dJdilber Hollan KOTLAND Yard mülfettişle. rinden Ömoley, kelepir kitap lar satan dükkâna şöyle bir göz at- tı; gündelik hayatmi en manasiz hâ- dişelerine vartmcaya kadar hef şey- de gizli sebepler aramağa — alışğmış tecrübeli bir âdarn gözile Lir şeyler görmek istiyordu. Bütün bir sene kolay ve ebemmi- yetsiz işlerde çalıştıktan sonra, bu. gün kendisine verilen iş biraz mür himceydi. Yalnız bu işin onun eline düşmesine sebep olan bir tesadüften başka bir şey değildi; bu işle bugü- ne kadar âmi! Evans meşgül olmuş tu ve sonuna kadar da o meşgul o- lacaktı. Fakat Vans ansızın gripe yakalandı, işi müuavinine bırakma - Ba meebür oldü ve messleyi Omo leye izah ederken de kendisinden gok bir şey beklemediğini — açıkça söyledi. Amiri Omoleye talimatı vermiş. hüdiseyi İzah etmiş, öcdan som- ra: — İşte size bütün söyliyeceklerim bundan ibaret, demişti. Bu işten bir netice çıkacağını hiç zannetmi- yorüm, Yalnız hasta — olmasaydım dükkânr bir defa daha siyaret et - mek isterdim. Belki bir tarafta bir iz kalmıştır. Bu sözlerden sonra Evans evine gi Gip yatağıma yatmış, Omoleyde mev dükkânı altüst etti. Ve banâa bin - lerce sual sordu. Bunlar yetişmedi mi? Ömoley sükünetle: — Evans gripe yakalandı, dedi. Evinde yatıyor. Tahkikata ben de- — Allah için, arkadaşmız çok muvaffak oldu doğrusu. Günlerce herkesi işinden alıkoydu. Meseleyi de bir adım ileri götüremedi. Ömoley izahat vermeğe başladı: — Böyle mühim meseleler çabuk çabuk hallolmaz. Biz polisler, her hangi bir meselede tam bir fikir e- dinmeden evvel kolay kolay ağzı . mızt açmayız. Arkadaşım hasta ol- masaydı bu işi muhakkak halleder di. Onun yokluğu zamanında ben çalışryorum. Sanırım ki bu işte ta- lüm daha açık olacaktır. Kızcağız polis müfettişini iğnele- mekte devam etti. — İnşallah öyle olur. Fakat döğ- Tusunu söylemek lâsrmgelirse bu işe polis noktasından elli metre kadar uzak olan bir dükkânda Frank am. ca gibi kendi halinde, kimseye zara rı dokunmaz bir adamı öldürüyorlar sonra şöhreti dünyayı tutan Skod * land Yard dalresinin meçhur mü fettişlerinden biri on beş gün uğra- şıyor, katilin kim olduğunu bir tür Jü bulamıyor. Müfettiş Omoley kızdı: Krrlâkayıt bir tavırla tevap ver. di: — Doğru.; Mülettiş durdu: — Amecdhızın dükkânım — hangi Hoktaşında ölü olarak bulunduğunu lütlen bana gösterir miliriz? Kız tezgâhtan kalktı, »» müfettişe döğru yürüdü. Ve? — Cosat tam burada — bulundu, dedi. Başı döşeme üzerindeydi. Ü - mit ederim ki bu işi bana bir defa daha tekrar ettirmezsiniz. Çünkü bu noktayr her gördükçe tüylerim diken diken oluyor. Mülettiş babacan bir tavırla: — Artık bunu size kitise sormaz, dedi. Emin olunuz. Hattâ bu işi ben bir başkasma devretmiye mecbur olursam ona kendim izahat verir, size bir gey sormammasını rlea — ede rim. Üzerimde amcanızın yerde ne süretle yattığını gösteren bir plân var, Bu plândaki durması lüzimgeliyor. Mülfettiş bunları söylerken iki ki- tap rafı arasımda dürdu ve düşün « celi düşünceli başınt salladı. Genç kız ciddi fakat çok kederli bir hal. de önüilettişin yanında duruyordu. — Amcanız kepenkleri indizirken sanki birisi çağırmış gibi içeriye gir miş ve bu sırada öldürülmüş.. E - vans amcarızın ölü olarak bulundu t . — RBenden ve ktlyorsunuz? Bu kepenklerin yarı kapalı olması - | nin sebebini bu suretle izah ediyor. Bu izah size doğru gibi görünüyor mu? Kız memnuniyetsiz Bir tavırla: — Bütün bildiklerimi Mister E - vansa izah ettim dedi... Ömoley israr etti: — Bir defa da benim faraziyele- rimi dinleyecek kadar sabırlı olu - buz, Bakınız. Ben meseleyi nasıl i. zah ediyorum. Amcanız dışarda idi. Kepenkleri indiriyordu, dükkân ka pisı da açıktı.. Birisi içeriye girdi ve raflarcaki kitapları karıştırmağa başladı. Amcanız bunu gördü.. İçe tideki adamı kitap almağa gelmiş bir müşteri sandı.. Kepenkleri yart açık bıraktı. Birdi, Ve işte bu sıra da ölümüne sebep olan darbeyi ye- di. — Allah için, sanki oradaymış - aınız gibi vakayı gayet güzel izah ettiniz. Yalnız bunlar beti alâkadar etmez. Bana söyleyiniz bakalım. Amcamı kim öldürdü? Kızın sözü kesmesine hiç ehem. miyet vermeyen mülettiş: — Şüphesiz bir müşteri gibi dük- — Fakat biz daha işin arkasmı | kâna giren adam. dedi. Bu adam bırakmadık, katili muhakkak bula- cağır. Yalnız bu İşte birçok müş . küllerle karşılaştığımızı siz de ka- bul etmelisiniz. Vakra bu dükkân polis noktasına çok yakındır, Fakat hu sokak da çok tenhadır. Civar - daki bütün komşuları tekrar tek - Tar soğuya çektik İçlerinden hiçbi risi cinayet saatinde ne kimsenin dükkâna girdiğini, ne de dükkân - dan çıktığınt gürmüş. Bu — vaziyot kargısında İnsan tahkikata nereden başlıyatağını şaşırıyor, öyle değil mi? bu noktada durduğuna göre bura- daki kitaplara bakar gibi görünüyor du. Acaba buralarda bir iz bulabi- lit miyim? tiş yanrbaşındaki rafta diz i li kitapları muayene ediyordu. Bir- denbire sevinçle kollarını kaldır . di — İşte bakmız, bir kitap ters kon muş. Anlaşılan amcanız içeriye gi rerken katil bu kitaba bakıyordu. Mülettiş kitabın ismini yüksek sesle okuyarak izahatına devam et- ti: (Bir gü "“YE — “Çinde nesl büyü yaparlar?., Acaba Bu kıtap çok pahali midir Mis Robon? Kiz octap verdi; — Fiyatını bilmiyorum. Fakat birinci sayfada yazılı olacaktır. Mülettiş kitaba bakarak mürtl - dandı: *— 40 gilin. Mühim bir paradır.. Sir bu kitabın ters olarak konül - duğuna dikkat etmişmiydiniz? Kizin cevabi çök kisa oldu: — Cinayet günündenberi 6 tara. fa yaklaşmadım. | - — Demek oluyor ki o günden son | anıb'unnın hiç ! Bir kitap göstermediniz. Ömcley kitabı ihtiyatla tutüyor- du. —- Görüyorsunuz ya, dedi, bu ki- tap belki de bir delil olabilir. İzin verirseniz birkaç gün bende kalsın. Pek ümit etmiyorum ama belki ka- — Birkaç gün sizde kalabilir. Fa- kat 40 şilin kıymetinde olduğuna göre her halde iade edersiniz. Müfettiş vaadetti: — Bunda şüphe etmeyiniz Mis. ... ÜFETTİŞ kıza bir iki twal daha sordu, sönra çıkmağa hazırlandı. Genç kız müstehzi müs- tehzi gülüyordu: — Nasıl, meseleye dair esaslı bir fikir edinebildiniz mi? — Şimdilik hiçbir fikrim yok.. Ka til kasadaki bütün parayı alıp gör türmüş öyle mi? — Son metetiğine kadar... — Unutulmuş, kalmış — birkaç banknot olsun yok mu? tek Vi CA GA KARE Na VB Ha Y zuk parar vardı. Amezm — ekserii müzayede ile kitap satın aldığı için Türdü. Mülfettiş karnesini kapadı ve içini çekti: — Elde ettiğim netice mühim de- ğil dedi, fakat elimizden geleni ya- pacağız, Genç kız acı acı güldü: — Evet, hılirim. Biristi! astırım- İ Caya kadar bu işin 9.kasından yür rüyeceksiniz. Fakat dikka' — ediniz, sakın bir suçsuzu astırmayınız. Ömoley da'gın adınılarla yürüye- rek bir iki sokak ilerideki umumi kütüphaneye girdi. Müdürü sordu ve müdüre kartınır göstererek! — Eğer müsaade — ederseniz, Size birka; sual soracağım, — dedi. Bu sualler ihtimal kt Lanbet Şirit cinayetini aydınlatabilir. Müdür titredi: - Zavallı Frank amcayı tanır . dam, dedi. Birçok defalar kütüpha - neye gelmiş, eline geçirdiği madir kitapları hizdeki nüshalnısa muka- yese etmiştir. Ölümüne çok acıdım. Fakat siza bu hususta faydalt ma Kâmat vesehileceği ari hiç sanmı * yorum, — Kimhilir, belki de söşliyecekle riniz çok işime yarıyacaktır. Tabti kütüphanenizde kitap okumağa ge- lenlerin isimleriyle fit ci kitaplatı | tuyortunuz değil mi* — Her kütüphansde olduğu göbi bizim de böyle bir defterimiz var- dır. — Şu helde kütümhanenize ge - lenler arasında falcılıka, hüyücülü- larr okuyur. birsini hetirlar mru - nız? Vallıhi brnu bütün cetvellut bie dela tetkik ettikten sonra söylemek mümkün olur Kı bu çok uzun bir içtıir. Yalnız kötüpkane . mizde çarı; ardan halaası çok küvvetli bir memurnnuz var Cet- velleci karıştırmadan evve. bir defa da ona Byü t —Cur Niotuuru * buldular ve - sordülar, okudul'arını gösteren bir setvel tır. | Be dair kitap istiyen ve daima bürr | Asıl suçlu kim? nlük zabıta hikâyesi ) Genç bir zat olan mumur teredelüt #tmeden cevap verdi İmüyor.. siniz? | — Arıyayım. Bir tevkif müzekkeresi Memur kayboldu ve birkaç dakı. ka sonra elinde bir sürü mukavva Vislerle göründü: — İsmi Allen Mir, Prezung Rud- da otüuruyor. merakla: —— Acaba öğrendikleriniz — işinize yarıyacak mı? diye sordu; Ömoley kisaca: — Zannederim, dedi. Ve ilâve et- kütüphaneye uğrarsa bu —bususta Yendisine bir şey Söylemezsiniz. — Olür, İR büçük saat sötira mü-| fettiş beş kat merdivenle. | — Evet. genç gır adam ara sıra |ti tızmamıyor, üzerinde A Va n!kâna gitip çıktığımı gören gelir, yalmz bu çeşit k'uapları o - | Mirin temi yazılı bir kâpıyı vuru- Hur, fakat ot beş gündür ki görtüm Pyordu, İçerisi sessizdi. Müfettiş itilen — Bu zatın İsmini ve adresini 4ös |Bir iskemlenin gürültüsünü — işitti, | *ereni fişlerden birisin: bu'abilir mi- fsonra kapı açıldı. Kolları sıvalı, | mem. Yalnız sizi ele veren pPiposu ağzında zayıf bir delikanlı | kütüphanedeki 1sla teta h ŞÜpheli bakişlarla müfettişe - bak. | Zunuz kitap okluğunu söyleye rim. tız — Ne istiyorsunuz?. * Sizinle biraz konuşacağım .. Fakat sizce bir mahzut yoksa içe- ride konuşsak daha iyi olur. Delikanir yol verdi, müfettiş girdi.. Odada eçya namına — bir Omoley müdüre veda ederked 6, | Gemir karyola, üseri küğıtlarla do du bir masa, ve bir sandalyeden başka bir'şey yoktu. Delikanlı nazik görünmeğe ça. . üeü üklendi YA AZ lııııntıııı.dı&. g Bu sefer kızm — Delikanlı, cebimde sizi — ki.|yük bir keder ifadesi vardı. tapçı Frank lllımu suçuyla | yıflamış, gözleri çökmüştü. r itham eden bir tı müzekkeresi | Mülettişi götünce, ona Müfettiş kütüphaneden çıkarken | yar, Polis müdüriyetine kadar be. ilerledi ve; saatine baktı, Saat dokuzdu. Bina “ | gimle beraber gelecekaltiz.. enaleyh Perşing Ruda uğrayabilir - | Delikanlı ağzını açıp bir kelime |(di. Düşündüğünü yaptı, orada hiç İbile söyleyebilecek halde değildi. ümit etmediği birlsyle karşılaştı. | Güçlükle iakemleye kadar gidebil- Perşing Rudun solundaki masa ba. di ve iskemleye dayanarak müfet. sında oturan kapıcı eski bir polis İtişe dikdik baktı: memuruydu. İki arkadaş harüretle selâmlaştılar. Kapıcı Omoleyin sivil elbiselerini göstererek sordu: -« Demek oluyor ki — meslekten ayrıldınız. Müfettiş: — Hayır, dedi. Muvakkaten sivil giyinmek icap etti, buradaki kiracı- lardan biri hakkmmda tahkikat ya « Köaba YürrsAs et seriya ticaretkanelerde çalışan genç ve beklâr memurlat oturur. — Alan Mir isminde birisi.. — Tanıdım. Sefalet içersinde bir delikanlı.. Fakat şikâyet edilccek bir hali yok.. Bugünlerde büyük ve ta- rihi bir eser yazmakla meşgul olu yor, kitabını bitirebilirse çok para kazanacakrmış. Yakın vakte kadar kirasını da veremiyordu. Fakat son avee abertmary | — Hangi cinayet?. diye sordu, Siz kimsiniz?. - Bunları birkaç defa anlattırı... l yesk > — Ben polis müfettişi Omale | HTİnİ ben verdim.. Kasatda günlerde eline nereden geçtiyse bi- | yim, Fakat sual soracak yerde be- raz para geçmiş olacak.. Eski kira | nimle beraber gelseniz daha iyi o. borçlarını ödedi ve bu süretle eşya, sını sokağa atılmış görmek felâke- tnden kurtuldu. kur. Bir taksi bizi aşağıda bekli. yor. Alan Mir, i&kemleyi itti, masa- ÖOmoleyin gözlerinde sevinçten |ya dayandı ve titriyen elleriyle şimşekler çaktı, ve: masa Üzerindeki küğıtları karıştı. — Bu adarrcın ön beş gün evvelki | rarak: perşembe gecesi ne yaptığını bili « yor musunuz? Kapıcı düşündü: — Beş dakika müsaade ediniz, dedi, müsveddelerimi sıraya ko. yayım. — Mister Mirin geceleri soka- | - Omoley razı oldu;: a çıkmak âdeti değildir. Fakat — Sizi bekliyorum, bir defa çıktı. Bu çıkışı da dediği. | Delikanlı çabucak — kâğıtlarını niz gibi perşembe akşamı idi sa- | topladı, sonra ceketini giydi. gırım, Dokuza doğru sokağa çık- Suçlu tirll tizil tittiyordu. Şap-| vel söylemediniz. Pek tı. Ne vakit döndüğünü görme. | kasını aldı. Ömoley tecrübeli bir| yorum ama belki Mirin dim, Fakat çok kalmamış olsa ge- | hareketle delikanlının bileklerine| değiştirirdi. . rektir. Çünkü ben bir yere kadar | kelepçeyi geçirdi. gitmiştim. Döndüğüf vakit saat e- nu geçiyordu. Anahtarı her za .| hayet ağzı açılabildi. mâarki gibi yerinde asılı görme - dim emin misiniz?. — Aradan on beş gün geçtikten sonra böyle şeyler hatırda kalmaz arna, bu defa eminim.. Çünkü er. tesi gün gazetelerde Lambet Strit sokağında ihtiyar bir — kitapçının Völdürüldüğücü okudum. Ömrnoley karnesine not alıyordu: Hiç sesini çıkarmıyan Mirin ni. —Ş$Şu hakde hava gazini dürmek, kapıyı kilidlemek ve a- el Bu adamın dışarı çıktığı ge ( nâhtarı kapserya — vermek işi size cenin perşembe gecesi olduğuna | Jüşüyor, Ömoley cevap verdi: — Dediklerinizi yaparım., — Fa. kat anahtar bende kalacak.. Çün- kü gonrada odanızda araştırma yaj Z. Delikanlı masanın üzerindeki kâğıtlara bakarak : — Burada eserimin müsvedde. lerinden başka bit şey bulamıya - tiz malümatın işime| OD OU Herkesin satın a- | Kızdalgin — görlerle büktı: sön. ($4Y söylersem — Behim Frafikı öldüren a lolduğnmı nasıl keşfettiniz.. İvar me?, ı Ömoley başını salladı: —-« Size bu hususta izahat Delikanlı mırıldandı: — "Çinde nasıl büyü ya, kitabı mt? Aman yarabbil. Cinayet fikri Bir ay sonza mürfettiş garip bir merakla tekrar ayni tüphane civarında dolaşıyordu. Genç kızın dükkândan çık! çok ihmalkârane idi, yüzünlde — Müfettiş efendi, dedi. camın katilini astırınız. Fakat — Yeryüründe en emin ğum şey budur. — Ya, dedi, asıl katil o değil ona o güne kadar ra olduğunu ona ben *ö Vak'a akşamı evde değildim- » kla amcamı bir çok defalar şündüğüm gibi kendi öldürmedim.. Alan öldürdü. kat bu öldürmek fikrini ona benim.. Bunu bir türlü un yorum.. Zavallı delikanlı, öldürmek istemiyordu, bu işi maktan korkuyordu. Onu eden, ikna eden, zerlayan b Şimdi siz yaptığınız işin tami Jâne olduğuna kani misiniz? rarım size ası İkatil mi — Bütün bunları niçin & — © istemedi.. Hapishanı nunla görüştüğüm vakit eğef 4P kendisini mak için yalan söylediğimi #F cağını iddin etti. İşlediği suk delirtmişti âdeta.. ) Genç kı gözlerinde * bir ışık e sözlerine devani yordu; — Şimdi Ben de deli gibiyi” Örceleri kütüphanede |i |(rum. Beni bu hale siz ko ıElimdehifıİllll olsa |yarayıp yaramıyacağ'nı henüz bil. y Lağı merakla okuyacağı bir ki- öldürecek kadar deliyim. müyorum, dedi, fakat ehemmiyetli tap- Büyücülük tarihi.. Avuka. lolabilir. Mister Mirin perşembe t ücretini de bu kitap sayesin- ondan evvel eve döndüğüne İca- mal?, — Evet, — ©O bâlde benimle geliniz.. Tki adam binadan çıktılar, İgecesi dokuzda çıktığına ve saat| ». D di — Avukat tutmağa Tüzum ol. brtrla şahadet edebilirsiniz. değil masa gerek, çünkü hâkimler aley: hinizdeki delilleri çok kat'i bula. caklar.. Birinci kat merdivenlerini iner- ken Mir sordu; ağır ağır uzaklaştı.. Bugünden sonra müfetti$ muvaflakıyetini — düşünür Amirlerinin takdirlerini bat” ken daima katbinde neda! zer bir his bulurdu