m3 eğen a mr İMEZML EK EST HABERLE Isparta vilâyetinde yol | | * i yapımı hararetleilerliyor Bir bekçi Ispartada ilk tahsil çağındaki çocuklar ve okuma müesseseleri İspartada Gazi mektebi talebesini hima ye eden heyet ve giydirilecek çocuklar. Isparta, (Hususi) — Vilâyet nafia işlerinde büyük bir faaliyet ve muvaffakiyet vardır. 46 kile- metre olan İsparta — Dinar ş$ö8€- | si merkezin yegâne münakalât va- sıtasıdır. Yol muntazamdır, Ta» miratr mütemadiye için yeniden beş baraka yapılmıştır. Bunlarda 11 kişilik bir ekip vardır. Vilâyet her sene bunlar için bin lira mas - raf yapmaktadır. 32 kilometrelik İsparta — Eğ- ridir şosesi de çok muntazamdır. | Ve düz bir araziyi geçmektedir. 35 kilometrelik Yalvaç — Ka» raağaç şosesi ve 45 kilometrelik İsparta — Uluborlu şosesi çok iyi- dir.“ Baladız — Bordur yolunun sekiz kilometresi vilâyet bududu içinden geçer. Bordur (o dahiline| leşadüf eden kısmı daha iyi ise de İsparta kısmı bozukçadır, Orkenesten akşehire giden 15 ki « lometrelik şose iyi bir haldedir. Akdeniz yolu Vilâye dahilindeki yolların en - ehemmiyetlisi olan İsparta —' An: talya yolunun geçen senedenberi açılmasına başlanmıştır. Bu yolun inşası tamam 60 senelik bir dava- dır ve en nihayet Cümhuriyet dev: rinde bu dava hallolünabilmiştir. Vilâyetin diğer istikametinde bit menfezi olamaması ona teneffüs imkânını vermiyordu. Halkm bu baptaki ihtiyacı hükümetçe tak dir olunarak bu şosenin yapılması için bir kanun yapılmış ve derhal tatbikata gecilmiştir. Ben bu yo: lu bizzat gidip gördüm. Şosenin inşasında 4000 mükellef amele ge- ce ve gündüz çalışarak yarmalar açmakta ve çukurları doldurmak» tadıralr. Ameleler çavuşların ne: zaretinde ay ışığında © bile çalış» makta imişler. Mühendis Muhit- tin Beyle o sahada bir müddet de- laşatık Yolun meyli azami yüzde yedidir. Bu şosenin bir hususiyeti para- sız olarak mükellef amelelerle ya: pılmış olması ve © güzergâhında köprü ve saire gibi masraflame - liyatların bulunmamasıdır. Birçok mühendisler ve ilim adamları bu! istikametten yol yapmanm imkâ- | nı bulunmadığını ve yapılsa > bile | binlerce köprü yapmak - ihtiyaci baş göstereceğini söylemişlerse de vilâyetin muktedir . başmühendisi Necmi Bey güzergâhı O yazdığım veçhile çizmiş ve işe (o başlıyarak | Mmşaatr yarılamıştır. Genç ve kud- | retli mühendis Necmi Bey askere | Onun yerine gönderi » * | ve faal gençlerimizden Muhittin e Bar Yandı Çardakta tarlayı bekliyen biçarenin başına gelen Bartında Karakoç köyü civa - | rındaki tarlalardan birinde bir fa- i cia olmuş, tarladaki mahsulü bek- i liyen bir zavalir, kulübesinde u- len başmühendis vekili muktedir Bey yolun diğer kismmı — ikmale çalışmaktadır. Bu yol sayesinde İsparta yolu otuz kilometre kısala- caktır, Bu şosenin iktisadi ve as - keri ehemmiyeti pek büyüktür, Vilâyetin diğer yeniden açıla - | cak şoseler meyanında Örkenes — Eğridir ve Yalvaç — Uluborlu ş0- seleri de üç senelik programa da « hildir. Urgancılık İspartada urgancılıkla hayvan çuhaları