> Si 7 — VAKIT — . 2 NISAN 1554 «7 — Rahime, çocuğuna ninni sö lamaz, — uyuyor. Sen mıyo utmak hususunda tecrübesi vardır. b mez tiz rel ederken gazel söylemeğe baş- ladı li büyükler bile mışıl mışıl uykuya NE Töhlike e Müküyesesi! mama a Gm Halit ve Haldun, eski iki Baha küçücükken, ma: hallede kaydırak, birdir bir oynar- ken tanışmışlardı. Bu tanışıklık, maoktep sıralarında devam etmiş, ayni mahalle mektebi, Jar, sonra derece çağlarında biribirlerinden uzak- laşmışlardı. Şu halde iki arkadaş erine, iki samimi dost, hattâ can, ciğer kardeş demek daha yerinde arkad ş İsimleri biribirlerinin isimleri, pe Haldundan bal n Halit dai yenler; tur. ise, biri- | birlerirle srkı fıkı kon: bu iki adaşın hayattaki * beraberliği, | ndeki raretli. hararetli konuşmağı başla- şu vaktiyle. emeğe başlar baş- küçüğü bir türlü uyuta- bir gazinoya girdiler, ha:| s dılar. u bir kaç senede olan leş aniti başına gelen bir hâdiseyi söyle: — Bilsen bii geleni! — Hayırela, nedir?. m üstü, inin kır kalas çıkmıştık. o Bir de “akayım, arkamızdaki : masada lukiye.. oturmuyor mu?. Hani — Bir : — İzaha ne hacet.. Kolay, ko- lay unutulur mu?, Sen onun için bir zaman eter ihmal etmiş, attâ bir —Süi e ce Orada öy- Ya bir şey sezecek, diye.. Bereket ver" Jesidi ektir elcin hayatın atılınca, | sin, Rukiye, a eve e Be İkisinin de ay- | ni dığ i Teh:. ni sahada iş ekili şöyle dur-| İikeyi atlat sun,-kolay kolay bulamadılar. Haldun, ir sallıyarak, gül- Bir hayli ndan bekledikten | üz sonra,"nik er biri bir kaltaya| — Bu,'bir şey'değil:. Sen, gene sap zeri Az sonra dı evlen | tehl'keyi'kolay' kolay atlatmış, u- dile», Ailej;ğolük “çocuk sahibi olan det ikild lâr, orta yaşlılığa doğrul- muşlârdı. Ailece'tanışıklık husule getirmişlerdi. Biribirlerine ”. geliyorlar, eski zamanları yaded yorlar, ksrıları bir köşede min veimiş madadan, sinemadan bak» sederlerken; kendileri: gen;ken ta biri kaltnlarla « geçirdikleri drir Bere | Bin ar-lık baska başka ir şehi lerde: galıatılar, : buluşup tiyatroya gittik. —sS: mediler; Bir kaç: senel:k: bir lıktan sonra, bir gün köprü üstüm de ka elan iki eski dost, Eminö- | da arkamızda oturuyordu! i cuz kurtulmuşsun. Ya birde benim aym geleni bilsen! Anlats-ı na; kuzum !, sinirli bir Naileyi haritlişar musunnu? salkim az — olur muyum?. Hani sen mektepteyken, ona..." amam, tıpkı senin Rukiye ile olân mater» Ve neticeleri ! Nas ileye bir gün sokakta rast geldim. İsrarma dayanamadım. Beraber onra? — Aksiye öl ki karım tiyatro» mide Hanım, | güMüne oymıyan bir kadındı. Her | gün bir kapılırdı. Baz: gürler süsünden, eğlencesinden ! başka bir şey düşünmez, bazı gün- ler de ev işleriyle uğraşmak aklı- na eserdi. Bir akşam radyo'dinlerken, ori- jinal bir balık pişirmek © tarifini işitti, Hemen not etti ve ert esi gün kadar mutfak- hevese sabahtan tan çıkmadı. Akşam oldu, balık tabağı sof- raya kondu. Kocasinin süslü, püs- lü balığa yadırgayarak bakışından Hamide H anım, şimdi aklıma geldi. Bugün bir a Mark Antu vi balık avlıyarık, gülünce olmuştu. n oltasına pişmiş balık takıl- ie benim çatalıma pişmemişi... Sen ayni şeyi aksine olarak yap- ! tn e Hanım, kal ldı. sır kraliçesi Kenan e gı oyunu, dr Antuvanın nelh- n ucuna bir dalgıç vü iş balık seller Sordu: İŞ demek istiyorsun, Rauf?. Yani balığı beğenmedin iy uf karısının baktı. Hamide Hanim, hiç ği vi Nisan oyunu yapmışa © benzemi- yor, saffetle a mâna» bi e İİ oca, müte- it bir Eri ağzına aldığı u- .. iü parçayı yul ve epi karısı sözüne devam i, ben e orijinal mutfaktın sa- dar çıkmamak şartiyle ,özene, bezene pişirdim!. — Ne gibi orijinal reçete üzeri- 5 m ,dün akşam radyodan erine! — Can işittiğim tarif üzel Rad m1?. — yodan m —Öyleya!.. Fakat, biraz para- zit yapıyordu. * İhtimal lış not ettiğim Get olmuştur da bazı yan- iyi ri 13 bir günü bir r| gö ne ol emez! ike ,gelme.. İşte | A Yanan Küdritler 7 marmara iye Efendinin Memiş | er | ler, hani bir defa a gibi rü- bihet çölü; ef ÇO yansın!. Anladın ir n temsillerin. | rkı! — Ha,ha,a deki . tipipden Meri) hiç fa © Yömyan ibik getirirsen, yoktu. Bir şeyi “getir!,, dediler mi —— eğe *götür!,, dediler mi geti- | geri gönderirim. rirdi. — Peki!.. Mademki böyle, Abdülgafur E- — Başka bir soracağın var mı?. | fendi ne diye böyle uşak bulmuş?. Hem senelerdenberi | tutuyor?. oskoca memle! Gi uşak kn a kıran ia iş Ne ve nasıl ısmarladığımı iyice an- lıyamadınsa, sor, zarar yok! Sormam, ... anladım!, d t Eğ ise şimdi!. i ?. Beğen “git geri!,, böğndiğini | g Memiş, giti, Memiş geldi. Elin beril, demekte ei serbest. | de iki kutu kibrit vardı. e Efendi engin bir ticaret adami kibritleri alırken, sordu: Abdülgafur Efendinin ” Memişi i anında alrkoymasının ,aşırı dere- cede aptallığını hoş görmesinin | sebebi vardı. o Bu hömücük, tabii kendisine hile yapamıyo Ha- min yapmak o nedir?. bilmiyordu | ve öğrenmesine imkân da yoktu .. — Neden geciktin, Man İki 4 kutu kibrit iki saatte mi alını, Z — Dükkân dükkân delal iyi yanan kibrit ara: adım! — Buldu ordu. Buldum Kelile ne bir tecrül Efendi, alışverişte beşi on yazan, | etmek istedi. Kehrib: ağızlığın bire bin katan uşak makulesinden l yerleştirdiği cigarasını yal bezmişti emiş, alışverişte ji ir kibrit çaktı. Hayret! Sürts sapları karıştırsa bile, dessaslığı si kibrit yanmadı. ir! iü, ikincisi falan, hep öyle.. rdu. Efendisi buna çoktan ra» | efendi, kızdı: — Bu ne böyle Memiş?. Bu ; we Se aliya Efendi, bir gün ge-| | ferkiler geçen MN de emişi (oo karşısını (almış, İ berbat... Hiç yal Memiş, sırıttı: — Sen yakmasını beceremiyor- sun, efendi, ben, dükkânda kutu- dakilerin hepsini yk teker 2 Li vi İ ne şi iie iŞ — İki ku. mi alacaksın. An- ladın mı, Memiş Anladım — İki kutu kibrit, kele; se İ tım. Hepsi de hayır, kafanda iyice yer etsin! İki “ . Nikbin kutu kibrit! y — İki: brit!. Nikbin adam, hasıl bir adam- — Iki tanecik değil, oha... Ha- | dır?. Bunu bir mizxhçı, şöyle tari ni bir defa pm gibi değil, İki | ediyor: çöp değil, iki kutı Mar adam, öyle bir adam- — Ha, kutu... dır, ki apartımanın altıncı k aba Efendi, ilâveye lü- di âtlerksk düşüşte bir ket inin- zum gördü: “E, iniş şimdiye kadar iyi i yi gi — Sonra, iyice dikka et.. Kibrit- öl 1,, der. b m üşindü ve gürültülü bir kah- lr e Ga Neden gülüyorsun?... Benimle alay ediyorsun, değil mi? — Darılma, al fakat bu na memnun oldum -— Neye; kocacığım?. Söylese- ne olacak?. o Senin banı yutturduğun nisan © balığını sen benden evvel radyodan > yutmuş- sun!. —Ana! MU İz — Lâmia, neromantik tabiatli bir kız!, Her esrarengiz görüyor, her şeyde bir sır bulunduğu na kani.. Meselâ, kendi doğuşuna ait bir sır gi olduğu kanaatinde! — O cihethakkındaki kanaati, doğrudur. Kepdi — Yaa! doğduğu tarih, hakikaten bir sırdır!