Yeni paralarımız “6 / i ABONE “TARİFESİ 2,5 liralıklar 25 nisan- A dan itibaren tedavüle i gem rinin KADAŞLIĞIM 2 e iğ 'Türkiye Cumhuriyet merkez Gi Ni sö. aylı 7 i Bankası hakkındaki 1715 numa. 1 yıllık vw 1600 Tal kanunun 17 inei maddesinde yazılı salâhiyete istinaden 20 kâ. nünüevvel 1341 tarih ve 701 nu- maralı kanun mucibince basıl . mış olup halen tedavülde bulu . nan kâğıt paraları tebdile karar verdiğini ve beşliklerin 15 teşri- nlevvel 1937, yüzlüklerin 1 mart 1938, elliliklerin 1 nisan 1938, ve onluklârm de 16 mayıs 1938 ta. rihinden itibaren tedavüle çıka. rılmaya başlandığını bundan ev- vel tebliğ etmişti. 25 nisan 1939 tarihinden iti, baren yeni 2 1/2 liralık kupürler tedavüle çıkarılmaya başlanacak ve evvelki kuplrler için yapıldı. ğı gigbi çıkarılacak miktar mu-| kabilinde mütedavil banknotlar. dan ayni miktar teday'ilden çe. kilecektir. Banka, şinidilik yeni harfli bir Hralık banknot tedavüle çıkar - miyacak ve 2 1/2 liralıklarm te. dâvüle çıkarılacağı yukarıdaki târihten itibaren halen müteda. si bir liralık banknotları peyder wülden kaldıracaktır. Bu —41 mühendisi İngrem aylarca bu | Hasan” hakkında konuşmaktan kendini alamamıştı. — Maşallah!., Siz benim hem. şerilerimi benden iyi tanıyorsu. nuz... — Ah". Mister Şerif.. Şu fut- bol dedikleri meşin yuvarlakçik yok mu?.. Bilemezsiniz, ne kadar tatlı ne kadar cazip ne kadar se, vimlidir. Ons bir kere kendini kaptıran bir daha yakasını kur. taramaz. Görüyorsunuz ki kırk yaşımda olmakla beraber yine de Bu illetten kendimi sakmmış de. Zilim. Burada müsait bir muhit bulunca hastalığımı derhal etra- fmdakilere o aşılamaktan geri durmadım. — Tevekkeli değil, iyi bir at. let olan Gilbert son zamanlarda bu işe deli gibi merak sardı!.. — Bir kere ciddi bir maç de. Ge bir liralık bank- Bi #ene müddetle mecbu. Hİ 0İİFS ktedavül edecek ve bun. dan sonra kanun! mllruru zaman müddeti nihayetine kadar yani baş sene daha Merkez Bankası gişelerinde tebdil edilecektir, Diğer kupürlerin tebdiline baş- lanma tarihleri ayrıca bildirecek » Yeni 2 1/2 liralık banknot. &vsafı aşağıda kisaca gös. tdtllmişte. Banknotun aslını gör- mek istiyenler merkez Bankasi vö diğer bankalar gişelerine ve bulunmıyan yerlerde mal. Müdürlüklerine müracaat edebi - tirler. 271/2liralıklarn eb'at ve ev - Batı: wi ZU, ufak bir egzersiz seyretse - niz siz de kendinizi hemen kap. l tracaksınız. — Simdi Gilbert bu oyunu oy. namak için mi Fransaya gide . cek?., Şerifin sualine 6 sırada odaya girmiş bulunan kayın biraderi bizzat cevap verdi: — O.. yes Şerif!, Gilbert aralarındaki yaş farkı. na rağmen eniştesine daima İs . miyle ve sen diye hitap ederdi, — O halde bu frsattan bizde istifade edebilir miyiz?.. — Ne gibi?, — Ablanla beraber, hattâ ço. cukları da alarak biz'de seninle Parisa geliyörüst”” Vie) HARPUTLU ŞERİFİN AMERİKA HATIRALARI —0.EL, Burası Fransanm en büyük li- tında, daha doğrusu bacakların — O halde mutabikız değil mi? manr. Okyanusun meşhur bir ti. dibinde binileri asansörle her kat. Bu işe en fazla Leylâ ve Os. manla beraber Dimof