Hallerinden şikâyet eden, ek: | -Klerini bir türlü tamamlıyamı- ! in ve bir çok seylerden mahrum uklarını iddia eden ne kadar| “Ane nlarımız vardır. Bunlar dai- a kewdilerinden daha yükseğe | arlar da onun için özülürler. dilerindenidaha aşağı olanla- bakıp ne mükemmel şerait i- nde yaşadıklarını görmeğe ve suretle hallerinden memnun - İmağı öğrenmeğe tenezzül ede- | zler. Böyle hareket eden ha-| mlarımıza bir yardımda bulun- için onlara biraz Eskimolu| dınların hayatmdan bahsetmek | tiyorum. Eskimoluların en iptidai ocak- nda bile kadın her şey demek- . Oralarda bilmem neden dolayı kadın olmadığından, onlar eklerin nazarında zikiymet €$- dan addolunurlar. Çünkü er-| klerin deri elbiselerini, deri nduralarını diken kadınlardır. netgâhları inşa etmek, kara! deniz avına gitmek erkeklerin | kifesidir. Getirilen şikârları pi- nek, balığı ve eti kurutmak, | İk veya giyik çorbasını hazırla» | k ve oralarda eksik olan sebze | ine giyik midesinden çıkarılan İK, hazmedilmiş yeşillikleri ye- ik şekline sokmak kadınların i- , Geyik sütünden peynire iyen bir madde hazırlamak, ye benziyen bir mayii sıcak | rin önüne koymak olan vazi - Avlanan hayvanların derisini | n ve ağızlarında kemire ke-| yumuşatarak ve yağlanmış ri haline getiren keza kadınlar- - Bu derileri ip ve iğne ile di- n, bü iğneleri bin müşkülâtla arik edebilen de kadmlardır. e Eskimo kadınları için o ka- ir krymetli bir alettir ki onu göz bekleri gibi sakmırlar. Çünkü bolursa bir tanesini daha bul | Mev e ae, indür. İğnesi ipliği olmıyan ka- hayvan kemiklerinden iğne ve Yvan bağırsaklarından iplik i- etmeğe mecburdur. Onların en zor vazifeleri ayak- sicak tutan ve köpek balığı | isinden imal edilen kundurala- l dikmektir. Bu kunduralar için inde mevcut olan modeller a- rdanberi kalmış kundura mo- idir. İ Kulübenin ortasında yanan 8 .Min etrafına bütün kadınlar ve VE Paker r. Ağaç dalında bir tuk asılı dabi o çocuk tahta- h yapilmiş sandık gibi bir şeyin | dedir. Çocuk hiç kımıldamıya- bir surette her tarafı sımsıkı nışlır. Sandığın o içinde | er ve yastık yerine deri par- ı vardır. Sözüm yabana bu hik yirmi dört saatte bir defa a- ik temizlenir! maşır yıkamak Eskimo kâ-| larının âdeti değildir. Sahile | Mâşan bir vapcdar bir parça| Yün tedarik edebilirlerse, NN mel surette yerler. | temizlik işlerinde kullanıla- *w: bilmezler. Garibi şu ki ne | | talığı defetmeğe çalışırlar. hemen hemen gayri müm- | Hanımlar üzülmeyiniz! alinizden memnun değilseniz Eskimo kadınlarının çektiklerini öğreniniz ! kadm, ne erkek yüzmek nedir bilmezler. Çocuklar senelerce anneleri ta- rafından emzirilir. Muayyen bir yaştan sonra onlâra balık eti ve- | rilmeğe başlanır. Hastalık zühu- | #unda ihtiyar Eskimo kadınları | bir takım tılısımlar yaparak has-, Yara- | İsrın tedavisi sancı durduran üfü- | rüklerle temin olunur. Açılan ya- a pek büyük olursa, Eskimo ka: dınları pis elleri ve pis iğnelerile o yarayı dikerler. O pisliğe ve ü- zerine tüylü geyik derisi örtülme- sine rağmen yaralar iltihap yap- madan iyi olur, akan kanlar üzer: leri kabuk bağlıyarak geçer! Hestaların tedavisine uğraşan İ kadınların say ve gayretlerinden bir fayda hasıl olmazsa, o zaman bir takım ferytlar ve tepinmeler sy: 5nde hastalığı iyi etmiyen er- vabı habise defedilmeğe çalışılır. Bütün Eskimolarin düşünceleri ve hareketleri tamamile ervaha inan- mağa inhisar eder. Eskimolular yalnız kendilerine insan nazarile | ' bakarlar. Mütebakisi “cenuptan gelen erkeklerden, ibarettir, on- lar insan değildir. Eskimoluların ahlâki düşünce- leri de büsbütün başkadır. Onlar kadınlarını aralarında mübadele etmekte ve yahut yabancı vapur- lar gelecek olursa ,onları vapurla- rın müreltebatıma kiraya vermekte WEE . | Hatti ii ğe ka“ | bul olunan erkekler bundan do- layı büyük bir iftihar duyarlar! Hanımlarımız yukarıdaki sa trları okuduktan sonra bir kat el- bise diktiremedim ve yahut bir 9— VAKIT 24 MART 1934 —— . Vahşiler b Büyük Okyanosun Avustural- yaya yakın olan adalarında yaşı | yan vahşiler (o maişetlerini ekseri- yetle balık avcılığiyle temin eder- ler O denizlerin çok berrak olan sularında yaşıyan (o balıklarağile tutulur. Vahşiler balığı denizden çıkar- dıktan sonra onun ensesini ağziyle ısırarak öldürür ,sonra balığı hiç pişirmeden çiğ olarak yemeğe başlar. Gördüğünüz resim Avus- turalya denizinde (Ontong Yava) denilen adanın sakinlerinden bir vabşinin böyle bir balığı nasıl öl- dürmekte olduğunu göstermekte- dir. Bu adalara (oAyusturalyanın (Sidney) limanında altı hafta da bir defa küçük bir vapur hareket İ etmekte ve vah$ilere tütün, çubuk, ! 'mik şuaları, İ kibrit dokuma, pirinç, şekerleme ler, bisküvitler, balık ipleri ve iğ- neleri, ıtrıyat getirmekte ve mır kabilinde Kofra ve sedef alarak gitmektedir, Fennin yeni harikalarına bakınız. Amerikanın en meşhur âlimle- | l rinden doktor Luther ( Gable fen- takdirde şehirleri şehirleri RE edebilir. Gene bu şua sayesinde, mahru- str ise müsbet sahadır, Stra- tosferde 200 milyon amperli elek-* nin yeni harikaları sayesinde in- | kat istihlâk etmek için yere inmi- İ trik var, Yer yüzündeki her şah- sanlığın kazanacağı yeni muvaffa- kıyetlerden bahsederken şu sözleri söylemiştir: Stratosferde © yapılan © uçuş lar, lâboratuvarlarda devam eden tetkikler neticesinde yakında koz* mek mümkün olacaktır. Bu saye- de elimize büyük bir kuvvet men- filmi göremedim, kaçırdım diye , ba: geçecektir. artık üzülmemelidirler. Ya Eski- molu kadın olarak dünyaya gelse tüneller kazmak mümkün olduğu i gibi bu şualar radyo ile hareket e- idiler, ne yapacaklardı? Dedikoducu ! Kozmik şualarla dağlar içinde den bir tayare ile idare zarpt ve idare et-| yecek tayyareler yapmak, hava dan kuvvet alan son derece sürat- li otomobiller, elektrik teli bile kulanmıyan dumansız şehirler te- sis edilebilecektir. Gene bu şüalar (hastalıklarla mücadele edecek, kömür ocakları ler, fabrikalar ve müesseseler, Stratosfer (o mıntakasından geti- rilen şualarla aydımlanacaktır. Doktor “Gable,, e göre dünya büyük bir dinamodur. Arz ile ar- sa 160 milyon beygirlik kuvvet te- min edebilir, Bugün ilim (o âlimi, bu kuvvet menbar ile meşgul olmakta ve onu kullanmanın yolunu aramaktadır. Çok geçmeden bütün bü men- İ ba; ilmin eline geçecektir. | Bu kuvvet menbami ele geçir ' kimyevi fabrikalara dönecek, ev- İ dadı Ge İlik siz! “adesölötimdük | başka bir şey değildir. Kozmik şu- İ aların biri olan Grentz” şua her hangi hastalığın mikrobunu 30 sa- | niyede imha edecek kuvvettedir. | Tıp âleminde bu şuadan istifa- edildiği zın ağır havası menfi “ Stra- de edilmektedir. “3 Kişilik bir kasa hırsızı çetesi yakalandı! vr (ön YAFA 1 inci anyıfada) Üç arkadaş bir kaç gün evvel Mahmut Paşada Küçük Yıldız ha- * nında yağcı Hacı Babanın kasası" nı kırmağa O hazırlanmışlardır. Kasa hırsızları evvelâ para bu- lunan yerleri tesbit ile uğraştık- , Jarmdan Hacı Babanın kasasında parası bulunup (o bulunmadığını / öğrenmek istemişlerdir. Hursızlar Hacı Babanın zengin | e olduğunu bir tesadüfle öğrenmiş | i lerdir, Mahmutpaşada dolaşarak orada Bir gün hırsızlardan biri kırılacak kasa bulunup bulunma” dığını araştırırken ihtiyar birinin bir fakire beş kuruş verdiğini gör- İ müş ve bu nazarı dikkatini celbet- miştir. Hırsız orada bulunanlar- dan hiç tanımadığı birine: “Bu adam kimdir, böyle di- İenciye beş kuruş veriyor. Bu 72- manda bu kadar merhametli adam güç bulunur?. Demiş. Hacı Babayı o tanıyan genç, halinde bir merak eseri gö- rülen yabancıya: “— Meşhur yağer Hacı Babadı.r nesi eksilecek, ki., > vabını vermiş. | trılan paraları tesbit etmkle va - Kasa hırsızı fazla malümat al- mağa lüzum görmemiş, Hacı Ba- bayı mimlemiştir. Fakat hırsızlar burayı o soymaktan soriradan vaz geçmişlerdir. Şebeke yalnız bir semtle meş- gul olmadığı için, Saferin arkada- şı da Beşiktaş icra dairesinin ka- pısında girip çıkanları, kasaya ya- zifesini yapmaktadır. o Bu adam| çarşamba günü şu raporu vermiş- tir: “Perşembe gününe kadar ic“ raya hayli para yatırılmıştır. Bu| paralar perşembe günü işlerin çok- | luğu yüzünden alınmamıştır. Cuw- martesi gününe kadar kasada ka- | lacaktır. Binaenaleyh © perşembe | gecesi pekâlâ boşaltılabilir.,, İcra kasasının boşaltılması, Mahmut- paşadaki yağci Hacı Babanın ka- sasından daha kârlı görülmüş ola- cak, iki şebeke kararını vermiş, üç arkadaş perşembe günü akşamı bir otomobille Beşiktaşa Akarat- lerdeki icra (o dairesine gitmişler, binaya nereden gireceklerini ka- onu | Mahmutpaşanın zenpinlerinden... ! rarlaştırmışlardır. Sabu- | Kasası para doludur. Beş kuruşla ! Ayni akşam geç vakit © Safer > | Tophanede bir yerden kasayı aç- mak, demir parmaklıkları kesmek Kan. A... diri için lâzım gelen aletleri tedarik e derek arkadaşlarına yetişmiştir. | Üç arkadaş, sokaklar tenhalaşıncı- ' ya kadar binanın erafında dolaş- miışlar, etraftan el ayak çekilince | Jorj demir parmaklığa yaklaşmış- İ Safer de tır. e Topal Şevketle muhtelif osemtlerde biri gelecek olursa öksürerek parola © vermek üzere gözcülük etmeğe başlamış” lardır. tam 1,5 de sokaktan ayak sesleri duyulmuş, Safer öksürmüş, Jorj | gene sıvışmışlır. OGelenler icra dairesinin tam karşısında bulunan eve girmişlerdir. Bu hal hırsızları | masını müteakip ! bir ziya Jorjun gözlerini kamaştıre İ miş, bir ses duyulmuştur: — Rahatsız olmayın, arkadaş- * larımız, sizi dışarıda bekliyorlar. Macar kasa hirsizi gözlerini ü- ğuşturarak bu yabancı adamım yü- züne bakınca titremeğe bi ş- su göğsüne dayanmıştır, Jorj dışarı “çikarıldığı iki arkadaşının da taharri memur- i ları arasında olduğunu görünce meseleyi anlamıştır. Bütün gece uyumadan neticeyi i bekliyen ve hırsızların yakalan- istiçvaplarını şüpheye düşürmüş bir kaç dakika | bizzat yapan polis ikinci şube mü- için üç arkadaş oradan uzaklaş" | mışlardır. Hırsızların şüphesi hayli devam | etmiş, fakat parmaklığı dürü Demir Bey bir mubarririmize şunları söylemiştir: “ —İcra kasasını kıracaklarını kesmiş | haber alır almaz bina | dahilinde bulunduklarından bu geceki fırsa- | ve haricinde icap eden tedbirler tı kaçırırlarsa bir daha muvaffak İ almmıştı, o Macar hırsız kasa ba- © olmak imkânsızlaşacağı düşünce siyle tekrar yaklaşmışlardır. Bu sırada saat üçe gelmiştir. Jorj et- rafa bakmadan içeri dalmış, doğ- ru kasanın başına geçerek kasayı kırmağa hazırlanmıştır. On dakika sonra (o kasanın iki ' yerinden delik açılmış, kapak ye-| rinden oynıyacağı sırada keskin | şında iken yakalandı. Diğerleri de icra dairesine yaklaştıkları, hattâ Beşiktaşa geldikleri andan itiba- ren kendilerini takip eden ve bü- tün hareketlerini gözden kaçırmı- yan memurlarımız tarafından ya- kalandılar., , Kasa hırsızlarının bugün adli- yeye verilmeleri İdir, - tır, Çünkü iki adet tabânta namlu” vakit öalilimik ini iç yere e a.)