y ' ik Ka — hasıl bir adammış? benim âşıklık hayatımın en mü. Küçük Hikâye " Princesse Yazan: Jose Germain Jean . Jacguea: — Onu “Kırık kanatlar,, klübü. nün bir suaresinde tanımıştımi. dedi. Rose Bombon o gece tayya. recller için dansediyordu. Onu görür görmez çöcuk güzelliğine hayran olmuştum. Porselen be beklere benzeyen İncecik ve mev- zun bir vücudü vardı. Hemen kendisine hayranlığımı bildirdim. Beni dinledi. Bir kaç gün sonra âra . Çeviren: Suat Derviş | ' — Çauları himaye etmek de . gil.., Çocuk musun.. Böyle bir dava senin içinfena olur!.. Roce . *[.lınz hüngür hüngür ağlamı başlamıştı: — Ben onları müdafaa edece- *|Bini biliyordum... Aman yarabbi ne kadar değiştin.. Bambaşka bir adam olmuşsun. — Değişen ben miyim, sen mi. | Şehri ahalisinden Con Bovmen da bir erazi satın aldı. memnuniyetle | sin? — Yook.. Çok ileri gidiyorsun. mız son derecede iyi idi, Heyhat/İşte ben nasılsam öyleyim... İşi; ki iyi tanımak hayali pek çabuk|ne geliyorsa!. Esasen benim se, öldürüyor. Rose'u pek iyi tanı -|ninle yaşamağa razı oluşum se. miştim, Bu tarzda göçinen kadın. | nin için bir gereftir! larm biribirlerinden farkları yok | tur. Bir gün bana: — Bu böyle devam edemez! di. ye haykırdı. Rejigör benimle pek fena, Bana sanki en ehemmiyet. siz bir artistmişim gibi muamele ediyor. Dans mualliminin gözü Viman Badercanne'da. Tabil çün kü kız gayet iyi giyiniyor.. Âşı- kı onun için delicesine para sar. fediyor, Benim bir kılığıma bak. sana... Yok canım bu böyle de . vam edemez. — Kılığında ne var?.. Sana e. hemiyet vermediklerinin sebebi bu değil... En büyük sebep ken. di ismin! İsmine bak bir kere: Rose Bombon! Böyle isim mi o - lurmuş? — Ey? ne var bu isimde san. ki? Nesini beğenmiyorsun? Bu i. sim namuslu bir ailenin ismidir haberin olsun! Babam zangoçtu! Bu sözleri öyle bir tarzda söy. lemişti ki kahkahalarla gülmek - ten kendimi alamadım. O zaman Rose « Jane hudütsuz bir hid . detle: — Gülüyorsun ha! diye hay . kırdı. İşte gu andan İtibaren aramız. da her şey bitmiştir. — Fakat sevgili Rose., Neler söylüyorsun ?, — Ne?.. Sevgili Rose mu? Be. ni kim zannediyorsunuz? Azizim muhakkak ki bizi biribirimizden uzaklaştıran içtimaf farkları u- nutuyorsunuz! Ve kapıyı şiddetle vurarak o. dudan çıktı, Dışarıda oda hizmet. çisine şu sözleri söylediğini duy. dum: — Tİnsanın hiç bir zaman ken. disinden aşağı bir sınıfa mensüp kimselerle münasebeti olmama. — Canım ailene bir sözüm yok! Fakat şu isme bak: Bombon! İn. sanın böyle bir ismi nasıl olur? Bu isml değiştirmeli! Yeni bir isim arayalım! —— Bul bakalim! — Bourbon ismine ne dersin! — Hadi sen de! Gayet bayağı bir isim! — Ne diyorsşun yavrum! Kral, larım ismi! — O başka!.. O halde bu Jemi alacağım, Fakat öteki ismim ne olacak! — Jane İsmin! nasıt buluyor . sun? J-a.n.e diye yazılmca İngi. liz ismi olur., Enteresan... — Jane Bourbon! Hiç fena de. Şi We o günden sonra ismi Jane Bourbon oldu. Hakikaten isim değiştirmek Jane'a pek uğnrlııı geldi. Günden güne şöhreti art. | tı, Btrafını aldılar. Fakat bu mu. vaffaktyetlerle onun istekleri de büyümüştü. Bir gün bana * — Şu