6 — VAKIT 29 IKINCIKANUN 1939 .Fiik RE © Viyana cağedlerinde soğuk bir rüzgâr esiyordu, Scholz kardeşler tiyatrodan çıkmışlardı. Üçü de bu Saray Tiyatrosunda orkestrada ça İrşryorlardı. Kapıdan dışarı çıkar- ken paltolarmın yakalarını kaldır- dılar ve küs küs evlerinin yolunu tuttular. Evlerinde anneleri bekliyordu onları, Ak saçb, ihtiyar bir kadın- dı bu. Arkalarındân pajtolazmı â)- dı ve yemeklerini hazırlamaya mut bağa koştu. Uç kardeş Scholz sessiz sessiz masaya oturdular, İçlerinden Ru- dolf; — Babam gelmedi mi daha? di- — ye sordu, Anneleri; — Hayır, gelmedi daha, dedi. Rudolf yemeğini yemeğe koyu! du. Anneleri biraz durdu bekledi. Fakat oğullarının onunla konuş- mak âdetleri değildi. Kadın yavaş gacık çekildi ve tekrar mutbağa gitti. Üç kardeş yemeklerini sessiz Bessiz yiyorlardı. Nihayet Franz eliyle uzun saçlarını toplayarak: — Artık benim tahammülüm BE kalmadı, dedi. Maximilian da başını salladı. Is- © trap okunan derin bir sesi — Yanlarında bir dakika dur- muyacağım, dedi, Rudolf da: — Kale civarında tanıdığım iyi bir ev var, dedi. Evin sahibi bir pastacı, Güzel kızları var, Maximilian; — Oraya gideriz, dedi. i Ayrı ayrı üçü de düşünceye dal mış bir halde, yine sessiz sessiz yemeklerine devam ettiler. Yeme | © ğin sonlarına doğru dışardan bar| balarının sesini İşittiler. Bunun ü © zerine hemen yemeklerini acele İ- le bitirdiler, odalarına çekildiler we pipolarını yakıp üçü de yatak- Yarına uzandılar, Biraz sonra babaları yavaş ya- waş, fakat gürükü çıkararak, ye- mek odasma girdi. Herr Seholz im parator sarayından mütekait bir mamurdu. Bu akşam arkadaşlariy” le beraber geç vakte kadar kal mıştır. Pariste çıkan ibtilâlden bah etmişler, Metternich'ten bahset- mişlerdi, Konuştukları bu şeyler imparatorun eski bendesini o ka! dar heyecana getirmişti ki her z0- mankinden çok fazla şarap içmiş” ti. O, masaya geçmiş, otururken karısı da mutbaktan yemek getiri- yordu. Bu sırada Herr Schelz bir- denbire bağırmaya başladı: — ölüp geberseydim tabif mem nun olurdun, değil mi Lizi? Çena- zeme güle güle gelirdin, değil mi? Fakat, merak etmel Evvelâ ben seni mezara sokacağım, Lizi! Ha- yatta göreceğim en son şey olsa da, yine senin öldüğünü görece ı min sahanlârı, tabakları ma- sanın Üzetine korken elleri titri- iz p yordu. Kocast: , — Ne titriyorsun? dedi, Ne tit- Bir Günahkâr Kadın Yazan: Lajos Biro X Çeviren; V. G. âye. riyorsun? O zaman neye titreme- din? Fakat o zaman hareket eden günahkar vucudundu, kafan değil, Kadın, yaprak gibi sallanarak masadan uzaklaştı ve tekrar mut fağa kaçmak istedi. Fakat kocası: — Dur! diye bağırdı. Kadın durdu. Herr Scholz bir yandan yiyor, içiyor, bir yandan da, ağzı yemek dolu, konuşuyor- du; — Bakıyorum af dileyorsun ma, af dilemek senin âdetin değil- dir. Nasıl olsa cehennemde yana- caksın. Fakat oradan evvel, ma müslu kocanı aldattığın için ceza" m: bu dünyada çekeceksin, Kocan: aldattığın için. Kilisede ettiğin ye- minleri tutmadığın için, izdivacın kutsiyetini bozduğun için, “Dur orda diyorum sana! Kı- mıldama bir yere) Istırabın yirmi iki sene sürdü, On sene sonra da seni öbür