4— VAKIT 29 MART —1Bi de çikan patırdıları, & bastırmak, yangın olursa İfaiye. yi haberdar etimek falan. Onun için büyük soygunculuk- ları takip ve zabıtanın sonraki tahkikatını kolaylaştıracak ip uç ları taharrisi için, can pahasına da olsa, uğraşacak, en ufak te , ferrüatma kadar geceli gündüz. lil meşgul olacak mütehassıs po. lis hafiyeleri vardır. Bunlar, zarara uğrıyanler ta. rafından muayyen bir ücret mu. “ habilinde angaje edilirler ve işe musaddak veşikaları ve yakala . rinin altında işaretleri olduğu 1. çin resmi polis tarafından hiri, hacette yardıma ve her türlü ko. inin de bir kaç yine sivil ve sİ muavinleri vardır, rifin, haydutları takip için tutluğu Norton da Nevyorku en meşhur bir polis hafiyesi 40 yaşında olmaklı daha genç güsterird kuvvetli ve çevik! boks bilir Japon güreşinin de Ata bir cambaz gi mobil, tren hattâ ta masmı bilir, fevl rinci emif ta silâh nişanollığı vardı, Ayrıca zeki, cesur, çalışan ve malümatir idi. İngilizce, fransız. ca, almanca, italyanca, ca lisanlarını ana İisanı lir, ayrıca rusça, holandea, ve.... since konuşmak dahi biliy. Bu çok yorucu ve tehlikeli mes leğini içten gelen bir muhabbet. le sevmekten başka del para kazanıyordu. Ke rif:“Nat Pinkerton senin eline su dökemez!..., der, gülüşürlerdi.. İşte böyle yaman bir hafiye 0. Jan Norton'un ikl de emniyetli ve becerikli adamı vardı. Bir tanesi Aki emniyt kaçakçılık bürosu memurlarından Cimi Sepert, di. ğeri kizi derili Boy Sing İsmin. keps h yol» 1939 e D 2 ARKADASLIĞIM / HARPUTLU ŞERİFİN AMERİKA HATIRALARI w ve kabiliyeti ile şöhret bularak terfi etmiş nihayet Norton tara. fından tam bir itimat k tine girm beraber calışmakta muvaffakıyetlerin. gösterip büyük rol oynamaktaydı. Şerif, işte böyle ellere, enin başma gelen işi havale et, mişti. 'Trenden lan şi ma gittiler. Doğ. ruca mü nesine çık, tılar. O sırada bir iki resmi ve #i. vil memur gelmiş, müstahdemin. den izahat alıyor! ©) muayene ediyorlar, parmak İzle- rini tesbite çalışıyorlardı. Şerif te merk memuriyle sa bir mülâkat yaptı, Tahkikata yarıyacak malâmatı şube direk. yle birlikte polise Bütlin Amerika ve bil Fransisko gazeteleri iri iri pun - tolarla soygunculuk hakkında ya lan yanlış bir çok m yuna yeni veni tabilar yaparak yanıyorlardı. Weltsey kumpanyası San Fran sisko şubesinin başıma gelenleri duymıyan kalmamıştı, Lâkin bu işi meşhur polis hafiyesi Nor. ton'un üzerine aldığını da Şerif ve Buriy'den başka kimse bilmi. yordu. San Fransiskonun 44 üncü 80. kak Glevland Strit mahallesinde “Sanây . Hook” isminde vardır, Burada şehrin en bıçkınları, hapisane kaçkınları, a da iki metre boyunda izbandu? | gibi bir adamdı. Cimi Amerika zabıtasmın en kıymetli bir uzvu idi, Lâkin bir #ün emniyet Âmirile kavga edince resmi vazifesinden İstifa edip Norton'la beraber çalışmaya başlamıştı, Boy Sing ise daha on yedi yaşında iken, Luizyana'da bir bankayı soyan çetenin başm. da bulunmuş, iki sene polis taki. binden akla gelmedik dalgrlarla kaçıp kurtulmuş, nihayet sevdi ği bir kızın ihanetine uğrayıp bozaya benzer bir nevi darı içki. si veren dehşetli şişman bir meş haneciden başka sol yanağındı kaşmdan çenesine kadar inen bir bıçak yarası taşıyan fevkalâde güzel siyah gözlü bir kadın ve dır, Bar sahibinin sözde metre sl olan