isme bir de “de” ilâve et. sek daha asil bir isim olmaz mı? — Hiç şüphesiz! Bu iyi bir fi. kir. O günden sonra da ismi Jane de Bourbon oldu. Bir kaç zaman — gonra da bir do princesse ünvanı- nı İlâve etmiştik. Az zamanda de. dikodular çıkmağa başladı. Princesse Jano de Bourbon bir sevda macerası yüzünden aşıl a. ilesinin şatosundan kaçmış ve dansöz olarak hayatını kazanı . yormuş. Acaba bu mesut âşıkı İşte bu da him noktasr oldu. Bütün kadım . larm teveccühünü kazandım! Öy- le kral allesinden bir prensesin fşiki olmak kolay bir şey mi? Maattesesüf bu güzel ve mııvnf.ı fakıyetli hayat Gdevam etmedi. Bir gün Rose . Jane pür hiddet yanıma geldi: — Şu yazıyı gördün mü? Beni! sahte prenseslikle itham ediyor. larf Buna tahammül edecek mi . sin? — Ya ne yapacağım? — Ümit ederim ki hemen bir dava açacaksm?.. İftira davası.. — Dikkat et yavrum böyle bir dava olursa... Rose . Jane hiddetle sözümü keşti: — Ne?. Şimdi onları mr hima- ya odi Zaten senden her gey lıdır! İşte ben Rose Bombon'u bu su- tetle kaybettim. * Yazlık şapkalarda büyük gar- nitür uınnık modası yoktur, Şap kaların geniş, büyük, garnitürün en küçük olması lâzıfıdır. * Yazlık beyaz elbiselerin kır. mızı ve İâcivert renkte ince fitiller ve güneş hüzmesi gibi içerden & - çılan oylikajlar İle süslenmesi mo- dadır.. Ancak bu — garnitlirler mümkün mertebe az görünecek ve | beyaz hükimiyetini kaybettirmeye cektir. Vgeleceıllııı. Mısırlıların itikatları gibi birşey - Beşyaşında çocuk — Con — VAKIT —— Boöovmen dirilecek mi? s&e| Amerikalılar altmış sene evvel ölen bir adamın türbesinde uyanmasını bekliyorlar Bundan altınış gene evvel bir sabah Amerikanın Katimgsvill kiligeden evine gidiyordu. Bir- denbire Üzerinden bir büyük gölge geçer gibi oldu ve Con Voymen tozlu yol üzerine yu- varlandı. Evdekiler merak etmoğe baş. lJadılar. Çünkü öğle yemeği za- madı geçtiği halde Con Bov- men hâlâ ortada yoktu. Derhal onu aramağa çıktılar, Con Bövmeni yol üzerinde bul dular. Con Voymen gene aynı adamdı. Aynı suretle konuşu - yor, aynı süretle işaretler ya - piyor, aynı bastonu — taşıyordu. Fakat Con Bövmende bir mü- him değişiklik vardı. Con Boöv- men ©o dakikadan itibaren ken- din! “Ölmez” sanıyordu. Hayret içinde bulunan arka- daşlarına şunu anlattı: — Bana ne ölduğunu bilemi- yorum. Fakat ölsem de dirilece ğlme kanilm. — Ne gibi. Bir ruh olarak mı Yoksa böyle otin ile, kemiğin ile mi? — Bilmiyorum. Fakat tekrar bu duuyaya avdet edeceğimi bi. llyorum. Belki ölümümden altı| sene Bonra, belki altmış Bsene sonra... Fakat muhakkak geri Con Voymenin arkadaşları ve komşuları #ndişeye düştüler, Za vallının Müuyakkat bile olsa, alhni bir sarsıntıya uğradığınmı hükmediyorlardı. Fakat Con Bovmen bundan sonraki hare - ketleri, onun tamamen çıldır - mış olduğunu gösterdi. — Ben, diyordu. Mozarıma yâkın bulunmak İsterim. Onun için mezarlı yakın yeni bir * Yaz için açık renkte dantel el- biseler ve blüzlar motdadır. l Günün siyasi Artık kuvvet kanu- nun emrindedir Sön oön iki ay zarfında İngilir halkı ve İngiltere hükümeti hari - ci siyasetlerinin derecei şümulü ve