Yolcu tipleri: İki çiçek, bir böcek —— Yazan: Dr. Cemil Süleyman K AYA ile Hald Kaya adlı kız olmaz ama, 4 hakikaten çok İnce bir san'. Mt ze ontulmuş bi olduk. Bendenize bir ürkek ka-| tr tesadüf etmişti. Kuyruğu, ltmna &! caçtıkça mel'. ordu çifteyi... Acizleri hüsün ilâhesi gibi as! vana binerim. Dizginleri Suhteşem gürünüyordu. Altın |bir topladım, ver ettim kırbacr "N:ın !ur.ı' ronzırp cwk )'ır'ı aman Allah ne kırbaç! avalir kız, srkıntısından me, ek Bzının ır!m hai NY sedof dişi molül T yüzüne bakıyor; bir üz, bir hasret. do gibi firaklı $ isine de çok &© yükü hafifletn .Jrada sırada İbüe dolduruyordu.. Gençlik ve ! ;ulnl ik çağının en hi *li günleriydi. Kondisi İtüç vo zarif bir sanatk Mehtaplı gece, yolculuğuna buldan — bir A60 ve kahkaha tüfânt İçihde d uğurlamıya gelenteri le selâmladılar.... burnunu döner. atr kaybetlim , İik nda, &ilu güzel baş, 'm ruhları |& helecanlarının » Gizli heyccan içinde at rlar. D İf6 hissini ve muşak ve İSlfaf bir teni vardı. G0 t hi a jnl çekiyordu. oayordum. Biraz ek için herifi a, lakırdıya tutuyor, Fakat ne mümkün imle uşurken onlara tesadüf etti mi: — Müsaade buyurun... yanımdan fırlı. gibi, avını kı ordu; cân ku ko güzü gibi a ni. rdı. P'z yordu; kacımın ni cekiyor; yordu. denlz atasına al kanlarını .I ar; kadar zavallılara başa bir yemek yemek t olmamıştı. Garsonu ça, yemek takımlarını bir irmiye Ka 1 Saray N bir aralık o Armarayı ge İ ca k ııı,,h Kötnn İrbirle rine Heşmi SEllm; arlılar; masaya nakle bur oldulur. Fakat o salona kındı. , İki aklasmış; baydi onlurın — Küftehorlar, benimkileri Diyordu. k Hsanla anlatmak n süküütuünu dirliy unutmuşlar... ktan bir gölge belirdi. İri.| Nihayet leşe yakla iki başın '" inda bir kâbüs gibi dik &. Bu adam kimdi; onlardan ne er. Belki baş bi ._Mrh ?.. — Deminden sterler, Siz lütfen & yiyiniz... Fakat o hiç aldırmıyor; başı. nt İki tarafa sallıyarak: | ar.. Diy ŞİABIYOT.| için beri kla seyrettiğim 'ı.. ânın — Üstünde, karınlı " Örümcek gibi gözlerimin â. “8İni bozuyordu. Onun büyük şiş Slzin yanlışınız | du, Onlar: bonden, - bi lar, Zannetmemki benim akıllarına bir şey gelsin!... l'“l şa ile bacaklarından ya, “lmı denize - fırlatmak - için y lde bir arzu ihtiyaç tutuşmr- İ bi Haldün... Çok kibar vo terbi,. yeli çocuk... O, yalnız gül şaka ediyor. — Biz bilmiyorsunuz, var... Diyordu. Dönüşte tokrar| bir vapurda buluşacakmışız; bana kamaraları yan yana al, r|mayı teklit ediyor!?.. .'krnılnk!k Lölmeler inceymiş, kama $ladı: kil oradan... Dhccn'AU:'ı' ."" ak saçlarım, galiz çehren, Ş ı)ur; gl ara.. Bu nında güz, ka. mmül etmez... Çek dahası tlüre tah an dâa birbirimizle konuşa bilirmi, Zaten niyelimd. Kaya Hanım kı — Hele öyle yar vardı. öyle.. tesa, i Dedi. vapura adımımı alarsam, ün.. Sen afiyetle karşına al, doya L.M ettiği xa Eğer Z bak Zoki doya duyuüya görür Beyini konuş... — Ama o benden hazzet ni gözüne koymuş, 4 dikilen mutlaka ” mumi gibi tükenirdi miyor Tük ettim: akrabanız mr? ilk defa vapurda £ erir varsa n.. yoksa sen.... -- C İçıksın İnşallah.... ... neml koymuş,. gözlerimden rlll_ı'ı"ılinıl galiba g ği : Bir sabah, Kaya Hanım &inir, lenmiş; giyinmeden, bir kimono ı“ü kamarasından fırlamış; hid. detli hiâdetli söyleniyor: — Buü he terbiyesiz herif böy. . Sabah karanlığından beri kere oldu. Kamarama telefon ediyor.. Baimle konuşmak > izinsiz habersiz, onların | y uş!.. O benimle ne konuşa Sina çökmüş bilir?.. Küstah herif,, Ağzının —;N Köndi başma Ynsanın iş.