| 1z HAZIRAN 1939 | - 3 — VAKIT a —— e B ÜĞ Aiı—n_:ın' ordusunun kuüvîi' Dört bir tarafa kafa tuta- cak vaziyette değildir Yazan: Vinston Çörçil Kudüste İki bomba patladı beş ölü var Kudüs, 11 (AA.,) — Pnıu! merkez bürosunun mektup ku .| tularına saklanmış olan iki bom. | 'ba infilâk etmiş ve beş kişi öl . müştür. Bunlardan dördü Yahu. | Thetis kurbanlarına yapılan âyin çok hazin oldu Babası tarafından üç defa 'görülebilen bir aylık çocuk Öğrenebilir miyiz? Dostlar alış verişte görsün ! “Doyçe Allemagne Çeytung, İngiliz anlaşmasını neden kabul Z. . Üzür AY Z . B — Ytt SAAR U Ka ea — ST SA dar A İzgiliz muhafasakür mebusla . ve İngilterenin en yüksek hq Muharrirlerinden Vinston Pe, %hrııında taarruz proje. tazgeçmesini aşağıdaki Mükalesinde bildiriyor! Sovyet Rusya ile üç taraflı bir Slaşma yapmak hakkında Fran. Ve İngiliz efkârrumumiyele - kararı ve bu karardaki sü. Şayanı hayrettir. nefretini hâlâ mu - prensip olarak kabul kimselerin muhale. tesirini kaybetmiş . t bu değişikliğin bir pa- veya ümitsiz bir müzaye. mütevellit olduğu zanne . ir. Bu değişiklik mev. üç devletin harici siya. menfaat olgunluğu . anlaşılmış olmasından ileri Müşterek menfaatleri sulhtur.. ile hiç biri bir şey kazana. bilükis hepsi bir gey kay . # f | £ g £ R R T l FAf Bu Üçlü anlaşma etrafındaki İrarlar o kadar geniş bir vezi. Yet Almıştır ki, silâhlanmış ve. Eilâhlanmak Üzere olan dev « müteşekkil bir blok mümkündür.. Bu blok o le Vasf olacaktır ki diktatör. ” faarruza hazırlanırken hare. “*tlerini uzun uzun ve inceden in. t7 ” tartmı mecbur olacak - , ai Sövyet Rusyanm müşterek mü. 'liı“. Garp demokrasilerile ÖK Surtlre vu SUmUNUUtu T büyük bir Mtufta bulunduğu —ldunmımıhdır. Bugün mil . yekdiğerlcrinden lütfen —'ıln lütfen kabul edecek za. *—ın değildir. Bugün mües - kombinezonlara girmek için h ve esaslı menfaatlerin bu Hııı şarttır. Bu meselede de Rusyanın derin menfant. Mevcuttur. Alman lejyonla. Karadenize gelmesi ve Ka- üllıde bir Nazi deniz harp fi. F * f H Bitiz başına büyük Piene'in Mp& başlasa bile —Ruıymıüışlm. K £ Ve âkıbetlerini tayin oden bu emniyetten mahrum et. Sx Mesuliyetini yüklenemez.. * gahsan ne- komünizm, ne Reçmiş tarihler hakkındaki ka- :'wmmı değiştirmediğim hal. daha başındanberi Sovyet .—h tekliflerini, Fransız ve İn. &“Hnulne tercih ettim. Sov teklifleri basit mantıkt ve .üık menfaatlere uygundur. br İyenin tesiri de çok mesut. * Ve bir gene evvel Türkiye ile —N arasında bir anlaşma ze. Vö gPzırlanmış olması da Mös- ..s—hııııyı'u itibarr netice. % devletleri sulh blokunun hç lik vaziyetini tetkik eden . * Avrunanm cenun şarkmdaki “Slyetimizin 1914 tekine nada . l ran ne kadar kuvvetli bir şekil di polisi, biri bir İngiliz askeri. almış olduğunu görerek memnun dir. Bir kaç ay evvel inşa edilmiş | olurlar, ğ olan posta binasının duvarı ta. Finlandiya ve Baltık devletlerini / Mamile çökmüştür. | garanti etmek için de ciddi ma.| Diğer cihetten Hayfanım gi . niler olamaz, Sovyet Rusyanın bu|malinde kâin Meshek ismindeki | devletleri üç devlet tarafından ga.| Yahudi köyünün silâhlı bir ço -| ranti edilen bir pakta toplamak|tenin taarruzuna uğradığı bildi , hakkmdaki teklifi muvafıktır. — |rilmektedir. Sulh binasmımda bir çatlak br -| Köylülerden biri ağır suretto rakmakta hiç bir sebep yoktur.