gayeleri Üstünde her zaman kati bir tercihe mecbur kalmışlardı. Garbi Avrupadaki coğrafi vazi. yetlerine sığınarak, merkezi ve şarki Avrupa hâdiseleriyle alâka- dar olmuyabilir, birbiri arkasına yardım istiyen milletlerin halleri- ne seyirci kalabilir, ancak kemdi stratejik menfaatleri taarruza uğ. rayınca hareket edebilirlerdi. Diğer bakırtdan, son Çekoslo . vakya ve Arnavutluk hâdisesiyle anlaşıldığı gibi dünya umumi bir harbe sürüklemek istenildiğine ka rar verilerek bunun önüne geçile- bilecek bir sulh cephesi de hazırla- nabilirdi. Bazı kimseler 1938 Mart ayında Almanyanın Avusturyayı işgalini | mütcakip kati tercihin yapılması Yâzım gekdiğini ileri sürdüler, Diğerleri ise — ki bunlar, ekse. tiyeti teşkil etmektedir — eylül tecrübesinden sonra bu tercihin artık uzayacağına karar verdiler. Hepsi Almanyanın Prağı işga- Tinin her türlü tereddüdü imkân- sız kıldığında müttefiktiler. Filhakika yekdiğerini takip e. den taarruz bâdiseleri İngiliz ha. ©v yaptırmak istiyorum. Herkes hayret ededursun, Con Bövmen şehrin en güzel| . davaları: — Yazan: Sabık İngiliz Hariciye Nazırı Antony Eden rici siyasetinin seriân inkişafını, askeri kuvvetlerin modernleştiril- mesine ve bilhaşsa tayyareciliğe ehemmiyet — verilmesine yaradı. Kuvvet bir kere daha Avrupa si- yasetini teşkil eden yegâne unsur olmuştu. Asırlardanberi Ingiltere hükü. metinin müttefikleri küçük millet- lerin âkıbetleriyle — alâkadardır. Her hangi bir devletin Avrupaya bâkim olmak emeliyle giriştiği ha- rekât İngilterenin insiyaki muka- wemcti ile karş laşmaktadır. İşte on dört senetdlenberi İngil. tere Milletler Cemiyeti paktından münbais her türlü anlaşmayı im- zalamağa hazırdı. Fakat Garbi Avrupa hariç olmak üzere daha katf mecburiyetler ihdas edecek | vaziyeti de — değildi. Lakammo anlaşması bunun çok güzel bir i- fadesidir. Fakat bunun İngiltereyi alâkadar eden ciheti de Garti Av. rupa mesclesi idi. Bugün yeniden tekmil Avrup: | yerindeki evin! sattı ve şehir dı- şımdaki büyük mezarlık elvarın- ğği Bu hareketini de şöyle izah ediyordu; İ — Mezarlığın yanında ev yap- ç Jan bu heykeli onlara göstere- ceğim. ıım;n's!ı yarınki hayatım İçin kolaylık temin etmiş oluyorum. Çünkü yarın mezardan çıktığım Ölmeden evvel Con Bovmen zsaman derhal eve — gelebilirim. ]blr yasiyetname hazırladı. Bu Çünkü evim yakın olacak. yvasiyetnameye göre, mezarlığın Ev yapildıktan sonra mezar|/Sfindaki evinde mütfak - her zaman hazırlıklı bolunacaktı. Con Bavmen dirilip &ve döndü.- ğü zaman yiyecek, içecek nevin- den İstediği şeyi bulabilmeği ar. zü ediyordu. yapılmağa başlandı. Bu mozar dünyanım en Barip mezarlık in. şaatından birisini teşkil ediyor. du. Kısmen granitten yapılmış tt ve tabil bir ev hacmindeydi. İçerisinde kolaylıkla açılıp! kapanacak kapılar vardı. Ilıaıl Hibariyle, bir Cürboe şekiinde ©0 lJan bu mezarrn kapısında Con Vovmenin büyük bir heykeli du-| hâcaktı. ruyordu. Con Böymen bu Con Bövmen, türbenin mima-|temin için muayyen bir miktar rına bu heykeli göstererek dedi|da para bırakmıştı. Bu para, İ- kiz cabında evin tamirine de - kâAfi — Bu heykeli bilhassa diktir. | gelebilecekti dim. Çünkü yarın tekrar hayata Con Boymen aynı zamanda o- üvdet ettiğim zaman kim oldu:|kunacak şeyler da - İstiyordu. Bumu onlara tanıtmak — lâzım.|gellibaslı bazı meğmualar, me: Ben olduğumun anlaşılması İ-İgelâ, “Saturday Enüing Post” çin tamamen benim benderim ©-| mocmuası her hafta kapısının |mektup deliğinden içorl brrakı. lacaktı, Keza her hafta yenl bir ro- man gönderilesekti. Con Bovmen öldü, Ve bu va- Her hafta bir hizmetçi gele- 'nu alacaktı, Çamaşır, elbine her şey hazır ve ütülü olarak sakla- YA anlaşmalarına dönmüş bulunuyo- | ruz. Bugüne kadar İngiltere ile Rusya arasında mevcut müphem şekilde dostane fakat hiç bir za- man tesbit edilmemiş münasebatın çok kati olması lâzımdı. Bu cephe, den İngiliz halkı çok çabuk vazi. | yet aldı. İngiltere ve Sovyet Rus | yanın hayati menfaatlerinin her noktada karşılaşmad klarını takdir ettiler, Daha müsait bir Rus for | mülü ile salhun muhafazasında | her iki memleketin müşterek men. faatleri bulunduğunu — anladılar. İngitere — Rusya ve Fransa ara- sında mütekabil yardım esasınz müstenit bir anlaşma yapılmasını temenni etmekte olduklarını da göstermesini bildiler. İngiltere Garbi Avrupadaki ya- kın tesir sahası haricinde anlaştna lar imzalamağa başladığındanbe. ri, Sovyet Rusyaya yaklaşlmak | için prensip itibariyle bu devlete müsait milietler ile derhal arilaşı)- maktadır. — (Devamı V uncuda, b G y 1 Afçlimde , İ | | | rek odaların döşemesinin tozu.| gelişip evlenmiş o; müaksatları Dun ve ya“" (Devamı £ uncuda) l İ eli Pa Bir hilkat g HAZIRAN 1559 doğurur mu? — vın İl!_ı"'vl b ge B v Geçen günkü Vakı sayfasında beş yaşında Zi çocuk doğurduğu B vardı. Garip olmakla bi ııl-l* yaki olan bu hâdisenin ":v“.' ) hetleri elbotte tetkik eli ',İ tir. Yalnız ben, bu hxıvıd“”ı', dişahların birkaç >'ışmd'“l'rh larını evlendirmelerini JM* düm., Evvelki sene idi. M ,“.' Öksüz Mehmet paşa hâki! ki bir makalede padişahif yaşında kızının paşaya ':";.1 rek damatlığa kabul 04”..,. yazmıştım. O vakit bif ! tup aldım, Öksüz Mehmtf gapi nin mütevellilerinden ı:ıh"»'ı iddia eden bir zat, urlh“.,.ı )t hâdisenin — vaki almâll e | ddia ediyordu. Hem © & âhiyetle ki... ge| Halbuki! Osmanlı tarihi e | yunun sayısız misalleri YA ç Deli Padişah torahim, "ııııı»ı'ı lerden son derece — haztöt " İ şin ikt buçuk ndaki Girid serdarı Yusuf paşt yör kâh etmiş, düğün için ALME Dü nındaki sarayı düşetmisli- l gün ağaçlarının geçecel! # y rın şehinşehri kesilmiş, ’qu'v lar gönişletilmişti. Bu e.dl' ağaçlarının ikisini ellişef zorla götürebiliyordu. M vtf ça İşte padişahın bu Sf anlatan tarih satırları: “Sultan İbrahim ikişek yaşlarındaki sultanları N6 y ve cemiyetlerle vüzeradâ! ne tezvic ediyor, kadınlaFi? zünden dışarı çıkmıyordu: Amerikada böyle hir USU madığına göre minimini k",.l blatin feyzinden istifade © Jabir. ğğ K tercüme külliya" 7 nci seriden 61-67 .7 kitap st hh 61 Vikontun ölümü —— y : 62 Leneit TI. i x İt 63 Liza 64 Evlilik 65 Gizli Pamuk harbi 1 p 66 Bizans tarihi #| * 67 Senyolbeos Avrupa K adbeâ SA DA Jdoğduğu bil dirilen bu öküzün