dünyada hesap verme- ye yollayacağım, Fakat o zamana kadar da sana mütemadiyen ceza gektireceğim. Allah bu vazifeyi bana vermiş bulunuyor, ben de...; Bitişik odada, üç çocuk yatak larında kesik kesik öksürdüler, Rudolf, y. vaş sesle? — Yine dövecek, diyordu. Mazimilian omuzlarını silktiz — Daha alışmadın mr? Franz; — Yirmi iki sene! diye tekrar etti, Ne uzun bir zaman! Çok geş- miş doğrusu, fakat... Rudoli acı acı; — Ya biz bunu bütün hayatı- mızca çektik yal dedi. , Maximilian da kardeşinin sözü” nü tamamladı: —.5, ve bütün ömrümüz olduk ça çekeceğiz. Franz, omuz silker bir tavırla; — Kimse bilmiyor ki, dedi, Maximiliari cevap verdi: — Biz biliyoruz ya, kâfi değil mi?i Kendini yataktan dışarı attı ve adanın içinde, pürhiddet, bir aşa- gp, bir yukarı dolaşmaya başladı. Bu sırada Herr Scholiz yemek odasında, yemeğini yemiş bitirmiş, » dövmiye kalkıyordu. — Diz çök bakayım, diye bağ riyordu, Diz çök aldattığın koca” nın karşısına! İtiraf ediyorsun, değil mi, beni aldattın? Kadn tir tir titreyerek; — Evet,dedi, — Kaç dostun vardı? — Bir tek. — Kimdi 0? Kadın alçak ve boğuk bir 8€s- le, bir isim söyledi. Maximilian kapının arkasından dinliyordu. Bu ismi işitince ttre- meye başladı. Birdenbire başı önü ne düştü. Kardeşlerinin yanına geldiği zaman yüzü sapsarı keşil- mişti. Franz'la Rudolf da yatakla” rında, yüzleri ıstırap içinde yatı- yorlard: . Maximilian onlara: — Düydunuz mu? diye sordu. — Hayır, duymad k. İlaximillan duyduğu İsmi kar- e Hikâyenin Muharriri e Lajos Biro büyük bir İngiliz film şirketinin senaryo müdü-$ rüdür ve dünyanın en değerli senaryo muharriri olarak tanınmış; tır, Birçok meşhur filmlerin senaryzlar.ını o yezmuştir. “Setisinei Henry'nin hususi hayatı, ismindeki filin senaryosu da bunlar- m biridir. Bugünkü katliamlar 1914 de yapılsaydı. | Zelzele felâketi 0 millete diğer milletler Nevyork, 28 (A.A.) — Summer Velles, söylediği bir nutukta de miştir ki; “Amerika hükümetinin harici siyasetinin başlıca hedefi, Ame. rikanin sulh içindo yaşamasını temin etmektir. Hatip, Amerika hükümetinin ve halkının bazı hükümetlerce takip edilen siyasete karşı itti. haz ettikleri tarzı hareketin tas- rik edilmiş olduğunu ve değişmi. yeceğini söylemiştir, Başka memleketlerdeki insan. lara karşi yapılan zalimane ve gayri insani muameleleri, bu hoy ratlıklar tekerrlir ettikçe, protes- to ve takip etmek Amerikanm hakkıdır. Amerika bu hakka malik ol. duğunu ve bundan istifade ede. ceğini açıkça göstermiştir. Eğer icap ederse, Amerika sulhu veya Amerikanın emniyetini tehdit, yahut Amerikanm veya Ameri- kalıların muahedelerle tasdik edi len haklarma tecavüz edilmesini istihdaf eden herhangi bir mem. leketin harici siyasetine mani o. lacaktır.,, Velles, hükümetin diğer hedef- lerini de saymıştır; Amerikanın diğer memleketler le ârasındaki dostane münasebet» lerin inkişaf ve takviyesine çalış- mak, Amerikanın ecnebi memle- ketlerle yaptığı ticaretin ıslahı, A- metikakların ecnebi memleketler» deki muahedelerle tanınmış olan haklarının ve menfaatlerinin mu- arasında yer verilmezdi hukuku düvel rejiminin ikamesi,' dünya ticaretine sekte vuran iktr- sadi hudutların azaltılması; ve tah didi, nihayet kara ve deniz silâhla rının azaltılması ve tahdidi için beynelmilel bir anlaşma temini, Velles, büyük harpten bugüne kadar cereyan eden beynelmilel vakayii gözden geçirdikten sonra netice olarak şöyle demiştir: “Bir kısım İnsanların diğer in- sanlara yaptıkları zulüm büyük harpte bile inanılmıyacak bir hâ- dişe teşkil ederken, bugün hayret »ile uyandırmıyor. 