NN H Elektrik telleri 4 Yukarda gördüğünüz boş kutu Jara öyle rakamlar doklurunuz ki, | sağdan sola, yukardan aşağıya ve | soldan sağa toplandığı — vakıt ta ip atma halledenlere — armağari Mektuplar “Vakıt İlk. 1 muharirliğine,, gön y ilk okulu sınıf $ ter mi Aksüt, Eskişehir — istasyo caddesi numara 9 da Mete Bası ©, Ankara İç biraz gitmekuyu çık maz numara 13 te Nihat Özgüz, Ankara itfaiye meydanı Altay a- partımanı — karşısında Şemsettin Baştomanoğlu, Taksim Yenişehir- Taksim Yenişehirde Numara 42 de Kati. | de numara 40 ta Suzan, na, Çarşamba ilkokulunda B. E- min, İŞlali “MEFkez — okulundan 138 Kenan Ali, Vezirköylü Celâl, 160 Mustafa Tozik, İpsala merkez o kulundan 38 Celil, İzmir karşıya- ka Soğukkuyu tramvay caddesi ara 98 de Nimet, Taksim Do- lapdere kaya sokak numara 127 İpsala merkez okulundan Nu de Kostantin oğlu Dimitri, Tak- sim Dolapdere Kaya sokakta 127 numarada Eleni, Beyoğlu Simitçi sokak numara Koço, Mudaaya Ahmet Rüştü ço. cuk yurdunda numara 76 da Ke- 15 te İspiro oğlu ektrik telleri geçen yörlerde | yal, uçurtma uçurma İstanbuldaki — okuyucularımız Vakıt Yurduna müracaat ederek hediyeleri alabilirler. ykü : Saz şairleri Bundan çok, pek çok zaman ev- gelir, vel denizlerin çevirdiği güzel bir başlad lar, | memlek bir güzel kız vardı, — Bu saz şairlerinden biri t her memleketten is- gençti, bu güzel bakışlı adamı kat k Bütün sa: şarkıları ıdisi gitmiyor- mi Âhenkti. cesur bir Türk o mem hangi e gitmişti. Bu Türk, çaalsekl düğü için herkes o y gz, bu Türkü beğendi, memleketine gelmeğe razı oldu. Türk bu kızı çok sever. incinmemesi, memleketini çin de her elinden ge Biraz Jaha genç bir patdı, memleketteki bütün aha- *? güzel kad nların tatlı scs den, güzel bahseden ,, dedi. Ahenk, saz şairlerinin en genci, elindeki kır çiçeklerini bağlamağa çalışarak yavaşça “Dinleyin, din- leyin,, diyordu. Ötekiler “Ağ Tn yapraklarını sallayan — tüzgâ: sesinden başka bir şey duymiyo- ruz, Niçin durup dinleyelim?,, di yorlar, yürüyorlar. İ de bu kızı seviyordu, çünkü, © gözlerinden |hem güözel, hem de herkese iyilik tütkülerimi hazırla: iz kalpli bir kız: Türk, güzel Bunla- uşurlarken memleketteki urağa başladı. kıza i anla |z1 sayârken kendisinin pek çok Fakat Ahenk, bu sese kulaktları- ni açmış yürüyor, dinli: gârların yapraklara fısıkladı I, Tüz. * — x Vö | türkülerini dinlediği saz şairlerini de unutmadı. O vakit güzel söz söyliyen. iyi şelg kıları toplamağa çalışı Rüzgâr konuşuyo dünyada ne lerin dalgeterime mesel len issanine telli çalgıları ellerinde yaptıkları Ni, gemilerin dal (güzel şarkıları bem çalar, hem 7 söylerlerdi, onun için saz şairleri diye tanınmışlardı. Genç kız. kendi memleketinde hiç böyle bir şarkı dinlememişti. Türke: “Ne olur, ben de sizin saz da güzel çiçekleri nasıl mu: dansettirdiğini yapraklara anlatı- | şairlerinizden birkaçını dinliyebil- , diye rica ediyordu. 'Türk hemen her tarafa haberler |gönderdi. Memlekette ne kadar saz şairi varsa çağırdı. yordu: Ovalardan, kırlardan Şen nefesler getirdim, Şairlerin sazına Bu haberi duyan bütün gaz şa- Tatlı sesler getirdim. irleri hemen şarkılarını hazırlama ğa, kendileri gitmek için hazırlan. mağa başladılar. Türkün evine gi- derken yolda tesadüf eden şairler- tişmek için 1 den birkaç tanesi “Haydi, beraber lara rüzgü yürüyelim, hem daha kolay gide- istiyordu. riz, hem konuşarak yol daha kısa — Arkadaşlarına enç şair bu sese kulak vermiş. bitün şarkıyı öğrenmişti. Artık | fazla beklemedi, arkadaşlarına ye- oşmağa başladı. On- * sözlerini anlatmak yetiştiği zaman Gençler, arttıran ve devam ettiren sizsiniz. Siz al makta olduğunuz terbiye ve irfan |ile insanlık — meziyelir | muhabbetinin, Fikir - özgenli; Lon kaymetli timsali olacaksmız. cesaretimizi Çamakırlıkta, ahırlarda' iş Bugün senin bayramın, sana bu görürken elektriğe dokunma |bayramı temin edenleri unutma! Onların gösterdiği yolda yürü! ——— Gençlik şarkısı --— Dağbaşını duman almış, Gümüş dere durmaz akar, Güneş ufuktan şimdi doğar, Yürüyelim arkadaşlar. Sesimizi, yer gök, su dinlesin; Sert adımlarla her yer inlesin.. € anlıyordu; rüzgâr bir şarkı | dediler. Beraber yürümeğe |mak istemediler, iir_: ÇETLEK Üstümüzden bir leylek, Uçuyordu gülerek. Tuutayım şunu dedim, Kaçtı, kanat silkerek.. ... Havada durmaz, uçar, No şakrak bir sesi var, Her yeri yakışıklı, Söyleyiniz nesi var? ... Leyleği çok severim, Şarkısını dinlerim. Aç kaldığı zaman da, Fazlaca yem veririm... Ankara Erkek lisesinden; Şemsettin Yastumanoğlu onları konuşürken buldu. O kadar malmışlardı ki genç şa- ire lâkırdı. söyliyecek vakit bile kalmadan biz ormana girdiler, ör- mandan geçen küçük bir dere mı- rıltılarla akryor, büyük ağaçlara güzel ninniler söylüyordu: < Genç şair arkadaslarına tekrar şaret et Durunuz, biraz mtn- leyelim, bakınız, şu derenin musi- kisi ne tatlı.,, Fakat onlar bu sesin taşlara çar. pân suların şamatasından başka bir şey olmadığını söyliyerek dur- Genç şair, taşlardan atlayarak geçen suların musikisini, ilerdeki küçük çağlayanın şarkıların: din- lemek için tek r durdu: mini dalgacıklar ya- parak denize doğru yuvarlanıyor ve şarkılarını tekrar ediyorlardı! Bir küçük şürdir bak, Ormanda her bir yaprak; Minimini dalgalar, Ne maşallar fışıldar Eğilen söğütlere, Alayorken şen dere. Sular, mir ençlik bayramı Anne Mazallarından Ey Türk gençliği! Birinci vazi- fen, Türk istiklâlini, Türk Cum. ilelebet “muhafaza ve müdalaa etmektir. huriyetini, ... Ey yükselen yeni mesil! Tstükbal sizsiniz. Cumhuriyeti biz tesis et- tik; onu yükseltecek ve devam et- Her gördüğün clektrik lâmbasını kurcalamA Çocuklarınızın yanında elti trikli cihaz brrakmayınız- Lâmbaları kurcalama, tami” senin işin değildir