MAYIS Ankara, 28 (A.A.) Meclisi bugün Refet Karlığında tolanı Büyük Xillet Camtez'in baş, 9 yakır bütçesi. & Gevam ederek Maa. çezi üzerinde Böz alan birçak hatiplerin mütaleaları vo bu Mmütalealara karşılık olarak Maarif Vekili Hasan AN Yücel tarafından va, Tilen cevapları dinlemiştir. Maarif Vekili Hasan Ali Yücel ver, GIRİ cevapta ezcümle demiştir. ki: 1029 yülr bütçesini Rükümet!i Meclise 16.110.000 lira olara #Ümniştir. Bütçe sacdını veler yapıldı. Ve elleri Jâyihada görüldüğü gibi 18.164 400 Hi. Falik bir Lütçe takdim etmiş bulunu. yoruz. Şu halde geçen seneye nisbetie Maarit Vekilliğinin bütçesi 1,5 mülyon lira bir fazlalık göstermekte Geçen sene maaş faslı 5,3 mi Fa iken bu sene 6.097.000 ilraya Tilmıştır. Bu sene 450 yeni muallim Kadramuza titihak ödeceklir, Benelii memleketlerde tahalilde bu, lunan talebemizden 33 kadar, müsik we meslek öğretmen okullarından 80, İstanbuldak! yükşek öğretmen okulun. dân 60, Gazi terbiye — enstitüsündeki kurslardan ve amıl sınıflardan (dar muallim tavzif etmek imk Kü olacaktır, Bütgodeki Mmacburiyetinden doğmaktadır. Bütçemizde maaştan sonra görüler on H Yazlalık ücretlerdedir. Yardımcı öğret | Ömenler ile kanunu mahasusunca 15 ve, (ya 18 asat ders verdixten sonra fa olarak kendisine okutturulan dors sa. tleri için verilen ücretler mühim bir yekün tutmaktadır. Bu ücretler gazetelerde de görmüş. BÜnüzdür, mali sene sonuna doğra mu, Mlliralerimizin — şikâyet — mevzuu olur. Bu parayı her tene tam alırlar. Fakat münakale yüzünden biraz geç aldıkla, TI için şikâyet ederler. Bunları düşt Berek faslma, iki yüz bin lira fazla Koyduk. Bununla Badci angariye imecel Geçen sene 1800 eğitmenimiz vardı We ondan evvelki aanalerle 1930 yu. Yarlak hesap Ki biâlik bir kadro ile galışıyorduk. Bu sene bunü 3900 — | 4000 e çıkarıyoruz. İki binlik kadro Ho 00000 köy çocuğu okutuyorduk, bu Bene buna 70.000 ilâve ederek 130.000 köy çocuğu okutacağız. Şimdiye kadar 900 köyde aynı tipte Kköy okulu yapılmıştır. Önümlüzdeki sene aldığımız tertibat. Ha 1400 köyde yeniden mektep yapmak Amkânı hasıt alacaktır, Orta öğretmene gelince, dalmt inki, yaf halindedir. Benebi dill öğretmenlerinin adedin! Böyliyecek olursam hayretinizi mucip blacaktır. Çünkü 256 monllime daha Ahtiyacımız vardır. Mevcut muallim. derin iyakatlarını yenilemeleri ve ken, yaptıkları işlerde tekâmül et. Ü ürmeleri için önümüzdeki yılarda kurslar yapıp bunları bu kurslara Bgündermeyi de düşünüyoruz. Biliyorsunuz X, bizim mektepleri. Mizde üç ecnebi dil okunur. Fransız, GA Almanca, Tagilizce için birkaç se. Be evvel memlekete getirilmiş olan ve penebilere Ingilizceyi öğretmekle mü. Sbahassıa bir zat , bizim için kitaplar Şaptı. Gerek yaş ve gerek bilgi dere. “ocsl bakımamdan hangi kelimelerle İn. gllizce tedris edileceği bu kitaplarda ÇESEDİt edilmiştir. Ve Ingilizce tedri, şönünden heyeti umümiyesi