gebre ve torba imalâtı çok ileri gitmiştir. Dere mahalle- si halkı kâmilen bu işlerle uğraş - maktadırlar, Diğer mahallelerde ! de meşgul olanlar vardır. - Mektepler Vilâyet merkezindeki mektep- lerden bazılarını ziyaret eyledim. Bunlardan Gazi mektebiyle Cüm- buriyet mektebi bir sokak içinde ve karşı karşıyadır. Gazi mekte - binin başmuallimi Sadiye hanım mektebin idaresinde şayanı tak - dir muvaffakıyetler göstermiştir. Mektep beş muallimle idare olun- maktadır. Binanın eski ve gayri müsait olmasıma rağmen tedrisat yolunda devam etmektedir. Mek- tepte 247 talebe vardır. Fakir ço- cuklara himaye heyetinin çok fay- dası olmaktadır. Geçen sene 26| talebe şahadetname almiş ve 15 şi smıfta kalmıştır. İsparta mektep binaları-içinde | Cümhiuriyet mektebinin binası en ! iyidir. Şimdi Muğla maarif mü- | dürü bulunan Fevzi Beyin himme- biyle yaptırılmıştır. o Fevzi Beyin İspartada çok eserleri vardır. Mektep başmuallimi Abdullah Bey mektebi muvaffakıyetle ida- re etmektedir. Mektepte dokuz muallim ve 437 talebe vardır. Bu mektepte muallimlerin ortaklama i bir kütüphaneleri vardır. Mektep müzesi fenedeğildir. İçindeki a- ğaç üzerine kabartma ile işlenmiş olan büyük kürsü (ayağı cidden takdirle seyre lâyiktir. Şehrin bir kenarında fakir ai- lelerle meskün mahalleler civarın- da iki sınıf ve iki muallimli peri - şan bir mektep gördüm. Burası yedi sene evel Fevzi Bey zama - nında yaptırılmış, bu (mektep belki o zamanın ihtiyaçlarına kâfi gelebilirdi; fakat, şimdi öyle de - ğildir. Bir kât üzerine olan bu kulübede 90 çocuk okumaktadır. yurken tutuşarak yanmış ve öl - müştür, Hadise şöyle olmuştur: Çaycumanın Sırıkadı köyün- den Dede oğlu Mehmet adında ve 35 yaşlarında bir köylü Bartı- İ nin Karakoç köyüne gelerek Arif i oğlu İzzetin mısır tarlasında gece bekçiliği hizmetini kabul etmiş- Mehmet, tarlanın ortasına yaptığı iki metre yüksekliğindeki çardakta yatmaktadır. Çardak, misir saplarıyla örtülerek bir ku- lübe şekline konulmuştur. Üç gün evvel sabahleyin tar - laya gelen köylüler, hazin bir fa- cia ile karşılaşmışlar, tarla bekçi- si Mehmet, vücudü yer yer kavrul- miş, kısmen yanmış çardağın ötesinde ölü olarak yat- tir, biraz İ makta olduğunu görmüşlerdir. Facia derhal hükümete haber verilmiş ve zabıtaca tahkikata başlanmakla beraber müddeiumu- milik te hadiseden haberdar edil- miştir, Müddeiumumilik hadise - ye el koymuş, otopsi yaptırmak ü- zere cesedi merzeke getirtmiştlir. “Facia esnasında tarlada ve ci- varda kimse bulunmadığı için, ha- | disenin nasıl olduğu ve meselede bir kast olup olmadığı belli de- ğildir. Maamafih otopside kast tesbit edilmemiştir. , Vaziyete ba bakarak yapılan tahminlere göre; Mehmedin, ak- şamdan çardağın altında yaktığı ateşten, çardağın duvarlarını teş- kil eden ve döşemesini örten kuru mısır saplarınm sıçrıyan kıvılcım, kendisi uyuduktan sonra kulübeyi tutuşturmuştur. Vaziyetten anla- sıldığma göre, Mehmet sarındığı tek sorgan da tutuştuktan sonra tehlikenin farkına varmış ve ken- disini