-. 4— VARIT 1 EYLÜL 194 © SPOR i 1—1 ç Ankara Gücü - Fener- bahçe maçı a İstanbul, 16 (A.A.) — İzmirden © dönen Ankara şilt şampiyonu Anka - © oragücü takımı, İstanbul şilt şampi - yonu Fenerbahçe ile bugün Kadıköy stadında bir maç yaptı. Bu maç bir - denbire kararlaştırıldığı için Fener - © bahçe stadında pek az kalabalık var - dı. © Tam saat 16 da iki takım sahaya çıktılar. Fenerbahçeliler, Ankaragü - cünün firması da kendi formalarının — ayni olduğu için, misafirlerine bir ce- © milekârlık olmak üzere Kırmızı « Be. © yaz formalar giymişlerdi. e Takımları — birinci tüm kadrosundan bir hayli ek. © sikle, şöyle teşekkül etmişti: Hüsamettin — Necdet, Fazıl — Necdet, Ali Riza, Şaban — Süleyman, — Niyazi, Namık, Muzaffer, Fikret, e Buna mukabil Ankaragücü de şu © şekilde idi: Nuri, -— Ali Riza, Bekir — Orkan, © Cevdet, Refik — Mustafa, Alâettin, © Fahri; bilki; Seyfi. i — Hakem İstanbulspordan İhsan B. Oyuna çok şiddetli bir rüzgüra karşı oynamak mecburiyetinde kalan — fenerliler başladılar. Hücum başlar - | © ken kesildi ve Ankaralılar seri bir a- kınla Fenerlilerin kalesine kadar indi- ç Jer. Ankaralılar hücumlar yapıyorlar, © birinci devrede Fenerin gösteremedi - takım da gol çıkarmadan oyuna de - © yam ediyorlar, Ellerine geçen fırsat - © ları kaybetmekte birbi , Ankara ve İstanbul şilt şampiyonları zevlesiz bir. oyun çıkarıyorlar. Netice © iki takım bir hire beraber. Onun heyeti umumiyesi itibariyle zevksi- “İaştur. Sonbahar deniz müsabakaları İstanbel, 16 O (AAJ —İ.S.K. (stanbul Su sporları klübü) sonba- har spor haftası bugün başlamıştır. © Öğleden evvel kürek ve öğleden son- © Ta“yüzme müsabakaları Modada ya - Pılmaştır. Kürek teknik neticeleri: © (Birlik a Mesafe: 1200. Hava: Kismen açık. Rüzgâr: sert, gi ç Tekaötler: Ekrem Rüştü (kürekte “1 inci). Zaman. 4:56. Şinasi (dümen- de). — , Müptedi: Kemal (kürekte) 1 inci. ag 4:59.4. Ömer Hamit (dümen- © Suat Memduh © Çicürekte) 2 inci Zaman. 5:01.9 Şinasi (dümende.). o Moda yüzme havuzunda kız ve “erkek kalabalık bir yüzücü kütlesinin Bahaettin İhsan 1,25. 2. 50 M. Krovl 12 — 14 erkek 1 ci Rolf Heuser 0,371. 2 inci Şinasi 0,56.2, 3 üncü Muzaf. r Nâzm 57.2, 4 üncü Gültekin 1,02,2. © 3.100 M. serbest, erkek. 14 —16 1 inci Mahmut. 1,20,8 2 inci Fikret, snü 1,22.— 3 üncü Rolf Heuser. 4 üncü Necdet Cemil 1,37,2. 4. 100 M. serbest. 16 — 18 erkek, İnel 123,1. 2 inci © 8.100 M serbest. 16 — 18 kızlar. 1 inci Jale Hacı Bekir 1.523. 2 inci — dale Hüsnü 153,3. © 6. 100 m. serbest. 18 — 35 erkek. -1 inci Geork Birükoff 1,19,1. Şefik terk — Feridun terk. © 7.50 m. Kurbalama 10 — 12 erkek 1 irci Fehiman İhsan 0,590. © © 8. 50 m. kurbağalama, 10 — 12 krs lar, 1 nci Jutta Reichenberg 1,13,3, 2 inci Sevim Esat, 1,17,4. “9, 50 m. kurbağalama, 12 — 14 er- “kek. 1 inci Rolf Heuser 0,52,9 diska - 3 üncü iŞnasi 1.01,2. Dis » e. 4 üncü Muzaffer Nâzım. Dis - e İn 10, 50 m. kurbağalama 12—14 kı > 1 inei Hale Hüsnü 1,05,4. İM 100 m. kurbağalama 14 — 16 erkek 1 inci Necdet Cemil. 2,40,0. © İZ. 100 m. kurbağalama. 14 — 16 karlar 1. Ursula Dohausen 2,110. e b #i canlı bir varlık yaratıyorlardı. İki | İrine taş çıkaran | 2 inci Hans Reichenbach 1,010. kongresi Önümüzdeki Cuma günü açılarak üç gün sürecek | Türk tababeti akliye kongresi | 21 eylül cuma günü © başlıyacak, | | üç gün sürecektir. Birinci gün iç- | timai sabah dokuzda Bakirköyün- | i deki emrazı akliye ve asabiye kli- niğinde yapılacaktır. Kongrede açış nutkunu cemiyet reisi profesör Mazhar Osman Bey söyliyecek, bundan sonra sırasiyle ! Nazım Şakir, Fahrettin (Kerim, Neşet Halil Beyler tebligatta bu - lunacaklardır. İkinci gün toplatısı gene sabah dokuzda üniversite dershanesinde yapılacaktır. İkinci gün profesör Marinesko, Nissen, (o Suvartns, Oberndorf, Hamdi Abdi, Bey ser- best mevzu etrafında raporlarını okuyacaklardır. Üçüncü © gün de| Şehrimize geldiğini yazdığımız i meşhur Sovyet ressamlarından M. | Aleksandr Gerasimof, dün kendi- ' siyle Sovyet konsoloshanesinde görüşen gazetecilere memleketin sanat cereyanları, memeleketimizin . resim. sanati | ! hakkındaki düşüncelerini söyle - | miştir. | Sovyet ressamı M. Aleksandr ' Gerasimof bütün Avrupayı folaş - l mış ve İtalyadan memleketimize | gelmiştir. Buradan da Sovyet Rusyaya dönecektir. Kendisi Merada “A.H.R., isimli sanat teşkilâtının azasıdır. Bu sene Moskova sergiletinde e - serleri teşhir edilmistir. Stalinin, Leninin, Voroşilofun portreleri - ni yapmıştır. Ve bunlar resmi da- | irelerde asılı bulunmaktadır. Memleketimizde bulunan Sov- yet ressamı diyor ki: — Şehrinizin mimari eserleri. camiler ve sairesinin bir cok re simlerini yapmak isterdim. Mem- leketinizin merkezi Ankarayı da görmek isterdim. Fakat masle- sef kısa bir zaman için burada - yım.,, M. Gerasimof, Sovyet sanat - “| kârlermm sanat telâkkisi hakkın | da sorulan bir suale şöyle cevap | vermiştir; il Biz, sanati İükş eşya gibi telâkki. etmiyoruz, Cemiyeti teş- kilâtlandırmak ME bir ünsiği te- lâkki ediyoruz. Her safhası tes- bit edilmesi Tâzım gelen büyük bir | devir yaşadığımızı biliyoruz, ve bu safhaları resimle kütlelere hi. | 13. 100 m. kurbağalama, 16 — ış erkek 1 inci Willy Mamboury 2,03,3. 14. 100 m. serbest 18 — 39 Hanım. İ lar 1 inci Leylâ A, Turgut 1,510 15. 100 m. serbest 35 ten yukarı erkek, 1 inci Ekrem M. Rüştü, 0:55.0. 16. 200 m. serbest. Erkek. 1 inci Sıtkı, 3.015. 2 inci Şefik Hâzim. 3.064. 17. 200 m. serbest. Hanımlar, 1 in- ci Jale Hüsnü 4:13.3. 2 inci Jale Ha- | cı Bekir. 4:39.3. 18. 100 m. sırt üstü erkek. 1 insi İ ayni yerde yapılacaktır. İ Şehrimize gelen Sovyet ressamının dedikleri Sovyetlerde resim san'atının mana ve vazifesi ve Türk ressamları faaliyeti” ve |“ Çocuğunu denize atân Ayşe H. mahkemede! Once itiraf etmişti, şimdi inkâr ediyor; deli mi, değil mi diye muayene edilmesi kararlaştırıldı İki buçuk yaşındaki çocuğunu denize atarak O boğmaktan suçlu Ayşe hanimın muhakemesine dün ağır ceza mahkemesinde başlan- mıştır. Dava evrakına göre Ayşe ha - rünmeden çocuğunu denize atmış boğmuştur. Ceset on gün sonra meydana çıkmış, Ayşe hanım, po- lis ve istintaktaki ifadelerinde bu feci cinayeti itiraf etmiştir. Mevkufen muhakeme edilmek: te olan Ayşe hanım, dün sorguya çekildi. Şunları söyledi; — Çocuğu ben boğmadım. Bir tap ederek tesbit ediyoruz...,, Genç Sovyet ressamı, bundan sonra Sovyet ressamlarının resim yapma tarzlarına ve teşkilâtlarma ait şu izahatı vermiştir: na göre çalışır. Maamafih hepsi şekil itibarile realist ve öz itibari- le sosyalisttiler. Bütün Sovyet res- samları Rabist isimli © bir birlik etrafında toplanmıştır. Heykel - traş ve mimarları bir araya top - lıyan bir kooperatif vardır. Bu kooperatif sanetkârların eserleri- nin satılmasını temin eder. Geçen sene kızıl ordunun on beşinci yıl dönüm sergisi açılmıştı. 500 res- i sam ve heykeltraş, enerlerini bu » : rada teşhir ettiler. Bir milyon - dan fazla seyirci geldi.,, Sovyet ressamı M. Gerasimof, “Petrospektif,, isimli bir diğer sergiyi anlatarak bu sergiye işti - rak eden Obütün memleketlerin ressamlarından da bahsetmiştir. M. Gerasimof, Türk ressamları için diyor ki: >— Bu sergide genç Türk res - samlarının da eserleri neşredili « yordu. Genç Türk ressamlarının sanat “meseleleri hakkında çok malâmat sahibi olduklarını gör » düm. Türk, ressamları, Türkün yeni hayatile birlikte - yürümeğe çalışmalıdırlar. Sovyet ressamı, son söz olarak, Türk ressamlarının Sovyet Rusya- da ve Sovyet ressamlarının Tür - kiyede birer sergi açmasını dile - miştir, Sıtla 148.2 2 İnci Meri Mamboury 1,49,3. 3 üncü Willy Mamboury, 10. 400 m. serbest erkek. © 1 inci Fikret Hüsnü 6,12,2. 2 inci Mahmut. 20. 50 m, serbest müptediler. 1 in <i Vedat Murat 1,010 21. 400 m, serbest hanımlar, 1 inci eN Turgut 689,2 2 inci Jale Hüs- nu. 22.10 X 80 bayrak erkek Mahmut Takımı 5,43,6 Mi 23.4 X 50 bayrak hantm, Leylâ takımı 3,27.9 1 inci i Saffet Bey isminde nım, Kadıköyüne giderken vapu- | run arka tarafından kimseye gö » | | baktı: i bıraktım: Ağlıyordu, dedi. Vapu- — Her sanatkâr kendi tarzı - ana evlâdı hiç boğar mı? İfade- de ben hiç bir şey itiraf etmedim. Polise gittiğimi bile bilmiyorum. Bazan cinnet getiririm. | Bundan sonra şahit o sıfatiyle biri dinlen» | miştir. : Safet Bey, Ayşe hanımın çocuğunu denize attığından şüp - helenen ve polise tevkif e ettiren zattır. İfadesinde şunları söyledi: — Bu kadını vapurda, önce ya- nında çocuğu ile gördüm. Bir müd- det sonra çocuğun yanında olma- dığını gördüm. Merak ve şüphe ile yanma yaklaştım: İ nına yaklaştım: — Çocuğunuzu nereye götür - dünüz?. . diyesordum, yüzüme — Büyük annesinin o yanına ru âradım, çocuğa tesadüf etme - dim. Şüphelendim, . Kadrköyüne | çıkarken de yalnız çıkıyordu. Po- lise söyledim. Merkeze götürerek isticvap ettiler, Reis sordu: -——Çocuğu denize attığını « gör- mediğiniz halde ne gibi bir saikle şüphe ettiniz? Safet Bey şu cevabı verdi: “© ZBehdehiz'evliyim; küçük ço» | cuklara karşı son. .derece zâfım var, Her nerede ağlıyan bir çocuk görürsem. dönüp bakar, niçin ağ- ladığını öğrenmek isterim. Bundan sonra on üç yaşımda bir mektepli talebe dinlendi. Şu ifadeyi verdi: — Bu hanım çocuğu ile oturu - | yordu. Oturduğum yerden kendi- sini görmüyordum, birden bir ço- cuk ağlaması ve cığlık © duydum. Sonra — Saffet Beyi işaret ede- rek — bu efendi geldi, çocuğunu sordu. Kadıköyüne çıkarken poli- se tutturdu. Merkeze götürdüler. Kadının çocuğunu attığını görme- dim. Ayşe hanımın yengesi Fethiye hanım da şahit olarak dinlendi. Fethiye hanım, bir gün Ayşe ha- nrmın çocuğu ile kendilerine gele- rek iki gün misafir kaldığını, son- ra gazetelerde Ayşe hanımın oğ- lunu denize attığını okuduklarını söyledi Başka bir şey bilmediğini ilâve etti. Fethiye hanımdan sonra Ayşe hanımla uzun müddet bir arada oturan Haşim efendi isticvap edil- di, Haşim efendi İnebolulu oldu - ğunu, Ayşe hanımı orada tanıdı - ğı, kendisiyle bir müddet bir a - rada yaşadığını, İstanbuldan İne- boluya gittiği vakit gebe bulduğu" nu, bunun üzerine kocasiyle ayrıl- dıklarını, sonra kızın babası tavas- | İ sut ederek tekrar barıştığını söyle- di. “Çöcuğunü boğduğu vakit ay - rılmış bulunduklarını ilâve etti. Ayşe hanımın babası Ahmet e- — Kızım biz İstanbulda iken İ- neboluda evlenmiş, gittiğim vakit kocasının bakmadığını gördüm. O da benim yanıma gelmek isti- yordu. Yanıma aldım. Bir müddet /ktibasar : Italya Fransa ile müsavat istiyor M. Bartunun Teşrinilevvel niha « yetinde Romayı ziyareti hakkında ce- reyan eden müzakereler, beynelmilel matbuat âleminde bir çok akisler ve mübalâğalar tevlit etmiştir. £ Fransız Hariciye nazırmın Roma ziyaretine müsbet bir ehemmiyet vermek istedi- ği bilinmektedir. Fransız diplomasisi İtâlyayı kendine kazanmak için hiç bir şeyi ihmal etmiyor. Temmuz ortalarında Sir John Si- mon Şark misakı hakkındaki büyük nutkunu irat ederken, nazari olarak, ve bazı ihtiyati kayıtlar koyarak Fran- sanın Garbi Avrupa teşkilâtı hakkın- daki gayretine dair - - fikrini bildirdi. Fransa ile birlikte Rusyanın Milletler Cemiyetine kabulünü müdafan etti, ve şimdi de Tuna (meselesinde ayni hattı hareketi takip edeceği zannolu - nuyor. Her iki tarafin bâzı umumi mese - lelerde hakiki veya muhayyel bağlı » lıklarına rağmen, sırf Fransa ve İtal - yayı alâkadar eden meselelerin tanzi - mine dair olan esaslar henüz tesbit e- dilmemiştir. İki memleket arasındaki münasebetlere, harpten evvel olduğu gibi, bir taraftan rekabet, bir taraftan da pazarlık suretiyle uyuşma fikri hâ“ kimdir. Milletler arası ve Avrupa politi - kasının. hali hazırdaki vaziyetinden istifade eden Fransa, İtalyanın arzu - larını ve bak iddialarını mümkün ol - duğu kadar ehven şersitle halletmek istiyor, Deniz meselesi, (Fransa - İtalya münasebatının nazik bir noktası teş- kil etmektedir. Senelerden beri muh- telif fırsatlarda bu mesele (o strafında neticesiz münakaşalar olmuştur. İtal - ya, Franşa ile prensip itibariyle mü » savat istiyor ve bunu © bir prestiş ve izzeti nefis meselesi yapmıştır. vE inde intişar eden Frame EMİ Aran eme müsavat” hakkındaki anlaşma hava- disi biraz garip görülmüş (ve hattâ derhal tekzip bile edilmiştir. Italya bu şekilde bir müsavatı hiç bir zaman kâfi görmemiştir. e Çünkü böyle bir müsavat, Fransayı bütün de- nizlerde menfaati olan bir devlet gibi gösterirken İtalyayı bir Akdeniz dev - İngilterenin kuvvetli yardımına ve İtalyanın anlaşma niyetlerine rağmen Fransa bu işin içinden kolay kolay çi- kamıyacak gibi görünüyor. . Fransa, belki bugün İtalyanın daimi maduni - yetini, Afrikada ihtilaflı kalmış mese- lelerde bazı fedakârlıklar yaparak öde meğe hazırdır. Yarn asırdan beri Tu- nustaki İtalyan muhacirlerin — hukulci vaziyetleri hakkında Roma ile Paris arasında bir anlaşamamazlık o devem etmektedir. Faşizm, cömert / selefleri gibi İtalyan muhacirlerini Fraüsiz a » rın: tabiiyet değiştirme tasavvın'arına terketimeğe hiç bir zun an tarafla: der ğildir. Sovyet mühendisleri geldiler Sovyet mühendislerinden mü - rekkep on bir kişilik bir kafile dün şehrimize kelmiş ve Kayseriye git- miştir, —aim Giresun Valisi Gireşun vali vekilliğine tayin edilen mülkiye müfettişlerinden Tevfik Telât Bey dün akşam Dumlupmar vapuru ile yeni vazi- fesi başına hareket etmistir. ee aamm ma benimle beraber kaldı. Müddelümumi makamını işgal eden Kâşif Bey, Ayşe hanımın mü- şahede altına almmasmı İstedi. İstek kabul edilerek (o muhakeme bunun için başka bir güne bıra- kıldı.