ttibariyle memnunuz. Halbuk! diğerleri için Franamca ve SAlmanca —için müteaddit — usülerde Tuhtelif kitaplar vardır. Bunlar ge, Yek Öğretme bakımından, gerek tale, 'benin mektep değiştirdiği zaman ayrr kitap okunması yüzünden — uğradığı MüÜşküller bakımından — mahzurludur. Bu mahzuru bertaraf etmek için Fran. BZ Gili e meşgul olan — emrimizdeki Benebi mütehaasısların: ve aynı süret. Je Alman dili mütehsasısları tek umul lle ve senenin muayyen zamanlarında kitabın muayyen yerlerini - okutmak Cihetlerini tesbit etmek şartiyle kitap Jar yazmaya memur ettim. 'Yüksek tahsli mevzuunda gerek Tz tanbul, gerek Ankara — Üniversiteleri Miğerinde dikkatle, ihtimamla durmak, | tayız. tedris bakımımdan, kitap bakı. mundan ve bazı arkadaşların temza #tükleri fakir talebenin hem tahall, Bem hayallarınt — kazanma imkânını Bomin bakrmından iSarm gelen tedbir. deri aimaktayız. Kabu! edilmiş bir kanunla — Sihiye Wekiletinizde Ankaruda Tıp fakülte Şdi etmek Üzeredir. Bu müease Eeeyi Blarak Sihhiye Vekületi de bunu Maa, Zif Veklliğine verecektir. Diğer fa. Külteleri de imkânların basıl oldukça Bileşkll olunarak Ankarmin — tam bir Üülversite kurulacaktır, Çünkü Türki, Yenin merkeri başşehir olan Ankara Ayor zamanda Türk — kültürünün de Hnsrkezi ve başgehri olmalıdır. (Bravo Gerleri, ülkış! 'Talebe makyajıma — gelince, hepiniz Körüyorsunuz, bea bu mevzularla çok Alâkalıyım. Hattâ —bazılarının kanan tince belki de şiddetilyim. Bu işten ha. berim yöktu. Doktordan rica ederim. fazlalık — bunları tavzif | a teehhür şikâyetleri | urup İşlettiklen sonra pek tabil | 1039 | Hangi mektepte olmuştu, söylesinler, tahkik ederim, alâkadar olurum ve bu Iyi düzeltirim. | (Husust )— Meclişte Maarif bütçesi görüşülürken ilk sözü Talan Osman Sevki Uludağ (Konya) |raemlekette projesiz imar — harekci-| lerine önayak olunların tarihi, Kür ürel ve medeniyet âbidesi olarak mevcut olan bi erleri hiç üzum yokmuş gibi oriadan — Xeldırmakta ine işaret elmiş, ve Naarif Vekâleli - bunları | kat'l olarak teşbil etmexse ve müda- halede buluumazsa ve devletin d şubeleri de benimsemezlerse — yavaş 1 âbideler örtüdan » Konya mebu- n sket dahilin e Hicaret yapan müesseselerin ilân- nda Türk diline hiç bir kıymet ehemmiyet verilmediği noktasında aT etmiştir. | — Bir fotoğraf filmi alığız. İçinde | ingilizce, fransızca, alm Hattâ arapça birçok tarifnameler olduğu bhalde türkçe bir şey — göremezsiniz. İlâçlarda da aymı bal.. Bun h y | İta e n |Türkiyede ticuret yapan Mmüestesele. Jrin mutlâk surette Türk e el miyet vermelrini Maotif Vkâletin İricu ederim | saç mektep boyanmaları arara İotikal ettiren Osman Şevki dağ: — Bir baba lanıyorum, dedi. Ken- dim kadar tanulığım bir baba kem azının mektebinde verilen b samareya davet ediliyor. Baba gid yor. Kızınt arkaduşlariyle görüyor. Erken ayrılmaya olduğu için müsamere bitmeden kal