Baba Nakleden: Selâmi izzet Avukatın, bir tek ia vardı: Bu davada kendini gös termek.. Bu işten para alacak e gildi. ya mahkümmuş.. Bu da umurun - Kaya Hasan mücrimmiş ii İP Yakıl'ın Edebi Tafsikas: 57 SEZ RR SAZ AE TR Kİ 2 Oğul w yeri artık analık edemiye- mi un eline bırakmamıştı. Bırak - da d O, kendini gösterebi-| mıyacaktı. lirse, işi işti. Kendi gibi, böyle Filvaki Kaya Hasanın içi, bir tesadüfen, ağırcezada bir dava a- bunun için rahattı. Oğlu - lan ve o ders nun, Gülfemin yanında olmadı - ada kendini beğendi- rip yer tutan ve esrvet sahibi o - lan bini avukat vardı yeme çe sorduğu şeylere ce- erdi. Gülfem, Kaya Has: nm kedisine ii le İki beyi i kininin bile kal- a) ay: söylemişti. — Demek artık beni sevmi- ? or? — Kabahat kimin küçük ha - nım. fik beye Fy — istiye- bilirdi. Ami Hası bunu da iyi m & Gitmeye, ço - cuğu istemeye cesaret ter © caktı... Doğrusunu söylemek lâzımge - a Kaya Hasan yi ilk gün erde umay Bu artık cek hali de dalla. Mn kemiren öksürük onu ha tmişti. Dü k takati de a Kaya Hasan, İhsanı, Hilmi kiii Sed Mişibazei pie kesi Mere oz yk Kaya mini muztaripti. Her vi z NE bmereç a ra siz in azminden, iradesinden biraz ıldi, mi sU ui a saka ger onu çok sevdiğini söyler Edil almak için ısrar et- sanız boştur. morg vasisi Hil - mi Müşfik bey Gülfem taş nüne iğdi: — Kabah ye dedi, gü - nahımı di oğazı düğü; liniiği, Sesi titriyordu. sün ez ? - olan çehreler tekrar canlanıyor - du. Sendeliyen vicdanlar, uçuru - tunacak yer arar! idiğini ve ne olduğunu düşündü ve mırıldandı — Teşekkür ederim efendim. Ve daha yavaş bir sesle, mah- cup bir tavırla önüne bakarak ilâ- ve etti: a mahküm olacak mı? m alaylağa cevap ver - di: — Canını kurtarırsak şükret - — Asarlar mr diyorsunuz?... A- sarlar mı?.. Böyle şey olamaz. Haszn masumdur. O, hırsızlık yapmamıştır. e salamaz o. Bu meden, bir derhal mda, acı acı sırıtan Perçem Zihniyi görmi erçem sa: ik kakları şiş miş, dişlerini hafiften gıcırdatı - lu, A ş — Müsadenizle beyim, dedi. Gülfemi kolundan çekti ve ka: din: sürükliyerek kapıdan çıkar - ğ” Avukat, bitkin bir halde, şimdi gülen erkeğin kolunda giden ka- “nin arkasından baktı. Dışarda, Zihni homurdandı: Gülfem ağlıyordu: — Ya İhsan?. İhsan he ola * daha kaybediyordu. Avukatına e- vet veya hayırla cevap veriyor, tek tük söz söylüyordu. Esasen a- ukatıyle konuşmaktan da muaz- zep oluyordu. Avukatı da ondan ve ediyordu. O da sözlerine ini yordu. erkes Kaya Hasanın hasta olduğunu biliyordu. Herkes, sa - bahlara kadar öksürdüğünü du - ia tor eek ve sorardı: lr ie saman “Cevap Verirdi: — Bir şeyim yok.. lr bir az ağrım var, Bir gü ir gün: —Eğer bir istediğin varsa söy- le, dediler. Bunu gardiyanlardan biri söy- ledi. Kaya Hasan güldü, acı acı m ve başını ilmdir ünyadan elini eteğini De bir biçareye, istediğin var mı?. e soruyorsunuz.. Tuhaf y bu! *V. öp Kesik, kesik hıçkırır gibi gül öcüleri korkulu rüyalar görü- yor, kâbuslar geçiriyor, “Aaa yor, oradan