!ğ.— WAKIT 15 MART müminin nuz? — Bayır! ii. td de korumasını bilir. Ben şayet bir gey olursu diye zavallı gevce acıyorum. iş — Dempseye mi? V —. Tabii! Daha pek toy.. hretin ve aha ilk basamaklarmda... ne ve yakışıklı olan her. sna merhametlisiniz! yalım ?, Biz şarklıyız! Genç, servetin şarkla merhamet yal yakışıklıya değildir, kir tane de böylesi bu. diliyor musumuz?. bu mıuvammayı çözeme. | to Dempseyden intikam | or.. Gangster h *urma., Onu ileri sürerek! zatörleri tehdit ediyor. »seyin mağlübiyeti mühim raeblâğ kend e taşla İki kuş vuracak. ;. Markey'e mağlüp et . hem muazzam kozasak hem de) örün parlamakta olan öyle çabucak sönecek » sevgili karisınm, çildırası. nkandığı meyflini bertaraf ölacak., Yanlış mı düşünü, yorum dersiniz”. , l — Beni itham eder cilmleye ka dar tamamiyle doğru... Hem ar - tik müsaadenizi istiyeceğim. Ge. ce Brtiş sgorta direktörünü ka - tısı, Misis Cakobs, profesör Mur. ginson'un hemşiresi falan gele - cekler.. Daha hiç bir kazırlığım yok, Siz Alice'i göndereceksiniz değil mi?. Şerif, en emniyet ettiği adam. larından Burly vasıtasiyle Demp. seyle görüşmek üzere gizli bir randevu İstetti, Cek Dempsey, Nevyork civa. rındaki bir sayfiyede mutat id. manlarını tamamlamış, Nevyork: İa menaceri 'Tbornton İle birl Markey ile mAÇIDA üç gün kal. maştı, Şerifin gönderdiği adam veri .! len adres Üzerine Dempseyi bir hayli aramış nihayet nerede 0. turduğunu bulmuştu. Kapıyı çal- &ığı z3man, şampiyon menaceri De satranç oynamakta idi, 'Thorn ton bizzat kapıyı açtı. Şerifin kar tanı alıp “Tay,, ma getirdi. sey, ustasiyle çabuk bir teatisinden sonra Buriy'ye: Efenâinize söyleyiniz! Bu akşam saat beşte kendisini bekli. eriy ağzındaki #akızı geve. leye geveleye, başını tasdik ma. HARPUTLÜ” ŞERİFİN AMERİKA HATIRALARI Tarihten bir yaprak: BOĞAZİÇİ Geçenlerde bir vesile ile Çengelköyüne gitmiştim. Boğaz. igi ber semti bana buraların bin bir macerarmı hatırla. r, “İstanbul semtlerinin tarihi, adı ie Va Zim tefrikamı hazırlerken ber semti & günlerden ahbap oldı — Gene mi semtin Bu lâtifeci zat: — Settimizin nesi kaldı ki yazilacak?. diye iç çekiyor. du. Ayrflırken ilâve etti: — Canım muharrir her gittiği yerde mevzu çıkarır. Bizim semt için gene bir şeyler yaz da o Dün kitaplarımı karıştırırken Dördi gelküy bahçelerindeki sx ştım ve derhal Çengelli Dördüncü Mehmet, Çengelköyünün kiraz baho kiralıyarak haftalarca kalır, safa sürermiş. Sarayı yüzden fazla cariye bul in raz bahçelerinin bascariy yazın: ta meşretti, n terihini yazacaksın?.. Biyaklar giydiğince sen hemen Leylâyo benzersin, Yeşiller giydiğince Tutü güyaya benzersin. Benim hoşlu Afifem sen gülü rânaya be: Afife kadın da padişaha şu nazireyi yazmıştı: Siyahlar giydiğince Kâboi wiyaya benzersin Kızıllar giydiğince cevheri honraya ben, ii Benim keybetlâ hünkörem hemen deryaya benze; Bunları okuduklan sonra padişahın bir gaze ül ne Göksuya mail ne Sarıyara gider Sipakı gamdan emin olmtya Hissra gider. 