kıyor. Ayrılacağı vakit dışurda kazı- ni bir daha görmek İsteyor, çı yor. Kızı korşısına geldiği vakit Ia İnıyamıyor. Saçları öndüle olmuş, gâr lerine remlller çekilmiş, yüzlerine al- lık, pudra hepsi mükemmel, Baba kızıyor, yüzünü temizle, diyor. Birax hüşince söylüyor. Kız mütees- sir olup ağlayor. Bayılıyor. Bu kız 11 yaşındadır. K bayıldığını dü. yan mektebindeki —alâkadar lar ko- şuyorlar, vakayı baber alınca baba- 'ya diyorlar ki: “— Ne yapıyorsunuz? Biz falan berberden makyajet getirdik, bu ço- cukları boyamak içil Konya mebuasu sözlerini şöyle la- mamladı; *“Mektep sahaesinde görülen mek- tepli çocuk temiz mektep yüzü — ile görünmelidir. (Cok doğru sesleri). Bunlara çare bulmasını Vekilden ri. ca ederim.” Nevzat Abbas (Barsa), kürsüye ge- lerek Manrif işlerini sistemleştirmek, |Manrif sistemimirde kemiyel — ve |keyfiyet meselesi, ilk tahsilin mecbu- riyet ve meccaniliği, Maarifimizde ahlâk ve ideal, dilimir, Maarif ve ter allir sahnede mecbur Maarif bütçesi kabul ed -| mek, kapıdan girerken — bendenizce biye tarihimiz hakkında mülaleaları- nı anlattı, ve Maarif Vekâletine, ter- biye vekâleti namı vermenin — daha doğru olacağını söyledi.. ECNEBİ DİLİ MESELESİ Satih Erkman (Tunceli), çocukla rın orta ve lise tahsilinde ecnebi di- li öğrenmediklerinden şikâyet etli, metod olmadığını ve bunun 48 sene- denberi devam ettiğini söyliyenek Pariste bir müddet bulunan Za- fit Almanyaya gezmek için — giden diğer bir zalın mekleplerde lisan ho- calığı yaptıklarını; “hepimiz türkçe biliriz, fakat kaçımız türkçe hocalığı yapabiliriz?” diyo sordu. Samih Erkman, bundan sonra, li- seden çıkan çocukların Avrupadaki yüksek mekteplerini takip derecesin- de bulunmadıklarını, lisan dersleri- ni mekteplerden kaldırarak onun y rine diğer derslerin ikame edilmesi- nin daha doğru olacağını söyledi. İLK MEKTEPLER Hacer Dicle (Kaslamonu) iİlk mek- teplerin ber sınıfında en aşağı ali- miş, yetmiş talebenin bulunduğanu, sınıflarda oturacak sıra bulunmadı. Zanı, dersin ayakla takip edildiğini söyledi, *“SÜT VE HOCA” Doktor Saim Ali- (Rize) arın ders ver veremli doğru acağını, lüşma- bunlardan birinin süt, & boca olduğunu, sütün kay nr, fakat hocanın kaynalıla söyleli. tipin d eden 200 çocuğun kırkının nezteden,| gripten, veremden basta — olduğunu söylediyerek bunun için bütçede av-! rilan paranın çok ü olduğuna işaret etti, KİTAP PARALARI Sezal (Kütahya), llk tedrlsal vsu- lüne temaş ederek bü şekilde mek- tebe devamı eden çocükların birçok' müşküllerle karşılaştıklarını, — kitap' paralarının çok fazla olduğunu, — ilk mektep kitaplarının bugünkü fiyatla- ingiliz Kralının nutku ildi rıtdan yarı fiyal daha aşağı salılma- um geldiğini, mekleplerde gra- “ Sulh, hürriyet, ada- dersinin — çok zayıf — oldüğüm, vekâletin bunun için ne gibi tedbir. ler aldığını öğrenmek İstediğini, lise-| — Vinalb Ah Ai * lerden değil, Yüksek gekteplerdek BeE LA AA — TRüe imererhadari ÜaWbeyö-bile bir merl XT UK BÜSÜYREerüliçe VİŞİDESA verilse memnunlyel verlci bir neti-|TEN yıldönümü — münasebetile İn ee ile karşılaşılamıyacağını Mâve et-| Biltere kralı bütün imparatorlu ti İğa hitaben radyo ile bir nutuk söylemiştir. let istiyoruz,, LİSELERE HÜCUM Nazmıl Tiker (İzmi a ğ a $ her sene olan büyük tehacüm /-Kral imparatorluğun vazilesi ederek Tise talısiline devam edecek Din oela mektep meztalarının bir seçlin,'bir bağ teskil eti bir imtihana tâbi tulmanru doğru ©-| münasebetle: lup ölmuyacağı esası üzerinde durdu.'Guğunu söylemi Ankarada bir umumt kötüphane te-| t sis edilmesini ve ilim mevzuları | R n çin mükâfatlar verilmesini istedi. — |güstererek muhtelif EKALLİYET MEKTEPLERİ — |giliz ve Pransızlarm ayrı ayrı İstamat Özdamar (Eskişehir) ekal.'kültürlerini m 'aza ederek mil mektepleri tabirine İtizaz etti/lete en büyük hürriyet ve emi bu mekteplere “hsusi mektep”İyeti vermenin kabil olduğunu demenin doğru olacağını ifade ede-|kaydetmiştir. rek, bu mekteplerde riyi 5 b lerin'n türkçe olarak — ol Birleşik Amerika devletlerila Alelin bu mektep 1|Kanada arasındaki münasebet! müzayakalı den bahseden kral, sını elca etti, #GALATASARAY" KELİMESİNE HTİRAZ Fuad (Konya), Gulatasaray — kel mesinin değiştirilmesini istedi ve de- di kif — Memlekete Fransız demokrasi- sinden pek çok şeyler vermiş - olan bu müesseseye böyle tamamen şaha. me bir isim vermek ve çocukları bir nevi fmtiyazlı çocuk halinde gösler- rkların, İ limlerin l meselenin zorbalıkla hi memiş olmasından dolayı me: niyetini bildirmiş ve sözl cümle ile bi $r: “Hedefimiz, herkes için hürri yet, sulh ve adalettir.,, İngiliz takımı Bükreşte galip Bükreş, 25 (ALA.) — İngiltere ve |Romanya milli takımları - arasında yapılan beynelmilel futbol maçı sı: fıra karşı iki sayı ile İngilizler lara- fından kazanılmışlır. nu u doğru değildir. Maarif — Vekilinden bu müesteseye yakışacak ve ba ke limenla çok fevkinde bir kelime bul- masını rica ediyorum. Berç Türker, ilk mektep öğretmen- lerinin aldıkları maaşın — azlığından bahsetti, muallimlerin batka işlere kaçtıklarını söyliyerek muzır sinema filmlerinin çocukların körpe dimağ- Jarı'üzerinde tesir yaptığını ifade et. ti ve buna karşı tedbir alınmasını te- menni etti, Ahmet Hamdi Dikmen (Konya),| eğitmen teşkilâtından bahsetti, Ali Ai Akyüz, eski bir maarifçi sıfa. le tecrübelerinden bahsederek bil hassa Darüşşafakanın yaptığı hizmet- leri otrafiyle anlattı, bugün mektep- lerde otorlfe olmadığını söyledi. Türkân Öz (Antalya), gençlerin ahlâki terbiyesinden, bedil ve bir kelime ile insani terbiyesinden bah- setti, asıl meselenin çocuklara veri- lecek telkin, terbiye ve takip edile- cek hattı hareketi bir proje veya bir talimataame ile hocaları mutlâka ten- vir elmek, gldecekleri yolü sarih bir süretle