oraya dönüyor, hıç - kırıyordu. Saçları terli Gil pışıyor, şakakları zonkluyor, il ari patlıyacakmış gibi şi - pimi da: İhsan, İhsan diye sayıklıyordu. Gün geçtikçe zayıflıyor, avurt- ları çöküyor ve gözlerine bir cam parlaklığı geliyordu. Sesi boğuk ve e çıkıyordu. abah doktor lies yanından m, diye söylendi. Ü - çüncü imei de bulmuş. (Devamı var) Üniversite kitap neşriyatı Üniversitenin yeni sene bütçe- sine kitap neşriyatı için 30 bin li- ra tahsisat konmuştur. Bu para ile profesörlere kitap © yazdırılacak ve bastırılacaktır Liman şirketinin vaziyeti re şirketinin yeni a h i kanun henüz Lima şirketine bildirilmemiştir. a tebliğ edilir edilmez şirketin tas- fiyesine başlanacaktır. Dil kurultayına hazırlık yeğ D.T.C. umumi Disi li 1-25 Önceden de bildirildiği gibi ikinci Türk dili kurultayı Yar 18 Ağustos 1934 tarihinde topl caktır. 2 — İkinci Kiril dili ri nir kurultay rı ile cemiy: T. yönlerini bildirmelidirler. “e ran sonra yapılacak müracaatler hiç ol - mamış gibi tutulacaktır. Nil pi va #üleiyi eğiilik azl ca hazırlanacak ve ilan edilecektir. lili ruzname şudur: Pe mutlu. reis ig kâtipler ve ko- miyon seçilmele, miyetin iki senelik çalışmalarına i ve iki yıllık hesaplara dair pi rap: Ri tay azalarınmn Dil işleri hak- rev iğ Nizamname eli ve İri sene- Tik çalışma progr: müzakeresi, Cemiyet başların tetkikiyle u- mumi merkez heyet zimmetinin ibrası. Umumi merkez heyeti seçilmesi... Kapanma nutukları, da Dil işlerine ait mi tezler sm > tezlerin a ca mevzuları şunlardır: A-Tü rk nin dünya dilleri a- e yeri iş adli ile Hint - Me dil. ei aym diller arasındaki münase- irkçe ile sami denilen diller eml | mümeeler 3 — Türkçenin Url iz dilleri denilen ak arasını 4 — Türkçenin ilde ei wii münase! setler, Sig. vAâbai s0 MÂLIRAN-I934 Türk - İran hudutlarında Neler gördüm? Yazan: Erzincan mebusu Aziz Samih Nehri geçmek için çekilen zahmet.. Bir yer ki ekmeği, kahvesi, yemeği, suyu ı hep sulfatolu... Halfayaya ısmarladığımız .. - yık geldi. Bir buçuk liraya alın-| — Fakat biz kitaplarda okud iel gi umuz malümatı (tatbik için bir| pl tertibatı yapmağa uğ! raşıyoruz. Yanımızdaki en kalın ipleri bi - ribirine bağlıyarak ve ipi yüzen! bir adamın eline vererek bir ucu - nu karşıki yakaya gönderdik ora- da bir ağaca bağlattık. Bir ucu - nu da bizim taraftaki ağaca bağlı- ek. Fa ie ig ucuna yapışarak çektiler. Tam ip- nehrin sathından ayrılacağı za - man koptu. Bir kere daha başla - ık, gene koptu. Üçüncü: defa da gene koptu. Suyun akıntısı ipi koparıyordu . Rus heyetinden Mösyö Balayefle ran heyeti reisi . İtilâülmülk hep bilek sk kalmlığında b bir tavla i sky var- | yerinde geceyi vee ilerle- gibi e! i ci « varında ufak kum tepeleri var. İkisinin arası düz, luk ve su- suz bir çöldür. Bi, yerde yağ- mur pia emi Fakat bir kaç gün sonra lamlası kalmaz. dl ceyiz rasgel- dik. Hava çok sıcaktı. Kimse bu zararsız hayvanla iel 0 kal- kışmadı. (Tiyp) denilen “> Kyme rin Ek bir geçi rek karşı ta Sl RR Çünkü belki, üni Dobroviçte Jar, çalılıkla tepeler var. Su kıyıları birçok yaban domuz- larına yuva olmuş. (Tiyp) nehrinin suyunun tadı- Bi- | nı yerlilere sorduğum zaman çok OS İsmi, de mörge İkindi i — Türk dilinin kablettarihi rih tezinin ve eski dil re ü- zerindeki mukayeseli paleontoloji Len- güistik tetkiklerinin ver diği neticeler ve bunlar hakkındaki tet 2— vi en eski Türk dil- leri: “Sümer, Eti, Elâm” dilleri hak - ve da tetkikler ve bunların Türkçeli- ğinin delilleri üre dilinin son 13 li is- eler ve er leh ve te - e - inklülenen manası ve he- > i — Umumi bakış: İstenilen ve öz- Giz öz Ti üpküye İse için gidilecek yollar. Cemiyetin Dil inkılâbına doğru 0- lan tai ve mevzuları üzerinde tet- pi ve mütalealar. — Türk dilini: e ya: mi tekâmülü ki irieleğ Gerek bu mevzulardan kiri v: ge dil erir” st e hangi ağa bir üzerine kurult: sim bir tez irat elde ira tezlerini yaza - rak en geç 15 Temmuz 1804 akşa a kadar Anki .C.u- ipliğine dirler. Bu di sonra sn Ke Li Li. miş gibi tutulacaktır. sr en çok dört! üzere, öyle bir bl 4 a li le birlikte cemiyet Metin gönderebilirler. — m. ya daimi dinleyici o bi gelmek a en geç 31 Tem akşama kadar cemiyet u- mumi kâtipliğine İsim ve adreslerini bildirmelidirler. 8 — Kurultay müzakereleri aynı zamanda radyolar yn her yer- len dinlenebilecek ve olu Ajan- sı ve matbuat Ae "de neşredile- cektir, Bulgar sefiri geldi Bulgar sefiri M. Antonof dün sabahki trenle Ankaradan şehri» mize gelmiştir. ak ve bir şey göre lie, meğe gene muvaftak ol- gi temas ettiği yere gelince ip yukarı- ya doğru bir sıçrama yaptı, az e ha edi e Kayık ger dönerken de ip koptu. Artık mağ- biz kabul ük Kayık ol - duk. Biz ve eşyalarımızı kayıkla taşıdık. arı o kayığa binen ne- ferler m olarak geçirdiler. Çok rahat ettik. Bizden e kayığı Ruslara verdik. Onlar istifade ettiler, İran heyeti de in gün sonra bu vasıta ile suyu ge- çebildi. İlerde daha birkaç dere İyon Binaenaleyh hiç soğuk ö görmüyoruz. Daima bahar mev - simiyle yürüyoruz. kal- mış olsak buralarda su bi az- buldukça seviniyoruz. Dovoriç nehrini geçtikten sonra olan ara- zi ve hudut kısmı susuzdur. (12) | bi otsuz ufak bir. sira mepiliedei 1 i bant yüksekliklerdir. Şimale doğru yürüyüşümüzde yağmur suyundan bir — içi güzel suya i 5 Iz e sevinmiştik. Ça- yö kurup da sudan tatmak sı- rası gelince nasıl bir belâya ça! çay hep sulfatolu. Hiç böyle şe - rait altında yemek * yenir mi. Bu kadar m bir azaba e dar uj ik. mülbe - adam ve hayvan gönderip yeli lim. Bir iki günli lara da gidip gelecek zaman ar - köpüi feci vi ta- mam beş gün ki Hadudun işimiz k bu mındaki kadar gerer bitti. Burada Be- yhlerinden ve oGudbanın şeyh Mutlakın adamları geldiler, Evvel bermutat kendilerine za « varlı olup olmadığımızı yokladı » Mutlak dört saat uzak - lemiyeceğini söyledi. İtizar . . rek gitti. 4 martta güneş doğarken biz de Tiyp nehrinin kenarını bı. raktık. Bugünkü gn hiç birikimi su yok.