Arcantina, zamanm gü. zellik telâkkileri aksine mü bir endama malik hariktlüde | suya düşürülerek yakayı ele ver. yol miş eski bir hayduttu, Lâkin ha. pisaneye girip on sene yattıktan sonra uslanmaya kat'i surette ka. rar vermiş ve bir müddet polis renkli tenli dilberin ufak bir te. bessüm ve İltifatına nail olmak nezaretinde ayak İşlerinde kulla. içi: nıldıktan sonra fevkalâde istida- bir bar çağa girerler, epey kan dökü . lürdü. Arcantina, uğruna yapılan bu tarz fedakârlık ve kabadayılık - dan anlaşılmaz bir zevk ve haz duyardı, Dx de ma tu olan meyhaneci ma Karşı beslenen bu u- lâkadan garip bir iftihar. la koltuk kabartır ve yalniz ka. sasını doldurmaya bakardı. O akşam, sast eekiz buçuk rağ delerinde masaların hepsi hın- cahmç ıskarça dolu idi. Arca «nm cenuptan gelen kız kardeşi yeni ntümaralara çı. kscak, başka Amerikalı bir çift görülmemiş cambazlıklar yapa . caktı. Ağızlarında kalın pipolar yan. pürü kacmış, boyunları mendi sargtlı elleri ön ceplerine sokulu tipler soluğu burada alıyordu. Aralarmda İrlandalı gemici, İtal. yalı rençber, Alman ameleden baş ka bir çok siyah, kırmızı, sarı yüzler de kalakalık ediyordu. Af. yon alış verişi yapan ve he: serşeriyane hizmetlere âlet olan Çinli adamlar da eksik değildi. Tuzsi T 4 yakm ve şanodan WU. zakça bir ufak masada bir başına ilişmiş, çekik gözlü, traşlı kafa- smdan kuyruk gibi arkaya uzun bir örgü sarkıtmış. entarili ve lıksız bir tanesi kimsenin ma. sarı dikkatini çekmiyordu, Oyunlar devam ederken orta . Nk alkıştan kırılıyor ve o, seyir, cileri hiç çaktırmadan gözden geçiriyordu. Iswarladığı soğuk çayı yudum- «en yarında ayakta dikili du. ren garsona, gayet bozuk bir in, gilizce ile sordu Tarihten bir yaprak: YANGINLAR Bu sene İstanbul biribiri arkasma yangınlarla karşılaştı. Zarar ve ziyanı milyonlara vardıran bu yangmn felâketleri kargısmda iç sızım duymamak İmkânsız. Ger çi tarihin aman. sız yangınları ramazan günleri nakzı siyam için tellâllar ba- gırtardı, Canı yanmış bir halk gairinin şu mısraları ne içten anlatıyor: yangınları ler döktü kanlı yeş Bir yangın &feti sardı her yanı Her yeri bürüdü siyah dumanı Birafa savrilân Bir demde ci İsa tüfü er şeyi ifna Alevler içinde kaldık on Kalpleri sızlattı feryadi figan Yarabbi ne sactti bu saat, bu an Kâr etmeyip oldu emekler heba, Bu destan çok uzundur. Vaktile yangmlar İşm manzum ve mensur yazılar yazılırdı, Cihali yangını için yazılmış bir nesri büzün tarih Ne yazik, ki yıfalarında okuyoruz. cem'i hislerin terenriimine bir va, srta olarak telâkki edilmesine rağmen bugtin yangın için İçli şiir yazmayı hiç bir gair istemez, ber ktile İstanbulun fethinden Çırağan sarayı yangmına kadar İstanbulun meş. hur tarihi yangınları ta “İstanbul cehennemi,, baplığı altında neşretmiştim. Son yıllarm yangmlarmı o devrin ga- zetelerini sahife sahife tetkik ederek çıkarmıstım, Eu sy içinde milyonlarca zarar ve ziyan veren yangınları tarih kay. etmezse gazete sayıfalarımda uyuyacak demektir, bulaşıklığı görünüyordu. Fenya 4 Şı kadın da nerede İse N.A, e AREA RE aş bayılacıklardı. YAZAN: uwakkar Ekrem Talü | i N iğ w LK | fl — Burada yatak bulunur mu? — Bulunur! — Kalabilir r — Keyfin bilir! — Bakalım keyfim var mi7 — Bana ne be adam? Keyfinin kâhyası miyım?. — Burada keyif olmaz m7. Meçhul Çinli müşteri bu son cümleyi tamamlar tamamlamaz. Çinli garsonur na bir do. larlık kâğıdı sıkıştırıvermişti. — Senin canın keyif istesin!.. Yokua dalcada ın? —D ke arıyorum, — Ben sana yer gösteririm, Gerson çağırıldığı için masa . dan ayrılmıştı. rıda şimşekler çakıyor, şlâ bir sağanak halinde yağmur ğryordu. Buğulu camdan içeri bakan bir iki gölge daha kapr. dan girdiler, Arcantina, İspanyol kıyafetin. İde, en güzel danslarmdan birini | oynuyor. parmaklarmdaki kas - tanyetleri şıkırdata şıkırdata ma. | sadan masaya koşarken, sermest ve meftun nazarlarla bersber dö, Güyordu, Birden, masalardan birinden bir adam fırliyarak kadmı yaka, layip zorla öptü, Hiddet ve nef. retle geri çekilen Arcantina, aç i sözlü mutaarrıza şak diye bir to, iie aşketti, m? n avU (Devamı var) Bugün SAKA Kiiyakmimme nt RONALD Zafer dolu GAIP U İ İon FİATLARDA * sığiyle aydınlattı. Onun bu yumuşak halini görünce, Fenya, merakını yene. ha tamam değilim!., Tek- | P VAKİİ ABONE TARİ Memlekel Mw Azlık 3 aylık $ aylık 4 yıllık 000 Terifeden Esiken ği için ayda otuz kuruş Posta birliğine girmeyi ayda yetmiş beşer küf medifir, Abone kaydını bilğit tup ve lelsraf ücretini parasının posta veya yollama ücretini idart zerlue alır. Türkiyenin her posta YAKIT a abone Adres değiştirme 25 kuruştur. İLAN ÜCRETLİ Ticaret İânlarınıs salır: sondan ilibaren falarında 40; iç sayfâi kuruş; dördüncü sa ikinci ve üçüncüde 2; dır. Büyük, çok devamli, renkli İlân verenlere indirmeler yapılır, Res rın santim * salırı 30 TİCARİ MARİYETTE Ö KUÇUK İLANI Bir defa 30, 1kt detesiği defası 65, dört defnsı defası 100 kuruştur. fi #âs verenlerin bir defi vadır. Dört satırı geçen # farla satırları beş kura sop edilir. Hizmet kuponu küçük dn tarifesi indirilir. Vakıt bem doğrudan ya kendi idare yerinde, kura caddesinde | Vakii altında KEMALEDDİN Mim Bürosu eliyle (44 eder. (Büronun telefomü" RYA Sinemasi! Fesrik bir çerçeve içinde bil, YE e GOLMAN”I muhteşem bir temsili FUKLAF Bir adamm yaşayabileceği en müthiş macera. ZAM YOKTUR. n Haha çok, asıl bu gidif kuyordu. On dakia sonra Dir meraktısının evinde idi. Hani # calarını on rubleye rehin bı memura uğramıştı. “Piyotr 116“ çayını içmişti. Redingotunu y parti bilârdo oynamağa gidyo” yayı yüzü gözü kan içinde gö — Aman Yarabbi, ne oldun” Diye bağırdı. Dimitri kızlı lattı; — Tabateslarımı rehinderi mak için geldim. Pek acel€ Lütfen siz de çabuk olunuz. Memurun gittikçe şaşkınlığı” du. Dimitrinin elinde bir ben” tesi vardı. Herkese göstermek m ibi kolunu uzatmıştı. sönesiyeele bir kâğıt tom3f” umursuzca elinde tutuyordu. pıyı açan uşağın anlattığına ya sokakta da bu halde imiş: > makları arasındaki bu para el rublelik banknotlardandı. “PİT sonradan meraklıların sordu$” 4) vap verirken bu demetin iki Öf lelik bir yığın teşkil ettiğini © di ti. Mityaya gelince, sağzın içki koymadığı halde sarhojt”” de kalasmdaki fikri bula ların derin dalgınlığı vardı. * yor, sersem sersem konuşu? da yüzü gülüyordu. (Devamı Dimitri, kızın yarına oturdu, Zavcl'ir, sersemlemişti, Başı oğulduyor, düşün. Geleri darmadağın oluyordu, Fikat vazi yeti kavramıştı. Gruşinkanm bir ay ev- vel kendisine gösterdiği mektubu hatır. ladr. Demek bir aydanberi bu dalav çıkrığı dönüyordu. Bu