göstermek ve ondan — sonra kendilerine vazife vermek olduğunu söyldi, Avrapadaki talebe — müfettiy lerinin adetçe arttırılmasını istedi. Rasih Kaplan, mekteplerdeki — oc- nebi lisan tedrisatı işi hakkında mü. talealarını söyledi ve kendi dilimiz tedrisatmın dabi bugün çok - zayıf kaldığını işaret ederek: - Millet işinde benlik işi dil ile başlar. Dil üzerinde sıkı durmayan milliyetleri üzerinde fazla sıkı dura> mazlar, dedi ve çok alkışlandı. Attalya Mebusüu, bundan — sönra z mekteplerdeki okuma - kitaplarısa | Polonyalı güreşçi geldi *Türk gençliği ancak Türkle evlene- bilir” şeklinde yazılar yazılmasını ri-| po €a elti ,tiyatro mevzuuna geçerek son günlerde Ankarada bulunan ©- peerite Türkçenin fena konuşuldu- ğunu, seçilen mevzuların — allelere hürmetsizlik ifade ettiğini söyledi. | Ahmet Hasip Altuna, maarif işle-| » rinin her birine ayrı ayrı temas ede-| © rek düşündüklerini uzun uzadıya #n- lattı. Süreyya Örgeneren maarif işlerin- de alınmış tedbirler hakkında vekil- den izahat istedi, dil işinde istikra-| rin ne vakıt hasıl olacağını ve bu i-| şin ne gibi gaye ve esaslara işlinat ettiğini sordu, KIZLARIMIZ İÇİN TEMENNİLER Şehime Yunus, hermen her sene ba- zı değişikliklere uğrayan lse müfre- dat programlarından bahsetli, müf- redatın değişmesine — rağmen talebe| , randımanının. matlüp derecede art orogramlarıa nilis- taka menmi elli, İzmirde kodan mebdusu biimddan son- ra sözümü kız talebeye onaklederek (Baştarafı 1 incide) Portsmout, 25 (A.A.) — Tahli. siye balonunun kablosu kırılma- dan evvel son defa olarak balon. da yer almış olan Sgualus deniz. altı gemisi kumandanı teğmen Naguin, muavini, 6 asker ve bir. mütehassıs hastaneye sevkedil . imişlerdir. Yüzgeçler, gemide kal. miş olan ölüleri çıkarmak üzere yarın sabah tekrar işe başlıya . caklardır, boğulmuş olduklarmı bildirmiştir. h Poertamouth, 23 VAA — Amiral kurtarma işine devama edileceğini bi dirmiştir. Amiral, dün 38 kişi kurtarmış olan dülgiç çanının tamir edildiğini ve ye | Mi bir dalış yapılacağını ilâve etmiş | Pi d Polonya profesyönel — güreş şampiyonu Gestvinski dün sa . bah şehrimize gelmiştir, — Kız talebe ne kadar sahsil K D sülük ederse elsin, mihayet günün ; T birinde “ana- olscağımı unutmasın. tAN devi namile maruf 120 kilo. (Bravo secleri ve alkışlar) Esazen bu İUk pehlivan Katsem ile Bursaya vazife aldığı vâzilelerin hüşinda ge-, gidecek ve orada 'Türk güreççi. Ezx Bu vaziyet karşısında demek 1 Jerile karşılaşacaktır. temiyorum ki kızlarımız tahsil etma- etsin, kseğini yapsın ve ni-|kızlar üzerinde bu telkini yapmı hayelte de evvelâ evlâdini — İstifadelistedi ve kızlarımızın bit çok — kötül ettirsin,* maceralardan bü xayede uzaklaştırie| Şehime Yanus liselerde vekâletin'ablleceklerini beyan elti. Tahtelbahir faciası Hortamouth, 28 Ç(AA.) — Sgualus| Kapalı tuutlduğu zaman diğer denizelti gemisinden