1914 ten evvel askeri muhasemat esnasında bir hükümet, kadın ve çocukları öl- dürtse ve veya sivilleri katlettirse idi bu hükümetin diğer milletlerin arasında yeri kalmazdı. Bugün bu şekilde hareketler, her gün teker- rür etmektedir.,, Dolfus'un kemikleri Adi Bir Mezara Nakledildi Viyanadan bildirildiğine göre, 1934 te naziler tarafından öldü- zülmüş olan Avusturya başvekili Dolfus ile yine eski Avusturya baş vekili Seipel'in, namlarına inşa ©- dilmiş olan klisedeki kabirleri açı- larak, kemikleri adi bir mezarlığa nakledilmiştir. Şuşning hükümeti zamanında yapılmış olan klisedeki bu kabirleri son günlere kadar bi- le birçok Viyanalıların ziyaret et- hafazası, kuvvet saltanatın yerine | Gği görülmekte idi, taklarından fırladılar. Şimdi üç kardeş - biribirlerinin © gözlerine bakıyorlardı. Gözleri yuvaların- dan fırlamış gibi idi. Biran ha“ reketsiz kaldılar. adeta dane deşlerine söyledi. İkisi birden | Yemek odasında eski saray me- hal almış olan üç oğlu, karşısmda duruyorlardı, Nihayet Maximillan, ğen bir tavırla; — Otursana... anne, dedi, Rudi sa i çekin- > Otur, dedi, biz de burdayız.! Franz kadına sandalye getirâi. gilideki Japonyadan iane gönderiliyor Londra, 28 (Hususi) — Tok. yoğan bildirildiğine göre, Japon hükümeti, Şilideki zelzele felâ- ketine uğrayanlara yardım ';in toplanacak İanelerin sevki mak. sadile, istisnaf olarak, deviz ka. yıtlarını kaldırı.—'r. Jane birkaç yüz bin İngiliz Ji- rasını geçmiştir. Bü/ük Japon zelzelesi günlerinde ilk iane gön deren memleketler arasında Şi. lini- bulunduğu hatırlatılmakta. Ir, Diğer taraftan Santiyağodan bildirildiğine göre, zelzele mri- takasmdaki yardım faaliyetine ve tetkikatma devam edilmekte. dir, Zelzele kurbanlarınm sayısı 30 . 35 bin tahmin edilmekte dir, ŞİLİNİN COĞRAFİ VAZİYETİ Şili, Cenubi Amerikanm garp kıyısında şimalden cenuba doğ- ru 4000 kilometre üzerinde u zanır, Bu kısmın enliliği 100.100 kilometreden ibarettir. Cedi medarı Şiliyi ikiye bö. ler, Cenupta iklim Avrupada Nor veçin garbine ve şimali Ameri- kada İngiliz Kolombiyasına ben. xemektedir. Burada her mevsim de silrekli yağmurlar yağar. Orta Şilide yağmurların mik. darı ne çok, ne azdır ve kış ay- ları fazlaca yağar. Burada iklim Avrupanm Akdeniz memleketle. rini, Şimali Amerikanm Kalifor. niyasmı hatırlatır. Şilinin daha şimalinde yağ” murlar pek seyrekleşir. Burala- rı Cenubi Amerikanm Kalâhari çölüne ve şimal yarım küresinin Büyük Sahrasma, yahut Cenubi ma göllerini meydana getirir. Şilinin en ehemmiyetli limanı muru ayağa kalkmış, karısma 2-| Annelerini masanın başına oturt"| Valparasio'dur. İdare merkezi damakıllı ve hırsını alacak şekilde dövmiye Hazırlanıyordu. Kelimeleri ağzında teker teker çiğniyerek: — Pekâlâ, diyordu, madem ki oydu, ben de... Vurmak için elini kaldırmıştı. Fakat bu sırada kapı birdenbire açıldı ve içeri Maximilian girdi. Eski saray memurunun kolunü hiddetli bir pençe yakalamıştı. — Bırak kadını, çektiği yeti- şir? Herr Scholz ac: acı bakarak: — Bu mu idi benim size verdi- ğim terbiye? diye bağırdı. Maximlillan ; — Hayır, de kat tahammülünüz tik, Herr Seholz elini kurtarmak ve karısının üzerine indirmek istedi. Fakat Maximilian bırakmad:, Herr Seholz: — Babana karşı el kaldırmıya utanmıyor musun? diye bağırdı. Bir evlâdın babaya karşı kaldırdı- ğr.el... taş kesilir. — Öyleyse kadını bırak, — Kilisede ettiği yemini tutma- dı, Rudolf: — Buna mukabil artık çektiği yetişir, dedi. Franz da hiddetle: — Neye boşamadın © zaman? diye sordu. Madem yanında tut- tun, işkence etme bari. Eski saray memuru, vermiye hazırlandığı cezayı her ne pahası" na olursa olsun yerine getirmek istiyordu. Kolunu kurtarmak için teksar bir hareket yaptı, fakat üc delikanlı kendisini yakaladılar ve üşüncü bir odaya götürerek içeri atıp kilitlediler. Hiddeten köpü- Bu değildi. Fa kalmadı ar- tular. Fakat bir an için hiçbiri bir kelime diyemedi. Çocukların üçü de annelerini kendilerine pek ya- kın görmiyen bir terbiye ile bü- yümüşlerdi. Onun için, birbirle- rine içlerini döküp samimi bir $e- kilde konuşmaya alışmamışlardı. Kadın keder ve korku dolu göz lerle bir o oğluna b“kıyordu, bir ©, bir o oğluna. Çocuklar önlerine bakıyorlardı. Nihayet Maximiliar başını kaldırdı ve: — Anne, dedi, demin bir şey söyledin, acaba doğru mu işittim? — Hangisi? — İzmi... senin beraber.. işte © adam'n ismi... kimdi 0? Kadının yorgun göz kapakları ıslak gözlerinin üzerine düştü: — Beethoven, dedi. Vü çocuk, birbirlerine bakıştı- lar. Maximilian, kuruyan boğazın zorlayarak; — Hangi Besthsven? diye sor- du. Kadın solgun göz kapaklarını tekrar açtı, Yavaş bir sesle: — Bir tane zaten işte, dedi. — Ludwig von Beethoven mi? Anneleri: — Ludwig von Beethoven, di- ye cevap verdi. Bir evde oturuyor duk. Size de onun için musiki Öğ” rettim ya, Odanın içinde çıt yoktu. Üç €0- cuk hareketsiz kalmışlardı. Sonra annelerinin yanına ( yaklaştılar. Zorka korka kadının entarisini Yarak üstler düzelttiler ve Dudolf titreyen bir sesle: — Anne, dedi, anlat bize... Franz; — Ondan bahset bize, dedi. Kadın beşini kaldırdı. Oğulü ma baktı. Sonra, gözlerini boşlu. Santiagodur. Tkinsilikte sunt gübre olarak kullanılan nitrat Şilinin başlıca ihraç maddesidir. Şili ayni zamanda Şimali Ame- rikadan sonra dünyada en çok batır istihsal eden bir memle. kettir, Cenubi Amerikanm en müler.. si yüksek fırınları, dö- küm evleri ve çelik fabrikaları Şilide bulunur. Şilide portakal, limon, üzüm, incir gibi Akdeniz meyvaları da yetişir. insanın üzerindeki madeni haber ve- ren makine Filistinde işe yatıyor Kudüs, 28 (A.A.) — İngiliz kıtaları Lida ölvarında Cimzu kasabasmda Amerikada icat edi- len bir âleti kullanmaktağdırlar. “Polleevoman elektrigue,, is mini taşıyan bu âlet, gizli ma- denlerin bulunmasına yardım et- İmektedir. Alet madeni eşya ta. ,şıyan bir adam yaklaştığı zaman uğultulu bir ses çıkarmaktadır. Askeri bir vagona saklanan 'bu &let sayesin. kıtalar ön İki İsipheli gehsm yaklaştığını ani. i arsmışlardır. Bina tahriri Ankara, 28 (Hususi) — Ma. liye Vekâlet'nta köylerde yaptır İmakta olduğu bina tahriri faa diyeti devam etmektedir. salı daireye gelen malüma. ren Herr Eckolz iki kere kapımın) ia dikti. Gözlerinin İçi tatlr bir 4, g üzerine at ldr, sonra yatağa uzan dt ve uyuya kalir. Yemsk odamın. orta yerinÜ kadın, gözleri yaşh, yüzünde yine 'o boynu bü hal, eteklerini dü »şık dolmuştu. Titreyen ve ruya- İaymış gibi konuşan bir sesle an atmaya başladı. Oğulları nefes! i derin bir Rlrmet hissi mmm veeseeenennnstnnnnasanunmu a ssssemesesene” | zsltiyordu. Son derece şaşkın bir | yecanla dinliyorlardr. 82 e bina tebriri İtamtardı. bina 1230 me'i sene" Mr, | dördüncü âzası olan Kisa Harici Haber Vaşington, 2$ (A.A.) — sanın son Amerikan moğl altı yedi yüz harp tayyai tın almasına muvafakat ef söyleyen Rüzvelt'in bu bel tı parlâmento mahfellerin$j merikanın demokrasileri8 ki mesaf etmek arzusunuf tezahürü mahiyetinde tef edilmektedir, İNGİLİZ KRAL VE KRAL HAVA MÜDAFAA TALİMLERİNDE. Londra, 28 (A.A,) —” Kraliçe ve prensesler bu hava bombardımanlarınâ silâhsız müdafaa talimli hazır bulunmuşlardır. nedanından ve Sandrightfğin, rayı hademelerinden 200 masko ve muhafaza elbi le talimler yapmışlardır. hükümdarlarla prensesief lara iştirak etmemişlerdir: A “İNGİLTERENİN MÜT? BİR. KUVVETİ VARİ Londra, 28 (A.A.) — musl Hoare, bir nutuk 8 rek ezcümle şöyle demişti” “Harp, gayri kabili değildir. Biz istikbali, pi ler hazırlarsa hazırlasım ret ve azimle derpiş edi? neticede akli selimin g0j8' lacağından ümidimizi ke ruz. Kara, deniz ve hava kü rimiz, o kadar terakki e" ki, şimdi elimizde günd ne kuvvetlenen milli bif dayanmış müthiş bir mevcuttur. Bizim öskl, ve kuvveti az bir millet geldiğimizi iddia edenleri” di düşünmeleri lâzımdır. Jar, 1914 te de böyle düş” Jerd!, Fakat uykularında” bir şekilde uyandılar. Mama 18 — Kek mahfeller, Kont Clanon! ehltag'ın 30 sonkânun ında hazır bulunacağına © rilen haberleri tokzi pe' dirler, * Roma, 28 — Büyük gir Almanyalı olan 1.000 Yahudi, Şangbaya m9 hen Napoliden hareket #9 *-Londra, 28 — ger ç best Irlanda devleti vi KESİ METZ UÜ ZA İ $ A Vİ A 3 > ME ye İ Nertovus, Tevart ve Şi! landada Tyrona arasin lefon tell kesilmiştir. kikat yapmaktadır. * Budapeşte, 28 — PA to, mecbur! askerlik Bİ dair olan kanunu tüf bul etmiştir. Bu kanu” hudiler do dahil oldef” bütün Macarlar iki şeb Uk hizmeti yapmağs durlar, * Lonüra, 28 — Prof ij atlonun parlâmento 9 4 N göre, hükümet azasi değişiklik hakkındaki doğru değildir. i Denizbank tahkikat! (Ba,zarafı İİ Denizbank İdare ; e pi dak mebusu Yusuf ZAR nin Şatye Linasının a4“. ir clan kararda imzası 30 lisi idarede kalan yef Yusuf Ziya Üzencidir: «e Azil kararları Vem “ Ji taden geçmiştir. > İMPEK$ ŞİR TAHKİKA” yi İmpres şirketi ta” l İ rimizdeki safhaları İyi (Bu işle meşgul ols” İdettişi Faik ve tse. ; i Feyzi bas hE- veni iratlar üzerinden <imacak .!zere Ankaraya Bİ şehrimize dönecek”