15 Ocak 1939 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 10

15 Ocak 1939 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

(Baş tarafı & incide) baren o kadar muvaffak oldum, o kadar alkışlandım ki gayriihti. yari şımardım. On dört yuşında bir bebek için halkın verdiği lâ © kap şu oldu: Geçilmez Rikardo! Sonra Barselona Seni kendi saf arı arasma aldı. Derken tekrar bir aralık memleketimdeki klübc döndüm. Ve nihayet son seneler de Madrid takımında karar kıl dım, . Amatörlük, profesyonellik işi - ne gelince; kâinat gibi ben de ilk zamanlar sözde amâtör(!) düm. Babam doktordu. Beni de kendi mesleği adamı yapmak istedi. “Madritte tıp fakültesine girmiş - tim. Futbolden dolayı etüdleri ta. Kip edemedim, mektebi bırakmı. ya mecbur kaldım. O zaman mad- di sıkıntı çekmiye başladım. Ba- bam yardımını kesmişti. Ve klü. “o büm bana haftada on lira verme ğe razı oldu ki bu mikdar bana kâfi gelmiyordu tabif.. Sonra ye- ni klüplerde bu mikdar çok arttı- rildr ise de muayyen bir gelir ol. maymea çarçur oluyor ve ben yi- ns tatmin edilmiş olmuyordum. Nihayet resmen profesyonelliği kabul ettim. Ve son zamanlarda Madrit klübünden aldığım net — aylık 600 lira idi, Bu meblâğı ben den başka koca İspanyada &lan yegâne futboleli Kuinkoçestir. İlk defe 1920 de Anvers olüm- piyatlarmda beynelmilel oldum. Bu tarih hem benim hem de İs- 'panyanın ilk beynelmilel seçilişi. nizdir. Hayatımın en parlak say fasi Danimarka milli takımma karşıdır, 90 dakika tek kale oy - ıyan ve o zaman düryanm en kuvvetli forvertine malik safları- mız sahayı bir sıfır mağlüp ter- kettiler, 64 defa beynelmilel ol. dum, , Futbolü vatanım, anam, babam ye kardeşim kadar severim.., Zamora şimdi tam otuz sekiz yaşındadır. Geçen seneys kadar futbolü bırakmamıştı, Bir dir - hem yağ almamış, çevikliğinden bir şey kaybetmemiş bu yaman , kaleci vatanmdaki son siyasi hâ- diseler odolayısile bir müddet Fransaya iltiça etmiş, simdi ga- İiba yine Madride dönmüştür, Daima eldiven kullanan yegâne Kalecidir. Yazın ince bir süveter, . kışım kalm fanilâ giyer. Asıl şöh. retine sebep yerinde ve âni plon- jonlarıdır. Kaleden katiyen çik - maz. Kendisine pentltıdan “bile gol yapılamıyacağı kanaati o ke- (beklemediği bir konirpiyeye dü şürerek gafil avlamıştır, Ben Ze- Jmorayı İtalyada iken geyrettim, İleride İspanya futbolü hakkında yazacağım bir yazida bazı husu- ziyetlerini daha tebarüz ejtiri . rim, Moto Ekrem Talu © Mühedisler arasında Tavin veterliler şube 14 ncü kısım mühendisliği- be 16 ncı kisim mühendisliğine; Güven on birinci şube 34 ncü kr sım mühendisliğine; | Fahir İnce | çan su satırları alıyorum: “Hasan- Edime Meriç su işleri mühendis | paşa hani bu nevi inşsatm en mü: | SİNE | liğine, Ali Fazıl Odabaştoğlu su - İ hümlerinden biridir, 1748 de ve. | Sirmiş, kamara kapısını kirarken lar umum müdürlüğü fen heyeti | çer etmiş olar meşhur Hasan Pa- mühendisliğine; Talât Kocabay, | şa tarafından inşa edilmiş olup Hüseyin Bilgiç Mehmet Necip Gü | methali tarikin tesviyesi hengâ- ner sular umum müdürlüğü mor- mında, maattecaii? bozulmuş ol* . Tarih! eser'sr