Belk: o zaman duyarsın... Yemeği" | mizi yedik, artık sanı ihtiyacımız kalmadı... Ortadan çekil. Öfke ve hiddet!,. Hayır, bundan da be- ter: Sorgu... Sual?, Neredeydim? Yok; ben sorarım sana: Sana ne? Evat, bunu hayretle kendime de soruyorum Benin nerede oldu. ğumidan sana n*”... Benim nerede olduğumu seni ne suretle alâka: dar eder?... Medeniyet asrınde- yız... Her gün yeni bi; şey icat e- diyor. Mugür desen sorguyu icat et- tin?... Ns deyelim?. < Söyledim: İzmirdeydim.... İzmirde olduğu * ma dair bir senst yazıp, pullayıp imza edevim mi?. Siz kıdınlar yökmüsun"!??.. Sizinle başa çıkıl. maz. Kotalarınızı gülünç edersi- niz, Ondan “ora da kıskanmağa | kalkarsınız.. © Siz arirk rom”n mavxuu olmaktan bile çiktr— .. Size.dair yazı yazmri. “herkesin bildiklerini tekrarlemaktan barka bir şey olm-z.... Vay efendim, va)... | Şunun sorduğuna bak! Saime neredeydi? Afet, Saime Hanımın” namusuna bekçilik et- mekle mükellef olduğumu bilmi- yordum. Ben Sajimenin çobanı mı- yım?... Hem sen git onu bul, rica et te, münasebette bulunduğu er- keğin kim olduğunu (bana söyle- sin... Rica ederim kıvga etmeye" im.... Bu meseleyi burada kese lim. Ben o adamı tanıyorum... Hakkı bey... Hiç bey!., Her halde dedikodusu âleme yayıldı.. Saime de söyledi. | Annen biliyor.» Yavru bile biliyor... İnanmazsan kalk kapıyı aç... Kapıdan dinledi” , eminim... Doğruydu. . Çocuk, yan kapının arkasında durmuş dinliyordu. Pertev Refik, kollarımı sallaya" rak, havalandırarik (dolaşiyor. konuşarak gidip geliyor. Fikriye koltuğa gözleri yerin den uğramış dinliyordu... Pertev Refik yan kapıya kadar yürüdü, sonra dönüp geri döndü, gelip oturdu: ! kadar böyle şeyler yapmazdı.. Bak nelere sebep / oldun?. o Hem sonra ben... Biraz da benim hali- mi, benim vaziyetimi düşünsene... Ben bu arada niye benziyorum... Fikriye başını salladı: — Sen biraz çıkıp hava alsan, dedi... Hava almak ihtiyacını his- setmiyor musun? N si penceresiz, kapısız bir kulü- , bede, iki çılgının diğ deleydi bu. i Refik, mütemadiyen do idine oyun etmişti... © İduğuna kaniydi. VAKIT.. NM Edebi 7: efrikası: 74 YAZ A Fer MANMEMNMA SELAMI IZZET ağ ap DE laşıyor, mütemadiyen konuşuyor. du. Fikriye, köşesinde oturmuş, tek kelime söylemiyordu. Nihayet sabrı tükendi. Taham. mülü- kalmadı. Boğuldu. O İsyan etti ve bu isyanla haykırmak iste İLA birini seviyorum... Seni sevmiyorum... O sevdiğim adamın metresiyim.. Seninle yaşıyamıyaca- ğum..; Gidiyorum işte...., Diye bağırmak istedi. Fakat tam bu esnada, Pertev Re- fik şapkasını, bastonunu kaptı, çık- tı. ! (© Fikriye söylemek” istediklerini | söyliyemedi. i * * Saimenin kocüsından, ona ben: iterlerden ne farkı kalmıştı?.., Artık şüphe yoktu , Asıl kızdığı şey de, kendine gü- venmiş olmasıydı. Nesine bü ka- dar güvenmişti?... İnsan, kendine güvense bile, kadına güvenemezdi, kadına güven olmazdı... Halbuki Pertev Refik, böyle bir #eyi aklına bile getirmemişti. Ken- dini her erkeğin fevkinde görmüş, | karısını hiç bir kadınla mukayese istmemisti,.. O, hiç bir kadına ben- ,zemez, Fikriye müstesna bir mah- ilük derdi, Ağır ağır Taksime