Maarif vekilimizle bir mülâkat 'ay Hasan Âli Yücelin muhtelif kültür meseleleri uzerındekı fikirleri hk limiz Bay Hasan . N Yediglin arkadaşımızm vkete muh. ne dukunan ermiştir. Mülâkatm i naklediyoruz: S *Dn' —buı*ı ve edebiyat hak. | Mütalealarmız? x3"69 dil şauru, çok kereler whmnk Üzere, milli vicda- bi € doğar gibi olmuş, fa- IşIğını ancak son altı, vi içinde teksif edebil. L-.xdm İlk bakışta, yüzde MDÇ; ve bunun için ifrat. ühxll;uu göründüğü hal. İtibarile doğru görüş, bi 3. Mide elde edilebilmiş - VA şudur: Başka kültür. # olmak istemiyen bir mil. hei fl" bulunmalıdır. İ Ava Gökalp merhumun, de. !».m Mt? veren, dilin millileş-| ki düsturu, gka diller. ilir, kaide alı. , Beklinde idi. Fakat biz. b îı , Öyle kelimeler al- Bunlıvm içinde, başkâ kltmcrı kaideleri vardı. ide, peder . şahi ve daha Ti davasını tekzip öden i H'elc ıstılah mesele. iameıerınd» başka mil- İ di tarihlerine baktığımız " terim meselesinin ön saf. Nmîmı görüyoruz. Dil, bel. Gi terimlerin kondi kökün. &Nm—ııp bulüyor ve ilk me. | ' Ekymaslardı ©o devrin, İ Alça üstün milletlerinden, le aynen iktibaslarda bu- mı.:_ı kendi bı.nusmı.dum.mhı.)una da 4 m“ hemen bu esası anla -| maktadır. En tuhaf ve &; | mıyanlara kadar duyan, sü ilim | giirler yazan © inde ilk ımumrlcrde (ri. kelimesini değil, (ma. K p (mantık) kclim»*hini 4 k,m I“*knl yı bülursunuz. N !.'“ hîzde de, Üçüncü Selim za- | |a & Nizamicedit kurulürki . tabur) değil, (esendron, | Bf |izj (*a, aide de camp, etatma. # |4, YAbirlerine raslarız. Bu, bir ğ ttkeleme devridir ki, biz, 0- san geçirdik. & asyonal bir benlik al . * kelimelerin, terim olarak NWİIM türkçede buluyoruz, Arımıza veriyoruz. Ve on. gx, İt toklarımızın zannı hilâ- ),, unnrı gayet güzel öğreni. | ;— fim ilk ve orta mektepler. “Cuklara — hissettirmeksizin ç f"n anketler, bana bu İntı- 5! "dı İlk okulun, son veya g ndaki bir Türk şı için müselles, murabba, a'lı:e:. züerbaatüladla, hiç imkânt vermediği için | hemiş demir bilyeler gi. n dimağında kalıyor. Hal. l) M Olduktan —sonra sık sık | whll İ (birle, dörtle, beşle, çckıııY “iş terimleri, esasen bun .| yoruz; yahut teknik ve plâstik| .Mldlgı için kolayca kavrıyor ler, bu ge' , en küçük | h“"“ inden en yüksek derece. fdar, bugün dünya ilim ve | Niyetinin — mümessili olan| Ti fikir seviyesini göz ö. dt %?P" uzaklatırmamak gınilo A M"lllıg'ı zaman, her türlü Yi Böyler, ileri ve modeni A tekevvüne başlamış tir. Dilimizi kısır bel. ıhu görüşün altında, fikir. ü4 Olduğumuzu — kabul et . "’ı' * kamnaatindeyim. Düşünce. q. u'lde edemediği için kale- H, Tanlar, bence, sağlam ka. knı'k"hes.n' bilmiyenlerdir. Her NL Yazabiliriz, yeter ki, yazıla. aç Himiz olsun. “ebiyat bahsi ııı dedi. Bu, tıpkı bu havasma benziy lar var, fakat bir türlü _vağıp bizi sıkıitıdan kurtarmıyor. Bu- gün yazmadı, yarın da yağınıya. cak demek değildir. Bon, edebi. Ankare , düşüncesindeyim. Son yıllarda oldukça zengin bir edebiyat doğ. rı mi. zaçtaki şairlerimizden, hâlâ eski kıta şeklinin çerçevesinden çıka- yliyen, (kızan, bağıran şairlerimiz. var. (On yaşmdan yetmişine kadar, sa natım hasbi büyüklüğünü ve g0- | cukluğunu bir Üidan tazeliği .