| yaralanmıştır. |batan, ve bu yüz bir kişiden an. cak beşi kurtulabilen, onun da ikisi ölen Thetis İngiliz denizaltı gemisinin bedbaht — kurbanları için, kaza mahallinde bir âyin yapılmış ve bu âyine, kurbanla- rın ailelerile birlikte yüzlerce Bazı kimseler şöyle diyorlar: Giç İngiliz iştirâk etmişti. “Bu devletler , garanti edilmeği © v İngiliz gazetelerinin hususi! drmü aönmlekre sarski'na yac |- ŞA AD SaroSİ * |düikörüsrü Ve aczee hâdiseyi pılabiinir? göyle taabit etmektedir: Filhakika Litvanya, Letonya, bırakılmıyor “İçerisi ağlayan, hıçkıranlar- Tokyo, 11 (A.A.) — ve Estonya Almanlar tarafmdan| — Toky ) ilyi SN e Gğa saramca gemilek dzeltür istilâ'edilir veyahut bu memleket. |at alan Japon kaynağından bil n de Thetis — denizaltı laint lerde inkişaf etmekte olan nazi| dirllâlğine göre, Artita bu sa) y zi rolaket noktasına Kİdİ . propsganda ve hileleri sayesinde bah Sir Robert Craigie ile Şaptı| Veruç K j nazi sistemine bağlanırlarsa bü. &t Mülüâkat esnasında, Japon hü tün Avrupa harbe sürüklenecek.| kümetinin Kalganda mevkuf bu tir. lunan İngiliz ataşemiliteriniz Baltık devletlerinin istiklâlle. 'serbest bırakılması hakkındaki | ri Polanya için en büyük ehemmi|isteği reddettiZini İngilit büyük yeti haizdir. Polonya - ile Baltıklelçisine bildirmiştir. Kocaman bir madent tabut t- çinde gömülü evlAtları için hiç: Kıran ihtiyar anneler, yine bu tabutta mahbus kocalarından devletleri arasında teker teker ve |dınlar elele oturuyorlar. hep birlikte, siyasi ve askeri mü. Büu matem tutanların en gen. nasebetler başlamıştır. dınin nutku ©, kucakta getirilen bir - aylık| Baltık devletlerinin istiklâl ve. ya bütünlükleri, Almanlar tara . fından tehlikeye düşürülürse, Po. lonya dövüşmeğe mecbur kala - caktır. İngiltere ile Fransa da si. lâha garılmağa — mecburdurlar, Rusyanın da dövüşmesi lâzımdır. Niçin, daha şimdiden böyle mü . sait bir zamanda bu şekil bir dö. bir yavrudur. Denizaltı gemi - Londra, 11 (ALA.) — Eden bu- sinde boğulan babası, onu dnz-ı gün muhafazakârların bir toplan. tısında söylediği nutukta İngilte- renin taarruza karşı mukavemet siyasetini artık değiştiremiyeceği- ni ehemmiyetle kaydetmiş ve Sov- yetlerin de biran evvel sulh cephe. Bi içine alınması Tlüzumunu tebarüz Devlet sermayesi | ile işleyen mües- seseler baremi vüşün önlüne geçecek olan tedbir. | tÜrraiştir. ler alımmasın?. eee (DBaşlarajfı 1 tnctde) Bugün içinde — bulunduğumuz| Yugoslavya sefirlerini |yon lrası her söne istihsal mas- vaziyote göre, daha üçlü anlaşma n let. ae imzalanmadan bu küçük devlet . doil'hl'dl çale GAC6k ayıtOr. Cei . kalan 200 milyon liradan bir. kısmı Bolgrad, ," ÇALA.) — Yuğos-| çasati beş nüfustan ibaret olan anın Milletler Cemiyeti nerx. 220 K £30 çiliçi lere de vaziyet almalarını teklif etmek biraz fazla olur. “rama; uç vUyYUK VEVTTN tık devletlerinin Almanlar tara.'koviç Ankaraya, Vargova elçisi fimdan injll veya — inhidamımı, | Vukoviç Atinaya, Londra büyük dostane bir hareket olarak kabul elçisi Kassidolats Berne, Prag e- Nn Pai * bağltiz a kâr olarak 18 Hira isabet bile etmez, Ayda adam başma di'ışcıı1 da âyine götürülmüştü Geçenlerde 101 mllrellcbı(ilfl duğundanberi ancak üç defa gü- vebilmiş sonra'sefere çıkmıştı. Sarı saçlı bir denizci anlatı . yor: — Thetis hareket etmeden ev vel, göverteye çıkmış ve müret - tebatın mektuplarını vermiş - tim. Benim de bu sefere iştirâk etmekliğim mukarrerdi. Fakat sBon dakikada plân değişti. Be - nim yerime bir başka adamı ta. yin ettiler, Ayini yapmağa giden gemi - ler, birkaç mayin gemisi ilo iki torpido muhribi, bir denizaltı ve birkaç tahlisiye gemisidir. Gemilerden biri üzerinde bu - lunan denizaltı moktebi rahibi Ayine başladı. Kadın, erkek, çoluk çocuk, denizle gök arasın- da dalga dalga kaybolan bir birdenbire dul kalan genç ka .İsesle hep bir ağızdan Allaba ni. yaz ediyorlar. Ondan sonra suya çelenkler atılmağa başlandı. Önce amiral gemisinden çipa şeklinde mavi bir çelenk düştü. Sonra evlAtla- rınt kaybetmiş anneler, kocala- İrendan mahrum kalmış genç ka- Arnlar, yoetim çocuklar ve nişan. İlmar çelenklerini attılar, 'Tbhetis denizaltısından kurtu- lan üç kişiden biri, çelengini at- tiktan sonra güövertenin par - maklığına dayanarak başı Ünü. ne eğili olduğu halde - Öylece kaldı, Arkadaşları ona bir şeyler söylüyor, fakat o İşitmiyor, sa - dece dalmış denize bakryordu. bet| Dakikalarca düşündü, hıçkırdı. rek haykırdı ve olduğu yere bi. mikdar yüz on kuruş kadar bir|tap yuvarlandı. Hastabakıcırlar ettiğimizi izah vesilesiyle yazdığı bir makalenin sanlarıma doğru şu hükmü veriyor: *“Bazıları Türkiyenin Almanya ile olan ticari müaasebetleri yü- ya hiç olmazsa tâbü haline girdi. — Bi zannımı taşıdığından bahsel- mektedirler. Böyle bir şey iddia eden kimseler acaba takdir etmez- ler mi ki, Almanya gibi büyük bir memleketin Türk mallarımı yük. sek fiyatla satın alması ve ona faz« la döviz güçlüğü çektirmeden is- tediği maddeleri temin etmesi bü. yük bir şans eseridir.,, Almanya gibi çok nüfuslu bir memleketin — sürekli olmak üze- ve — yüksek fiyatle Türk malr müşterisi olması bizim için ger- çekten bir şans olurdu; hattâ fi. atin yüksek değil maliyetini kur tarır bir hadde kalması bile bu gü. zel talüi kıymetten düşürmezdi; fakat bu müşterinin aldığı mala karşılık ödediği malen da fiatini Tunmadığı müddetçe bu alışverişte iyi talüin kime güldüğünü Alman moslektaşlarımız — elbette farket- mişlerdir. Türk matbaacılığı kul. landığı maddelerin bomen hopsini Geçen yıl meselâ 50 fenikten aldı. | ğumız bir mal, başka memleketler. — de bu fiatin muadilinden aşağı düştüğü halde, adım başma 55, 60, | | 70 aldu ve bunu yapan Alman fab, Gaçit bir DABAŞ “evlh *İikasmın kendi hetabı değil, fabri. dim! Neredesin?,, diye titriye » kalearın başmın bağlandığı Alman hükümetidir, “Sanden çök mal alacağım, yülki WMWM-SHHMVW"“M& fidir, n R Harkah Tülümlmüeki Bafta Bar £ :dvsımi ,'mn :"": â:: :E_ fında sulhün muhafazası için bu üşlerdir. büyük adımın atılmasını ümlile bekliyor. En_u-iyı gu tuhaf suali düyu . Ilayvıılıı'ı Iıiınıyo Fi yaml Olkları Tekam | kanunu hazırlanıyor ranti vermiş oldukları, Polonya, at Vekâleti yeni bir hayvan hi. şabilecekler?.,, maye kanun lâyihası hazırla - Buna kargılık olarak miktarı|mıştır. Lüyiha esaslarma göre, kâfi nazi kuvvetinin garp hudut.'her türlü nakliye vasıtalığı va- i, |larmda tutulduklarıtakdirde,şark İzifesini gören hayvanlara fazla ta taarruza uğrayan devletlerin muzafferiyetini temin edecekle . rinin muhakkak olduğunu bildir. mek kâfidir. Şarkta müessir bir cephe ku. rulması, İngiliz ve Fransızların garptaki askeri kuvvetlerine ve şarktaki Rusyanın kalpten gelen yardımına bağlıdır. Biz ne Alman ordusunun kudre tini, ne de çök yakm bir tecrübe geçirmiş olan Alman milletinin zekâsımı, dört bir tarafa kafa tu. tabilecek vaziyete olduğunu ka . » | bul edemeyiz.,, Bundan sonra Alman ordusu . nun da tamamoen ihmal edilmi . yecek bir kuvvet olduğunu, an - enk, ufak büyük bir çok devlet. lerden teşkil edilmiş olan bir cep he karşısında muvaffak olamı . yacağını bildiren muharrir ma . kalesine şöyle devam ediyor: yük yükletilmiyecok, Ihtiyar, hasta ve zayıf hayvanlar bu gibi işlerde katiyen kullanılmıya . caktır. Hayvan sahipleri hayvanla - rının ethhi vaziyeti ile yakından alâkadar olacaklar, ahırlarının temiz bulundurulması, hayvan- Jlara muhtaç oldukları yiyece - ğin tam vermek için azami ih - timatıı göstermeğe mecbur tutu lacaklardır. Kanün hükümlerini yerine getirmeyenler cezaya çarptırıla caklardır. — Piyango çekildi Tayyare Piyangosunun keşide. sine dün başlanmıştır. Büyük ik- ramiye dün çıkmamış, bugüne kal mıştır, Dün çıkan on beş bin lira. Tabil hiç kimağ istikbalin bu Mtf yarısını Cihangirde Kuloğlu müthiş sırlarını çözemez ve bu sokağında 3 numarada oturan sisler arasında terazinin hangi Seyfi isminde birisi kazanmıştır. tarafa meyledeceğini kestiremez.| Seyfnin bileti 1/2 olduğundan Fakat şansların hangi cihete|tam 7500 Bira alacaktır. Dün bayi müteveccih olduklarını görmek|Nimet kendisini sabahtan akşama te müşkll değildir. Hayatları tehlikeye giren bü .İgitmiş olduğundan bulamamıştır. |bünyesine uygun şekilleri ala -| kadar aramışsa da Seyfi germeye tün devletleri garanti eden bu|Parası bugün verilecektir. üçlü anlaşmanım, bütün teşebbüs. lerin muvaffakıyetsizlikle neti .İmek üzere kendilerini çemberle . celendiği Avrupada en pratik ve meğe çalışmadığımızı bilmeleri - en mücssir siyaset olduğundan 'ni işaret ederim. emin olabiliriz.. yaptıkları bu an, şey tutar. İçtimal adalet mevzabalış ise bunları da hesaba katarak ma- aşları buna göre hesap etmeli . dir. , İçtimal adalot meselesi bu şe- kilde mevzubahs edilmedikçe ve hakiki millet kütlesi hesaba Ankara, 11 (Hususi) — Zira.| katılmadıkça ağızlara alınma - | Yor. malıdır. Bu büyük bir yalan o - kur, Bğer movcut çartlara — göre, yani mevecut kanunların bahşet. tiği haklara göre mütalâa edi « lirso kanunu ayakta tutabile - cek imkânları güzününde tut -| malıdır. Fakat içtimat adalet| davasmı bir takım — zümrelere | maske olarak kullanmamalıdır. | Devletçilik demok, bütün iş. leri kırtasiyeciliğe sevketmek | demek değildir, Devlet bürola - rımın zaruri olan — şartlarını İş hayatının icaplarına uydurmak bir mocburiyettir. Esasen dev - letçilik devlet işlerinin &mai ve ticari mücsseseler gibi mek'uli - yet deruhde etmesi, onlar gibi | şevkle, süratle işlemesini to . mindir, Yoksa onların faaliyet - lerini kısmak, bir