kurtulan Nichola taraf istifade edecektir. O hal- geminin kaptanı Teğmen Pakin Jle di.'de Türkiyenin bitaraf vaziyeti- Ber İkl subayın - sağ oldukları fakat' ( muhafaza edebilmesi için &a- geminin kıç tarafında bulunan astağ. z Gümk Dak fle 26 erin ,lmoıeehırblıııulııınıııııınlol Böle Sgualus denizaltısınım geri um'lçlıullr ki harbe aleyhtar — olan 26 tayfasının kurtarılması hakkında İngiltere ile Akdeniz anlaşma- pek az Ümit mevcut olmakla beraber, gını yapmıştır. Türk - İngiliz an- " |datüt bir todbir olmayıp da aynı (o vakit bitaraflıktan çıkmak © İvo ancak o zaman Türk - İngiliz yecanlı Zabıta Romanı Ingilizceden Çeviren : H. MUNIR — 7 — aaaampar | Kendisimni seven, yahut sevi ni söyliyen kâdın şimdi neredeydi. Üç sene evvel cinayet mahke- mesinde mahküra olurken de din. leyiciler arasında onu gör t. O kadın, gelmemişti. İsmi neydi o kadının Üç sene- irceza mahpusiyeti azasında | ana bir çok şeyler oluyordu. | |Fakat o kadınım admı unutmuş memiş *cun İsmi? Arabella Minter! İ Zeki, genç bir iş kadın” idi bu! | |Güzel.. Arkadışlarından b Bibi dans ve gezmek di di kı İmttzt | ev kadını, ve çocuk | t gibi kayı | mişti. Taşkın su k denize yuvarları tındaki kayık battı. suyun ortasında kaldı. Arnold bir müddet sonra teke car suyun yüzüne çıktı. Neles # dı. Işıklar hâlâ görünüyordu. D? şıkların hareket etmediğini unü” |tarak, bir gemi üzerinde olduğu na hükmetti. Uzun mesafelere kadar değilif de, oldukça yüzebilen tir adamdı Derhal kulaç atmağa başladı. VÜ" cudunda kalan son kuvveti sarf€ diyordu. ğ On dâkika içinde takati kesildi Fakat kendisi farkında olmadığ' bülde akıntı kendisine yardım edie yordu. Arnold yüzmeyi kesmişti. Dal galar, ölü bir köpek gibi üzerif” den yuvarlandılar, Derken ellerir ne iri bir taş parçası geçti. sıgır*' şan Sahilin kayalarından biri... Arnold bu taş pârçasına olanci hıziyle yapıştı. Ölüme doğru giden yoldan, ot? bu taş parçası alıkoymuştu. Bu taş parçasına son, en söf gayretiyle kolları ve dizleriyle 68” rıldı. Dalgaların çarpmasına müs kavemet ediyordu. Sonra kendini toplayarak bif” denbire ileri, sahile doğru att- Ve bir balıkçı gemisinin teknet! dibindeki kumlara gerili kaldı. İlerde, üç balıkçı kulübelerin” İden hâlâ ışıklar parlıyordu. Balık- çılar ava çıkmak üzere erken €€ ken kalkmaktaydılar. — Fakat kâr yıklarının yanına — geldikleri dö- man mahküm orada yoktu, v vi5 Üç gün sonra Arnold Suııııpd." limasına gelmişti. Fakat fezi bif vâziyetteydi. Çamurların içinde bir eski kasket bulmuş ve tıraşif başiyle yüzünü saklamak için ki- laklarına kadar geçirmişti Eibiseleri çamur içindeydi. VE uzamış olan sakalı kendisini kof* kunç ve tam münasiyle terseri birf hale getirmişti, Üstelik karnı açtı. İki günden- beri hiç bir şey yememişti. Ve 46 olan bütün diğer mahlüklar gibi tehlikeli bir hal almıştı. Şehir, onu Ürkütüyordu. Bura* da birçok