iki metre yükseklikten ye- re atmıştır. Fakat ölünün omzun- daki derin yara gösteriyor ki, dü- şerken bir kazığa çarpmış, ihti - mal ki bayılmıştır. Zaten elbise- si de tutuşmuş olduğu için, vücü- dü yer yer kavrularak ölmüştür. Toprak altında kaldı, öldü Kızılcahamamda Şeyhler na- hiyesinden Sadettin zevcesi Sadi- ye Hanım, evini tamir etmek için arabasına toprak yüklerken top - rak kazdığı yerde bir çöküntü ol- muş, kadıncağız toprak yığınının altında kalmıştır. Bu kaza kimse tarafındân görülmemiş, (kadın yığının altında ölmüştür. Üç gün içinde Bursada üç gün evvel mahkü- miyet müddetini bitirerek hapis - haneden çıkan Mustafa, şoför Şükrü isminde birini bıçakla ya- ralayıp öldürmüş, tevkif edilerek tekrar hapishaneye gönderilmiş - tir. Muallimleri Rüştü ve Osman Bey- ler kiymetli gençlerdir. Bu mektebin de şimdiki tipler | İ rü uzun olamaz. Böyle bir ittifak üzerine yeniden inşasını dileriz. Ragıp Kemal YARIN Dünya Alevlenirs6 Çeviren: A.C. Komşularınızın tavır ve hareketle- rini daima tetkik ederek (tahrip makineleriyle onlara teveffuk et- meğe çalışıyorsunuz. — İçinizden birisi zayıf düşecek olursa hemen onun üzerine çullanmak için aç kurtlar gibi birbirinizi tarassul e- diyorsunuz. Elinizde birer meşa- İe, komşunuzun evine ateş vermek için fırsat kolluyorsunuz. Unutuyorsunuz ki o alev sizin evinizin damına da sirayet (ede cektir. Siz birbirleriyle (kavga: ya girişmiş ve bu kavga esnasında köylerinden davarlarının çalındı ğının farkma varmıyan köylülere benziyorsunuz, Bu dünya artık ihtiyarladı. Her ne kadar tarlalarını süren” eknle- rini eken, kitaplarını yazan in - sınlar varsa da bunların hepsi bey- hude çalıyor. Çünkü (siz hayat için değil, ölüm için çalışıyorsu - nuz, Atalarınızın nesilleri tarafın - dan binlerce sene zarfında yapı - lan ve yaratılan şeylerin hepsi dip» siz kile boş ambar gibidir. Baba- larınızın dar mubitinden (o dişarı çıktınız ve şimdi şaşkın bir hale geldiniz. Çünkü artık (o sizlerde ruh namına bir şey yoktur. Bununla beraber mazinin size miras bıraktığı şeye dört elle sarı- lıyorsunuz. aldığı şekilleri mu * | hafazaya yelteniyorsunuz ve bu - nun için gittikçe fazla silâh teda- rik ediyorsunuz. Bir İ canlı olan şeyi yenilemeğe çalışı İ yorsunüz.... Fakat yanılıyorsunuz: Hiç bir adam bir daha çocukluk i bahçelerine geri dönemez. O bah- çelerde yaşatılan gençlik rüyaları ve oyunlar senelerin ilerlemesiyle bir daha geri dönmemek üzere ni- bayet bulur. Büyüyen insanla be- raber cihan da büyür. Büyüyen milletlerle muhit te genişler Vah o insanlara ki teshiri altında kaldık» ları muhiti dolduramazlar. Arz, büyüyen milletlere artık küçük geliyor. Milletler sıra ile senelerini doldurdular ve bununla da akibetlerine dahil oldular. Mil- letlerin muhitinde hakim vaziye - tinde bulunanlar, uyanıklık hu * susunda diğerlerine takaddüm e » denlerdi. Boyunduruk altına al - ma zamanı daima rüya ile güna » rasında geçen saattir. Bir milletin Kanında yalnız bir defa bahar ka- nı cevelân eder. “Bir millet yalnız bir defa hakim vaziyette kalır. Bütün kürreiarzı dolaşan bir millete tesadüf edemez$in ki ka - | nunda bahar tazeliği bulunsun, öy» le bir bahar ki onun lezzetini yal - nız kendi tatsın.,, Bars ihtiyar adamın bu sözleri- tiyar susunca ona sormuştu: — “Teshiri altında bulunduğu- muz muhiti o doldurmakiçin ne yapmamız lâzımdır?,, — “Bir şey küçük iken ne idiyse büyük iken de o olur. Biri- birini ısıran, iki kurdun bir kö - pek sürüsü karşısında mağlüp o - lacağına şüphe yoktur. Fakat iki müfreze karşı karşıya gelirse kuv- vetli olan taraf galebe çalar.,, — "“Biribirimizle birleşmemiz ve anlaşmamız lâzım geldiğini mi anlatmak istiyorsunuz?,, — “Yalnız bu kâfi “değildir. zaruretten doğan bir ittifakın öm- yıkılmağa müheyya olan binaya / zamanlar | ni ses çıkarmadan dinlemişti. İh-| aftan çevrilmiş olan 5 — Yazı Nu. sı: 28 vurulan bir desteğe benze” Biribirine akraba olan” ri yeni bir birliğe doğrü mek için müşterek akib€ ve müşterek kanın bilin?" na inanılması lâzımdır. | Böyle yapanlar, y8 kuvvetli bir ruha malik için yeni bir bahar tulü © tin? Bars ihtiyar adam kesi de iyileşmesini beklerkek hadisatında bir cephe < vuku bulmuştu. Perde# ki dekorlar tebdil edilme lerin, artistlerin adedi tı. Japonların şiddetli ui altında Ruslar Urgay! rek mecbur kalmışlardı. Şimdi j tay dağlarının cenup Yi dan yeni mevziler (kul Mongpolistanla bütün uni) şark kısmı kati surette Ter! eline geçmişti. Tayyar©' / şebileceği mıntakalar sanayi merkezleri tariBil rip edilmişti. Garpla ©' büsbütün kesilmişti. kuvveti kırılmış gibi 8' .bir zamanda Japonlar “© yolu değiştirerek'bir mül#” | lif etmişlerdi. Buna ait oy zarekelere de başlanmi$*” bir tesadüf eseri olarak İ Japon muharebesinde h3'” yi si olan Mukdem de Rus ** murahhasları buluşmuş! y ponlar aşağıdaki şartlar j | san aktine hazır oldukla”” İ dirmişlerdi: | “Mongolistan istiklâl kiki, Japonya tarafından dilecek bir Mongol pren*' kümdar olması, RusyaY* | dilmiş olan müstakil Bus / huriyetinin Rusyadan y burasının bitaraf bir devlet N kabul edilmesi ve Hutult” leriyle Beeryet tarafınd yg edilecek bir naip taraf çi re olunması, buna uk İ ponyanm Amur a kadar “yl &yaletlerini Rusyaya i Nİ iade fakat sahil eyaletinin devletine ilhak olunma ek / Bu suretle Rusyası 2 | | taki nüfuzuna tam bir ! time çekilmiş olacakti" pr kalan ve Amur memi nan Nikolayevsk lim: şarkta hiç bir kıymeti J | vi I kü senenin büyük bir sm liman buzlarla muhat | du. Beeryet devletini” | bir mıntaka olarak aral | müş ve orasının hakiks” yanın kontrolü altınd# ar "y Rusyanın uzak şarkla ©. gi | tini tamamiyle kesec”. takası artık Rusya çin 2 f sayılacaktı. ge” Onun için bu şartlar!” vi ne imkân yoktu. çile” ber Moskovadan gönül i yetin gayet mahir v€ ediy y müzakerelere devam ; kabil teklifler yapıY0" diy reyi mümkün olduğU mağa çalışıyordu. # disi için çalıştığını bi di harp sahneleri örtülü bulunuyordu. kât buz tabakaları i6İ kalmıştı. Bahardan mata tekrar başlarmas". yoktu. Rus murahi