—— 8—VAKIT 10 ŞUBAT 1934 GEZER, Jİ Para için değil... ET EZE NESE”, Yazan:İzzetoğlu Cezmi, elinde bir mektüp sallı | tembellik etmek arzusunu duyu- Isray Cumartesi Pazar 10 ŞUBAT 11 ŞUBAT 25 BAYRAM 26 BAYRAM iu 741 vii ze ARE ERİ TAKVİM .Şehir içinde faytonla bir gezinti dönmem akli sinmiş iliski Sirkeciden Taksime Yok kimseden şikâyetimiz . Tramvay | ense kökümüzde “Dan dan,, edince yarak, hiddetle haykırdı: — Olur şey değil bu!.. dünya: | da ne insanlar var.. | Odada, aşağı yukarı dolaşıyor- | du. Arkadaşı Nuri sordu: : — Ne oluyorsun yahu?.. | — Ne olacağım, başıma haris | kulâde bir şey geldi. | — Öyleyse anlat.. Cezmi arkadaşına (tabakasını uzat. Nuri bir sigara yaktı. Cez- mi anlattı: — Şerifeyi ne kadar sevdim bilirsin. Kendi halinde, saf bir kadındı. Güçlü kuvvetliydi. Kızı! dudaklı, kıvılermlı gözlü, ateşli bir kadındı. Ondan kalan hatıra. Nuri sigarasından dolu bir ne- fes çekti: İ — Enfes bir hatıra olduğu an- | laşılıyor.. Cezmi devam etti: — Bir iki ay, ona, yirmi yaşın- | da bir genç gibi âşık oldum. Bü aşk, para için oynanmış bir ko- medi değildi. Şerifeyi beni sahi- den seviyor, bana cidden âşık sa- nıyordum. Ayda beş altı defa bu- luşuyorduk; amı evinde değil, Kâfir kadın, müthiş kıskanç, a- sabi bir kocası olduğunu söylü- yordu.. Her seferinde bir otele gi- diyorduk. Yalnız bir arzusu var: dı, İstanbulun en bellibaşlı, en pahalı otellerine gitmek. Doğru- sunu söyliyeyim, bu | xumsuz buluyordum.. Aşkımıza | daha basit bir çerçeve oçevirebi- | lirdik; Fakat ne zaman ona bir | hediye almak © istedimse sureti| masrafı lü- | yor. Birkaç sefer Nafile.. Mazereti çok meşrud Kocası!..' Çaresiz boyun dum. — E... Buraya yok.. — Teliş kadar bir şey etme, Şerife gittikten anlatıyorum, sonra ben yata İ gimda gerinip esniyorum.. Birkaç kere Şerife gidince, koridotlarda gürültüler, münakaşalar duydum, fakat aldırış etmedim... Otellerde gürültü olur.. Nereden aklıma gelsin.. Harikulâde bir şey bu!.. Erkekler çok bön mah- lâklardır. Şimdi sana dostlarımı" dan birinin yazdığı şu mektubu okuyayım. sesler, “Azizim, “Bana uzun zamandır Şerife- nin ne âlemde olduğunu soruyor- sun. Bugün seni inkisarı bayale uğratacığımı bildiğim halde, is- tediğin malümatı vereceğim.. Be- reket versin ki, Şerifeden ayrık mış onunla münasebetini kesmiş- tin. Şerife, o candan sevgili, o pa- ra için gönül vermiyen kadın tev- kif edildi. yerinden fırladı: * “Uzun zwmandır hır- yapıyormuş. İyi bir usul Geçenlerde büyük otel- rinde yakayı ele verdi... Münasebette bulunduğu erkekle- ri büyük otellerden birine sürük- lüyor ve otelden giderken, eline geçirdiği şeyleri alıyormuş.. Hat- ta, kapıların önüne, böyansm di- sızlık ettim... |! iğiyor- |i kat'iyede reddetti. O yalnız beni | Ye buakılan kunduraları bile ça- seviyordu ve eğer bir hediye kı- | yormuş... Bunları ne yapıyor- bul edecek olursa, bu aşkın kadri | muş?. Diyeceksin. Kocası, karısı- azalacaktı.. Ona öyle geliyordu.. | ron çaldıklarını salıyormuş.. Beni O kadar samimiydi ki, ona inanı- | çağırttı, vekâletini bana verdi. yordum. İ Cürmümeşhut halinde yakalandı- Şerifenin bir şartı daha vardı. | ğı için, kurtaramıyacağımı biliyo- Sabahları şafakla beraber kalkıp | rum. Hürmetler ederim.,, gidiyordu. Kocası gece işçisiymiş, | (Nuri haykırdı: N Yatsı namazı Imsak Yıla geçen çön'e Yılhnkalan » | and Bugün İSTANBUL — İS.Piük neşriyatı, 18,30 Frarisrca ders (Müptedilere mah- sus), 19 O Anadolu ajansı ve muhtelif neşriyat, 21 Udi Refik Talât Bey grupu| tarafından alaturka musiki (Fahire, Bel- kis hanımlar, Refik, Rifat Beylerin iş| tirakiyle) 21,30 Refik Ahmet (Bey tarafından| konferns ve Anadolu ajansı borsa haber- | leri, 22,30 Necip Yakup Bey orkestrası. ANKARA — 12,30 Gramofon, 18 or.| B kestra,: Beethoven 4 üncü o Symphonie| gd Ambrosie Napolitanella, 18,45 alatur- ka saz, 1930 dans musikisi, 20 Ajans haberleri. VARŞOVA 14 Taksime çıkmak istiyorum .. Sirkecideki tramvay durak yeri 2m. — 16,40 Tagan- nili konser, 17,55 hafif musiki, 18,59| tramvay arabası ağız ağıza dolu palm Koro konseri, kİ Bekliyenler bir türlü eksilmiyor. ük ile şarkılar, 21,10 Chopinin eserle-| ” y Ela irki İN Milân'da| İşte gene dikkat ediyorum: Ar- Skala opcrnsından ien Ponciellinin| Giocende operası 2.1 | kırmızı. Halkın, daha çok mek- B EŞTE 550 m. — 18 Amalar,| teplilerin “rengi bozuk!,, (diye Hemeres korosu tarafından konser, 19,10) andığı “yeşiller,, den eser yok.. askeri müsiki, 21 operet temsili, müte- İşte bir tramvay geliyor.. Geli- akiben Sigan musikisi. e yi ye ey e BÜKREŞ 364 m. — 13 Plâk, 18 Gica z > orkestrasının hafif musiki konteri, 19,15) o Hayır efendim, hayır... Binmek ne mümkün!, Halk biribirine Melle İrma Schönberg tarafından piyano konteri, 21,30 râdyo tekniği, 21,50 Mel-| le İvenne Demetriad tarafmdan taganni, 22,15 Şrammel musikisi, 23 Cina lokan- İtasından naklen, hafif musiki, P İ rinde açılan yuvarlaklırda, bek İeme: yerinin kalabalığını. alaycı VİYANA“S07 #1130 Koro kon” bakışlarla süzen gözler yarı seri, (Trenciler cemiyeti), , 17,55 o hafif) | Ah, ne bahtiyarik!. Biz yaya musiki konseri, 19 Çine dair bir seyyah| kaldırımında, ördekler gibi bir a- doktorun konferansı, 19,25 Aktüslite,| yağımızı kaldırıp diğerini indire- (19,55 Massennetnin eserlerinden Manon| rek çivi keserken!.. isimli opera temsili Viyana operasından | İnaklen, 23 radyo orkestrası. Tramvayın müthis kalabalığı- len, radyo orkestrasi. İ BRESLAU 316 mm, — 17 Leizig senfo.! "* sıkışmaktan gıcır gıcır iskor- İsi takımı tarafından konser, 18,50 pi.| pinlerimin yam yassı İyano musikisi, 29 milli neşriyat bir tem.! den korktuğumu — itiraf ederim.. İsil, 21 günün kısa haberleri, 21,10 Yo.