ır muhafaza edenlerin var nlduğ. bir memlekette, şiir, nasıl yok o. lur? Hâlâ, okuma, yazma bilme. dan şiir söyliyen in- tenha köşelerinde ye. tiştirmiş bir memlekette, (şiire) 32? Kadımı, er. , kafiyeli ko. olduğumuzu u. nutmıyalım. Beş, altı aylık bir kurstan geç- tikten sonra, bu, dediğim milli istidat ile kusursuz ve pek güzel itmenlere rastla. dım, Ben, bun yret etmedi günkü, milletimin, her vıdı'dc ol bir. Pisti esire ı:ı*ıp olduğu. nâ inanırım Nesir, dedi, İtiraf edelim ki, bu, venî yeni kıvamını bulmaktadır. |Dallı budaklı ve etraflı bir dü . şımcnl Barih surette kâğıt Üze- jrinde tabiye edebilmek kolay bir iş değildir. Geçen gün Akşam |gazetesinde Halide Edibin on ul. tinet asır Franaız klâsiklerini ter. üme edelim teklifini ihtiva eden r makales kendimi, bu fikirlerimi lütfedip yazması için muharrirden ri- cadı bulunmuş Zannetlim.. Rasyonel, — hesaplı — bir — ne. sir mimarisine çok ihtiyacımız var. Tmine'in, Balzac'ın bir kü . tüphane tutan eserlerinin bollu. ğundan bahsederki ler,, sahibinin burlan görse (na. sıl olmuş da bu kadar sözü bula- bilmiş) diye şaşacağını söylüyor. | ? Çünkü, hayrete düşecek olan klâ sik ru,h olçülü, hesaplı, fazla iti. nalı ve onun için çok zamanda az, lükin kusursuz eser vermeği i:ler. Biz, böyle bir devre geçir- meye muhtacız, Zaten roman da, bu ilinasızlık. | tan dolayı arzu ettiğimiz kema. le gelemiyor. Ya, iç araştırmalar. da aceletiyiz, strf şekilde Guru. tarafta acele edip tam arşitektu- ral bir eser veremiyoruz. Yakubun (Sürgün) ünde derin. liğe dalan ok u güzü, belki kenarlarında ve sathındaki az |nayı affediyor. Yahut, (Yezidin kıu ndaki plâstik güzellik, ro. manın ruh tahlili baktmından sığ. | lığınt ölçmeye vakit birakmıyor. Esasen bunun için değil midir ki, (Mavi ve Siyah) larmmız (Lo rouge et le noir) olmadılar. Tarih bahsi Bir çok âlimlerin iddialarına rağmen, dedi, sırf ferdi değil, fa- kat kütle bakımından sübjektif olmaktan kurtulmuş - tari mıyorum, Hangi müverrih ve hangi tarih kitabı tam objektif. tir, göstel Fransız tarihe geçir çalıştı? 1_.n ışı tmamış olsaydı, o, müthiş çalışmaya ta- hammül edebilir miydi? Derhal İsöyliyeyim ki, tarih, tam objek. tif olamıyor derken, onu, aslâ bir öka dillere tabi olmıyan | yatımıza, fazla bühtan ettiğimiz | indiyat mecmuası zannetmiyo - rum. Aramak için, aranılana gö . nülden bağlanmalıyız demek isti, yorum. Atatürk tarih inkılâbı, bunun kıymetli bir remzini taşı- Şüphe yok ki, başlan. gıçtayız. Fakat, tarihimizin mebdeini Malazgirt muharebesi. ne kadar indirmek — dalâletinde bulunanla! e, sondan çok dal uzaktadırlar. Biz, tarihi bir me. deniyet akışmın seyri ha_mdc görüyoruz. Şu halde, Türk ta: İhi, kendisile er tekevvününün bir ftemadisi ni ifade eder. Ne kadar gerilere gidebilirsek bu görüşü o kadar, iyi yapmış oluruz., Tarihten ön. ceki zamanlar sözü bir fantezi değil, bir hakikattır. Bir İngiliz miülellifinin dediği gibi, beşer ha. yatı, bir Gehlize benzetilecek o. lursa dün elinde çıra bulunan in- sanım gördüğü saha ile bugün, İbüyük bir projektörle önünü a; Fdi fuk. w)lcmek ısttdıgımız göyi gol iyi anlatır. Üniyersite 'site telâkkiniz? sunuz, İstanbulda ve Ankarada iki üniversitemiz var. Ankarada Edebiyat ve Hukuk Fakülteleri teessüs devresinde . dir, Tıp Fakültesine başlanıyor. Bunlar, bir araya geldiği zaman memleketin baş gehrinde, diğer kısımları da tamamlanarak - bü. yük bir jilim merkezi kurulacak. tır. Bu, Cumhuüriyet hükümeti için esaslı kütlür davalarından biridir ve behemehal yapılacak . tır. İstanbul Üniversitesi altı yıl- danberi bir oluş ve İmtihan dev. resi geçirmektedir. Kendisine ya- pilmış olan a ve ihtimama ce. yap veri semizin yaptığı ve arl!