17 Ekim 1934 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5

17 Ekim 1934 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

$ — VAKİT 17 Teşrinievel 19 Ölüme Dilan Gönül Yazan: Selâmi İzzet Doktor gene başını salladı. Bir Başını kaldırdı; il sey söylemedi. Fakat içinden şöys | — Ağlıyor musunuz?. Hayır, Er | k ld iğ e u ta le düşündü: ağlamayın... Ölüme saadet gözcü» a aSsını a ır 1 ve ır Vur Ş “Bunlara kalırsa hastalık yok. | lük ettiği zaman ölüm hazin ol- İ Eğer bu kadın bir ay yaşarsa ben | mamalıdır... İkinizi de böyle ya- Cari enin ba 1 ere düştü | de doktorluk yok diyeceğim.,, nımda gördükçe ne kadar miâsut Y Ş y | Cüzdanı çıkardı. Kâğıt kalam | oluyorum bilsen. Hem güneşi faz» aldır. Reçete yazdı: la emen bir çiçe uy iye ağ» mn Türk olduğunu unutmuyordu. Hassa alayındaki ırkdaşlarını —'Her oni bir çorba kaşığı | lanır e a lay di gün eve çağırdı: “Hâydi güneşin önünde kan kardeşi olalım!,, | isilecek, aşkındır Celil... Güneşin kızıl , i | — Doktor, bizim Hanım bura» Celil hıçkırıklarını tatamadı: İ Ez X : 257 vE AE da kalmak istemiyor. — Şahende.... Şahende! - diye K. Hak — Nereye gideceksiniz? feryat ederek genç kadının dizle- iy imdarın zev — Ankaraya. | rine kapandı: NE, miş gibiydi. gi 7) NE v Jağ Doktor uzun müddet düşündü. — Ağlama Celil... Göz yaşların Baba | Ge ' Ne . SG Celil sordu: kalbimi acıtıyor. Şu karşılara bak. cek — Gidemez miyiz? | Vadi ne güzel... Şeytan mağarası» ta AMuştı, j Ye ; Ne zaman gitemk istiyorsu- | na buradan gidiliyör.. Değil mi?. rumen ğ m N nuz? : | Ne güzel yerdir orası.. — Bu akşamki trenle. Ve birdenbire titredi, sesi bo » — Hayır,. Yarna kadar kalmız. | Zuklaştı: Diya) X | 0g v İ Bugün Hanımefendi odasında bir — Hayır, orası korkunç bir yer. ea. un Babildeki ortağı y. Vİ e € az dolaşır, bu gece uyur, yarın | Ve birdenbire coştu: | biraz daha kuvvet bulur.. Akşam | . — Akşam oluyor... Ortalık ka- ! trene binersiniz.. rarıyor... Ben ne istiyorum, bili- Mr ze ; ü > si ik Şahende haykırdı: yor musun?.... İstediğimi yapar Oraya v 2 N f i Sr Ğ | — Teşekkür ederim doktor. mısın? — Bir şey değil. Yalnız mi- — Emret, — Şeytan mağarasına ne Ka - ISHAK FERDİ — in sonra Pisi ni hasta bırakıp» bii, ii hastalığından Fak : i at, a ec, onu (Babil) e * Yaşamasına Oimkân il gelimiy m : “ ai Sebe de bir defa beş — > denizle meşgul olunuz, beyninizi a ği a te kolay değildi. | Tan, eski Türkler gibi, kol «, arkadaşlariyle kan ka olmak | işletmeyiniz. di adın tahammül ede - Doktor için için acınarak çikti: | — Yarım sasite. bahatsız bir cariyenin ölü » “Biçare kadm. Bu yaşta kara — Orada, kayaların arasında toprağa girecek.. Kurtarmanın | dağ çiçekleri vardır. z — Evet, ne olacak? | dar zamanda gidip gelebilirsin? k | miş.. Baban da cazasını veriyor. yı 5 i ü severek al - Sarhes tekrar söylendi: müne mal olan bu süküttn sonra, Ve çok eler Mep | | acaba, mısır dilberi gemide | da imkânı yok — 7 j € halel gelmemişti. Fa - | Sü”; bir çekirgeyi öldürdüğüm i » | Taspa ya bağlı kalacak mıydı? «.. Ertesi akşam Celil ile Şa- | — Oradan bana bir çiçek Kopa- arhes büyüdükce genç | Sİ” beni tekdir etti ve güzleri su-| ( Persepolis) ten dönüş hende trene bindiler. | rep getir, istiyorum. Elinle kopar- Şı ilerliyordu. Henüz | lanmıştır. Küçücük bir böceğin ö- Yine Babildeyiz. İki gün sonra iftlikte evlerine dığın bu dağ çiçeğini tabutumun bi “bil, yoktu. Lâkin ne de | !