yıkı'diktar sonra mı halır.anacak? Simkeşhane ve Hasan paşa hanı kurlarılmalıdır? Beyazıttan Akzaraya doğru i nerken solda - seneletdenberi met- rük kalmış, duvarlarından nerede iss gölge verecek ağaçlar yüksele- cek bir bina var. Adı hâlâ4 üstün- de: Simkeşhanciömire,, Biraz daha ilerisinde içinde tü- mekte olan Hasanpaşa hanına Be, Nihat Meriçelli dördüncü gu, | “89tlârsın:2. Birincisi ne kadar tarihi bir yer Simkeşbanenin on yedi, on se- Hasanpaşa hani için bir kitap- kez fen heyeti mühendisliğine; | guzundan kapıaın tacafeyninde kâ Hasan Kocabalkan ve Ahmet Ne- | 5, ik; çeşme halihazırda zeminden cati Sünger Diyarbazır Cezre 1,80 metre yukarıda bulunmakta. hattı inşast başmüdürlüğü mü . Sir; hendisliğine; Talât Aral Bursa vilâyet şoseler mühendisliğine; Osman Nuri Ongan Balıkesir vi: âyet göseler mühendisliğine; Ah met Zeki İnce Afyon şoseler mü- hendisliğine; 150 şer lira ücretle tayin edilmişlerdir. TERFİ EDEN MÜHENDİSLER Demiryollar insaat reisliği fen heyeti mükendisi Mihrinin maaşı 350; Aydm hattr tevsint öşleri ; kontrol heyetinde mühendis Karl Bidlerin maaşı 325, Sıvas - Erzu. rum hattı insaat başmüdürlüğü mühendislerinden Tites. Matis - ner ve Raif Arpatın maaşları Ü- içer yüz liraya çıkarılmıştır. Kars vilâyeti sose ikinci sınıf mühendisi Arif Pelit; İzmir yapı işleri ikinci sınıf mühendisi Nüz. het Aydarın maaşları 55; Çanak» nakkale şose mühendisi Tevfik Bu methal tam kavis şeklindeki kemeri ile, devirik çiçek bayrak- larından müteşekkil başlığı havi olan dört adet İnce sütunları, bir #era dirseklere mütteki çıkıntısı ile, pek ziyade calibi itinadır; Türk mimarisinin €n güzel Bümunele- rinden biridir.,, Birinci Mahmut zamiamıda sad zazam ölün Hasan Paşa Şarki Ka“| rahizar civarında İstan bula geldikten “sönra “ Bektaşiler” arasına girmiş, Yeniçeri çorbacık” ğı, kul kethüdalığı gibi vazifeler almış, Belgiad fethinde bulunmuş; Diyarbakırda mazülken ölmüştü. İstanbulda çami, : sebil, çeşme, mektep ve Beyazıttaki hanı yap- termıştı. Türk mimarisinin güzel nümunelerinden olan hanın mü- him bir kismı bugün bir Ermeni” İleri, Manisa mühendisi Şükrü | sin elindedir, Arman, gözeler merkez heyeti mü hendisi Namık Ünal; Ordu fen heyeti mühendisi Hâdi Birkan; Erzincan imühendisi Supbi Tunç ve Salâhattin Neciboğlu, Ankara İş Kanunu İçin Vaşvekâletin Tamimi İş kanunu hükümlerinin tama: menstatbikı hakkında Başvekâlet ten slâkalr makamlara ve vali - * Üklere bir tamim gönderilmiştir. Bu tamim şudur: “Devlet, vilâyet ve belediyelere İait her türlü iş yerlerindeki işçi. lerin iş Zanuhunun beşinci mad- !desine tevlikan vermeğe mecbur oldukları beyannamelerin bazı daireleres verilmek istenilmediği ve bu hususta muhtelif yollarda İitirazlar serdedilerek kanun tatbi | katınm şümüulünden dışarı çık « Yüksek mühendis mektebinin | 207e'leri bulunmas.na rağmen bir | mak teşebbüslerile, vazifedar me 93$ senesi mezunlarından Osman | X*$ 1606 evvel Üst por beledi murlara güçlükler çıkarılmakta Boğatu Aydın su işleri dördüneli |7€“* yıktırılan, alt kısımları da çök Jolduğu İktisat o Vekületinin 1 11-939 tarih ve 726 Sayılı