'Beytini hatırlarsak, Boğaz semtlerinin tarihteki kıy. metleri, padişahların maceralarından ibaret kalır, Boğaziçi tarihte değil şimdi güzeldir. 1 niversilede ye vari * merasimi mütealip gece de Maksimde bir balo verilmişlir, Kesim. Samnmda yanı kaldırıp indirdi İ de baloda bular soslarda. neşeli bir grep ye ve ayrilırken de iki parmağiyle kasketine şöyle bir dokundu. Saat tanı beşte kapının gili kız U bazlı çalındı. Dempsey uşağı ve öpeği ““Behi,. ile yalnızdı. Mena. cer Thormton görülecek mühim bazı işleri takip için sokağa çik- mıştı, Muteber misafirini bekle. mekte olun Cifan şumpiyonu, ka. pıyT kendisi açtı. — Gutbay Mister Cek! — FHoğg Misler Şerif! — Affedersiniz sizi rahatsız et. tim, — Katiyen. şetef behşettiniz. Buyurunuz! Dempsey ve Serif ufak fakat gostülü döğehmiş bir salona gir. idiler. Bebi efendisinin zrkadaşı- mi üç kere havlayarak selâiriledı, İParamunttaki aslana benzeyen İarüithiş bir hayvar.. — Sizi dlliyorum Mister Şe. ir Şerif, açık konuşmayı seveh ve itiyat edinmiş bir adamdı, Mu. Kkaddimeye lüzum görmeden söy. liyeceğini söyledi. — Mister Cek?.. Bugün sizi xi. yarelimdeki sebepler fevkalâde İciddi ve tamamiyle sizi alikadar ieden bir mevzus temas eder. — Hayzola. — Sonu muhakkak hayırdır. Lâkin yu kadar söyliyeyim ki ha. yatımız tehlikededir. — Evet! Hakkmızda dönen ve. İ ya döndürülmek istenen bir dola. bım bötün teferrüntıma bir müng. i sebetle #güh “bulumuyorum. De . min de değiğim gibi bu işte sizin manen ve maddeten mahvmiz - zerinde yürünüyor... Bara ve di. Yemezdim. Siz memteketm vt . har ettiği kiymetli bir gençsiniz. Ben ayni zamanda sporcuları fev. kalâde sever ve arkadaşlıklarını daima arar bir İnsanım. Sonra biz Türkler dosta karşı vefakâr Lil Baş, Diş, Nez's Mavakkar Ekrem Tali bir milletiz. Sizi vaziyetten ha. berdar etmekte tereddüt etme - dim. — Acaba bu suikast hakkımda biraz tafsilât niz? Şerif bir arkadaşını korumak | isterken diğer bir arkadaşını ele| vermemeyi erkekliğe yakıştıra | Yuamıştı. Muhatabma sad: i — Sizin Markey'e kı lübiyetiniz arzu eğiliyor. Ve bu. | nu temin için de ellerinden gelen her şeyi yapabilecek bir şebeke İle karşı karşıya bulunuyoruz. Yumruklarile cihanı titreten koca şampiyonu bir düşüncedir | almıştı, Şerife tekrar sordu: — Peki, bana ne tavsiye eder siniz?. — Benim bildiğim sizin aleyhi. bize mühim bir meblâğ bahse ko. nulmuştur, Herifler bu parayı? kaybetmek istemiyeceklerdir. Si. | rin Markey karşısmda muvaffak | olmamanız ise gayrikabil.. i — Mani yenilmemi istiyorlar; mi? i — Evet!. — Aksi hnide?. — Cinayete kadar varacağın- dan korkarım. — Polise haber verse! — Katiyen".. tehlikelidir. Dempsey sinirli sinirli güldü: — Koyun gibi teslim mi nil Zu?. — Havır! koyacağız. — Hangi imkânlarla ?.. — Siz bana itimat ediniz! — Tesekkür ederim! Sak Tütuf kârsnız.. | olmayı ve iyilik etmesini K Jütfeğdebilir misi. Biz kendimiz karşı İ yy Örmpsevin rakihi Markev bir| iski kacakcrlı/1. hödisesivle a18.