|payını aldı ama.. Bir daha onun. ! gelmiyor... Diyordu. la konuşmiyacaks * dikkat odiyo: |musun? İ nefes O günden sonra Kaya Hanım. la Zekti Bey, birbirleriyle r. Fakat Ha |?nce ve hisli coçuk. Alıyor; bir tel üzerinde bin nağ.) me yaratıyor. İçten gelen bir| coşkunluğu var. Hem çalıyor; hem ağlatıyor ... x'Irık sırnaşık adam, değilmi amı, a _,nba'ıl-—ı çot erken t VYör; kamaranın kapısında 1t bekliyordu. n yemek' takımlarını u Anlıyor| biy dum, onlara aldırmadan süylüyor hep en kendisi yledik ko-| klerinide Kemançeyi '”*“n 4 inin ağus. Blly ’l“)dı Heç unutmam, salr hln Szat onu kırk üç he Pendiğe gidiyordum Hava Oş FÜDkü gibi sıcaktı. Pardesü. geçe tre, “Jarkadaşlardan mürekkepti jrine âme Gözü| Çorum Halkevi- nin faaliyeti Bilhassa folklor mevzuu üzerinde büyük bir dikkatle çalışılıyor Ü y | Şirin bu canlı adalar arasında nası| yaşıyor Herkes kedileri sever. Evet he. men hemen herkes... Fakat kedi- an Ferdane (Hususi) — Çorum nr Ferdane Bozdoğan ile konuşuya rum. Bayan Ferdane İstanbul Ü. | dtesinden mezun, muhitin hatırlı münevver simaların . dan biridir. Bu itibarla onu hal. kevi gibi bir inkılâp müessesesi- ne başkan seçmişler. Bu seçimde büyük bir isabet yapıldığını bun. dan evvelki yazımda bahsetmi tim, Filhakika Çorumun aile ha. yatında bugün göze çarpan s0s. hareketi, halkevine intihap edilen başkanım Bayan olması ile vücut bulmuştur, Vali Salih Kı. bem Çorumdaki ilk verimli iş. yote .|lerinden birisi de budur. Ferdane Bozdoğan anlatryor: — $Şu gördüğünüz yeni fasli . yetin başlangıcı, icinde bulundu. ğumuz m Ük ayınım yirmi | çüncü gününe tesadüf eder, O ta. rihte, müddetleri hitam bülan komitelerin intihapları yenilen » miş ve yeni bir hızla yepyeni bir hareket vücut bulmuştur. Kömi, e seçilen elemanlar k İda. re heyi man içtima etmektedir, UÜmuümi çalışmamızı şöyle hu- lâsa edehilirim: Dil, tarih ve edebiyat komite. “İmiz tarafından “Çorumlu,, adm- da bir mecmua çıkarılmakta, mu hitte atalarsözleri toplanmakta, Çorum tarihini aydmlatacak a. raşlırmalar yaptlmaktadır. Mec « muamiz bügüne kadar her ay mun'lazaman İntişar etmiş ve her çıkış ıı(h bir parça daha tekâmül eyler Ar —ube-umn bir dershanesi etimiz her hafta muntaza. | “ den kediye fark va; Bir çeşit kedi vardır ki yatar: süt içer ve akşama kada: yumuk ellerini yalayıp uyur. Fakat diğer bir çeşit daha var. dır ki, görünüşte ehit iselerde, ha yatlarını karanmak için çekt müşkülât dolayısiyle vahşetlerin. den kaybetmemiştir. Bu gibi ke- er, ekseriyetle rıhtımlara, ardi- yelertle ve hayvanat mühtelif dairelerinde bulunur; kat güzel hayvanlardır. L hayvanat “Şirin,, kelimesiyle tetcüme ede- bileceğimiz bir isim t si, bunlardan bi ra bahçesinin , yer "|de sürünen hayvanlar,, dairesinin Adeta — mubhafızr gibidir. Gecede belki bit düzüne lare yakalar. “Şi. in gece faaliyetini hesap et- meğe lüzüm yoktur; çünkü ertesi gün ortalığı bir. harp mey çevirmiş olduğunu görürsünüz. Londra, hayvanat bahçesinde birçök kediler, zahifelerle omuz omuza yaşarlar. Fakat bazan ge- dikleri tehlikeler, hayatlarına mâl olmak derecelerine varır. “Şirin,, bir kere, timsahlar d.ıı. Yeklne glremişti " Maksiidi — ada korkunç vahşi hayvanlara ycdul— mekte olan etten bir küçük par. çanın bir taralta kalmış olması i- n,, kısa bir duraklamadan sonra, derhal dı, Fakat, sahların gözünden kaçmamıştı. etin yanımma sıçra- onun bu hareketi tim- Timsa sında bahçelerinin far ryan kedi. # Timsahlar, hlicuma hep birden Bir tanesi hafifçe hare ket edip bir istikamete doğru iler. Derhal ötekiler, can! dalar halinde kı geçerler. lemesin. a ildayarak mağa. Jra gibi ağızla: bir hücuma kalkar, “Şirin,, böyle bir hlcuma maruz kaldı. Fakat tabit süratine can korkusunun verdiği harikulâüde çeviklik ile kefeni zor yırttı dene- bilir. Fakat bu kedinin yılanlar dai. resindeki hayatı o kadar korkunç 1 başkın. lar yaparak yılanları Ürkütür bi- n , şakalaşır, Kız. dırdığı vakitlar, sokulmak ve ze- hirlenmek tehlikesinden de kendi. ni kolay kurtarır, değildir. Hattâ bazan Esasen tüyleri pek kaba olduğu |için yılanlar onun derisini tüylerin ucunda farzederek orüya kadar hesap edip atılıyorlar'' ve bittabi hamleleri boşa gidiyat. Bu arada fırsatı bulan “Şirin,, var kuvvetiyle kaçıyor... Londra hayvanat bahçesinin bir diğer yarı vahşi kedisi de "“Nehb açıp müşterek | |len tohumu yeni 9. Londra hayvanat bahçesinde görülen yarip manzaralar hlar ara- bir kedi | geçer. “Arasında geçer,, demekk' | bir kompliman yaptığımız muh aktır. Zira küçücül *“Nelson,, hipopotamların ve zürâ, felerin antak “ayaklarmın arasına da,, gezmektedir. 1 — | akşamı Kızılay Bomonti müsameresi 3 Haziran cumartesi Bomontl — bahçesinde Kıu!ny' menfaatine verilecek olan müsa, mere 17 Haziran akşamma bıra. kılmıştır. İstanbul Ticaret ve Zahire Borsas 12 - 6 - 930 FİYATLAR Bağday yumu Buğday | sert 510 - 51 ay kızılea 0 - 5.32; Arpa Urfa yeni mahsul $ Sarı misir çüvallı 4.27; Sarı masir dökme 4.14; Kuüşyemi çuvallı 6; K, 4 Tiflik mal 111; Yapak Anadol 53; Peyniz beyaz tax za 2325 - 20.35; “Peynir kaşar tas ze 46 - 51 kurüş. GELEN Buğday 1113; Arpa 2 Yapak 83; Kaşar 2) yemi 2i; Un 43; 1 ; Tiftik 26; vdar 22; Ki 'amuk 23; Son,, adını taşıyan bir kuzguni si. yah kedidir. Nelson'un hayatı hi- popotamlarla zürafeler arasında pek 15 ton. GİDEN Yoktur. Kadınlar arasında vardır, Burada memleket gençle, 'e nazari! müzik dersi veriyoruz. Telebe üdedi gittikçe artmaktadır. Ar kolumuz, dil tarih ve ede. biyat şubemizle köyeülük komi, temiz idare heyetlerinin köylere ve civar kasabalara yaptığı gezi. lere İştirâk ederek elde edilen folklor üzerinde çalışmakta, halk türkülerini notaya alarak “Ço . rumlu,, da neşretmektedir. Evi . n bir bandosu vardır ve caz noksanları ahiren ikmal edilmiş - tir . Gösterit şubemiz ayda bir ke. İre temsil verir. Bu temsiller si. nema binasında kesif bir kalaba. bk huzurunda verilir, Piyeslerin gerek mevzu ve gerekse sahneye tatbiki bahı n'k* en çok itina ot. tiğimiz nok! selesidir. Dair ve terbiyevi riz. Evin en mühim H:ıg,olorm('e" birisi de memleket bedeni inkişafını temin kılacak spor işlerine kuvvet vermektir. Bu hususta mümkün olan terti. .,P Almamıştım. Akşam üstü bir| Bu gece konser var... Dediler. G ç Plr bora.. Arkasından bir Üy l Rözlü yağmur başlama.|na geçti. Haldün, telsiz telgraf) e dalresinde mürslilenin karçısına dar morhum Diyar|geçmiş; kemancenin tellerine İi '!'lrnH.ı r olmuştu. Şuba.|rubenu vermi l'b"""' birinel günü, galiba|liyenlerin ha d, Konyadan yola revaüldiyor! yetino hitabel (Devamı 10 uncuda; batı almış bulunduğumuzu söy. Herkes hoparlörlerin k”'*"mwlı_veb' irii Köyeülük şubemizin faaliye « )tinden, size, biraz daha cesare (li dille konuşabilirim. Civar köy: kendisini din. Jere muntazaman geziler yap .|j ':nık!.ıy!ı Geçen hafta şchrln (Devamı't İ Bisiklet Bisiklet merakı kadınlar arasın- da bilhassa yayılmaktadır. Bütün # dınlarca tercih edilmektedir. Yalnız spor merakı — kadınlar arasmkldla resimlerde de görüldüğü gibi kendize mahsus ayrı bir kıya. fetiyaratmıştır.