TLER pon gözü “ bir gazete muhabiri yazı" bin Japon genci gözlerini | benzetmek için he- | Mine etmişlerdir. li bin Japon gencinin çekik göz-| ne benzetmeğe çalı: be e acaip vie vi — milli taassuptan bah- l idal diye bize hep şunu söy- yem yerli kıyafetiyle do: kadar gençleri çarlığı Uzak Şark-| Mi On sekizinci asra ların kulübesi olan Japonya gd orda dünyanm büyük (imar #ehirlerinden biri oldu. Bu ik bu refah çekik (gözlerde dikkatin ve çekik © gözle İnsanım eseriydi. i ... Japon gençleri devrin refah A, |. *tiketi olân çekik gözü bir 2- Sir hastalık, Bir noksanlık sayi ve #stetik ve hayat telâkkisin: İşaretidir. cü Yaponyayı çekik gözlü » teri kurdu. Ve krizantem ipek yelpazeli kadınlar in hülyasına dalarlar, &özlerin gölgesi altında or. ançer çekerler, vuruşurlardı. deniz kıyılarında çekik din yi ... ikanın ve Avrupanın beyaz ka- ce Japon için tatsız yabancı| meyvası idi. Halbuki şimdi ikanlısı Avrupalı ve Amerikalı t çekiyor, Japon delikan:! pirinç tanelerini ke- iğnesiyle yiyen ve sakısını çe-| e evleri, krizantem demet - Yelpaze, yeşil entari, ve ya- ys dalmıyor. Tokyoda, Na-! Sinan hayat (şartlarına X İttiyce, Hatt v helen hi gele m ar ERIKİN min veni Meiteri altına bırakıyorlar, *ç Şark, Uzak Garba garbın sn alya benzemek istiyor. ki, , Yolojik benzeme aşkı bir ru- a, ünün ifadesidir. düşünüyor, Üy yasalarını fetheden Japon- Avrupa gözlerinden mi için € başlıyor. Sadri Etem ) ai Se *t odası sergilere girmiyor sılovakyada 18 — 24 A - e İmilel bir nümune “ hr da ba Istanbul Ti - 1 da bu sergiye davet e- #tirak etmiyeceğini bil- va Kövingsberg'de v edilmiş, fakat buna da Miyeceği cevabı veril - Egem indik stoku b 6 Ağustostan 12 * kil, adar iç fmdık stoku Sidi, Macar gazetecileri Dün Yalovayı ziyaret ettiler M. Beresin riyasetinde şehrimi- ze gelen Macar gazetesileri refa- katlerinde İstanbul matbuat mü - messilleri olduğu halde Akay ida- resinin vapuru ile dün Yalovaya gitmişlerdir. Gazetecileri Yalovada kayma” kam Bey ve Akay idaresi na- mma Ziya Zeki Bey karşılamıştır. Misafirler kaplıcaları gezmişler, saat yarımda Akay idaresi bir zi- yafet vermişlir. Yemekte kaplı - calar müdürü Fazıl Bey misafirle- ri selâmlamış, ziyaretlerinden duy- duğu sevinci izhar etmiştir. O M. Beres o mukabele ederek kardeş milletin misafiri olmaktan duydu: ğu memnuniyeti anlatmış, “Türk milleti ve onun büyük şefi reisi- cümhur Gazi Mustafa Kemal Haz- retleri şerefine,, kadehini kaldır- mıştir, Ziyafetten sonra kaplıcaların müştemilâtı gezilmiştir. Müteaki- ben Gazi çiftliği ziyaret edilerek akşam üstü vapurla İstanbula dö - nülmüştür. Bugün misafirler bir deniz ge - zintisi yapacaklar ve Florya plâjı- va gideceklerdir. Matbuat cemi - yeti Floryada bir öğle ziyafeti ve- recektir, ————— ra sularımızda. a Mi” Yunan kayığı Enez sahillerinde, kara sula - rında kaçakçılık suretiyle balık avlıyan bir yunan kayığı yakalan- mıştır, Kayığın içindeki balık ve balık ağları müsadere edilmiştir. Balıkçılar Cümhuireyt müddeiu » mumiliğine verilmişlerdir. Galin e Fransız Masonlarından bir grup şehrimize geliyor Fransız mebus ve masonların- dan mürekkep bir grupun 30 a- ğustösta şehrimize geleceği haber almmıştır. Mebuslar ve masonlar, şehri- mizde İstanbul Meşriki azamı'nın misafiri olarak kalacaklardır. G— de