sevinmişti. Zavallı futbol hastası Rus: — Göreceksiniz!; diyordu. Ne kadar memn'n kalacaksınız. Ya şasın spor!,, Yaşasın futbol!., 1924 mayısnm ilk haftasında. yız.. Amerika bandıralı “Macestik,, İransatlantiği Atlas Okyanusun- da büyük bir havuza düşmüş ce. viz tanesi gibi görünlüyor.. Fakat ne ceviz?.. Yalnız, için- de sekiz kişilik bir silenin ferah ferah barınabileceği ilç kocaman bacası olan on bir katlı bir deniz gehri ki ancak Okyanus gibi uç. suz bucaksız bir enginin kuca ğında yeni doğmuş bir kedi ya rusu kadar gösterilebiliyor.. Beş günlük eğlenceli fakat bi- raz fırtmalı geçen bu yolculuk. tan sonra Pirenenin karlı tepeleri uzaktan hayal meyal gözükmeye başladı. Fransaya 'yaklaşıyorlardı. Vapurda Amerikanm yüz genç ten fazla atlet kafilesi “ışıklar beldesi,,-ne biran evvel kavuş . mak heyecanında idiler ; Bunların içinde o zamanım bir çok tanınmış şampiyonları GiL bert vasrtasiyle Şerif ailesiyle iç. ti dişli olmuşlardı, Şerifin hatır. ladığı isimler şunlar: Amerikanın. zenci Ovens'den evvel meşhur ve eşsiz süratçisi Padok., Yine sürnatçilerden Mor, şinson, Şults ve yüksek atlamacı Osborn. ; Vapur, Havr İskelesine yanaşı. Ye ey ak Ma gm yam mmm eyer caret basamağı. Şehir oldukça mamur, 16 nci asırda yepyeni ku, rulmuş. Eski ve antikalara rast. gelmek ihtimali yok. Yegine ta- riht &bideleri, rıhtımın güzergâ. hmda mevcut birinci Fransuva heykeli.. Yanmdan meşhur Sen nehri göçmekte., Öğleyin bindikleri trenle Pari. se vardılar, Halk Amerikalı dost misafirlerini her tarafta büyük bir sempati ile karşılıyor ve bol bol aikışlıyordu. Paris... Işıklar beldesi... Amerikayı görmlş ve orada ya Şamiş İnsanların Paris gibi Av. rupanın çok medeni memleketin- de alâka ve hayrınlıkla karşılı. yacakları yezâne şey Eyfel ku. lesi olmaktan ibaret. Bir de ba- zy erbabmın merak besledikleri, namdar! Sefahat âlemleri vardır ki bittabi Şerif ve sporcu kafile. nin tamamen meçhulü kalmıştır. Sada son avdet günlerinde bir “apaş,, mahallesinde sözde eğle. nelim demişler, o da burunların. dan fitil fitil gelmiştir, İleride okuyucularımıza sırası gelince anlatırız. Eyfel!., Bu kule bütün Fransızlara pek manasma akıl sır erdiremediğim bir gurur vermektedir. Uzunluğu. yani yüksekliği üç yüz metreyi bulur, Dört ayrı par çadan yapılmıştır. Alt kısmı dört kocaman ayaktan müteşekkildir. Bu ayakların üstü geniş bir sa. tihtır ki esas kaldenin temelini teşkil adar, Artık buradan tepe. lara trrmanmak mimkündür, Pa ris halkı, bilhassa ecnebi seyyah lar buraya çıkıp gehrin güzel man zarasını seyrederler, Kule, 1880 senesinde ilk Paris beynelmilel sergisi miinasebetile inşa edilmiştir, Bir çok tanmmış mühendisin bu binanm beş on se. neden fazla dayanamayıp yıkıla. cağmı iddia etmişler ve sergiyi müteakip kaldırılmasmı tavsiye etmişlerse de nihayet bundan vez geçilmiş ve görüldüğü gibi ara. dan elli sene geçtiği halde kule sapsağlam yerinde durmaktadır. Bina Parisin hususi bir seksape. li addedilmektedir. Bir nebze fen bakımından faydası da telsizin icadı vesilesile görülmlştür. O| zaman bir