Dedikodu arz ee Asri tavuk hırsızları “Antoni, bu koku de ? Duymuyor musun fena birşey kokuyor!,, 9— A BERL VAKIT » 10 ŞU3AT 1934 m ÜN ERİ ©, Hayvanlarda zek > a derecesi “Mademki dünyada her şey as- | laşılmıştı. İkisi de yüzlerine en © rileşiyör, o halde tavuk hırsızlığı ? son sistemde * birav askeri gaz da asrileşmelidir!.. diye Ameri- ' maskesi geçirmişlerdi. Acaba ta- Ian tavuk hırsızları Amerikanın İ vukları zehirlediler miydi? Bunu büyük: tavuk giftliklerindeki ta. vukları bakınız nasil çalıyorlar. TmIŞ3 e akşam büyük. bir tavuk çiftliğinin tavuk çobanı çiftliğin- deki hizmetçi kızla âşıkane mü- naşebatta bulunduğu için efendi- si yattıktan sonra sevgilisiyle çift- lik bniasının arkasındaki bahçede | Yord buluşmuştur Aşıkla maşukası is“ tikbalden, evlenerek kuracakları küçük bir çiftlikten f-lan bahse- derek konuşuyorlardı. Bu esna * da hizmetçi kız birden bire: “ Anteni, bu koku ne? Duy- rajyor musun fena bir koku ko. kuyor!, diye bağırmıştı. (Antoni) de dikkat ettiği za. man onun oOburunuda bir koku almağa başlamıştı. Bu koku tavuk kümesinden geliyordu, Hizmetçi kız koşa koşa kendi odasına git- miş, (Antoni) ise gidip efendisini uyandırmış ve vak'ayı ona anlat- miştı. Ciftlik sahibi hemen yatağın- fan fırlamış, av tüfeklerinden iki- dolaptan © çıkarmış, birisini Antoniye uzatmış ve demişti ki: “— Benimle beraber gel, fakat hiç sesini cıkarma. Hattâ bir sey görsen dahi! Kümeslerin bul geldikleri zıman efendi ve uşak bir odun yığınm arkasma gizlen- mişlerdi. e Uşak; “— Ya tavuklar me olacak?,, diye sorduğu zaman efendisi: “— Sus diyorum sana!.. Sesini çıkarma, tavukalara bir şey ol- maz!,, cevabını vermişti. Efendi ile uşak odun yığınm arkasmda saatlerce beklemişler- di. Artık ayakta durmaktan dizle" ri ağırmağa başlamıştı. Birdenbi rs ilerledi. Ayak sesleri işidilmiş» ti. Kranlıkta zorla seçilebileri iki gölgenin kümeslere doğru iler» lemekte olduğu görülüyordu. Fa» kat bu gelenler insan değil, insarı kıyafetine girmiş olan ervahı ha- biseden idi, Çünkü koskoca iki gözleri ve - çenelerinden aşığıyı doğru sarkan uzun O hortumlar! vardı . Çiftlik sahibi onların kümeslere doğru yaklaştıklarını görür gör mez hemen odun yığınlarının ar- kısından meydana çıkarak: hatırlayan çoban koşa koşa gidip kümeşlerin kapılarını açmıştı. Bütün kümeslerin içi pis kokulu bir hava ile doluydu. Tavuklırın hepsi yerlere serilmişti. Yalnız ihtiyar, bir horos en gerideki tü- vek üzerinde sendeliyordu, O da yer yuvarlanmak üzere bulunu- a. Tavukların zehirli gazla boğul. duğumu zinneden çoban endişe- sinden efendisini çağırmıştı. Fa- kat efendisi onun bu telâşıa gü- lerek yerinden kımıldamıyor ve diyordu ki; “ — Korkma, Antoni, tavukla- rın hepsi bayıltılmıştır. Hiç tavuk hırsızı çalacığı tavukları öldürür mü?. o Çalacakları zaman sesleri çıkmasın diye onları yalnız bas yıltmakla kanaat eder. Sen bü- tün kapıları, © pencereleri açta hava cereyan etsin, sabaha kadar hayvanlarım hepsi dirilir., , Bu arılık zabıta gelerek hirsiz» ları alıp götürmüştü, Çiftlik kapı- sının önünde bir kamyonun teker» lek izleri görülmüştü. Tüfek pat- laymca kamyon ihtimal ki kaçıp gitmişti, İ Tehlike atlatıldıktan sonra çiftçi uşağıma anlatmağa başla- mışta: “— Bugün tavuk hırsızları da en asri vasıtalara müracaatla hır- sızlıklarını icraediyorlar. | sın süratli kamyonları, uyuşturu- cu gazları ve mükemmel bir cası teşkilâtı vardır. Casuslar fırsfat za Bu fırsat temoin edil- !$! Zaman geçe çiftlikleri basıp, tavuk kümeslerine bayıltıcı gaz- mayi Yİ e i, &- | diki akıl ve zekâ da o nispette limlerin yaptıkları tetkikata na | fazladır. Yukardaki resim bu tet- zaran beyinlerinin teşekkülüne ve | kikatın doğru olduğunu ispat et- tekemmülüne' göre değişir. Beyin | mektedir. Sondan itibaren sıraya ne kadar inkişaf etmişse hayvan: | dizilmiş olan beyinlerden birinci- Onla- | Mukaddes kitaplar Şeria neh- tinin ötesinde inkişaf eden bir j medeniyetten bahseder ve buna Maualilerin medeniyeti der. Tev-| ratım tekvin kitabında bu medeni yetten bahsedilir. İlim adamları, bu medeniyete İ ehemmiyet vermiyerek bunun ip- Yer altı Şu üzerinde yaşadığımız top- | rağın pek sağlam bir meta olma. dığını ikidebirde vukubulan, in- | sanların başına türlü türlü felâ- ketler getiren zelzeleler ispat e- diyor. Hele son zamanlarda Hin- İ distanm mühim bir kısmını alt (üst eden, binlerce insanın ölümü- ne, şehirlerin yıkılıp o ottadan | kalkmasına sebep olan zelzele, | bunun böyle olduğunu bir kere | i daha hatırlattı. Hakikatte biz, incecik bir ka- buğun üzerinde yaşıyoruz. Küre- | mizin cesametine göre bu kabuk, | İ bir yumurta kabuğundan daha | ndaki tidai ve bedevi bir kabileye ait! olduğunu söylüyorlardı. Bu havslide en son dolaşan ve keşifler yapan Amerikalı Arkeo- lojist doktor . Vilyam Albrayit, Muapta milâttan iki bin sene ev- veline ait bir mezar bulmuştur. Doktora göre bu mezar, İsrail o- hararetten zönüne koyacak olursak, onun| her yıl, âletlerin kaydedebildiği altmış, yetmiş zelzele geçirdiğini görüyoruz. Aletlerin kaydetmedi- ği arz hareketleri ise 30.000 den fazladır. Tutulan hesaplara göre arzm| kabuğu otuz mil kalınlığındadır. | Her otuz yarda başında, hararet, ir derece artar. Yani arzın ka» buğundan iki m8 aşağıda sular kaynar. Yirmi mil alçalınca*gü- müşle altın, yirmi sekiz mil inile- cek olursa, elmaslar erir, Kırk mil ziçaklıkta da radyum erimiş bir halde bulunur. Halihazırda ilim adamları, ar- | si balık, ikincisi kurbağ cüsü kertenkele, dördünzüsü pi- liç, beşincisi kedi, altıncısı köpek, yedincisi goril maymunu ve onun- cusu insan beynidir. Bir medeniyet daha keşfedildi! ğullarının devrinden çok eskidir. Muablıların medeniyeti çok yük- sek bir medeniyetti. Bu medeni- yet İsrail oğullarından evvel de, sonra da yaşamıştır. Yakmda bu medeniyetin bü- tün sırları meydana çıkacaktır. istifade için Meselâ, yerin sathından iki üç i mil derinliğinde yer açılacak o- lursa devamlı bir su kaynır. Su edinmek mümkün olur. Bu mesa- fe derinleştirdiği takdirde bütün dünyadaki makineleri | işletecek hararet istihsal edilebilir, Arzm bu gizli kudret «menbas” larından istifade etmek bir hayli” müşkül olacaktır. Fakat tabiatın sırlarını birer birer açarak onları istismar eden insan, bunun da bir çaresini bulacak ve bu menbaları da ergeç teshir edecektir. Medleri, cezirleri istismar için ramak kalmış gibidir. Bunu takip lar sıkarlar, iki saat sonra gelir. | alın değildir. Ayaklarımızm di- | zm iç yüzünü kaplıyan bu hara“| edecek adım, saçtıkları felâketler ler, baygın bir halde olan tavuk- | binden biraz aşağıda bir ateş der- | retten istifadeyi düşünüyor, pek | !e kendilerini ikide birde hatırla” ları alırlar ye kamyonlara yükle- | yısı var ve o yüzden, küremizin | yıkm etide insanların bu kudret | tan ve ayağımızın dibinde duran öp meçhul bir semte götürürler .. 3irkat vak'aşı duyulduğu zaman lar artık yüzlerce kilometre uzaklara Kaçmış olular. Ondan sonra diri tavukları sat- mak işten bile değildir. Bazı ta yuk hırsızlarının kendi tavuk kü- | mesleri vardır. Çalının hayvan- | ları oraya koyarlar ve oradan sa i tlığa crkarmlar, ,, İşte Amerikadaki çiftlik hırsız- ları bu suretle çalışmakta imişler. Bazan çayırda — otlıyan bir sığır birdenbire kaybolurmuş, hırsızlar onu kamyonlarını yüklerler, yol- kabuğu ikidebir patlıyor. Küremizi bir bütün olarak gö- ' Almanya Berlin, 9 (Volf ajansı) — Gö- | nuyorlar. Halbuki, iş kamplarımı: | lar nüllü olarak çalışma teşkilâtımın | müdürü nazırlardan M. Hierl ga- zete muhabirlerinden birine vaki beyanıtında demiştir ki: İ “Gönüllü olarak çalışma teşki- | lâtı hakkında malümat edinmek üzere sureti mahsusada Almanya” ya gelen ecnebiler bu hususta te menbamrı da işletmeleri için çare arıyorlar. Zi gezip gördükten sonra duydu- | ğu hayret hissini takdir dolu söz“ | lerle ifade etmeden çıkıp gidenler pek sey rek görülür. “Bu teşkilâtımıza en ziyade A- merikalılar alâka gösterir gibi gö- rünüyorlar, Bununla beraber A-| kuvvetlerin dizginlerini ele al mak olacaktır. —Almanyadı olduğundan çok daha fazla— eski askerlerden hattâ bilfiil askerlik yapan zabit» lerden terekküp etmektedir.,, M. Hierl, beyanıtını şu sözlerle bitirmiştir: “Geçen ikinci kânurda Berlin- merikadaki mümssil bir teşkilât- | de mevcut işsizlerin sayısmda bi- “— Eller yukarı!,, diye w- muıştı. Tavuk çobanı olan Lü ta hemen efendisini taklit ederek o da meydana çıkmıştı. Ervahı habiseden bir tanesi derhal verj « len emre itaatla ellerini havaya kaldırdığı halde diğeri belinde 2 sılı duran revolvere sarılmak is» temişti. Fakat bu anda çobanın «- lindeki tüfek patlamış ve hırsız acı bir feryat çıkararak yere yu- varlanmıştı , Bunun üzerine efendi ile uşak mışlardı. İkinci surette yaralanmış ve vücudunur açma yemişti, © Hersızlar Hi da keserler, derisini | soyarlar ve başka bir şehre götürerek sığır eti diye satıyorlarmış. Kesilmiş, yü- zülmüş hayvanı teşhis etmek ka- 'eri meydana çıkarmak güç olur- 1guş zel Dedikoducu bil olmadığından bu gibi sirkat- | kilât müdürlüğüne müracaat edi- | tan bir noktada ayrılmaktadır. A- yorlar. Bu ecnebilerden bir çoğu | merikadaki “çalışma teşkilâtı, , önceden tasarlanmış fikirlerle ve | daha ziyzde âskeri bir mahiyeti bu teşkilât hakkında tenkitlerde | haizdir. Çünkü oardaki iş kamp- | bulunmak niyeti'ile gelmiş bulu- ! larının idaresi başında blensi Garp Trablusunda panayır! Havanada grev Roma, 9 (A.A.) — Yakında Havana, 9 (A.A.) — Grevden | rinci kânuna nazaran 12 bin kişi lik bir azalma görülmüştü. Hal- buki 1933 ikinci kânunda bilâkis 18600 kişilik bir çoğalma olmuş- tu, , e ——— —ğ—>—ş aaa m m — Yedi ton altın Londra, 9 (A.A.) — * İsviçre, Fransa ve Felemenk den dün Croy üzimal denizinde fırtına | Garp Trablusunda sekizinci defa imburg, 9 (Vol ajansı) — | olarak açılacak panayir münasebe al denizi sahilinde hüküm şü. | yle gelecek ziyaretçiler için tren isa dir. mütevellit vaziyette — grevin ka K nuna mugayir olduğu hakkında dona tayyare ile yedi tonluk altın bir kararname çıkarılmış olması- gelmiştir. e ea de hırsızların üzerine hücum etmiş irak ler ve ikisini de #rm sıkı bağlar .x.; hırsız hafif bir... i Çok myhtelif yerlerine (beş altı tanı, Yates siddetli fırtma dün akşam | ve tayyare tarifelerinde ehemmi- burg ve Cuxhaven limanla- y,suların kabarıp taşmasına > , Bu limanlara ait ile | yertle su baskını altında kal | anın şiddeti geceleyin bi- 7 elerdeki bir çok sokaklar) * yetli tenzilât yapılacaktır. azman. Bernard Shaw Londra, 9 (A.A.) — Meşhur e- dip Bernard Shaw bir müddet ye- ini Zelandada oturup vakit geçir- j mek için dün vapura binmiş o ve v © ai X his ile re” İMEBMEĞ, N yoktur. M. Mendieta ile matbuat mü- messilleri arasında cereyan eden müzakere neticesinde alman karar mucibince bugün grev hakkında hiç bir haber neşredilmemiştir. | Havanada ve bir kaç eyalette on işçi tevkif edilmiştir. Şeker fab diri na rağmen — hiç bir değişiklik“ rikalarma vaziyet gittikçe tehdit- kâr bir şekil aldığından © Puerto Padre belediye reisi Gramadosa müstacel bir telgraf çekerk yeni takviye kıtaatı işlemiştir. Diğer tas raftan doktorların yeni bir grev ilân etmek niyetinde oldukları söy 1 ;