nam z Musayı Türklüğü tahkirden suçlu| Musa bundan evel bir cinayet işle- Türklüğü tahkir suçundan mu- hakemesi yapılan madam Despi- nanım muhakemesine dün üçüncü cezada devam edilmiş, muhake- me, dünkü celseye gelmiyen şa - hitlerin celbi için başka bir güne A , OEvelki gece Fatihte bir cina- yet olmuş, Mu- sa isminde birisi kahveci Arap E- tem efendiyi öl- dürmüştür, Fatihte Kova- cılar o civarmda yangın yerleri a- rasında (küçük ve viran bir kah- ve işletmekte o- lan Arap Etem evelki gece dükkâ- nmı kaparken uzaktan iki otome- bilin geldiğini görmüştür. Bu oto- mobiller süratle gelmiş ve kahve- nin önünde (durmuş, içlerinden Arap Ahmet, Mahmut, Kâmil, Küçükpazarlı Mehmet, Tatar Sab- ri, Kürt Mustafa isminde altı ki- şi inmiştir. Arap Etem bunlardan Mahmut ile Kâmili tanıdığı için Kamil ile Mahmudun hatırını sor- muş, diğerlerine ise selâm verme- miştir. Buna diğer adamlar fena halde kızmışlar Kürt Mustafa ile Küçükpazarlı Mehmet de alaya başlamışlardır. Aradan biraz za- mangeçince muhtelif sabıkaları 0- lan gece ziyaretçileri Arap Etem- den gazoz istemişlerdir. Arap E- tem kahveyi kapatmak üzere ol- duğunu söyliyerek oturmamaları- nr söylemiştir. Gece, ziyaretşileri bunun üzerine kahveden çıkıp © mobillerine binmişler ve uzaklaş- mışlardır. Fakat beş dakika son- ra Mahmut kahveye gelerek Etemi dışayı çağırmış ve bir müddet gö- İ rüşmüştür. Bu sırada karanlıkta bir adam belirmiş ve elindeki br- çağı Etemin sırtına saplamıştır. Bıçağı saplıyan Kürt Musadır. Arap Etem yere düşüp ölmüş- tür. Kürt Musa (cinayeti mütea- kip uzaklaşmış ve elindeki bıçağı bacağına saplıyarak sözde Arap Etemin tecavüzüne maruz kaldığı- nı ispata yarıyacak nişanlar yap- Maktul Etem Ef. “İ mak istemiştir. Fakat biraz evel bıçak yiyen Arap Etemin feryadı- na ve çıraklarının imdat seslerine polis memurları yetişmiş ve Kürt yakalamışlardır. Kürt miş, müddetini doldurmuş bir sa- bıkalıdır. Bacaklarından yaralı olduğu için Cerrahpaşa hastaha- nesine yatırılmıştır. Pençereden düşen çocuk Beyoğlunda Şimşir sokağında oturan Akonun a.i 18 8 yaşmda | Şile, Yarda | i daha güzelair! Bir kahveci, sebep-! siz yere öldürüldü fahri hemşerisi oldu Örer lmamil rr mz 5 zl Polonya konsolosu Şile Polonya konsolosu M. Vegne- rociç bir müddet evel Varnaya bir ay istirahate gitmiye karar vermiş, ! fakat dostları Şilede tam bir sü- kün içinde daha iyi istirahat ede - bileceğini söylemişlerdir. M. Reg- neroviç bu tavsiye üzerine Şileye | gitmiş, bir ev tutarak bir ay isti- rahat etmiş ve iki gün evel de İs - tanbula (dönmüştür. Polonyalı konsolos Şilelilerle ahbep olmuş, kendisini sevdirmiş, ve - Şileliler kendisine fahri hemşehri unvanı» Konsolos dönün- etmiş ve olduğunu nı vermişlerdir. ce dostlarma teşekkür Şile plâjının emsalsiz söylemiştir. Istanbulda seyyahlar 3 — VAKIT 17 AĞUSTOS 193İ yaam © SOHBETLER Ne deyeceğimiz olur ? Brötanyada sardelya grevi var... Ha- yır, balıklar grev yapmiyor. Bilâkis, de- nizlerde sardelya çok bol. Balıkçılar, ağları boş çıktyor diye şikâyet etmiyor- lar, çok fazla balık tuttukları için sızlar nıyorlar. Bolluk onları sefil ediyor. İş- te zamanımızın iktisadi kanunu. Bugün köylü çok buğday ekiyor, kahve müs- tahsilleri çok kahve istihsal ediyor, bağ- cılar çök üzüm topluyor, çiftçiler çok