doğru yürü. İşordu. Bahçenin karşısındaki ağaç alt- ırında, bir kaç çift, yari karanlık iile dı TESA kaçırmamışlar, İinyayr unutmuşlardı... Birân hatırma Mehlika geldi. Eğer boşaa, ona tesadüf edeceği muhakicaktı, fakat birden Fikriye yi hatırladı. i Onun soyunuşu, yatağa yatışı, /Hoynuna sarılışı gözlerinin önüne | #eldi, Onan böt'in vücudu ezberin- *ydi. En ir” tamarlarımı bile bilirdi. Mese. avuçlarmdaki ma- Vİ Sizgilerin sayısını aklında tut imuştu. Ona her zaman: “İpek ten- li karım... derdi. Onu, bir yumak 'Peği okşar gibi okşardı. Birden gözleri karardı, şakakla. Ti zonkladı, - bütün kan başını çik- Wi. Bu ipek yüçudu şimdi başka bi- FP mi okşuyordu?,, * Başka biri mi ta? İ Pertev Refik durdu, yumrukları: | giç edilmesini istiyecektir. irketi | Sörile! DI sıktı, z ki ku ayağını yere vurdu... duz bir köpek baldırmı ısır. Mişta, kn müthiş bir kıskançlık his- |, Kıskançlık bir haleti ruhiye de- öildir. Tamamile maddi bir; tatı- FaPtIr. Baş dönmesi, ması gibi bir seydir.. Hakkı Bey... Hiç Beyl. Kendi kendine güldü... > Kendi kendini korkutmak için, kendi ken- Muvaffak ta olmuştu!, Hakkı Bey... Hiç Beyl... Tahteşşuurun bangi boşlığın- dan bu isim doğmuştu? Bu ismi nasıl icat etmişti? Bu ismi nerde duymuştu? Hayır, bu isim hakiki bir isim değildi “Hiç., bey diye bir isim duyulmuş değildi. Fakat şimdi, bu isme o kadar inanmış, öylesine boğuşmasını an-|iman etmisti, ki etrafında, bir çok| otobüsler almaktadır. Müthiş, feci bir müca-İdeğilse bile bir tane “Hiç Bey,, ol-| leyh otobüs | servisleri İstinyeye | ç kadar olmak üzere tahdit edilme. “lidir. , Halkı Bey... Hiç Bey!... isin e çi Gazinin MUCİZESİ Bir ispanya gazetesi Muso- lini bir milletin nasıl değiş- tirilebileceğini ondan öğrendi, diyor Ispanya cümhuriyetinin merke- | zi Madritte çıkan “El-Sol,, gaze- tesi Reisicümhur Gazi Mustafa Kemal Hazretlerinin; yarattıkları | mucize hakkında neşrettiği bir | baş makalede diyor ki: “Mustafa Kemal çok geri kal- miş bir memleketi eline almış, ka- pitülâsyonları kaldırarak memle- keti kurtarmış; gultanlığı ve hilâfe ti lâğvetmiş ve Osmanlı imperator lağtmün düşüncesile kendini kay- bettiği Sevt muahedesinin Korku- | lalârınit silerek 1984 teki Türkiye | Cümhuriyeti hihcizösini yaratmış- tır, İstanbul camilerinin minarele- rinin ve efsâhelerinin, melânkoli ve hareketsizlikten kurtulmuş © lan Türkün ruhuna tesir yapama- maları için Ankavayr vücude He | tirmiştir. O her şeyden evvel iş yapmıs tr. Düşünen ve zeki milletler ara- sında doğan o büyük. ihyakârlar arasında kronolojik - bir - surette kendini gösteren ilk şahsiyet KE- MAL'dir. O LENİN'den ve “hattâ | MUSOLİNİ'den evvel gelmekte- | ram. Bugünkü vaziyetten yünetice| dir, Musolini, bir: milletin * nasıl değiştirileceğini ondan öğrenmiş- tir Zararlı rekabet Şirketihayriye hükümöte müracaat ediyor Otobüs” rökübâti yüzünden Şir- keti Hayriye ve Haliç - şirketinin zararları günden güne artmakta. dır, Yakmda iki şirketin de umu- mi heyet toplzntıları yapıla rak şirketlerin vaziyetleri etrafın- da görüşülecek © ve yeni kararlar verileçektir. Diğer taraftan bir hafta bu şir- | ketlerin tarifelerini tetkik eden | ticareti, bahriye .müdüriyetindeki | brife komisyonu da otobüs reka- betinin kaldırıldığı takdirde va- Pur ücretlerinin ineceğine vermişti. Bu karar komisyonca İktisat Vekâletine bildirilmiştir. Haber aldığımıza göre, Şirketi Hayriye idaresi de hükümete yeni» den mürzcaatte bulunarak otobüs rekabetinin makul bir şekilde tah- | Hayriye yeniden yapacağı bu tah- riri müracaatinde, tamamen milli bir halk sermayesiyle teşekkül e den müessesenin otobüs rekabe- | rilmelidir, tinden gördüğü zararları rakam- larla izah ettikten sonra otobüsle. | ek için daha bir kaç zab'te ihti- rin şirkete meşru bir şekilde reka- | Ya€ vardır. Bunların da hic olmaz- mide bulan-| bet etmemekte olduklarını ileri! *2 #eyyar jandarma alavlarından sürmektedir. KR m EYE YARAYAN ili ra çektiği bir telgrafnamede deni- Şirketi Hayriyenin noktai na derilmesi icap eder. , Kiüodri kir ği zarı şöyledir: Suhatın on yedisinde Halt Rey “Mugul sırtları güzelce © tutule TETA EE YAN EK : TeşkilâtıMahsusa ŞA ANK AA ARAK KN A AYAN ONE TE 5-—-VAKIT 2 ŞU3AT 1934 ww UMUMI HARPTEGw a n VAKIT'ın yeni Tetrikası : 90 Yazan: A. MiL Halit Bey Erzurumdan imdat istiyor ... Ruslar Şubatin on âltısında ( dahi | Zuruma vaziyeti oâtideki surette taarruzlarına şiddetle devam ve fa | bildiriyordu: ik kuvevtlerle hücuma kıyam ettik. | “Cephane nakli için Erzuruma lerinden müfrezelerimiz ric'ate gönderilecek olan ha mecbur olmuşlardı. Acrelma taraf. | müstacel lüzüm üzerine Artvine larını müdafaa eden yüzbaşı Ah-' gitmiştir. o Elimizde onbin kas met bey bu ricat haberini bildirme- | dar cepbne vardır. Alman tü den evvel o havaliden kaçıp Berta- | fekleri fişeksiz)'kten dolayı hiç işe ya gelen islâm ahali (Berta) da bu- | yaramıyor. Burada üc yüz kadar lunan Halit Beye vaziyeti o anlat- | delikanlı tedarik (o ederek li mışlardı. ? cephane teşmak için hareket et» Cephane kıtlığı başlamıştı | treceğir. ge yeniden hay» Düşman hücumunu durdurmak | Var tedariki kabil değildir. işin ihtiyat kuyvetimiz yoktu. Fa- Teşkilât mevcudu 900 kişidir. kat Halit B, o günkü raporunda, | Delikanlılar gelinciye kadar silâh her türlü fedakârlığın yapılacağını | ve cephane tedarikine gayret bildiriyor ve diyordu ki; İ niz. Dağlar açıldığı için dü “Düşmana karşı koymak için ih: | Nin taarruz noktaları goğalmı: tı tyat kuvvetimiz yoktur. Maama- İlki gündenberi (Mujen) fih ergeç bir miktar kuvvet ifrazile | (Nurpit) — cihetlerinden tece muavenete şitap ediyorum. Vüs'ü | eden (Ruslar. püskürtülmü beşer dahilinde her fadakârlığı! Maktullerin üzerlerinden yapmakla meşgulüz. Bununla be- cüzdanlar ve apuletler de raber Yâziyeti tehlikeli görüyo: | Jârla gönderilecektir. Gene musademe ilâıyor ki düşman ihtiyat kuvveti | © Bu aralık vaziyeti. düzeltmek Ginkriepie gm Beyin de | maksxdiyle hareket > eden Hali : Artvinden çekildiğini haber almış | Bey “Obçila,, ya — vasıl olmuştu... olucaktır. T tüfek cephanesi | Fakat düşman taarruzu cephenin hâlâ AMVASE geli > 0 kasmında tavakkuf etmişti. Bu cephanesizlik efradın mane- Fakat bunam . bil ogün öğle- viyatı üzerine pek'fana bir tesir ic“ den şorra (Borçka) cephesinin rsediyordu. .Alman tüfeklerinin pe) m er ek büyük ihtiyat cephaneşi olmadığından bir | Müsadcmeler o mağ zşlamı ve e e a sonra hiç bir işe Bu müsademeler gittikçe şiddi : yarıyamıyacak bir hale gelmişti, | niyordu. Bermutat Artvine v Erzurumda mevcut olan muaddel | V€ Zamanında rapor gönderil mn martinlerden, mavzerlerden cepha diğinden taarruz eden düşm nesi bol olanların şerian Artvin kuvveti anlaşılımıyordu. : cephesine gönderilmesi rica edildi. | | (İrsa) müsademeleri mehtap ği halde hiç bir ses çıkmıyordu. dolayısiyle - SVG yOzTen kadar i Diğer taraftan Stange Beyin Ho- | devam etmişti. Nihayet saat bir-. panın istirdadma ve o havalide ya: | den sonra düşman taarruzu dut * pılacak muharebelere memur edil- | durulmuş ve hattâ biraz da ric'a- hesini büsbütün sarsmıştı. Halbuki | !89h ayın on sekizinci | günü ok Ruslar Murgul ve Borçka cihetle. | dukça sükünet | içinde geçmişti. rinden sarkacak olurlarsa onların | Yalnız bezi noktalarda düşma- tardı Artvin kuvvetlerine münha- | ”” Kesif kollariyle karşılaşmış. sır kalacaktı, Halit Bey vaziyeti bu cnlara tek tük telefat verdiri- suretle Erzuruma bildirdikten son: | “© kaçırılmıştı. : 3 ra diyordu ki; ğ ele Er a l “ P a gelen resmi raporda 5 vi lm çi ai bir gün evvelki (İrsa) müsademe- si peticesinde Rusların (Ciga) , sırljarına çekildikleri © ve tarafı. mızdan iki hafif yaralıdın maada zayiatrmız olmadığı bildiriliyor- du. Ayni gün (Stange) Beyin Arha- viye muvzsalat etmiş olduğu anla” şılmiştı. Alman z3bitinin Arhavi. mesi ve cephanesizlik Artvin cep: | tâ mezbur ettirilimişti.. Binaen den (Milo) tabur kumandanlığı- izam edilmeli veyahut gönüllü ef- rattan müsellâh bir kafile tertip o- lunarak en seri bir sürette yetişti- Harekâtı harbiyeyi idare eehil. “İ meşruiyet “Serbest ticaret hakkına doku- | OP'enladâki vez'veti nihsyet arla- nulamaz. Fakat bu rekabette | M3İa muvaffak olmadtu. Oradan yoktur. — Otobüsler | 9770teden Rekil R'Obiçalanın ev- Taksimden İstinyeye kadar işleye» velâ Relay tarafından zantedili- bilirler. © Falcat İstinyeden sonra | #İNİ ve fakat muavin kuvvetin sel Yeni mahalleye kadar işlemeleri | Meti Üzerine irtirn€ rli“-önu doğrudan doğruya Şirketi Hayri- | b'lJirmisti, Fakat Ruslar Obiçala- yenin hak've menfaatlerine bir te | Y! “»'mislardı. cavüzdür. Vaziyet ber'ne (o kadar s3liha > Çünkü İstinyeden: itibaren Bo- | doğru gitmekte ise de düşmenin ia —— dağın Artvin ğazm Rumeli sahil müntehasına | ertesi sünü gere tavruz yapması | tesadüf edilmeğe ei kadar olan kısmmdaki © yolcuları | ihtimaline mehni Halit Rev mai. İ rek Artvin bıstahandıt İ yi ed Binaen1- > kisi'ik kuvvetle Obi | hastalar ve gerek ahali arasında a hareket etmisti, bazı tifüs vak'aları tesbit olun- Avni ünden (ekeni da Kefir | muşta, Wi muştur. Siz de (Omane) ye iki manga göndererek Çoruh nehri sahillerile civar tepeleri tarassut ettiriniz..,, b Tiflis musapları (Stinge) beyin bu emrini ye rine getirmek için ( derhal 'oraya iki manga asker gönderilmişti. da