ie EM a Ey e g7 —8 — VAKIT 20 2.nci teşrin 1933» Kurnaz !.. Nakleden : Izzetoğlu Bu hikâye, doğrudur. Tiyatro ta | mesi için 7 frank daha İâzımdı. | rihine geçmiş bir vak'adır. Hasılâttan 7 frank eksikti. Aleksandr Düma, Kean isimli e. Düma, saat dokuzda müdürün serini yazıp bitirdikten sonra, tem | odasına girdi. Müdür başını sal « sil edilmek üzere bir “e müdü | Jadı:. rüne verdi. “. — Şartımızı biliyorsun, bir san- Müdtir, Dümnya eyl: e | tim eksik olursa, bir santim alamı — Telif hakkı ne istiyorsun? yacaktın... Çok mütteessifim-ama.. | — Yüzde yirmi beş. Düma omuz silkti: Tiyatro müdürü Dümayı kışkırt | —Adam sen de, yirmi bin frank mak için, başka bir teklif yaptı: || kaybettim, canım sağ olsun... —Eğer hasılatın mecmuu 60,000 | Sonra ensesini kaşıdı: frank tutarsa, sana 20000 frank ve receğim, eğer lutmazsa, on par& almıyacaksın. cağıma öyle emindim, ki bütün pa — Kabul. eğ İ SAmn dikkat dü Siydiriiyin gir i ramı sarfettim, ihtiyacı olan bir ar Ama dikkat et, mi dokuzuna kadar oynryacağım. | | | kadaşıma da verdim. 29 uncu gece, hasılat 60) “e frank ! tan bir santim eksi": o w:x * o me telike vszmera — Peki, kabul ediyorum. İlk gece 2,357 frank hasrlât ol - du, 29 temsil nihayetinde, siz aksili- ğe bakınız, hasılat 57,999 frank tuttu, Dümanın keyfine payan yoktu. 20,000 frangı cebinde biliyordu. Bu para artık çantada keklikti. Fakat siz gene aksiliğe bakmız ki, son gece hasılat 1,994 frank ol- Hasılât, 65.000 frank oldu. du. | o Aleksandr Duma, müdürden 1.994 frangı 57.999 franga ilâ | aldığı ödünç para ile, hasılâtı ar - ve ederseniz ne çıkar? | tırmıştı. 59,993! 20.000 frangı işte böyle kazan Dümanın 20,000 frank alabil - dı. Yüzlerini boyayan, kaş- larını traş eden kadınlar! Ailmanyada nasyonal sosyalist- | lerin kadın cereyanlarını idare e- isaç boyamak ecnebilerden alınmış den bir SOSA ar) Mile âdetlerdendir. . Meselâ (o Pariste Eyi Fan meme? ! veyahut Amerikada, yüzüne ya - dir. Bu zat Alman kadınlarının boyanmaları ve türlü türlü kıya- e Ma fetlere girmelerini hiç iyi bulma- dığı için geçenlerde irat ettiği bir nutkunda demiştir ki: “Kaşlarını traş eden, yüzlerini boyuyan, saçlarma türlü (türlü renkler veren ve umumi yerlerde sigara içmek, alenen yüzlerine pudra sürmek ve saire gibi hare- ketlere nazarı dikkati celbetmeğe — Yalnız fena bir şey var. — Nedir? , — Ben bu yirmi bin frangı ala - Bunun üzerine tiyatro müdürü kasasını açtı: | Bunun için sıkılma dedi, sana para veririm. Başka bir eserde mahsubunu yaparız, — Teşekkür ederim, — Kaç para istiyorsun? — Yirmi frank kâfi, — Al bakalım. Tiyatro müdürü, 4 tane beşer franklık alıp Dumaya verdi. On dakika sonra, gişeden tane koltuk bileti satın alındı. üç Malüm olduğu veçhile yüz ve bir kadın tamamile giyinmemiş addolunur. o Bu âdet Almanyada | hiç bir zaman kökleşmemiştir. Bü- yük Alman şehirlerinde kadınlar, şayet yüzlerine yakışıyorsa, bo - yanırlar. Boyayı &yakıştıramı - yanlar boyanmazlar. İ Sigara içmek meselesine gelin - | ce, Berlinde, bazı sokaklar | hariç | çalışan kadınlar o nesilleri bu-| olmak üzere, sokaklarda bile si - gün zeval bulmak üzere olan eski | gara içilmesinin memnu (olduğu bir nesle mensupturlar. zaman pek eski değildir. Hipnotizmilezayıflamak! Son zamanlarda kadınlar şiş - | tatbık etmekte ve bu suretle mak - manlamamak için türlü türlü va - | sat hasıl olmaktadır. sıtalardan istifade ediyor, fakat Meselâ bir kadma uyku halin - bu uğurda bir çok sıkıntılar ge - İde nışastalı maddeler yemiyecek - şiriyorlar, İsot denildi mi, uyandığı zaman Amerika âlimleri (kadınlara nişastalı maddelere karşı derin bir yeni bir tavsiyede” bulunuyor ve | istikrah hissetmekte ve onları ye - muzır ilâçlara bedel “Hiponotizm,, | memektedir. den istifade ederek zayıflıyabi — Aynı usul, sabahleyin © erken leceklerini söylüyor. uyanmak hususunda zorluk çeken Miami darülfünunu ruhiyat | cocuklar üzerinde tatbık olunmuş müderrislerinden profesör Patten | ”€ iYi neticeler elde edilmiştir. Pazartesi Salı 20 T.sani 21 T.sani 2 Şaban 3 Şaban Gün doğuşu 6,52 040 Gün lan 16,41 16,4 Sabah nama | 680 dt0 | Öğle Bamazı 11,59 11.59 Ikindi nama 14,32 M4 Akşam oaraz” 848 10,45 Yatsı samanı © İEe 125 Teak Sun 5,07 Yalın geçen günler: a0 a : Yılın kalan, “ 45 Ki, RADYO | Bugün ISTANBUL , 15 gramofon, 18,30 fransa ders. 19 mat. ANKARA! 1240 — 13,50 gramofon. 8 — 18,15 nla turka sar. O 18,45 — İOI5 dans havaları 19,15 — 20 alaturka sar. 2) ajans. VİYANA: 14,10 — 15 konser, GINA m. — 15,25 konser. 2035 İ konser, 7? Senfonik konser, 13445 orkestra. BUDAPEŞTE: öl m — 18 Konser. 19,38 Komser. 2080 komser, 28 könser, 24,15 cazbant, BÜKREŞ. Sir — 14,15 hafif müsiki. — 18 radyo orkestrası. 1940 orkestra, 1 komser, 21,59 klarimet, 33 Romen havaları, VARŞOVA: İZ m — 1785 oda masikisi. 21 “Teboasüim diyarı”, Prants Leharr opereti. BELGRAD: #sim — 13 plak. 18,05 konser. 17 orkestra, 30 yari kılar. 21,30 opera. ROMA: diz m— 18,30 pink. 18,15 piyano ve şarkı. 21,5 şarkı, 21/45 hafif musiki. *4 sen haberler, PARİS: 3283 m — 21 konser. 1130 ecszbant, 2240 Revi Belkiz Hanım. 20 Refik Telat Bey pe arka duşları. — 21,80 gramofon. o ajans, bera, 16,55 orkestra, | ra musiki. 23.20 feykalide, konser, 2430 son varr A a AĞ İş haberler. sana nü v0 09000000 BAU MA SBE EDAM AN ISTA N BUL BELEDİYESİ Şehir Tiyatrosu Temsilleri sn zi ce MY saat 21 de Volpon Yazan: Ben Jon- çaren, Bedr. ANİMMM tin. 5 perde Komedi Muallim ve talebeye tenzilât vardır. VAKIT Gündelik, Siyasi Gazete Istanbul Ankara Caddesi, VAKTI yurdu | Telefon Numaraları: Yazı İşleri telefonu: 24379 Idare telefanu © : 24370 Telgrat adresi: İstabul — YAKI Porta kutum Na, 49 Abone bedelleri: Türkiye 1400 Kr 780 Ena 210 Kr. “9. , so , ww. Seneli: 8 aylık 3 aylık 400 1 aylik 150 ilân ücretleri: Ticari âniarm ilân sahitelerinde santi. Böyük, fazla, devamlı İlân verenlere ali ayrı tenzilht vardır. İ amd Minler bir satır 10 Mrt. | Küçük ilânlar: Bir delami 36 üd defam 30 Uç detas 05 dört cofam 78 ve on defası 100 kuruştur. Üç aylık Uân verenlerin bi? defam neoca- nehdir. Dört satir geçen İllnların fazla satrları beş kuruştan bemap edilir, ırtınaya tutulunca... ile profesör Suvitzer'e göre, ka -! oo Fransızların yeni dınları Hipnotizm ile zayıflatmak | kurvazörü tecrübeleri, çok iyi neticeler ver - | Fransanm yeni yaptırdığı La miştir, | Galissonniere kruvazörü suya in - Çünkü bir kadın mıknatisi bir İ | dirilmiştir, ki 7.730 tondur. Dokuz serette uyutulduktan sonra ken - tane 15,5 luk topu, sekiz tane hava dilerine verilen emirleri, uyandı - | topu, iki tane torpil atma AZI ğı zaman müşkülâta uğramadan | ve yu e vardır. Devriâlem seyahatine çıkan 2 er kek ve 1 kadın 3 Alman Dedeağaç açıklarında firtmaya tutuldukla - rmdan Bozcaadaya iltica etmişler- dir. Seyyahlar orada tedarik ettik» leri bir motöre binerek Te ön > rinde iki Ve er l saa Aptülhamidin Yavsği vur KEÇECİ izzet Fuat Paşam HATIR N güzel manzara, ne dilnişin Beylerbeyi sarayında birkaç da | kikalık bir istirahat lâzımdı, çün « kü bineceğimiz beygırler henüz ha zır değildi. Bu bizim kötü âdetımiz.. O za- manki başı ve sonu belli olmıyan idaremiz. Ah.. o idare.. Kendi ken dimizeyken kendimizin ne mal ol duğunu bildiğımiz için bu kabil ke pazeliklere ve intizamsızlıklara a- | lışmışızdır. Fakat böyle bir ecne « bi geldığı zaman olsun bu işi yap- masak ne olurdu?. Bunu anlıyacak kafa kimdeydi dünkü kahve çırağı, yarın paşa ni hayet en büyük âmir olursa gayet tabii bu iş böyle kepazeliğe mün- cer olur. Bereket versin, sarayda biraz vakıt geçirecek şeyler vardı. Sarayda ve bahçede dolaşırken, uzaktan uşaklardan birisini gör - düm, beygirlerin hazır olduğunu işaret ediyordu. İmparatorun yanma gittim: — Hareket zaman: geldiğini kendilerine hatırlattım... Beygirlermmiz çok güzeldi. Bi) | hassa benim altımda gayet asabi tabiatlı bir İngiliz atı vardı. İmpa- xatorun altındaki at ise daha çok güzeldi. Fakat benim at çok asabi oldu. ğu için mütemadiyen. yaramazlık- lar yapıyor, velhasıl bir dakika bi- le beni rahat bırakmıyordu. Ben de imparatorun arkasından ona A emye Rİ E tişerek gitmek mecburiyetinde ol duğum için biraz da beni zorluyor. du. Benim atın bu yaramazlıkları imparatorun çok hoşuna gitmıştı. Mütemadiyen bana emirler veri - yor: — Şöyle yanımdan geçiniz. — Şöyle yürütünüz.. — Böyle gıdmız.. Atım bu kadar kalabalığa da alr#mamış olacak Ki huysuzlandık- i ça huysuzlanıyor ,imparator da se i vindikçe sevınıyordu. i — İcadiye tepesi üstünden Bağlar | başı, Kısıklı, İmparatorun çok ho-| şuna gıtmıştı, Bilhassa küçük Çam- lıcaya yükseldiğımiz zaman impa - rator adeta bayıldı. — Oh... Ne güzel manzara, ne tabii letafet.. Ne dilnişin memle- ket.. Kayzer mütemadiyen ağzından İ gülenin kelimelerle İstanbulu methe- | diyordu. Filhakika o gün de, İstan bulun güzelliği üstündeydi. Sema berraktı. En ufak bulut le kesi bile yoktu. İstanbul tarafı - nın silueti bütün kalpleri cezbedi « yordu. Ben bile İstanbulu Çamlıca tepesinden bu kadar güzel görme- miştim. Ne güzel memleket yarabbi. Fakat içinde olanlar... onu idare e- den kafalar, İşte arkamda beygi - rin üzerinde sallanan bir koca e » fendi. Henüz ismini okuyup yazamı - yan bu adam; bugün bir impara « tora mihmardarlık yapacak.. Rü- yasında görmediği bir lisanla ona ADAYA AKL KAKA GAL AN 0 LANA MARALMAN AAA , ol ,Çamlıcaya çıktığımız zaman impara' Istanbula bakarak dediki; Oh. | kendimi yokluyor fakat Li ZADE ALARI ne tabii letafetı memleket .. ifadei meram edecek. v Ben böyle düşünürken im torun sesi yükseldi... — Herrn İzzet. Birdenbire ayılır gibi ole İmparator beni çağrıyordu. il etti.. Daha yakına çağırmak ğını işaret ediyordu. Ha; sürdüm. Fakat kayzerin heme kasında giden fon Hobe pat” I binmekte olduğu halisüddem * Jatı her nasılsa kıskanarak İdöğrü müthiş bir tekme savar” | mı?. j Bereket versin konçlu çi” giymiş olduğum için o kadaf ” etmedi... Derken bir dakika büyük bir sancı başladı. Kati 8! çizmemin üzerinde çat edinc# parator büyük bir teessür ii! — Ovo.. diye bağırdı. Hemen arkasından bir şey © mu diye bana sordu. Fakat kahramanlık eseri göstermek ” bir şey yok dedim.. Lâkin Çamlıca tepesine hayyam üzerinde muvazene””, İsil muhafaza edebildiğrme hi accüp ederim. ğ Çamlıca tepesine çıkınca * miz birden attan indik. İmp Ida attan inmiş olduğu için dolaşıyor ve sonra İstanbulu! rine doğru bakıyor, bir sani İstanbuldan gözünü ayıran Orada muvacehesinde bul! ğu dünyanın en bimisal pan tarifatını dinliyor ve mütes hayretini gösteren tebessü sesler çıkarıyordu.. 7 —0o. — Ay.. (O) ve (ay) lar o meftuniyetinı o dakikada ne ifade ediyordu. Filhakika o saniyedeki rayı insanların bu âciz lisan fadeden çok uzaktı, Ancak biliyordu. i Maamafih bu seslerin bi gelmediği muhakkaktı,. Ne* imparator heyecanından: — Enfes.. enfes.. diye yordu.. ### İmparator attan indiği ben de mmıştım. İmparator © | seyrederken ben de ayağın” icısından müthiş dakikalar i yordum. Kendi kendime: — Muhakkak surette 8: rıldı... diyordum. Fakat yoklayınca bacağımın e nı da hissediyordum. Çizm Bir karmak imkânı da yoktu: raftan şüphe, diğer taraftan beni hakikaten şaşırtmıştır Tekrar hayvana hi İsmıyordum. İmparator benim bu dikkat etmiş, hemen yani” di: z — Neo... nız fena mı?, dedi., yoks# ...