ırmz)ı kendini mecbur hissettiği gayı gözden kaçmıyacak kadar mi himdir. Üniversitemizin bir kaç fonk. siyonu vardır: Memleketin muh. telif sahalarda muhtaç olduğu Dmünevver, çal surlarını yetiştirme Memleketi, ilim gözü ile, bü . tün realitelerinde etüt etmek ve tanıtmak. Nihayet enlernaayo - nal ilim müesseselerile münase . bete girecek kıvama gelip bilgi alış verişi yapmak ve Türk âle . |mine, cihan ilmi sahasında yer aldırtmak. Böylece, Türk ilm milleti içim değil, bü 8 (için faydalı milli olduğu “)ıuınamel bir hale gelecektir. Neşriyat köngresi l köngresinden ne - sıı dc go dünüz, kongre, memlekette büyük bir alâka u . yandırdı. Bunun sebebi, azasınm Ankara ve İstanbula inhisar et. , memleketin her tarafın -. dan gelmiş olmasıdır. Böyle ol. duğu gibi, henüz yirmi beş ya -! şında bulunanlardan yetmişini geçmiş olanlara kadar, bu işin mevzuu ile alâkalı her kıymetin -| kongrede yer alması da mühim. ru. (al yolunda, bu müesse.| Hc1 ve yapıcr un-| Meclisin dünkü toplantısı Ankara, $ (AA.) — B. Menlisi bugün — Refet başkanlığında toplanmıştır. Bu top Parti İiçtima edilmiş — olunan grupu, meclis salonun İhalde bulunmakta idiler: Celse açılırken, Edirne mebusu Şeref Aykutun vefat etmiş oldu . ğunu ren Başvekâlet tezkere si okunmuş ve meclis bir dakika ayakta süküt edilmek suretile celer ve istekler serbestçe orta ntş ve tanzim edilen Trapor- İlar, bu lllrlJ guru:k*r' ahy—l! grmcn kı )'n:ll. dır kti bulunuyorum, Bunların, ne le gerçekleştirileceği işi, yarıca, bir devlet meselesi olarak yeni tetkiklere muhtaçtır. Bunları, bi- rer birer fasıllaştırma yolunda . yız. Matbuatımız mensuplarının, her hususta olduğu gibi, beni, bü defa da, teşvik ve takviye ettik. lerini mmenuniyetle ve şükranla ifade ederim, — Halkımızın okuması için ye. ni kararlar alındı mı? — Türk milletini yüzde y okur yazar yapmak her lnklldp çı gibi, benim de emelimdir. Klâ- sik metotlar dışında, nüfusumu. zun yurdumuza dağılış tarzmı, iş ve hayat şeklini göz önünde tu. tarak yeni plânlar yapmak d rektifini, bir vazife olarak, bü . yük Şefimden almış bulunuyo - rum, İhtiyaçlarımızı, vasıtaları . mizı ve her türlü imkânları he. saplamak suretile pratik hal tarz larına erebileceğimizi kuvvetle U. mit etmekteyim. Müzeler ve kütüphaneler ybir tasavvurunuz var mı? — Müzelerimiz, bu mevzuda, dünyanm en zengin müessesele- rindendir. Uzun zamatılar, bir ih. tisas telâkki edilmiyen müzec lik, Cumhuriyet devrinde kanun. la tesbit edilmiş ehemmiyetli bir ilim müessesesi olmuştur. Son günlere kadar, bir umbar eşyası gibi tıkliım tıklım doldurulmuş ve ve mahpus kalmış kıymetli eşya- âlemin havasını almak sandetine ermiş —bulunuyor. Müzelerimiz, umüumiyetle, feyizli bir inkişaf halindedir. İlmi ve Üniversite ü müzelerle alâkalı yete geçirmek için şahsan büyük bir ehemmiyet at. fetmekteyim, Kütüpbanelere ge. : Bu hususta mühim bir te- "Jşebbüsümüz var, Bütün Türki . yedeki resmi kütüphanelerde ne kadar kitap varsa, hapsinin liste. bir mecelle halinde, her şubesindeki insanım, müel |kitap ismile arzu ettiği eseri, &. rayıp bulması temin olunacaktır. İElde yarım ve noksan ve evvel yapılmış