tavuk besliyor, balıkçılar çok balık tu- tuyor diye milletler muztarip.. Tabiat, milletler rahat elsin, İztrap- tan kurtulsun diye ne yapmak lâzımsa yapıyor diye iztirap içindeler... Buğday fazla, pamuk fazla, kauçuk fazla, tiftik fazla, şarap fazla... Fakat bu bolluğn | rağmen, üstlerine giyecek şey bulama- yıp açlıktan ölenler de var. Dünya pusulayı şaşırdı. ... Bunları ben: söylemiyorum, Bunları bir Fransiz gazetesinden naklediyorum. Amma bütün dünya iktisatçıları ayni şe- yi söylüyorlar. Biz de tuhaf insanlarız, kıtlıktan si- küöyel ederiz, bolluklan şikâyet ederiz... diye düşünürken, Nasreddin Hocanm fazla kış fıkrasını hatırladım. Hoca sıcaklardan şikâyet ediyor. muş. — Hoesm, demişler, yaz gelir sıcak» Önümüzdeki hafta zarfında U- seana vapuru ile şehrimize Al -| man seyyahları gelecektir. Ay ni- hayetine doğru da Arontos vapuru ile 450 İngiliz seyaybı gelecektir. ari Şehrimize gelen Italyan meb'usu Şehrimizde bulunan İtalya meb- usan meclisi azasına, Roma mebu- su M. Barbariyeni dün, Odesaya hareket etmiştir. Yolculardan zorla para Pirinççi köyü civarmda yolcu» lardan zorla para almak suçun - dan maznun Mehmedin muhake- mesine dün devam edilmiş, Meh- met üç ay hapse mahküm edile - rek cezası tecil olunmuştur. pe eee e ekerikenkebiiekei Refael dün pencereden (düşmüş, kolu kırılmıştır. Çocuğunu soka- ğa atarken... Fatihte Mehmetpaşa tekkesinin bir odasında oturan Makbule ha - nım üç aylık bir çocuk düşürmüş, kapının önüne atarken yakalan- mıştır. Kumaş çalan kadınlar “İ ihtisasa verilmişti. lardan şikâyet edersin, kış gelir soğuk- lardan şikâyet edersin!... Hoca gülmüş: — İkbahara ne dediğimiz var?.. Selâmi izzet Halı kaçakçılığı tahkikatı İstanbul transit halı antrepo- sunda mühim bir halı kaçakçılığı yapılmış ve muhafaza baş müdür- lüğü tarafmdan tahkikatı yapı - larak suçluların evrakı sekişinci, Sekisinet ihti sas mahkemesi müstantikliğnde ilk tahkikat ilerlemektedir. İstin- tak olunanlar arasında İtalyan tebasından Alfredo Pellizino is - minde bir tüccar vardır. Bu zatın halı kaçakçılığı idare ettiği zan nedilmektedir. sesi ğkim Harbiye mektebinin yü- züncü yıl dönümü Ağustosun 30 uncu (o perşembe günü, Harbiye mektebimiz yü - züncü yıl dönümünü idrak etmek- tedir. Muvazzaf, mütekait ve ma- glal bütün Harbiye mektebi me - | zunlarının bugünü kutlulamak i- çin saat 15,5 ta büyük üniforma Sabıkalı Hayriye ve Zeliha is- İ ve yahut koyu renkli sivil elbise minde iki kadm dün Beyoğlunda | ile Harbiye mektebini teşrifleri, Beyker mağazasından bir top ku- | mektep kumandanlığından rica maş çalıp kaçarlarken mışlardır. Karpuz kazığında kumar Seyyar satıcı Nazım, İsmail, Ze- ki, ve Fahri, Hasır iskelesinde kar- puz kayıklarında kumar oynarlar- ken me rem akk dan yöni bir Beykel Gükilmiş, . Müteveffa Valentino için bronz- » « Çünkü bundan evvel dikilmiş o- an mermer heykel parçalanmış... şa koparıp götürmüşler, .. Valentino'ya âşık olan kadınlar hatıra olmak için mermerden parça pâr- yakalan- | edilmektedir. Takas meselesi Takas suiistimali tahkikatı İ * lerlemektedir. Eski takas komis » | yonu azalarının dinlenmesi bit - i i Bari bu seferki heykeli Dehri Ef, — göle, yapsaydılar, o zaman kadın- lar kopardıkları parçaları yerlerken Va» lentino'yu tatlı tatlı hatırlarlardı. N