insanlar — vardı. Fakat bu insanlardan bir kısmı da ket” disi gibi perişan vaziyette giyife miş görünüyordu. Umumi parka getdi. Kanapeler> den birinin üzetinde bir kız ot yor ve gazete okuyordu. Arnold- bundan para dilenmeği düşündü. (Devamı var) yörü birçok erler geçiyordu sara pek büyük bir şey de- İmücevi (dğı D Arnold haris damdı. O, ptrlak hayatlar düşü. nüyor ve sgevdiği kadıns yüksel bir hayat temin etmek istiyordu. Kadın istesin, istemesin, o buda. laca bu fikre kapılmıştı. Kazancının azlığına r rafa başladı. Sevdiği kadını her Hukuk kaidesinin hayata tatbiki (Baş tarafı 1 incide) dan yardım görmüş olur. Boğaz- lar barp gemilerine açılırsa bu defa buradan gemilerini geçi- ven taraf stratejik menfaatler |temin eder ki, bu takdirde dahi |gene bitaraflık yoktur. | — Mademki harp halinde Boğaz- lar her iki muharip tarafa açık olsa, yahut kapalı: tutulsa da mutlâka Türkiyenin hitaraflığı nazariyede kalacaktır. Hakikat- te açık olduğu zaman bir taraf, yaratılışlı bir a- | mak İlüzımdır. İşte Türkiye barbin zuhuruna mani olmak İfaşması ile hakiki bir bitaraflık Hlân etmiş demektir. 'Türkiye beynelmilel hayatta |bitaraf kalmasını isteyen mem- leketler Türk - İngiliz anlaşma- g«ınm bu mahiyetini kabual et- mekte asla tereddüt etmezler. Kiğer Türkiyenin İngilizler ile yaptığı anlaşma harbin zuburu- na mani olmak için alınmış te- zamanda tecavüzi bir ittifak mahiyetini haliz olsaydı, ancak moselesi mevzuubahis olabilirdi anlaşmasını tenkit etmek iİste yenler hak kazanabilirdi. Hulâsa Türkiye ile İngiltere arasında yapılan anlaşmanın za hirt şekli Türkiyenin beynelmi- | let hayatta bitaraflık mevkiini terketmiş olması gibi bir man Fakat bu olduğuna göre Türkiyenin bita _rılhlı terketmesi hakiki bita ; yaflık ilân etmakten başka bir Içşy değildir. ASIM US | Mezarlıklar müdürlüğü icin ra bedel tahmin edilen bir tane k; otomobil açık eksiitmeye konulmuştur. en is- | yere götüümeğe koyuldu. Derktd borca Ve bir gün şuurunü kaybederek elinden geçen kıymmtt: li mücevherlerden bir paket çaldi Sonra bir gün bir lokantadif ine bu kadınla kolkola çıkırllf' ken onu polisler yakaladılar. Ayif” blar ve alıp karakola İçte o zamandanberi Arabellt'! daha görmemişti. Kral, Kanadayı misal olarak değildi. Arabella Minter! İşte 0.| Saatler geçiyor ve Arnold'u” âlâ gidiyordu. . Tavayı elint Zen bir miktüf | sayığı Arnold döği l kay ğen i öyle bir şey gördü ki, çılgınlar »i haykırınağa başladı. Bu gördüğü şey, çok yekmmdü parlayan bir iki ufak ışıktı. Aracld karanlıkta olduğunu * Ja boşladı Fakat kaybettiği lüzümu olan ve hepsine 1350 li- aroserisiz çısi ve motör komple Şartnamesi Levazımi Müdürlüğünde görülebilir. İstekliler 2490 sayılr kanunda yazıli vesika ve 101 lira 25 kuruşluk ilk teminat makbuz veya mektür bile beraber 29—5—939 pazartesi günü saat 14 buçukta Dalmi Encümende bulunmalıdırlar. (3389)