| fat miiarek maçın yapılaca, gt akşam Nevyork zabılasınca /Devavn var) Grip, Komatızma ABOSE yan” Merileğti içinde Aylık w 3 aylik 20 $ aylik 4 A yallık so Terileden Bulk” için ayda olur kurt Posta birliğine gi. ayda yelmiş beşsf * medilir. Abone kaydımı pi tup ve telgraf vereli gi parasının posta «ew yollarmı Geretini id3' zerine Bir. Türkiyenin her pori# VAKITe abone Adres değişir” 25 kuruşu” LAN cağ Ticaret İlimiur9ii 2 satırı sondan #ih falarında 40; iç sayi kuruş; dördüncü “4 ikinci ve öçüncüde 5 / 4; başlık yam k dır, Büyük, çok desem renkli ilda verenler? “iğ indirmeler yapılır. rın santim « satır TİCARİ MAHİYET ği SÜÇOR LAN Bir den yo, iki de'L defnsi 63, dört de delası 100 kuraşlur ilân verenlerin bir “5 vadır. Dört satırı g9 fazla satırları beş Tre sap edilir. Hizmet küçük ülda #ndirtür. Vukıt bere doğru” ga kendi âdure yerimi kara caddesinde Me alında MALEDP Yün Bürosu eliyle İ : eder. (Böromun telifi” kupon tarliesi İ ALEMDAR Sİ IKİ Fİ 1 — Ormanta 2 -— Deli ayi Vefat ç datanbul Öğretmenleri miyelinden Usküdar 14 üncü oki inden Rukiye Bengi ii rârrrları ebediyen KAYI mektavız. Kederdide ” yın urkadaşları lazi9 Yeni neşriyil, ilk Öğretim Me? Külür Bakanlığın" ölan (lik Öğretim) “Zİ 1 Nevralji, kırıklık ve bütün İkili derha! ke- | mesmuzun ürüne ya : k len bir 5 , sa ser. İcabında günde 3 kaşe alınabilir. — GEM| ee e i siye vie, mi? Kardeşler Yazan: Dostoyevski li Hakkı Süba Gesgin EN 433 rinde de yalnız “Bir anne,, sözlerini koy muştum. Keşki “Asri annct, diye im- galasaydım bilmem niçin buna cesaret “öcmedim... Ama sadece “Bir ârine,, da- ha yüzeldir... Öyle değil mi Dimitri Fi- yodoroviç?... Fakat nenir var, ne olu. yorsunuz kuzum?... Mitya ayağa kalkmıştı... Parmakları. me kırarcasına ellerini oğuşturuyordu: — Beni ağlatacaksmız Madam... He- fe şu cömertçe vadettiğiniz yardım... — Ağlaymız azizim, ağlaymız... Ağ- Yamak iyidir. İnsana hafiflik verir. O- rada da belki göz yaşları size destek o lacak. Lâkin Sibiryadan dönünce, be. nimle tatlı tatlı şakalaşacaksınız.... Dimitri artık çileden çıkmıştı. Birden bire âdeta bağırırcasına; — Allah aşkına Madam, lütfen açık ve kısa söyleyiniz. Şu vadettiğiniz para. yı hemen şimdi verebilecek misiniz, yoksa hazırlamak için bir zamana mih- taç mısınız? Ne vakit gelmemi etmredi- yorsunuz? — Hangi pâra, ne parası bu? —Hângi para mı?.. Canrm şu demin o kadar büyük bir mürüvvetle vadetti- ğiniz üç bin rubleden bahsediyorum. Madam hayretle: — Üç bin ne?. Üç bin ruble mi?. Ben de bu kadar para ne gezer?.. — Cebimde imiş gibi emin olabilece- ğimi söylemiştiniz yat, — Oh Dimitri Piyodoroviç, beni ne kadar yanlış anlamışsınız... Şimdi hatır. yorum, evet üç bin değil, daha çok faz Tasınr vağetmiştim; f#kat bunu söyler. ken, ben, hep şu altın madenlerini 'düşü- nüyotdum. — Ya üç bin ruble? — Meteliğim yok... Hattâ ben de dar- da olduğum için, “Miyosov,, dan beş yüz ruble ödünç aldım. Sonra param ol saydı bile size veremiyecektim. Evvelâ, hiç kimseye borç vermek âdetim değil- dir, Çünkü borç veren belâya girer. Sonri vermek âdetim olsaydı, yine bil- hassa size vermiyecektim. Çünkü sizi severim ve kuttarmak İsterim... Size pa xa değil, madenler, madenler lâzım... Dimitri önündeki masaya Ta bir yumruk indirerek: — Hay şu madenleri şeytanlar götür. sün! Diye uludu. Madam Keklakovun $. dü patladı ve salonun tâ öbür ucuna ka. çarak çığlığı bastı; — AylAy!.. Zavallı delikanlı talihinin gülmez su- yatına tükürerek yerinden fırladı ve de- Ni gibi karanlıklara daldı. İki gün evvel göğsünde Aliyoşaya gösterdiği yeri yumrukluyordu. Orada ne vardı? Di- mitci bunu hiç kimseye söylememiş, yal nız vücudunun o yerinde bir namuysuz. luğun gömülü olduğunu bildirmişti, E. ğer bir gün Katerinâya borcunu ver&- mez ve o nâmussuzluğa katlanmağa mecbür olursa, kafasma bir kurşun yer leştirmeğe andişmişti. Bu dev gibi kuv vetli erkek, son Ümidinin yerlere seril- ni görünce, çocuk gibi hüngür hür- gür ağlamağa başladı. Bastığı yeri seç- meden hızla giderken, ansızm bir şeye çarptı ve keskin bir feryala kendine geldi; — Allahşığıml. Altahçığımı... Herif beni sz kaldı öldürüyordu... Sersem dikkat'etsene!... Karanlıkta karşısındaki gölgeye ba. kan delikanlı, Samsunovun hizmetçisi koca karıyı tanıyarak: — Ah, sen mi idin?... Diye haykırdı. Koca Karr, sesini de. ğiştirerek: — Siz kimsiniz efendim, birdenbire tarryamadım? Dedi, — Sen Samsunovlarda o çalışmıpor musun? — Evet, amma siz kimsiniz? — Ağrelena, hâlâ sizde mi? Onu ka- pınıza kadar bej getirmiştim. — Aztık kalıp gitti. — Naml gitti? Ne vakit? — Efendinin hesâbmı gördü ve bir çeyrek sowra ç'kıp gitti. — Yalan söylüyorsun cadı! İhtiyarcık: — Aman efendim.. Niçin yalan söy- Tiyeceğim. Diye sızlandı.. Fakat Mitya ohu bı rakmış ve karanlıklar içinde gözden , kaybolmuştu. Bactaklarmın olanca hızi- le Gruşinikanm evine doğrü koşuyor. du. Genç kadın “Makroi, ye hareket edeli bir çeyrek olmuştu. “Fenya,, bü. yük annesiyle “birlikte mutfakta idi, "Yüzbaşı, işte tam bu sırala top ağzın- dan çıkmış gülle gibi eve dalmıştı. Fenya, onu görünce avâzı çıktığı ka: dar bağırdı. Mitya; — Bağımyorsun ha?.. gitti? Nerededir? Diye kükredi; fakat bir saniyede bâ- Söyle nereye Mi değişerek İzmi a ves — Hepimizin kurtar"! edi dına, #öyle Gruşinikâ pereği” Dedi, — Aziz ve muhterem ta parça parça etseniz de Pİ" ye mem. Çünkü bilmiyorum.” Faber çikmamış mrydınız?” —©, buraya döndü. — Hayır dönmedi... Bi başına yemin ederim, ki dö Mitya tekrar gürledi: — Yalan söylüyorsu"” kundan nerede olduğunü Geldiği gibi koşa koy “ ucuz kurtulduğuna şükre zl kü yüzbaşının eğer vari pa saracak, ortalığı kal | cekti, Yalmız, önün oğadan 1” inden ürkmüşlerdi. Mas* kır bir havanla tokmağ! kanlı koşarken, yıldırım o van elini kaptı ve cebin* yar * “Feniya,,* . — Aman Yarabbi! yi öldürecek | Diye inledi. i esi)