çok radyo tecrübele . rinin yapılmasında ehemmiyetli rol oynadığı söylenmektedir , Bu eserin sahibi, yani mimarı Eyfel namında bir Fransız mü. hendisldr. Böyle acayip ve aza. metli inşaata girişenler eski de. virde Amerikalılar değil Fransız. lardı. Zira Nevyork limanma gi. Terken görülen hürriyet 4bidesi de bir Fransız mihendisin kafa ve elinden çıkmadır. Bir kaç sene evvel ölmüş olan! Eyfel bu emeğiyle çok iftihar e. der ve ömrünün bir çok yıllarmı bu binanm kendisine mahsus bir Odasında geçirirmiş. ... Şerif, karısı, çocukları lüks 0. tellerden birine inmişlerdi. GiL Tarifeden Balkan için ayda otuz kuruş dü Posta birliğine girmeyeh ayda yetmiş beşer kuruş medilir, Abone kaydını bildiret tup ve telaraf ücretini, parasının posta veya yollama ücretini idare kel zerine alır, Türkiyenin her pasla mi i YAKIT a abone'yazilır. Adres değiştirme Üci 25 kuruştur. : ILAN ÜCRETLERİ Ticaret ilânlarının 48 satırı sondan ilibaren ilâ falarında 40; iç sayfalarddiğl kuruş; dördüncü #ayfadf ikinei ve üçüncüde 2; biri 45 başlık yanı kesmece 5 dır. Büyük, çok devamlı, renkli ilân verenlere ayri indirmeler yapılır. Resmi İ rın sanlim - salırı 30 kuru TİCARİ MAHİYETTE OLM KUÇUK ILANLAR Bir defa 30, iki defası İÜĞİ defası 65, dört delası 75 VE defası 100 kuruştur. , Üç ilân verenlerin bir defasi vadır. Dört salırı geçen ilân fazla satırları beş kuruşis# sap edilir. Mizmet kuponu getire küçük ilân tarifesi yüzdü © indirilir. Vakıt bem doğrudan dol ya kendi idare yerinde, bt kara caddesinde o Vakıt V altında - KEMALEDDİN İlin Bürosu eliyle ilân * eder. (Büronun telefonu: 29 Alemdar sinemfi ii —Eb'dt: 65 'X 145 saöfimet > — «bina, yükselir, Yukarı çıkıldıkça hir Kolomb olimpiyat köyünde'N 1. Taçlı Canavaf * redir, tında iki satırda “li Haziran|“21/2'Türk'lirası,, rakam ve ya- Şieriemcakta En tepede bir fene. kendilerine tahsis edilmiş arazi. Y $ hı K rtal Kyaatz 1930 tarih ve 1715 numaralı ka. | zıları vardır; Çerçevenin 'ortasm. | rin muhitinde - nisbeten ufakça yi işgal etmişler ve pek ziyade g 2 — Yaralı Ka Ön yüzü, zeytunt yesil renkte olup, zemin Fötigi Ortadaki roze- tin etrafında âğçık sarı, diğer kı. sımları açik mordur. Ortasmda kırmızı sarı, eflâtun renklerin . den mürekkep bir rozet vardır. Eenâr çetçevesinin üst ortasında “Türkiyâ Cumhuriyet Merkez Bankası, ibaresi, alt iki köşe - sinde İki ufak madalyon içerisin. de “3 1/2" rakamları iki üst kö. geshde madalyonlar içerisinde de iki satırda “2 1/2 Türk lira- #:” rakam ve yazıları yardır. Orta zeminin sağ: tarafında “Atatürk” lin resimleri, rozetin oftasında “2 1/2 Türk Lirası, nuna, göre çıkarılmıştır.,, ibaresi vardır. » Rozstin alt ve üstünde sağ ve sol taraflarında kırmızı renkte seri ve sıra numaraları ve ait se- ri ve sıra numaralarının altında da imzalar bulunmaktadır. Orta rozetin altmdaki kısmın fonunu ufak yazılarla yazılmış “Türkiye Cumhuriyet Merkez 21/2 iki buçuk Türk lirası, iba. releri teşkil etmektedir, Arka yüzü, ön yüz renginin ay. nidir. Tezyinat çerçevesinin üst ortasmda ve İki satırda "Türki. ye Cumhuriyet Merkez Bankasr,, ibaresi ve Üst iki köşesinde iki Bankası | da Ulus meydanındaki Zafer anr. | bi” balkon mevcuttur. Burası dör konforlu odacıklara yerleşmiş . |” tım resmi ve bunun sağ tara .