tezke. iresinden anlaşılmaktadır. i Kanunu tağyir ve tebire inkân Mehmet Kemalettin Ersun Sam - | ise, ikincisi de ondan aşağı kal olmadığından hükümlerinin ta -| sun su İşleri 8 nci şube #1 nci kı- maz. sım mühendisliğine, Kemalettir | Güreş Seyhan su işleri altıncı şu- | kiz sene evvel kapısma vurulan rica ederim... be 31 nci kisim mühendisliğine; İxilt bir daha açılmamış. Buras i Mehmet Reşat Güran İçel su İşle. | bir devrin maldır. Orada tarih di- ri on birinci şube $3 ncü kısım le getirilir ve yaşatılır. Fakat ta- mühendisliğine; Mehmet Tevfik | rih gözününde öldürülüyor. /mamen tatbiki lüzumunun «lâke- darlara emir ve tebliğ edilmiesini Sml ln “Bir Sabıkalının Marifeti İ Sabıkalı korsan Hüseyin Kara dün gect Galatada Şarapiskele - sine bağlı Süleymanın motörüne içeride yatan tayfalar tarafından yakalanmıştır. Adliyeye verilen deniz korsanı 4 ncü aslive cezza mahkemesince 4 ay hapse mahküm edilmiştir. lik bekçisi benim. Hanın tarihi kiymeti hakkında biç bir malüma- & olmamasından bilmem bu bekçi mesul müdür?., Han hakkında verebildiği malü mal Şu; — Burası bildim bileli süpürge ci harıdır. İstanbulun süpürgeci- leri burada çalışırlar. eskiden iyi İş yaparlardı ama şimdi bu sanat da para getirmiyor. Evlerde elek- Bir.gdada bı Kipi, yatar; nl iğ ye göküyor diye yıktirdr. — Simkeşhane ne vakit kapa- kaldı? ö — O çok eskiden... Bir vakit. ler içerde bazı taşlar bulmuşlardı. Kıymetli şeylermiş. Ne yaptılar bu taşları bilmiyotum.,, .. Tarihf han, tarihi hamam, Türk i , İstanbul Barosu avukatları baro / aidatının tesbiti ve bütçenin ka- bul edilmesi için, dün öğleden sön ra ağırceza mahkemesi salonunda bir toplantı yaptılar. İçtimaa Baro ikinci reisi Mekki Yikmet riyaset etti, Celse açılm- cae vvelâ duhuliye ve aidat fax larının müzakeresine başlardı. Müzakere esnasında Avukat Su at söz alarak, avukatların ekâeri- sinin eski hâkimlerden teşekkül ettiğini ve bunların mesleklerini terkettikten sonra arttırılmış pa- raları bulunmadığından Baroya 253 lira verip, girmek için sıkın- tya düştüklerini, bu dühuliyenin indirilmesinin elzem olduğunu söy İedi ve bir takrir verdi. Reis buna karşı duhuliye ücre” tinin kanunen tesbit edildiğini ve değiştirilmesine imkân olmadığı cevabını verdi. SENELİK AİDAT ÇOK MU, DEĞİL MW? İkinci olarak söz alan bir âza da, senelik aidat olan 24 liranın bir avukat için çök olduğundan, bir kısınının - veremediklerini, bu. yüzden bakayanın gittikçe kabar- dığını ileri sürerek, 12 liraya in dirilmesini istedi, Bu İsteğe de cevap veren reis MN | za irann farla olmadığını, sira eskiden 12 Vira alındığını ve o za” man bunlarla masrafın karşılana- madığını söyledi. Bundan sonra da bir âza söz &- larak şöyle dedit — Arkadaşımız Suat bazı hi kimlerin mesleğimize girerken kar şılaştıkları sikmtrdan bahsetti. “Hükümlerin, mesleğimize gir” mekle Bize şeref verdikleri şüphe sizdir. Ancak bu kabil kimseler bu Bazı odalar da şüma bura air İ imarisinde, “Türk tarihinde mü. | şekilde işe başladıkları zaman, ga İçerisi bir harabe halindedir. Sü- | kim yer tutar. Eski eserleri koruma | vet ucuz iş alarak