yeni rakibe o zım geldiği kadar ebeminiyet vermemiş ve nihayet tuzağa düşmüştü Kendi kendine: miyerek: — Eliniz kanlanmış Dimitri Fiyodo- roviç, dedi, kanl ellerine bâkarı Karamazof Kardeşler Yazan: Dostoyevski Bunu uzunca bir sti. küt takip etti. Dimitrinin telişr geç- mişti, Bükülmez bir irade kuvveti bü- tün varlığına hâkim olmuştu. Düşün- celi bir tavırla ayağa kalktı, Çeviren: Hakkı Süba Gezgin © 128 dalar dalmaz Fenyanın gırtlağına ya- pıştı ve ulur gibi bir sesle: — Çabuk söyle, kiminle gitti? Kadınlar çi hizmetçi kız: — Ay! Ayl... Durun sevgili elndim, söyliyeceğim.. bir şey sak- almıyacağım... Bir zabiti görmeğe gitti. Diye kekeledi. — Hangi zabiti? — Beş sene evvel kendisini sokak or tasında b'rakan zabiti. Dimitri, Fenyanın verdi. Ölü gibi saptarı kesilmişti. Bir iyor; fakat gözlerinden her anladığı okunuyordu, Bunda Fen. yanın bir kabahati var mıydı). Kızca- ğiz, bir sandığın titriyordu. Kolları, korunmak ister gi. bi ilerde idi; fakat.. hiç biri kımıldamı- yordu. Göz bebekleri Mityanın kai ellerine saplanmış gibiydi, Yolla galiba terini silmek İçin bu eli kullanmıştı. Çünkü alnıyla sağ yanağında da kan kulan adamın kim olduğunu ona anlat. mağa vakit bulamamıştı. yanın bol bahşişlerini keyifle a- man bu genç, onu hemen tanıyıp kapıyı açtı ve gülümsiyerek Madam “Ağra- fena,, nin evde olmadığını söyledi. — Öyle ise nerededir kerata? — Timoto ile birlikte iki saat önce “Makroi,, ye gitti, Mitya; — Makroiye mi?... Diye bağırdı, ne İşi var orada? — İyi bilmiyorum ama, arladığımı kendisine graba gönderen bir za ile buluşmağa gitmiş Delikanlı, deli gibi eve daldı, Mâkroiye ii — Bu nasıl olabiliyor? Diye soruyor ve bu soru, bir esnavar gibi önüne dikilerek onun kanını don- Fenya: : — Ne oldunuz böyle?.. Başınıza vır kaza mı geldi? Dali. Genç kız, bu sözleri sanki o- bir dostu, dert ortağı imiş bastılar. Fellenen ğı duruyordu. nsızın, kadınların ödlerini kopardı- ğını unutarak, gayet tatlı ve pek yumu şak bir sesle isticvaba başladı. İstintak. ta gösterdiği soğukkanlı incelik, bulun. duğu buhranlı hale göre şaşılarak şey- di, Fenya, onun kanlı elerinden gözleri. ni ayıramadığı halde sorduklarına bir- bir cevap veriyordu. Gitgide kızcağız ona candan hizmet etmek ister gibi bol tafsilât veriyor ve âdeta bundan hoşla- niyorlu. Bu arada Rakitinle Aliyoşanın i ve bu görüşmede olup bi- Hattâ Gruşinikanın . Evet insan kanı Fenya.. n döktüm Allahım!... Önümde yüksek bir sed var Fenya... Yüksek ve korkun bir sed, fakat yarın gün doğar- ken, Dimitri, onu aşmış bulunacak. Bu. nun hangi erd olduğunu anlamıyorsun Zararı yok anlama.., Yarın, reneceksin. Ş k Allaha» Ben kimseye engel olmak im. Bir köşeye çekilece- ine bak sevgilim!.. Sefa sür- Madem ki beni bir saat sevdin, o halde Dimitri Karamazolu her zaman hatır- la! Delikanir, böyle diyerek (birdenbire çılap gitti. Fenya, boğazına sarıldığı gırtlağını koyu her şeyi ısmarladık. ziyaretleri tenleri de anlattı. Aliyoşaya: — Ağabeyine söyle, onu tam bir saat sevdiğmi dalma hatırlasın! Dediğini bile unutmadı. Bu haber, Delikanlının yüzünü tatlı bir gü ANİ BIR KARAR Fenya, büyük annesiyle birlikte mut, fakta idi, Aşağ'da beraktıkları nöbetçi- ye güvenerek kapıyı kilitlemeden yat. ver) mağa hazırlanıyorlardı. Dimitri, odaya i nn