ümüne tah mmül edemiyen da - | - (Tan)ın öribümeie.i yerleştiler, Artık Celil de Şahen- içine koysunlar.. ” Ypg * (Hera) dan yaşlı gö- dım Kl irmeğe nasıl cesaret Ecdadının Türk olduğunu denin hayatından ümidi kesmişti. — Neler söylüyorsun Şahende! fi eyi | di İ unutmayan genç hassa zabiti, Tas- Öksürük şok sık geliyor. Kan Ni Doğruyu söylüyorum Celik... ik u esnada sarayın ön taraca -| ,. ne aydırıp yerine | kesilmiyor,. Şahende yatağından | Ne yapayım, oradan elinle kopa» Anne, o kadın — daha geçen a misini bir az geçkin, v P | si payım, or pa m Sirk ilin «ibi ince ve cok | *iPcan se We ili | geçmeği düşünüyordu. Tan bu e » | kalkamıyordu. rılmış bir çiçekle gömülmek iski e adımdı. — Haydı, Wong Ne'durüyor- meline evalfak Sti için, ma - Hazin bir ömür sürüyorlardı. | yorum... Ne olur, bu sözümü kır» Cavit gelince, biraz neşe de | ma. Şahendenin bitkin halini — Üzülme, gidiyorum. sun? Melunenin başını gövdesin - | iyet alayında müstahdim kendi ır » hş j den kopar! | kından iki (genci elde etmeğe) geldi... ğ (Gi ) Kralının kızına Ba - | Bu ses Dârânm sesiydi. mecburdu. OO, bu delikanlıların | gören Cavit, hissiyatını belli et- Celil sokağa fırladı... Şahende memeğe muvaffak oldu.. Meta » | pencereden baktı. Celili gözlerin- ta) eşin kızı) diyorlardı. Cellât, palasını indirdi.. ve bir | yardımını temin etmeden bir şey Mi, alak sarı saçları vardı. | hamle de genç kızın başı gövde- | yapamazdı, netini, itidalini kaybatmeden: den kaybedinciye kadar (baktı, MAİ Kızları arasında bu - | sinden koparak yere yuvarlandı. | o Tan bir gün bu iki genci evine — Şahende, sana İstanbul ha- | sonra seslendi: sarı saçlı, bu derece Sarayın bir başka penceresin - | çağırdı: vası yaramadı. Hele Pendik hiç! — Cavit. i "Z yoktu. den uzanan iki baş birden geri çe - — Bizi daima tehtit ediyorlar, | yaramamış. Gör sen bak, bundan | ——Nevar kardeşim? | kildi.. dedi, topluluk her zaman için ye- | sonra nasıl şişmanlıyacaksın. — Beni seviyorsun, değil mi? nilmez bir kuvvettir. Bu topluluğu Celil ile yalnız kalınca ağla - — Bunu pek âlâ bilirsin, ne diye bu kuvvet ancak kan kardeşi ol - | mağa başladı: soruyorsun? makla temin edebileceğiz. Haydi, — Şahende ölüyor, Celil! — Sana bir sır. söyliyeceğim, gelin.. Kollarımızı sıyıralım.. kan - Ve beraber hıçkırdılar... bu sirri kimseye ifsa etmiyeceğine larımızı akıtıp içelim ve (Güneş) AĞ yemin et, in önünde kan kardeş olduğumu - O gün hava çok sıcaktı. —Sırmı? zu yeminle teyit edelim. Şahende ısrar etti, yataktan — Evet bir sır, bir vaşiyek: Delikanlılar o Tanm teklifini | kalkmak istedi. LGaliğildi reddetmediler. Kollarını srvadılar | O Açık duran pencerenin önünde | O|Oo Yemin et. e teskin etmişti, den elbette çok daha değerlidir. | ve bileklerinden akan kanı bir ça » | geniş koltuğa oturttular. Saatlerce — Yemin ederim Şahende. hükümdara sabah Taspa o gün ilk defa (olarak | nağın içine boşaltıp şe böldüler. | gözlerini uçsuz bucaksız Şen Şahende göğsünden küçücük a " getiren genç ve saf bir | Libyanın yanaklarından öpüyor -| Ve kardeşçe paylaşıp içtilar. yaylaların sonundaki ufka. dikip bir anahtar çıkardı. Cavide ver- iç yeançle ık ithafederek ele | du. (Devamı var) manzarayı seyretti, ; İdi: » Ma; kumandanı da bu!" Yİ ie 5 ae Ese 4 Celil ile Cavit, göz yaşlarını — Çekmecenin sağ gözünü aç.. işti, Aşın sallâyarak iştirak