dolaymsiyle bizi pürgesi esnafının kullandığı oda İdamir selelerinin © mevzuu. mutazarrır etmektedirler. Avukat» lar birer mikecp yatağı halini Aİ yapsoldeğu bugünlerde alâkadarla. | (rk edecek olünlar dağarcığını dol- ir ki meşhur | yapı işleri mühendisi Şekip Aka- | meftir. , dar umumileşmişti a pi Han bekçisini aradım. Avlunun! olan binalarla alâkadar olmaları | lar.24 Yira clan senelik ajdat çok disine çekeceği bir penaltıda sağ | vaya; Ankara gore mühendisi Ek | bir kenarındaki kahvenin müsteci-| lâzımdır. Bu eşsiz eserleri kurtar-| değildir... rem Remzi Güner'in maası 85 hi-|ris İalyan santrforu Libonâtti ken. ayağile atacak gibi göstererek sol çekmiş ve bu usta kaleciyi “. Imm monaşları kırk liradan 46 )i- «rağan 40 liraya çıkarılmıştır. — Buzanın, dedi, on yedi sene- rm bu gibi tarihe karışmak Üzere mak lâzm, ı N.A. — VAKIT'ın kitap şeklinde roman tefrikası — “98 KORKU GECESİ mek lâzımdı, Sonra da kendi istikbalini düşünebir ural, Kendi istikbali ne demekti? İki iosanın kadıl © olmuştu. Polis kendisini arayordu. Bu vaziyette İs» tikbalne olabilirdi?... Madam Gorl kendi istikballain karanlık oldu- Zgundan emin bulunmasına rağmen, gene de kızını kurtarmak heyecaniyle koşuyordu. Bü kadın kizini delicesine seviyordu. Fakat bugüne kadar bu sevgiyi ona bisgeltirmemişt!. Mes selâ An Kenvort, Bu muhabbeti sezememişti. Niha- yet günün birinde Felisiti tmamen başka bir dün- yâda yaşayacak, büsbütün başka bir maklük haline getirmek fırsatı zuhur etmişti. Madam Gorl bu fırsata ikf elle sarilmıştı. Kovası Dr. Gorl para peşindeydi. Meüam Gorl ise, kızını düşünüyordu. Kaşka hiç bir şey... Pek, gizlice cereyan etmekte olan hâdişeleri kâmilen biliyordu. Fakat bunun bir zararı yoktu, Zira Pek, miskin biribtiyardı. Lâkin, tehdit mektupları gel m3ğe başladığı zamün Pek dahi, başlıbaşına bir 6- hetimiyet poyda etmişti, Zira korkusundan busu. #l polis hafiyesi Jermiyi çağırmıştı. Madam Gorl, Termiy! de öldürmek istiyordu, Bu sebeple Rlavnt'tan sonra onu vuracaktı. Lâkin, fazla beklemeğe vakti yoktu. Saniyeler bile kıy- möt kosbetmişti. © Saate baktı. O bir... Yirmi dekika sonra mut- bi iie 0 durduktan sonra. İşe başlamalıdır” ” SÖZ SÖYLEMEK HAKKI t Daha birkaç avukat bu mevzuda söz söyledikten gonra reis; — Şimdi müzgkerenin kilayeti hakkında dört imzalı bir takrir verildi. Fakat müsaade ederseniz, evveler söz söylemek İçin Gta istanbul Barosunun dün kü toplantısında Avukatlar bazl| münakaşalardâa! bulundular Bero aidat ve dubuliyesi az mı, mu ? Avukatlık etmek için eski kimlerin dağarcıklarını doldur” maları mı lâzım? j KORKU GECESI Jâxa Ericvater istasyonunda bulunması İâzrmdr. Treul Kuçıtırsa, bütlln ümitleri berbat olucaktı, Boş daklka da telefon etmek için Hzımdı. Şu hülle on bes dakikada muhakkak istasyona varmalıydı. Bir saatlenberi yoldaydı, Fakot katettiği me- #fenin uzunluğunu asla hissetmemişti. Aşağı yu- karı saatte yetmiş kilometre yapıyordu. Fakat bu da kâfi değildi, Daha hizli gitmek istiyordu. Zavanı Felisiti, bütün bunların cozasını fazla. sile çekecek olan mahlfiktu. Felisitiyi aklından çi karamayordu, Her