| Binmekten caydım ve artık ümi- ban Straussun eserlerinden Fledermaus,| dimi de kestim.. Otomobil... iye) İgece kuşu operesi, 23 son haberler, 23,35! <eksiniz.. Fakat “miras yedi, de hıncahinç kalabalık.. Her gelen! dı ardıma dizilen arabaların çoğu | kentlenmiş, boğulu camların üze- | edilmesin- | şafakla beraber eve gelirmiş, O- nun, kocasından evvel eve girme- si elzemmiş.. Bu da canımı sıkıyordu, insan keyifli bir gece geçirdikten son- ra, sabahleyin yatakta iki kişi Fransız istikrazile nekadar para toplandı? Paris, 9 (A.A.) — Maliye ne- zaretinin bir tebliğinden anlaşıl- dığma göre son istikraz hesabına toplanan paranın yekönu dört mil yar 64 milyon 911 bin frangı bul- muştur, amm Londra üniversitesinde memleketimiz hakkında bir konferans verildi Londra üniversitesi fen fakül- tesini bu sene bitirecek olan Tarık Sabur Bey isminde bir Türk gen- ci, üniversite rektörünün © teklifi üzerine Londra üniversitesi salo- nunda “Gazi ve Cümhuriyet Tür- kiyesi,, mevzuulu bir konferans vermiştir. Tarık Sabur Bey ayrıca tümhuriyetten evvelki ve sonraki Türkiye arasındaki farkları anla- tan resimleri de projeksiyonla gös termiştir. Konferansı dinliyenler, Türkiyenin İğtinint, iktisadi saha- deki terfilerini sanayi faaliyetleri- ni alâkayia takip ve konferansın sonunda hatibe teşekkür etmişler- de. İ — Olur şey değil!.. Maamafih talili adammışsın.. Ya senin de zamanında yakalansaydı da, se nin de şeriki cürüm diye Yakanı bırakmasaydılar.. Sus. İ | Beynelmilel diplomatlar ! akademisi i Paris, 9 (A.A.) — Beynelmilel | diplomatlar akademisi dün umum; | heyet halinde toplanmış, azalığa | | intihap ettiği Japon büyük elçisi M. Sato, Estonya elçisi M. Strand- mâm ve Arnavutluk elçisi M, Li- bova tarafından okunan teşekkür nutuklarını dinlemiştir. ! Avrupa — Amerika seferi Kadik,, 9 (A.A.) — Cenova — | Hamburg — Cenubi Amerika ara- sında Lizbon yolu ile tesis edilen | yeni hat üzerinde ilk seferini yap- mağa çıkan Alman bandıralı A--! dolph Neerman transatlantiği Ka- diss'e gelmiştir. çameli Yoksullara yardım Vaşington, 9 (A.A) — Avam! meclisi belediye inşaatına devam edilmesi ve yoksullara gelecek ma | yısa kadar yardımda bulunulması için 950 milyar dolarlık tahsisat verilmesi hakkındaki kanun lâyi- | hasmı bazı tadilâtla kabul etmiş- ! tir. İ gece musikisi, ISTANBUL BELEDİYESİ Şehir Tiyatrosu Temsilleri Saz 100 or YAN Lüküs Hayat OPERETİ Yazan: LI E&rem veCemal Reşit Beyler. i Ooperetin son baftası 12-2.934 pazartesi Kadı köyde ÜVEYBABA VAKIT Gündelik, Siyasi Gazete bitüniül Ankarı caddesi, (YARI) yurdu suvare TELEYON NUMARALARI; Yazı işleri telefonu: 2447) Tdare telefonu ABONE BEDELLERİ; Türkiye 1400 ir. 240 dan 180 Ecnebi 100 Kr. Ma 09 300 8 aylık 3 aylık 1 aylık İLAN ÜCRETLERİ Ticari ilânlarm iin sayıfalarında san timi 80 ku 5 başlar. DÜ savıfada 250 kuruşa Küdar çıkar. Büyük, fazla, devami! Yün verenlere sit ayrı tenzilât vardır Resimli ilânların bir satır 10 kuruştur KÜÇÜK İLANLA! Bir defası 10, (ki defne ç detanı 66, dört defası 75. ve on defam 100 kurüştur. Üç aylık #lân verenlerin hir defası menem endir, DUR aattrı geçen Mânlarm fazla satırları teş kuruştan hesap edilir em İ ton.. Tuhaf değil mi, şehir içinde İ na doğru kıvrıldı. Hızlı adımlar- — Taksi yetmiş yazıyor. . İdin. | hali yok... Kazanıyor mu dersi - İşin, ben de... . İ değilim... i Peki, o halde?, Önümden bir araba geçiyor. Bu bir Faytondur. Sıska atların sürüklediği, körüğü aklaşmış, te- kerlekleri yampırılaşmış bir fay- İ böyle bir fayton (buna haydi ge- | lin payton diyelim!) gezintisini İ ne vakittenberi özlüyorum! İ Araba geçti.. Sirkeci istasyonu- larla arkasından yürüdüm. Köşe | başmda, kısa bir pazarlrk.. İ — —Taksime ne istiyorsun?. | — Bir lira.. | — Sen de yetmiş ver, efendi... | — Yarım saat sürer mi?. — On beş dakkada Taksime | atmazsam parâmı verme be efcn- | Bindim... Sallanarak gidiyoruz. | Konuşuyoruz. İhtiyar arıbacı ne İ şen bir adam!.. Onda, hicte haya- İ tandati memnun olmıyan bir insan niz7.. o Her halde... Bu, vızır vi- | 2 işleyen otomobillerin yanı ba- şında ,eğer ihtiyar arabacı ekme- | ğini: doğrultabiliyorsa, siz de şa- — Baba, kaç » senedir .bu işin İ içindesin?. | 0 tuz uzun yıl,. Bu işin cilesini çek- tik; safasını sürdük.. Arabacılığa — Tam otuz sene, efendi çekiyoruz bir kenara!, & Tarihe karışmak üzere olan faytonlardan biri başladığım gün (yirmi bir, yirmi iki yaşlarında ya var, ya yoktum... Allah selâmet versin, bizim ağa Efendi bir iyi insandır. Elimiz. den tuttu.. Bizi bu yaşıdek getir | di. Sen bizim ağa efendiyi bil- mezsin, «fendi... O arabacılarm piridir, piri... Avrupa bilem onu tanır... Adına küçük ağa derler ... Vaktiyle piyasada 65 araba koşu» yordu ağa.... Araba deyip te geç- me... işliyen otuzu Bugün piyasada paytonların hepsini topla, bulmaz... — Ağa şimdi de arabacılık ya- pıyor mu?. — Nah bu bindiğin araba işte onundur.. Başkaca altı dahâ, var. paytonu — Neye bunları mobil almıyor?. — Zevki bu, be efendi!.. bu işi ömrünün rakmıyacak.. # Yol daraldı... Caddenin sağını takip ediyoruz... Arkamızda bir tramvay çanı... İhtiyar arabcı ge- ri sarktı... Sola geçtik.. Boynunu, kulağını yeşil renkli yün bir atkıya saran vatman, ka- İ ba eldivenli yumruğunu salladı: | — Uyuma be, uyuma hey! sm satıp ta oto Ağa sonunadek bi- 4 — Şoförlerle, vatmanlarla da başmız dertte!... Dedim. Güldü: — Yok kimseden bizim bir şikâ“ yetimiz... Tramvay ensekökümüz- de dandan edince çekiveriz bir kenara... Geçip gidiyor allahın be- lâsı... İhtiyar arabacıdan, müşterileri- nin nevini sordum... İdiz Paytona en çok binenler ec- i biler, seyyahlar... Zenginler de a- rabaya çok biner... , ! — Evet, evet, efendi... Otomo- bile binemiyor zengin... Nasıl bin- i sin ki!.. Dünün kundura boyacısı bugün şoför... İnsan bile bile canı- nr tehlikeye zor kor doğrusu.... — Kazanç nasıl, kazanç?.. — Allah bin bin bereket versin, günde aşağı yukarı üç dört lira kı- vırırız işte... Yarımını beygirler yi- yor... Birini biz alıyoruz... Gerisi İ ağaya kalıyor. Vaktile yirmi lira kazandığımız gün olurdu, efendi.. Eski çamlar bardak oldu.... o» Taksime geldik; amma, ihtiyar arabacının dediği gibi on beş da- i kikada mı? Onu bilmiyorum. | Yetmiş kuruş verdim.