?,, 6 — İki emrihazırdan bir toy mu daha iyi açardı? etmişti, Kontes De Növay mt? bilir misin: | Cemal Limonata, Ayran Tan gazetesi müdürü Hali vazı odasından girer gir — Amanın dedi, çocuklar de in Sultanahmette bir ayran iç ki, aâğzımıza lâyık, gayet en festi! Hem de bardağı kaçayd biliyor musunuz? (Felek) sordu: — Çeyreğe mi? — No çeyreği yahu? — Yüzlüğe mi? — Hangi yüzlük? — Kaça ya? — Ben herife yüz para uzatı yürürken adamcağız bağırmasiz mı? — Gel bayrm, gel, altmış parâ. n âl da git... Meğerse ayran kırk paraya değil mi imiş... Hani mü, barek gşey kâğıda konsa idi, şun. dan iki bardak daha alıp buraya getirecek ve susadıkça içecek , tim. Felek gülerek: — Ben de dedi, dün Üsküdar . da bir Ilmonata içtim, harikulâdı nefisti, Halil Lütfi sordu: — O da kuruşa mı idi? — Ben önce kuruşa sanıp he. rifin avucuna kırklığı toka et . miştim ama tdam gözlerini açöl, rak: — Bfendi dedi, içtiğin su de. ğil, Hmonatadır, altmış para dâ, ha vereceksin! Nurullah Ataç'a bazı sorgular 1 — Bir metre halis Silivri yoğurdundan kaç kâse Uşşak | 2 — Evliya Çelebi mızıkacı olsa idi dayul mu çalardı, tram, senfonisini İbnilemin Mahmut Kemal karcıar makamımdan besteliyecek, Münir Nurettin de saksfonla radyoda çalacakmış, doğru mu? 4 — Maruf Yunan muharriri İstrati Mirivilli dermiş ki: “Herkes ışığını önünde taşırken, şu ateşböceği neden acaba | ardında taşır?,, Ben de sana derim ki: “Herkesin evi, barkı emvali gayrimenkuleden iken kaplumbağanmki niçin menku. 5 — Üç kilo telkadayıfı kaç kulaç gelir acaba? “yen, geç!” çıktığına göre iki istakoz için ne kadar mazli şuhudi gider dersin? 7 — Laoyd Corç mu iyi gözleme açar, yoksa rahmetli Tols. 8 — Vanilyalı paça pişirmesini şair Fitnat Hanrm mı İcat 9 — Şu cümleyi on beş defa üstüste ve çabuk çabuk saya. * Sivaslı Şemsinin şemsiyesinin sarı sapı! Bu güallerin tevabmı, yalnız Nurullah Ataç değil, kim doğ. ru verebilirse kendisine Beyazıttaki Terelelli Hafızm lokantı. i sında birer tabak pilâv ve zerde ismarlanacaktır.