Mahkemelerde Paris büyük elçimiz güç zaptederek yannda sessiz o - Kurşun kalemiyle hafif bir nokta lum d Mezunen Paristen Ankaraya turuyorlardı. bulunan yere bas... Buldun mu? Laz Osmanın muhakemesi| gişmiş olan ve evvelki gün şehri | | Şahende, arada; sırada; kesik| ||| yet cümlelerle konuşuyordu; Cavit o noktaya bastı. Çekme» m liyen amin Bir müddet evvel Kasımpaşa- | mize gelen Paris büyük elçimiz Zi die. ayit taya, istedi, sini “e a da karısı Nazmiyeyi öldürerek İ- | Suat Beye dün, Fransanın Türki- ie 7 ei Mi yişi Tl çi 4” | cenin içinde gizli bir çekmece da- ng hazel EA neboluya kaçan Lâz Osmanm ya» | ve büyük elçisi M. Kamerer ce” ni bir gün sanar KE 2 09” | ha ağildr. mler ar ya - kalandığı yazılmıştı. Osman ağır | napları, Beyoğlundaki elçilik bi maca oynamıştı ». vehi, bak şu Şahende titriyerek koltuğu tut- riyeyi saray cezaya verilmiştir. Muhakemesi- | nasında hususi bir ziyafet vermiş- | Yola... Seninle akşamları kolkola muş kalkmağa çalışıyordu. G İZİ m ne bu ayın otuz birinci günü baş - | tir. Suat, Fransız elçisi cenapları- jo yolda a o iy Hali yoktu, bitkindi. Me) iki yüzlü i b lât lanacaktır. y | nm ziyafetinde refikaları ile bir. | cam öldükten ey en “ip Bu işi bir an evvel bitirmek is“ ların $ — ANANYOŞ Maslak yolu faciası likte bulunmuştur. neler söylediğini pek iyi atirliyo- tiyorduz. Üşüyordü. Eli ayağı buz » işaretini bek- Maslak yolu faciası maznunla- Paris büyük elçimiz, yarm Pa- roi Fakat hayatım o anda değiş- gibi kesilmişti. Ölüm yaklaşıyor« Oğlu iye rından Alber Taragano Efendi - | rise hareket edecektir. lg ondan sonra yaşamağa baş | du, ba Iyordu, saraym pen * | nin muhakemesi bugün ağır ceza | m ir :. Hele Sesi biraz daha boğuk çıkıyor- mahkemesinde görülecektir. Bu - | Bir müddet düşündü ve daha | du. b. nü iel gün müddeiumumi Köşif Bey id l Misier: miecdiliğii Pe en etti: “3 Bil Nihayete doğru, mavi kure ii, | Sada © Yıl-| dianamesini söyliyecektir. Ayni iy 8 dü Ger Swrüm uzum. sürmiye » | delâ ile sarılmış bir küçük paket Di bi atle hizmet eden | celsede kararın da tebliği muhte- Ari Key KARD e Gi cekse kabahat biraz da benim... am neden öldürtü « | meldir. ii ma “ sean mis 2 e sözlerini dinlemeliydim Ce- | | Var, işte. A İliyi — larla intisar etmiştir. Bu sayıda ayrı. | 1i- Eğer sözünü dinleseydim, o İL Gölecöyi'k Vi e öğl > i larla intisar ştir, j z e e meceyi kapa, : “ğlunun ağzımı Haydarpaşa lises : yar. | yağmurlu gece, o hendeğe düşmi-| © Cavitfet şakaya bozdur kağ Haydarpaşa lisesinde bugün - ca dünya mimari cereyanlarına ai: in beni s11: Bi öldürmek iste- ' den itibaren tedrisata başlanacak: ! vd, abilde eşsiz güzeller- tâ to, ondan vazgeçebilir. ne * Yı terk edebilirdi. | Taspa veLibya (bir birlerine | ğ i bakıştılar: taştı de günlerce devam — Beni candan sevdiğini sim - manda sonra, nihayet, di anladım, Taspa! Bu sukütunla anı mısırlr o kadını | bir cariyenin başı koptu.. o Fakat, IYamamış ve her şe - j beni de ölümden kurtardın! Onun | Yu au ştu, yerine ben gidecektim. Seni seven hiddetini, | bir kadının yaşaması, seninle alâ - | ir Catiyenin başiyle | kası olmayan bir kızım ölümün - i a Sını memnun etmek önünde çi Yeni Neşriyat mere olacak.. nlar ve resimler vardır. Alâkadarları. | yecektim. Soğuk iliklerime işle na tavsiye ederiz miyecekti... Anladım, aşk misel. B evamı var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: