VAKIT ın Tefrikası: 4 lüme Susayan Gönül >— Peyman, dedi.. sandı, şiddetle döndü, geriledi. Peymanın elinde bir zarf vardı.) san yiyen takımından değiliz. İşte, öğrenmek istediği şeyi b) Öteki ilâve etti: öğretecekti. Hiç çekin -| (O— Bizdeinsanız. Ve birdenbire zihninde bir şim | | Zayifi gülümsedi've nezaketle: *ek çaktı, — Korkma beyim, dedi, biz in- TİZ elini uzattı, zarf; aldr. Kızır Feyyaz, yeleğinin cebinden bo- LİMİZLE a Yeson » Selimi İse Pazarola Radyocu i Karşısına Nesrinin hizmetçisi | sapmaz.. İki kişinin © yaklaştığını 4 Saktı farketti. Bir taarruza uğradığını başı! Evvelisi akşamki radyoyu, na- sıl beğendiniz mi? Bana sorasaniz: — Bundan iyisi can sağlığı! Derim! Yosmam önce tuttu, bir kaç oldukça dişe dokünür alafran- Se Mtaladığını görünce sordu: zuk para çıkardı.. pim lee a tyasiry Hilmi e. Bu mektubu küçük (O hanım/: o— Yok beyim, dilenmiyoruz.. çini bitenlerin, çi di em eğ Zittikten sonra yazdı değil mi? Öteki derhal ilâve etti; Öyle'ola N &es ME K in hi) OT Evet efendim. Amma bana. | — Dilencideğilizbiz. e niştike ği Hemen postaya vermeği söy- Feyyaz sinirlendi: N yenmez : Nİ ta i değil mi?, — Ya ve istiyorsunuz? —N emçe ülkesinde © dökülen — Evet efendim.. — Siz Ebülcenap Feyyaz Bey) Kanın ölçeği şu kadara çıkmış!.. k üzüenedan onlira çıkard'| değil misiniz?. MZ > Ben, dedi, ağzı sıkı olan a ;| metkâr bir tavır takınmışlardı .. tilardan cok hoşlanırım.. Benim | | Feyyaz Bey yumruklarını sıktı: #m'arım ağzı sıkı olmalıdır. E — Size ne?. dinine sadık olmalıdır. — Bunu anlatacağım. duk iz: biliyorum Beyefendi.. Si.| ğüs kabartarak yaklaştı.. Feyyaz meli #a'bk olacağıma inanınız.. homurdandı: ep al Bu sözünü tut.. Ben yalancı |) | — Çekil oradan, yolumu kesme bi nn, iki yüzlülerden nefret e-| Ebülcenap Feyyaz benim.. edeli trim, ' Adam, gözlerini Feyyazm göz - a ols a, man .on lirayı göğtüne sok -| lerine dikti Kia tir. "arkası dönüp uzaklaştı. — Emin misiniz?. “velâ zarfın üstüne bir göz at-| | — Sen deli misin?. Camlı Dere sokağı ber silâh arkadaşlığımız var.. Beşiktaş — Anlamadım?. kinei bir krursmla bükülmüş.) katli baktı: fani a, dişlerinin arasından acı bir) 'sırıyor.. ei g0) Mk çaldı -- İyi düşününüz. Filistin cep - a e mm Yor. Si işü Halil Aç isa görüşürüz Hali Zayifi güldü: F, ip — Benim... Ünler eri aba | — Sen de ayşem öylemi. | e da imdb vard, İetsyi ve i ye hr be -—— Peki, benden ne istiyorsu - i in bırakmadığını görmedi. nuz?. kanlar, yamalı pantalorlu, ce- dizleri yenmiş, başla - Nİ yağlı kasket; pejmürde iki P Davetler Biri yirmi beş yaşla | o Çiçekçilere ve çiçek Zayif, solgun yüzlü, perçem- meraklılarına Yik ç Yürüyüşünde, fevkalâde çe-| (Adaları Güzelleştirme Cemiyetin - day atik olduğu belliydi. Öteki) den: 3 Ağustos Cuma günü saat on se Vek zadl öbürü cünmeli, bayağı Körü, BörükMüMİR apk grek baya Yüzlü, sıkı bazulu bir) Çakan da yapılacak ve ni madalyalar verilecektir; Çiçek sevgi Ks Ölen merakını arttıracak bu müsabakaya bü- Ayı, dedi yürümekten) bön, tembul grkslerinin. işti aa rk kalmadı. Eğer > larla idame yürürse, benden paso... Feyziye mezunları ve muhipleri ce- ben... miyetinden: Üni Cüsselişi durdu, alnmın te- 5 - Ağustos - 934 Pazar günü saat z 10,30 da Nişantaşında Feyziye lisesin- de senelik içtima aktedilecektir. Aza- nın teşrifleri rica olunur. İ rinin ismi “Tilki,, idi. (Devamı ver) Zayip;, Vapurculuk Türk Anonim Şirketi istanbul Acentalığı Liman han, lelefon: 22925 SN yalnız i eker i Manda iki cif laf, Ge ye ifin bizimki olduğ. İzmir sür'at yolu Sakarya vapuru Her Perşembe çünü saat 16 da Gölata rıhtımından kalkacak doğru İzmire gidecektir. Bu vapur her pazar günü saat 16 da İzmir » den kalkıp doğru İstanbula gele cektir. — Yakında benim efendim ola- Dev cüsseli, omuz gererek, gö - k., — Siz beni hatırlamıyorsunuz Cetij Asaf Bey amma, ben sizi tanıyorum.. Bera - Zarfı şiddetle açtı.. Dudakları. ( Birdenbire gözlerini açtı. Dik- v Mektubu okuyup bitirdikten) o — Ha, dedi, tanıyorum. Gözüm — Tâ kendisi Feyyaz Beyefen - Matbaamıza gelen eserler; buğday başak verdi) ve (Bataklı da- mın kızı) isimli Türk filmlerinin mev- zuları ile bir çok sahnelerini ve Türk zel bir resmi — Viyanadaki tozlu dumanlı, air: Kasketlerini çıkarmışlar, hür «| İrtınayı Almanlar biz görüklemi- yoruz, diyorlarmış!.. — İtalyanlar snra şu denlu çeri yığınış!... — Macarlar da ne olur ne olmaz diye çerilerinin yarısıni sağut ba-' İ ştetmişler!.. — İngiliz, Fransız gibi öteki ko- damanlar aralarında fiskosa baş- lamışlar!.. — Rüslarla boy ölçüşmek “için bir kaç Amerikalı, boşlukta yük- selme bilgici kendi “uğkaçlariyle 16.000 metreye yükseldikden son- İora boşluk'can kurtaranı ile yere İ- nerek canlarmı zoraki kurtarabil- mişlerdir. Ve daha burilara benzer bir ç6k| yeryüzü olan bitenleri... Ancan, bunların arkasından ne çıksa beğenirsiniz? Ne çıkacak, he| numların baylan saz ve söz tmgır- ç ” hesinde beraberdik., â y tumun ismi ygın, al pkladı, > da benim ismimi söyl mağa hazır iki haydut vardı. Bi- N | ötüşle keman bir iki * grygıyladı. Arkasından gene ezgin, bayım çıtkırıldım soyundan şuna yakım başladı: “Güldü; yüzünde güller açıldı. Türkünün alt tarafında neler de nildiğini hiç anlıyamadını, şu Ka- dar ki bünum söyleniş biçiminden belliydi ki bu türkü ki çifte kayık.! sesle okumağa başlad:: yaşmak, yelpaze, yeldirme, “gül. bülbül, göz süzüş, yalvarış, ayrlış.| bayılış çağlarıdan kalma pek has- pa bir türküydü.. Bu türkünün ardından gene © kratta başka bir türküye geçilir ken radyonun biraz önce verdiği o tozlu ,dumanlı kanlı, zorlu yer- içimden: — Efendim nerde, ben nerde? Diyip.yarı güldüm ve yarı; — Pazar ola radyocu başı? Dedim... Osman Cemal Bugünkü dil karşılıkları: Yer yüzü olan bitenleri — Dünya havadisleri., Ölçek — Kilo. Denlü — Kadar. Çeri — Asker. Sağut — Silâh.. Boşlukta yükselme bilgici — Stra- tofser âlimi.. Boşluk cankurtaranı — Paraşüt, Baylan — Nasli.. Baylanış — Nazlanış.. ÇAP AŞ, A MALL Holivut Holivut'un 1 Ağustos nüshası (Bir lerini hai 5 — VAKIT 31 TEMMUZ 1944 ISTANBULA GELEN İRAN Dük önderi Yazan * Niyazi Ahmet a Eminussultan, mebusan meclisinden çıkarken üç kurşunla öldürülmüştü Beni benzetiyorsunuz, Fakat yakalayanlar: — Hay hain hay., Birde biz aldatmak istiyorsun değil mi?. di ye dinlemediler zavallı adam: ir safsizca parçalamıya kalkıştılar Neticede hu adamm Eminüssultan oolmadığı anlaşıl - dığından bütçe tanzim edemiyece ğini söyliyordu. Mecliste Tibriz meb'usu Tak; zade: — Vükelâ bilmiyorsa biz bütçe tanzim etmesini biliyoruz. Eğer varidat ve masarif anlatılmak ka- bil değilse devlet verdiği maaşla» rın mıktarını olsun biliyor ya, biz onları tensik edelim yeter.,, diyor ve bürriyetcileri galeyana getiri yordu. Takı zadenin bu sözlerine cevap verilmemişti. Netice itibari- le hükmet, maaş listesini Meclise, meb'uslara arzetmek mecburiye- tinde kaldı. Maaş listesinin en mü him kışmını Şahın maaşı teşkil e- diyordu. Çünkü © vakite kadar Şah devlet hazinesinden istediği kadar para alıyor, istediği gibi sar fediyordu. Cahil halk, devlet ha- zinesini Şahın hazinesi bilir, akıp giden paraların ne olduğu kimse- nin aklından bile geçmezdi. Mec- ğ liste Şahın maaşı uzun münakaşa» lara sebep oldu. Neticede on bin lira maaş tayin edildi. Şah, bu münakaşalar ve hukukunun tah - dit edilmesine karşı hiç ses çıkar. madı. İranda bu içtimaa i memurların maaşı bile Şahın ira » desi ile tayin edilirdi. Daha garibi bu maaş, memur öldükten sonra nusfı ailesine, ailesinden kalan va rise de kalan kısmm nısfı verilir bu şekilde bir m i- le nısıflara inerek adeta kaydi ha» yat şartile devam ederdi. Buara- da muhtelif şekilleri bularak bir çok maaş alan memurlarda var- Eminüssultan ,bu haberleri du? , duğu halde hırsını yenemedi, Fran sadan İrana hareket etti. Yalnız İrana nereden gireceğini tuttu. Ve bir gün Eminüssultanın köşküne geldiği haberi duyuldu. Bu vaziyet karşısmda kimse iti cesaret edemedi Mehmet Ali şah, dahiliye nezaretini verdi. Mebus- lar açıktan açığa itiraz kâr etmi- yeceğini düşünerek o muhalef-* bulunmadılar. Programı tasdik €- derek tatbikatın neticesini bekle Eminüssultan'ın katli 1323, 18 Ağustosta İstanbulda bir gazeteye İrandan Eminussul- ta'nın katli hakkında şu mektup yazılmıştı: “Cesim ve müzeyyen bir kışla tarzında inşa olunan Al manyanın Tahrandaki Sayfi se farethanesinde ziyafette idik. Ye- mek henüz bitmiş, kadınlar salon- da kalmış, erkekler sigara odası - İ na çıkmıştı, Briç oyununa pek me masasma oturtacaklarma'emin ©- İ lan İngiliz Bankası reisi M. Rabi- no Yeşil masanm önüne geçmiş, oyuncuları bekliyordu. Bir uşak içeri girdi, kendisine bir kâğıt w- zattı, Müsyü Rabino kâğıda göz gezdirince telâşla: -- Dinleyiniz dedi. Ve yüksek Ihtisas mahkeme- sinde mahküm “Eminüssültan bu akaşam sa at yedide Meclisi Mebusandan çı, kıp arabasına binrken meçhul bir| şahıs tarafından atılan üç kurşun neticesinde vefat etmiştir.,, İmza, İngiliz telgrafhanesi re- ihtisas mahkeme» sinde dün şu kararlar verilmiştir: Fransızca ticaret gazetesi mu * harrirlerinden Mişel Reva Beyle ayni gazetede mütercim Ulvi Bey eroin satmak suçu ile bir sene ha Pis ve 200 lira ağır para cezasma Ulvi Bey ise altı ay hapis ve 200 lira para cezasına mahküm olmuş- Bu habere az çok herkes mun- ibi dan o kadar yüzü olan btenlerni düşündüm, | şar give münemi de Lâkin hal ve mevkii böyle bir vak'a ile fena neticelere sürüklenmeğe mü-. sait idi. Almanya Sefiri derhal vak'ayı bir telgrafname ile Berli- ne bildirdi. Ertesi gün Rusya Se- firi Şaha taziyet icin bir tercüman gönderdi,, Eminüssultan rüşvet a- lan, bu yüzden İranda kâşaneler kuran bir adamdı. Fakat Avrupa yı gezmiş, okumuş bir adem oldu- ğu için memleket işlerini tedvirde isabetli karar verebiliyordu. Mec- liste islâhat proğramını okuduk- tan sonra Tahranda Avrupa kanun larmı tercüme ettirmek için bir “encümen teşkil etti. o Türkiyeden kanunlar mecmualarını / getirtti, Bu kanunların İranda tatbik edi- lip edilmiyeceğini tetkik ettirme- $ Bayazitte makaşçılık eden ve Hacı baba namiyle maruf olan altmış yaşlarında İsmail Efendi sigara kâğıdı kaçakçılığı yaptığın» dan bir sene kırk beş gün hapis ve bir o kadar da Erzuruma sür - gün ve 162 lira para cezasına mahküm olmuştur. Yeni Moskova elçimiz Moskora büyükelçiliğine (â5- yin olunan, eski Roma büyük elçi- si Vasıf Bey, dün İzmirden gelme si-beklendiği halde gelmemiştir. Vasıf B, cuma günü İstanbula ge- Yaz mevsiminde Eminüssültan bu işlerle meşgul|ii ken Meclis bütce tarzimi ile meş- Malömatlı ve dürüst bir adam olan Maliye Nazırı Nasırülmü Vilâyetlerin varidat ve m