| düncü kat sayılır. fında da bir daire vardır. Bank- not ziyaya 'tulduğu zâman bu dairelerin içerisinde “Atatiirk”ün filigran şekilde baş resimleri gö. rülmektedir. Çerçevenin alt iki köşesinde iki ufak rozet içerisin. de “21/2, rakamları vardır. Çer. çevenin alt orfa kısmında de “İki buçuk Türk. Jirası,, ibaresi vardır. Banknotun heriki tarafının çerçeveleri Türk tezyinatı sana - tmdan alınmış motiflerle terkip edilmiştir. Banknotun her iki ta. rafı ““Taydus,, tabıdır, (A.A.) Bu muazzam kulenin en alt ka. lerdi, (Devamı var) gi m A BİTMEMİŞ SENFONİ'ye nazire olarak yapılan DANIELLE DARIEUX'nın güzel eserinden ilham alan bir nağme: ŞAFAĞA DÖNÜŞ LÂLE Yarın akşam tam saat 9da FEVKALÂDE GALA ile sinemasında dahilinde 3800 muhtelif ilân a Üsküdar Askerlik Şubesindeğ” Kısa hizmet şeraiti kazan” | askert ehliyetnameleri olmu” bu yıl sevke tâbi olan genci yıs 930 gününde yedek sU lunda bülunacaklarından «8 larını almak üzere 30 Nisan nüne kadar şut acyst le Ağaç dikme faaliğfi Ağaç dikilmesi devam Son bir ay zarfında EyüP di rm al, Hikim; — Tabii, tabii rica ederim anlatınız! ILK TAHKIKAT —5— UÇUNCU AZAP Mitya, sert ve pervasız konuşmakla beraber, teferruatın en küçük noktala. rını bile ihmal etmeden anlatıyordu. Bahçe duvarından nasıl atladığını, ay- dınlık pencereye kadar yürürken, için. den neler geçtiğine varmcaya kadar hepsini sayıp döktü, Gruşinikanın ba- basının yanında olup olmadığını düşü- nürken duyduğu cehennem âzabını, zengin ve renkli bir dille söyledi. Tu. kaf şu, ki hâkimler, bunalrr dinlerler. ken hiç ses çıkarmıyorlar, derin bir dik katle delikanlının ağzına bakıyorlar ve ancak pek seyrek olarak bazı şeyler «0. tuyorlardı. Mitya, onların yüzlerinden bie şey anlamıyor, yalnız kuru bir tah- minle: i ! Karamazof Yazan: Dostoyevski z j sinde İki satırda ———— Kardeşler Çeviren: Hakkı Süha Gezgin es (55 — Kızıyorlar galiba... Oh olsun me- beldir maskaralara! Diyordu. Sıra, Gruşinikanın kapı çalışını bildi. ren parola işarete gelince, hâkimler hâdisede bu parolanın oynadığı ehem- miyetli rolü anlamamışlar gibi hiç aldı. rış etmediler. Delikanli: bu noktaya on- ların dikkatlerini çekti, Babasının ay. dınlık pencereden uzanan başını gör- düğü vakit nasıl kinle titrediğini ve ha- vanelini nasıl cebinden çıkardığını söy. leyince, birdenbire sustu, Duvarlara bakmağa başladı. Hâkimlerin gözlerini yüzüne saplanmış hissediyordu. Nikola: — Evet, dedi, silâhınızı çektiniz... Sonra ne oldu?, ne yaptınız? — Sonra ne mi oldu?.. Müthiş bir vuruşla babümin kafasını parçalayıp öl dürdüm... Size göre, vakanın böyle bit. mesi lâzrm değil mi efendiler!., Delikanlırm gözlerinden ateşler sa- çılıyor, yatışan kızğınlığı, birdenbire olanca hıziyle parlıyordu. — Bize göre böyle ise, size göre na. #l acaba? Mitya gözlerini sözlne devam etti; — Bana göre elendiler, vaka, şöyle bitti; Annemin ruhu mu idi bilmem; fakat mukaddes bir varlık gelip beni alaımdan öperek kaynayan kanımı $0- ğutta ve içimdeki şeytan yenildi. Pen- cerenin altından uzaklaştım. Bahçe parmaklığına doğru koştum. Tam o sr- rada beni tanıyan babam korkudan ba. ğırarak çabucak camin önünden çekildi. Bağırdığını iyice hatırliyorum, Grigori bacağıma sarıldığı vakit, ben duvara binmiştim bile, Gözlerini kaldırıp da karşısındakile- re bâkmca, yüzletinin soğukluğundan ruhu üşümüş gibi titredi ve: — Efendiler, dedi; galiba benimle a. lay ediyorsunuz!.. Nikola: — Buna ne ile bükmediyorsunuz? Diye sordu, — Söylediklerimin bir tek kelimesi. ne İnanmadığınızı hissediyorum... Evet hikâyemin en akıl almaz noktasına gel- diğimi ben de anlıyorum... Berbat bir vâziyetteyim.. Korkunç bir kin içimi yakıyor.. Babamı öldürmek için elimde silâh var, Adamcağız odada bağı par- çalanmış bir halde bulunuyor ve ben size diyorum, ki galiba alnımdan me. indirerek yavaşça Tekler öptü, Mi kızgınlığım geçti ve gel. sk diğim gibi duvara tırmanmağa kalkış. tım... Evet çok garip bir aksilik bu... Mitya bunları söyledi ve üstünde hız İa dönerek sandalyesini gıcıt'lattı, Onun ıztırap ve heyecanını anlâma. mış görünen müddelumumi; — Bahçekapısının o sırada açık olup olmadığını hatırlayabilir misiniz? Diye sordu. — Hayır, açık değildi. — Emin misiniz? © — Tabit... Kapalı idi... Bahçe kapı- sı, — bir şey hatırlamış gibi — durun durun Medi ve titredi, — Yoksa açık mı idi? — Evet, şimdi aklıma geliyor, aklı- ma değil, gözlerimin önüne geliyor, a- çıktı. — Onu sizden başka kim açabiiirdi? Burada söze müddeiumumi de karı. şarak; — Kapı açıktı ve babanızın katili ci- nayeti işlemek için buradan gitip çık. mıştır.. Cesedin düştüğü yer, bize câ- ninin dışardan değil, içerden vurduğu- nu gösterdi. Bunda zerre kadar şüphe- ye mahal yoktur. Dedi. Mitya; şaşırmıştı; 'ne diyeceğini bil- mes bir halde; — Olamaz efendiler, olamaz... Diye söylendi; ben kapıdan girmdiim... Bah çede bulunduğum zaman içinde de ka- pr kapalı idi. Penfecenin altında idim yeti En ştir, ve babamı ancak dışardan gö ri Son dakikaya kadar olup bitenlefi mâmiyle hatırlıyorum... Gör: i mesele değişmez. Çünkü kapıy! cak olan parolayı, benden, kovdan ve rahmetliden başka İS se bilmiyordu, Parolasız ise, © dünyada kapıyı açmazdı. İhtiyatı unutan müddeiumumi ! bir merakla: gr — Nasıl parola bu?. l Diye sordu. Bu nokta ön alâkadar etmişti. Yumuşak YÜ soruyor ve delikanlı kıyıp anlat ye ödü kopuyordu. Mitya müst! ji göz kırpışiyle başladı! — Bilmiyor mıydınız?., Eğ size ben anlatmazsam başka Hi yebilir? Dünyatla bu parolay! yle kişi idik. Şimdi benimle Ser kaldı. Bir de Allah bilir ale indit tintaka çekip söyletmek ne HA! n Lâkin korkmayınız efendiler size ben söyliyeceğim.. Beybi" gil üzülmeyiniz... Görüyorum Ki, Lee adamla karşılaştığınızı hâlâ dl değilsiniz... Bir mazmun, ki ke” bine, keridisi “delil bulup Bunu daima yaalıcılar, nam” karşılaşan adliyeciler kavrayi” eri marurdurlar, Ben, size karf ye bareket ettim. Fakat siz de BP mukabele ettiğinizi söyliye*” (Devama var)