fihristler varsa da, bunlardan arzu edilen istifa. de temin edilememektedir. Aldı- Eımız tertibat, zannediyorum, bir |yılda yeni ve mükemmelini mey. dana koymak imkânını verecek. |tir. Bundan başka tasnif heyeti- mizin senelerdenberi çalışarak üende getirdiği fişleri bir ara. ya toplanarak, önce, İstanbul kü. tüphanelerinin mukayeseli yazma kataloğları basılabilecektir. Bu - nün tarihe &it olanları, aldığı . mız tedhirlere göre, altı ay ka . dar sonra bitmiş olacakatır. İti- "namiz © mertebededir ki; bu yaz. İma kataloğları, Bibliothegue na. tionale ve British Muzeum'un ka- taloğları kâadar mükemmel ola . caktır. İlk fırsatta da Ankarada büyük ,;ve umumi bir kütüphane yapıl . ması, Maarif programının esaslı İmaddelerinden birini teşkil et - ı”)'ıî: Tmeselesine gelince; |mek için ona lâkayt bir ruhla mndır. Onun için her türlü düşün.'mektedir, DA B BAA LA ğ t Müzeler ve kütüphaneler için yi kazırlamak, ziraat vasıtalarını mız, yeni açılan salonlarda diş| (tedbiler almaktayız. Bu cihete, | leri yapılarak ve bunlar birleşti. | ve | - İticari mübadeleye ait Tür - |yapılmamış bulunan ba: |mesine ait kaunların bitinci mü . Buzdan sonra rüznameye geçile | bi lantıda Kurultayın kararile teşkil rek deniz şın:fr mensuplarına veri- kil lecek zamlar ile Türkiye - Yu na” nistan arasında aktedilmiş bulu « Türkiye - İngiltere müzeyyel | ticaret ve klering anlaşmasına ı"”î n birindeki tercü .| me yanlışlığının düzeltilmesi, yine Türkiye . Ingiltere ticaret ve kle- ring analşmasına bağlı listeye tif- tiğin ithailne ait anlaşmanı kleri hakkındaki kanun rile Sudet mrntakası il L mektupla: yihala- yapılacak | ye. Al manya anlaşması ve Türkiye - İs, “|viçre ticaret ve klering anlaşması ve merbut protokol ile mektupla- rın tasdiklerine ait kanun lâyihalâ tının birinci müzakereleri yapıl . muşır. Devle kinini mütedavil serma - yesine ait kanun ile iskân kanunu- nuün bazı maddelerinin değiştiril! . zakereleri yapılmış ve bu sonuncu üzerinde söz alan Hüsnü Kitapçı, iskân kanununun müzakeresi mü> nasebetile bu mesele üzerinde bü yük bir dikkat ve alâka lel durmuş bulunan Doktor Refik Saydam hü kümetinin göçmenlerin vaziyetleri nin ıslahı ve bunlara karşı henüz ecibe « lerin karşılanması hususunda ne gibi şeyler düşünülmekte olduğu. nu sormuştur. Sıhhiye Ve Doktor Hulüsi Alataş verdiği cevapta, iskân İşi: de takibedilmekte olan hattı hare- keti izah ederek göçmenler işinde Ük safta nazarı dikkate alınan ci. hetlerin, evvelâ göçmenlerin evle. gift hayvanlarımı ve — kendielrine verilecek toprağı temin ve böyle - ce bir sene içinde bunların müs . tahsil bir hale getirilmeleri oldu . Bunu söylemiştir. Sıkhiye Vekili, bütün bunların bütçenin imkinları nisbetinde ya" pilmasında inşaat ve malreme te .| mini cihetlerinde karşılarımakta o.| FEŞAR A LAŞ & z |lan güçlükleri bilhassa tebarüz et-| müdekkiklerin gözlerinden uzak | gÖ6 tirmiş ve bunları bertaraf eylemek | yolunda tetkiklerde bulunulduğu . nu ve gelecek göçmenlerin emek . lerile evlerini yapmalarma taraftar | olmadığını kaydetmiştir. | Sıhhiye vekili bu beyanatları AYasında, bu yıl içinde memleke timize gelecek muhacirlerin 13 bininin Bulgaristandan ve 4.5 bininin — Romanyadak oldağu- M. mütevetfanın hatırasını taziz ey .,nu ve mevzuu müzakere olan Carvterzin lemiştir. kanunda memleketimize ser. © gelecek güçmenler mese- lesinin de nazarı dikkate alın. dığını söylemişlir. Kanun bu İzahattan apnra orta sıralarında kendilerine tahsis 'nan veteriner mukavelenin tasdiki | kabul iş bulunan yerlerde toplu bir 'ne ait kanunlar, ikinci müzakere- |leri yapılarak kabul edilmişlerdir. ettiği bir 'kanunla nahiye müdürlerine en az onar lira hayvan yem bedeli yerilmesini tasvip eylemiş ve İs anbul tramvay ve tünel şirket lerinin mübayaasına ait muka- yelelerin tasdikine ait kanunla. rr da kabul eylemiştir. Ruznamede mevcut köy kanu bazı hükürleri ile sal- mâ © alınacak paranın a. sam! haddini tayin eden kanun üzerinde geçen, uzun müzake- relerden sonra tekrar encüme. ve ça“şamba günü tçtimaa niha- nunun ne ver.lmiş toplanmak üzere yet verilmiştir. ALİ ÇETİNKAYANIN JZAHATI Ankara, 6 (A.A.) — B. M., Mec lisinin — bugünkü toplantısında İstanbul olektrik ve tünel şir. ketlerinin imtiyaz ve tesisatla. rınm satın elinması hakkındaki kanunların müzakeresi vesile. sile münakalât vek'li Ali Çetin- kaya aşağıdaki izahatı vermiş. tir: İndelhesap tramvay şirketi ile vekâlet arasında mutabık kaldığımız netice 600 küsür bin liradır. 600 küsür bin liraya ya kın iken bir milyon 200 küsür bin lira kadar bir şey oldu. Sonra üç yüz bin lira r komlayon vasıtasile tayin edi- len mevaddı İn$aiye ve malze. me ve ayniyat vardı. Bunu da nakıt olarak kabul etmek mec- yetinde kaldık. Bir milyon 300 ttsür Hraya Di tünel mücssesesile bi? zomin! yaplık. Ve 175 tüneli almaya Müta- yi olduk. Vergi tahsilinden biz vazgeçmeyi kabul ettik. On. lar da bü İiş üzerinde tenzilât yaptılar, Bu suretle ve 175 bin 'a İle tüneli almış bu- ynlaşma sin Urayü ilra bir pa lunduk Bunu da biliyorsunuz. Büyük bir Meotro h€u vardır ki, 400 bin lira kadar kıymeti vardı Ayni zamatıdda tünelin ağız ta. raflarında üç tane han mevcut- Bu elde etmiş bu. lunuyoruz, — Alkışlar — tur. arı da Görüp düşündükçe: Çâllı'nın adası Hem çok değerli, hem pek ada satm alıyormuş, Arsa deği nda, Boyu bosu istediği kadar başlıbaşına bir huduttur. Denizda nc bir tek çatı bulunmasa da, hayali Artık göğsümüzü gere gere — Bizim de bir “Danonçiy Diyebilirz. O büyük ruh ta şehirlerir sevimli sanatkürimiz Çallı, bir" Al, çiftlik değil, dikkat isterim, || küçük olsun ada, dünya içinde gibi kalsa da, içinde ( l erdiği ufuk değişmez. 9” muz var! araşında kendi iştiklâlini ze- hirliyen, bir darlık duyarak, ıssız bir adaya çekilmişti. Ama Çallı, adayı bir itikâf ve inziva yeri olarak geçmiyor, Kafasındaki plânm hentiz bütün çizgileri belirmemekle bera. ber, biz onda bir “sanatkârlar kolonisi,, idealini görür gibi oluyoruz. Daha geçenlerde, eline beş on para geçti, diye neler söy. lenmemişti, noler! Hattâ değerli restamımızı hacre kalkışan. lar bile olduydu. Öteki beriki kötü kötü güphelere kapılırken, meğer sevgili sanatkârın kafatasında ne güzel fikirler maya. lanryormuş. Âlemin gürültüsünden, dedikodusundan uzak bir adada yalnız ilham ve eser için yaşamak, toplayarak orasımnı mukaddes bir “Ateşgede” az gey mi?.. başka istidatları da; haline — koymak, Çok geçmeden bu ateşten kendi çırağını yâkanlarla adada ışıktan lâleler açar. Ruhlar uys Çallı satın almak istiyormu ği manevi refah ve kemalden olmaz... anır, gönüller aydımlanır, ış, Bence adaya onun, getirece- daha güzel baha, zengin fevet Hakla Süha Gezgin