tomar kâğıt yığını haline koymak demek değildir. Devletin alâka göster- diği iktısadi müceseseleri fanli- yetlerine zarar vermeden işlet . meşi tabildir. Bütün kanunlar, nizamlar ancak bu esası bozma- dıkça faydalı olabilirler. Şu halde bu kanun yapılırken | nazarı İtibara alımacak şey dev. let ve millet Mmüesseselerinin bozulmadan, aksamadan, köndi rak inkişaf etmesini temin et . melidir. j Bunun için de devlet smai vo ticari müesseselerinin Işletil. | mesi hususunu İşin — bünyoesine | terketmeli ve kanun, asgari ile 'Komşularmın Bu düşünceleri yazarken, Al-İlaşma ve kambinezonlar tama - |azami ücretleri tayin etmelidir. | man idarecilerinin de hücum et. men tedafüi mahiyettedir. “adri ERTEM hemen onun başma koşuştular, r -. Gemilerin birindek! ateş müfre :â:ı',';m:: ::_ zesinden üç dofa silâh atıldı. Ve calkime,, Önemelidir, Vunu GN matem kafilesi ağır ağır ayrıl -| ,, hh,ııl ettirdiği ı’il lörğ ai mağa başladı. Çelenkler madeni l bedelini öyle bir para 'i Üü tabut içinde nefessiz boğulanla- öi Sinlki elde etmiş ol : rın feğakâr rahunu temsil eden (pi n almı satan 'Türkiyede yükseli bir güzellikle su Üzerinde yüzü- fiyatın ancak hayali kalmıştır. Bu vaziyeti bizim Nasrettin Hoca- Aynı saatto bütün İngiltore|mez "Dostlar alış verişte görsün!,, bu matome iştirâk etmiştir. müktesi ile ifade etmişti. Görüp düşündükçe: Dil meselesi Sön günlerde dilimize karışan bir takım kelimelerden şi. kâyetler ediliyor, Bir takım isimlere sataşılıyor. Eğer bu söz. ler üsünde morfoloji ve fanetik bakımdan bir incelemo yapıl. mış olsaydı, hükümlerin sebeplerine bakacak ve kendi hük. mümüzü ona göre verecektik. n Halbuki artada böyle clddi bir gey yoktur. Herkes, kendi zevkinin ölçüsünü kullanarak konuşuyor. Şu &öz iyi, şu fena, Şu ahkenkli, bu tatsız, böylesi güzel, öteki çirkin deyip duru. yorlar, “Zevk”, güphesiz büyük bir kuvvettir. Sanatkâr kendi zevkinin potasında, sözün cevherini eritir, temizler, pürüzsüz bir hale kor. Dilin hakik? sahipleri onlardır. Fakat bu sahip. liğin de bir hududu var. Hiç kimse hudutsuz bir saltanat #ü- remez, Ortaya atılan sözler, gerçekten ahenksiz şeyler midir? Yok. sa bunlar, marazi bir zevkin kurbanı olarak mı dilimizden sü. rülmek isteniyor? “Etrüsk", “Ülev” sözlerile, meselâ “patlı. can” sözü srasında bir mukayese yapılsa, hüküm, acaba hangi. nin aleyhinde çıkar? O patlıcan ki “pat”, “h”, “can” gibi bl. ribirinden beter üç ahenksiz hecesile kulakları tırmalar durur. Hepimiz biliriz, ki biz bu kelimeyi söylerken parçaları as. lâ'aklımıza gelmez. Ve ahenksizliğini İtiyatlarımız örter. Şu halde bazı sözlere düşman oluşumuzun sebebi ne? Sonra, bunların birer yadigâr olmak gibi çok kıymetli ta. rafları da var, El sürülmemek, dil uzatılmamak 1âzundır. Dile meselesinde, bizim gerçekten uğraşmamız lâzımgelen nokta, yabaner kelimelerin gittikçe çoğalışıdır. Mesolâ iki gün evvel bir gazetede “sığmak,, kelimesi ye, rine “Refuge” sözünün kullanıldığını gördüm. Yarın bir baş- kası çıkıp buna “Abri” de diyecek. Niçin sığınak değil de Refuge, yahut Abri diyelim? Bunu anlamağa imkân var mıdır? Bence, işte kalemlerin çarpışaca. ği dil davası. Bununla uğraşalım, Hakkı Süha Gezgin