şeyin yolunda gittiğini zenne derken birdenbire bu feci müşkulâtla karşılaşmış. te. Tam bir sene evvel Felisiti, hem Porlok köyü He, bom de nünesiyle alâkesın: ne güzel kesmiş vene s“Xlam bir emniyet içinde bulunuyordu... Halbuki şimdi!? Şicadiki Aktbot, kimecnin batırından g64- miyordu. Hu On dakika kaldr. Katedilerek daha dört kile maireye yakın mesafe var, Du mesafeyi de dört da- kika içinde pekâlâ katedebilirdi, Biverir ki polis kendisine manlolmasın. Polisle karşılaşmamak tçin na yapacağını bilmeyordu. Nihayet istasyona geldi. Üniformalı bir polisin öwiwfon geçti, Kendisine bir şey söyleyen yok. De- mek KI henliz bir ihbar vaki olmamış., Hamallardan birine biletini slması ve kendi- sins biryer ayırması lein para verdi. Derhal telefon kulübesine koştü. ; e ki la dir zelen üç arkadaş wöz alsınlar, Relsin bu teklifi bir özer iti azn uğradı ve takrir verildikten sonrü evvelâ töye konmasının lâ- sımgeldiğiri, kabul edildiği tai İdirde söz söylenemiyeçeğini, ka- bul edilmezse müzakerenin devam #debileceğini söyledi, Reis: — Esasen ben de sirin misan- denizi istemiştim. Madem ki öyle dir. Reye koyuyorum. Kifayetini istiyenler ayağa kalkam | dedi. Neticede takrir ekseriyetle ka- bul edildi. Fakat bu eznada sör söylenip söylenmemesi için bazı avukatlar arasında şiddetli bir mü nakaşa başladı ve söz için sıra al- mış olanlardan genç bir avukat ayağa fırlayarak, hiddetli bir ses” te; — Arkadaşlar, gayriresmi ola» rak söz söylüyorum, fakat mutlaka söyliyeceğim, sesimi kesmiyecek- siniz, dedi ve şöyle devam etti: — Biz her vakit hâkimlerin “kâfi, diyerek sözlerimizi kesme” lerinden şikâyet ederiz. Fakat hâ- kimler yerden göğe kadar haklı' iğ dırlar, Vaktiyle meşhur bir ölürken kendisine sormü — Üstat hayatmızda binlerce dava içinde kaybettiniz? di Meşhur avuzat şöyle cev Ne kadar doğru, Zira Dİ” mızdaki içtimada birbirime& zünü dinlemeği ve söz söyle” bile bilmiyoruz. ç Genç ve atik avukatın bü ri bilâistisna salonda bu tün âzalar tarafından; — Bravol — Yaşak. — Çok doğrul. sözler landı. Ve bundan sonra bi” duğu gibi kabul edilerek yeti ibra eğildi. BARO BÜTÇESİ Paronun 939 senesi büt$ tidat ve masraf olmak tedir; YASARİFAT — Hâkimlerin “kâri!,, G9 zümü kestikleri davaları?i. Birinci Fasıl Ç | Madda 1 — Maaşat 3 2 — Elbise muhafızları © tahsivatı i 3 — Mütekait hakkı tahaisatı #— Mecmua $ — Kira 6 — Teldfon ve elektrik 7 — Kırtasiye 8 — Elbise imal ve tai 9 — Mefrusat 10 — İçtimaf muavenet 11 — Kitap ve mecmua 12 — Sicilât 13 — Gayri melhuza 14 — Müteferrik masrafi 15 — Disiplin meclisi hasarlarının infaz 16 — Levha ve hüviyet cüzdanı ikinçi Fasıl 1 — Adli müzaharet umum masraflar VARIDAT Madde o Birinci Fasil 1 1939 seneni adla 2 — Geçmiş seneler adlatı 3 — Faiz ve kupon 4 — Duhuliye ; 5 Telkfon , 6 Mecmua 7 — Teberruat ü we Para cezaları vE disiplin masraf dan tahsilât © ikinci Fasıl 1 Adli milgaheret vilâyet, beledi”? ve kayır mü > İeri yardımlar” 2 — Baro İchine yap” teberrular Çtah halli gösteri yenler) . ği 3 — Adli müzaherete ye ; şihşal eyli; ” ” ücretlerin 5620 4 — Büronun yi

Bu sayıdan diğer sayfalar: