4— VAKIT o 10 ŞUBAT —ö— Mektuptean organizetörlere ve karar verdiler. İki arkadaş Iuruna bırakıp ciddi güreş ya masında mutabık kaldılar. Buna tehdit He en mühim sebep gelen mektubundaki bir cümle idi, rifler Türkün karaterini bilmi- yorlardı. “... Onun sırtmı yere ge tirecek adam daha doğmamış- tir!..,, sözü koca Türkün i ni uy kamçıladı, gerdi. Maneviyatı üze. rinde umdukları tesirin aksine bir enerji yerine ge Mehmet Ali kendisini her cihetçe, her za- mandan kuvvetli hissediyordu. Ertesi pazar gecesi “Beat Pa, las,, onu kmcahmç dolmuştu, Ye. niden bilet almak şöyle dursun, evvelce alan Allahın talihli kulla- Yı bile içeri girmekte müşkülât çekiyorlardı. Salonun içi de er. kenden dolmuştu. Şık, tuvaletler, beyaz kürkler giymiş, elmaslar, pırlantalar ta- kımmış güzel güzel kadınlar #mo. kinli erkekler koltukları, locala » rı doldurmuşlar, üst kat paradi- lerde de bir sürü insan kalabalığı bü; maçı sabırsızlıkla bekli. yorlardı, Mehmet Ali Yusuf — Mek MI. Jen maçından evvel salonun orta. 8inda kurulu ringe bir iki güreş- çi çıkıp kapışmışlardı. Beş bin . den fazla halk ve ilk müsabaka. lardan bir şey anlamıyor, büyük güreş için sabırsizlanıyorlardı. Kalabalık arasında Boston bele. diye reisi, banka direktörleri, fab rikatörler, bir çok ta Türk va . tandaş vardı. Mehmet Ali odasında soyun - muş, bir iki yardımcıya masaj yaptırıyordu. Şerif te yanmdan ayrılmıyordu, O aralık postacı müstacel bir telgraf getirdi, Tel. grafı kapımın dışında Şerif al . dr, yine muhtemel bir numara ih. timali karşısında Mehmet Aliden gizli açıp okudu. Serifin tahmini doğru idi, Telgraf yine bir teh, dit cümlesi taşıyordu. “Dünkü mektubumuzdaki sözümüzü ha- fırlafırız. KIRMIZI KARTAL, Şerif hiç ses çıkarmadı. seye de bir şey söylemedi, yal . niz arka cebindeki yedilik ha. gant tabancasını bir kere yokla. dr. Yerinde duruyor mu diye? Güreş zorlu bir şekilde yarım saattirdevam ediyordu. Milen da- hâ peşrevin büşinda iken parma. ğını olanca hızıyla Mehmet Ali, nin gözüne daldı: canı fena halde yanan Mehmet te kızarak dev gibi rakibini tutunca ringten dışarı fırlatmıştı. Onun için maç. ta spor falan bir tarafa gitmişti, bozulan sinirler harekete geliyor, 1939 adaleler yalnız “intikam,, düşün. cesiyle işliyordu. Milen'in en çok kullandığı 0- yunlar ayaklarından çıkıyordu. Halbuki bizim Meh amet ayaktaki imdi. Bir k Mehmedin çek gibi çak, tığımı ve Milen'i yere çarptığını gördük. Koca salonda tıs yoktu. Hakem İrlandalı idi, O da yere yatmış, yerdeki çekişmede gali . biyet anlarını tesbite çalışıyor - du, Mehmet Alinin bu kafa kolu o kadar ani ve şiddetli olmuştu ki Amerikan şampiyonu ringi çökertecek gibi yere yuvarlan . mıştı, Şimdi Milen'in sıkı köprüye rağmen yavaş.. ya- vaş,. mindere mıhlanmakta idi. O 0 ARKADAŞLIĞIM 7 HARPUTLU ŞERİFİN AMERİKA HATIRALARI meva Ekren Talü sırlı, kurduğu 4 Mehmet bir “Al!,, st koyuverdi, Nâmağlüp Milen'in omuzları da yerin düzlüne iyiden iyiye ya. 9 pışmıştı. Hakem, hâlâ secdeden doğurulamamış. serbest güreş ruzamınca saniyeleri sayıyordu. Bir... iki... üç... Birden şıp diye salon karan - lik içerisinde kald. Elektrikler sönmüştü. Paradiden başlıyan bir feryat blltün salonu kapladı. Halk protesto çığlıkları koparı . yordu. Bu ne kepazelikti?, Şerif ye - rinden fırlayıp, ringe çıkmak is. tedi, Ortalık karışmış. Mehmet er ne kadar hasmını yaka . ezici vaziyetten kurlulma. ya bırakmak istemiyorsa da &8ir. Jah!,, sada. tmı tam tuş halinden sıyırmış . vu. Ringe fırlıyan gözü bir şey görmüyordu. Can çekişen bir boğa ile pençelerini kalabalık bir germiş bir kartalın nefes alışla. Mehmedin aldılar. Bu la süren şiddetli çarpışmalar in. sen ciğerlerinin tahammül ede . çe, miyeceği bir soluk çıkartıyordu. Gözleri, kolları, bacakları ile bir şiddet ve dehşet timsali haline giren yiğit Türk yavrusu eninde sonunda alnmın teri, bazusunun emeğiyle — evvel Allah — bü çe. tin işten de şeref ve zaferle çık. iu. Bütün Amerikanm üzerine tit. redikleri meşhur şampiyon Mek Milen, Nevşehirli Mehmet Aliye dayanamamış, mağlüp olmuştu. Aslan ehmedi tehditler de talih. sizlik te bu usta rakibi gibi yene. memiş Türkün bazusu ve İman n eğilmişti. Güreş, ayakta yeniden başladı. Mehmet Alinin ikinci bir kafa > dabenesi ni Mi Jen çel lmek is, reyan temi Mel Dişlerini gıcırdatıyor « du. 'Tam bir saat tu ki çapraza giren Mehmet Ali, 24 dakika olmuş. Milen'i tekrar altına aldı, Artık bir kere daha muzaffer olmuş . Radyolin kullanmak 57 Ve sabah, öğle niçin onunla Ağır mütemadiyen faaliyette olan ve daima mikropların yaşadığı bir uzuvdur. Her yemek. ten sonra dişlerin boşluklarına kırmtılar dolar.. Onların tahammürü hem dişleri diş etlerinde iltihab husule getiren ifrazat ya- Sabah - öğle ve akşam, her yemekten sonra günde 3 defa dişlerinizi RADYOLIN Diş macunu “Yaşa Yusuf!,, sadaler: ve alkış ları arasında soyunma odasına gidip biraz dinlendikten sonra giyinip salonun ert kapısmdan çıkacakları sırada yirmiden fazla bir grup Mehmet Aliye hücums kalktılar. Baston ve demir âlet - lerle Mehmede vurmaya başlar - larken Şerif tabancasmı çekerek ateşe geçti. Mehmet Ali yaralan, Miş olmasına rağmen arkadaşma yardm ediyor; mütecavizlerler aktalta üstüste boğuşuyorlardı. Yorucu “ güreşten henüz din . lenmeden böyle bir zorbalığa uğ. rayan Mehmet Ali bir kaçını al, kına almış, Befes aldırmadan 8r- Buytirizeyier Silâh seslerine polisler ve ahali koşuştuğu zaman miltecavizlerin çoğu kaçmış Fakat Mehmet Ali. nin yakaladığı üç haydut zabıta; ya teslim edilmişti, Bunlarm A. merikan pehliyanın arkadaşları ve taraftarları oldukları bilâha - ra yapılan tehkikattan anlaşıl - mıştı, ve akşam her yemekten sonra diş'e.i temizlemek lâzimdir ? par, mikroplar çoğalır. Geceleri hasıl olan ifra- zat ise sade dişleri değil, bütün hazım cihazını bozar, Dişlerinizin sağlamlığını, midenizin bo. zulmamasını, ağzınızın güzelliğini istiyorsa- | nız: çürütür, hem (Devamı var) rı duyuluyordu. Bir saatten faz. | F VAKIT ABONE TARİFESİ 7 Memleket Mem içinde — ÜEE Aylık 95 3 aylık 29 oO4B b & aylık EN 1 yıllık 0 O 1000 Tarifeden Balkan Için ayda oluz kuruş © Posta birliğine girmeyen *' ayda yetmiş beşer kuru? | medilir. Abone kaydını bildire” 5 top ve telgraf kare parasının posla veys yollama ücretini idare zerine alır, Türkiyenin her posta me VAKİY'a abone yazili” Ğ Adres değiştirme © 25 kuruştur. İLAN ÜCRETLERİ Ticaret ilânlarının satırı sondan itibaren İl falarında 40; iç saylaMi >” dördüncü Ol ve üçüncümde 2; bir aşlık yanı kesmece il ali Büyük, çok devamlı, “5 renkli ilân verenlere AYfİ indirmeler yapılır. Resi nf Fin santim » satırı 30 kot TİCARI MAMİYETTE OK KÜÇÜK ILANLAR Bir defa 30, iki defasi “e defası 65, dört defası 75 defası 100 kuruştur. ÜS ilân verenlerin bir defa “hi vadır. Dört satırı geçen iİ" fazla satırları beş kuruytüf sap edilir. i Hizmet kapora geti küçük ida | tarifert yörif indirilir. ! Vakıt hem doğrudan si ya kendi idare yerinde, Di ğili kara caddesinde Vakat çelik, altında KEMALEDDİN Din Bürosu eliyle ilin eder. (Büronun telefonu Ölüm ş Bingöl Jandarma Komi vini Binbaşı Tevfik Er&€ £ , çük oğlu, Pertevniyal L* İX helerinden Mal i geni Metin En esi Ni neticesinde Bin, mi ve teessürle haber aldik, basına, yakm akrabalar” taziyetlerimizi sunariz. ALEMDAR SİN İKİ FİLM 1 — Sekizinci 2 — Ateş çembefi7 Ş - Eğim İN ile muntazaman fırçalayınız münasebetsiz isimdi bul... Yoksa şu meyen bir gümüş saatine, yol Betünde- SEMTE << AL Buyin SAKARYA Sinemasınd2 | Feerik bir çerçeve içinde büyük bir mevzu... K : Milyonlara mal olmuş fevkalâde bir a | RONALD COLMAN '!"| Zafer dolu muhteşem bir temsili GAIP UFUKLAR Bir adamın yaşayabileceği en müthiş macera, / umuma FİATLARDA ZAM YOKTUR. ; Ümit v ve & neşe de “dolu olar DP EPİ a Karamazof Mitya, böyle beklenmez bir kahkaha kopardiktan sonra: — Size nasl teşekkür edeceğimi bi- Temiyorum efendim. Dedi, Samsunov, başiyle selâmlıya- rak; — Bir şey değil Cevabını verdi. Fakat Dimitri ısrar — Nas:l bir şey deği!?.. Nasri bi doğil?.. Siz benim hayatım: kür Gidip kemen şu papası görmeli. — İnanınız ki, bu işte teşekküre de- ğer bir şey yoktur. — Sizi rahatsız ettim. Hoş * ınız! daha ziyade sulistimal temem. İlemen koşa koşa cra- tyil ide ölünceye şey 2MZ, size bir Rus söyl Dimitri böyle diyerek Samsunövun elini sıkmak için bir harekette bulundu. Fakat herifin gözlerindeki fena bakışı görlrce, durakladı. İçinden bu kalş kız Yazan: Dostoyevski Kardeşler Çeviren: Hakkı Süba Gezgiv ww -. 17 mıştı; fakat yine- “Belki fazla rahatsız ettim. Adamcağız hasta!,, diye avundu. Yalnız şalırtılı bir sesle: — Onun için bu fedakârlığa kâtlan- Âiğim: anladınız değil mi? Dedi. Selâmladı, keskin bir dönüşle çıkılacak yere doğruldu ve geniş adım- larla yürüdü, Kanatlanmış gibiydi de- likanlı, Kendi kendine: — Bütün kurtuluş yolları kesildi, Pi kat bir melek beni kurtardı yine, Bu asil ihtiyarı karşıma çıkaran odur. Ma- dem ki onun kadar tecrübeli bir ihtiyar bu yolu bana açtı, sonunda muvaffaki- yetin bulunduğuna da şüphe edilemez. Artık kaybedilecek bir tek dakika yok. Bu gece dönerim, Her halle bu yaşta ve bu vaziyette bir adamın benimle eğ. İenmesini akıl almaz. Dimitri, evine doğru koşarken, ken- di kendine işte böyle konuşuyordu, Ve- rilen nasihat mutlaka iyi neticelere ka- vuşturacaktı onu, Yalnız şu herifin de ama acaip adı var: “Liyagavil, ne bunak onunla alay mı etmişti?.. O, bu son ihtimal üstünde durmadı Böyle bir zan, böyle bir şüphe bütün öteki ümit kapılarmı kapıyordu çünkü... Dimitrinin çok heyecanlı halinden, plânımın mârasızlığından, bu delik sep- tik kendi maşukasını öne sürerek para istemesinden, ihtiyar öfkelenmişti. Bun dan ötürüdür ki delikanlı ayaklarının kendi ağırlığı altında büküldüğünü duyduğu ve; — Mahvoldum öyle ise! Dedidiği vakit, Samsunov fena fina bakıyor ve içinden bir oyun etmeği dü- şünüyordu. Dimitri gidince, Samsunov, kiddetin- den ağarmış bir halde oğluna: — Bir daha şu herifin evime ayak bastığını görmiyeyim. Yöxsa karışmam ka! Dedi. 'Tehiidini bitirmemisti, Fakat onun her halini bilen oğlu, korkudan titredi. Bir saat sonra bile ihtiyarın kız ğınlığı daha geçmemişti, Akşama doğ- ru hastalandı ve bir üfürükçü çağırttı. LİYAGAVİ Gösterilen yere dörtnalla koşmak 1â- zımdı; fakat Dimitrinin parası yoktu. .Cebini yoklayımca, yirmi kopekten faz- la bir şey bulamadı. Çoktanberi işle- ki Yahudi saatçı, altı ruble verdi. De- Tikanlı sevinerek: — Ben, bu kadarını da ummuyor- dum! Diye kaykırdı. Her halde işte bir u- gur vardı. Baksanıza, şu bozuk saatin para etmesi de bunun alâmetlerinden biti değil miydi. Altı rubleyi alarak evi- ne koşlu. Ev sahiplerinden de üç ruble alarak yekünu kabarttı, Zavallıların bu üç ruble eilerinde son kalan para oldu- ğu halde seve seve vermişlerdi, Çünkü onü pek seviyorlardı, Mitya onlara ayak üstü, talihin ken- disine gülmeğe başladığını acele acele anlattr, Meşhur tüccarla olan görlüşme- sini, arkasından koştuğu hedefi bir bir söyledi. Zaten ev sahipleri onun daha bir çok sırlarını biliyorlar ve sevimli gence kibirsiz bir gerçek asil diye ba- kıyorlardı. inde dokuz rublenin biriktiğini gö- ren Mitya hemen posta arabasının ha- yırlanmasını emretti. “Vioviya,, ya doğ ru hemen yola çıkacaktı. “Dimitrinis hâdiseden bir gün önce meteliksiz kaldığını ve saatini satarak para bulmağa çalıştığını, ev sahiplerin- den üç ruble ödünç aldığını şahitler, bir gün mahkemede söyliyeceklerdir. Bu noktaya mim koyunuz! Bunun ses bebi sonra anlaşilacaktır.,, viya,, ya doğru yuvarlanırke 1, bazı bazı içinde bir dama ğin: duyuyor ve kendi ken dir a — Ben yokken acaba Gk yapacak? Acaba babasını 8 decek mi? Diye söylenerek titriyordu v İşte ev sahiplerine; — Eğer gelip beni ii, miyoruz, görmedik!,, sebii Deyişinin sebebi bu idi. — Bu akşam mutlaka E beraberimde şu “Liyagavi» 4 getirerek işin resmi mum i meliyim! d* Diyordu, Fakat ne varki sonu kendi düşündüğü gibi Se İlk aksilik mesafe tahri” e ağ makla başladı. Yol ok iyi d iyi kiz fersah çekiyordu. s5 sinki,, yi evinde bulamadı. lerden birine gitmişti. 2 oraya giderken. akşam mıştı. Köy keşişini orada bulğü” ie *efek ve tutuk bir ami celeri, kendisine misafir vi,, nin şimdi başka bir ZE nü ve orman bekçisinin yel g celiyeceğin! anlattı. Dimitrinin ıstarr yeri i oraya Ge razi ma)