20 Kasım 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 7

20 Kasım 1933 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Bin iki gece masalı: me Gönül Yıllarca €vvel, günlerin en w da,, güneşin en parlak ışık. aştığı zamanlarda. Güzel ır- hn kenarlarında büyük bir han Yormuş... i Bu hanın kızı dillere destan o » önül hanımmış.. Wi arak Bu ismi işitenle A ekleri hoplar. Kalpleri çar - * “Kâraların yüzü güler, hasta - rengi düzelirmiş.. v nül hanım namı bütün cihanı İM Arkadan arkaya bu güzel ml e olmıyan kalmamış. Ma « ya. Bu âşıkları içinde iki tözü ayi anadan doğma bir kör de var Hanımın Hikâyesi dünyada yapayalnız kalınca her dakika seslerini duyduğu annesi - | nin, babasının yuvasından uzakla- | ra gitmeye karar verdi. Bir gece | kimsenin haberi yokken evinden çıktı ve bir daha geri dönmedi. ##N Az gitti, uz gitti, dere tepe düz gitti. Nihayet öyle yoruldu, öyle a- cıktı ki.. Dermanı da kesıldığı için | bir yere yığılıverdi. Arada sırada kulağına kuş 8es- | leri geliyor, kuzu omelemeleri de bu sesler arasında yükseliyordu. Zavallı genç orada uyuyuverdi. | ».. Koskoca bir saray.. İçinde gü - Zavallı delikanlı yırmı iki yaşı: | veren dünyanın güzelliklerini anla | zel bir genç geziyor. Herkes bu Na ie ü liği balde dünyanın güzelli- klıma hıçbır şey görememiş. | t Gönül hanımın ismini işi - gözler; parlamış. Ve içind . ” çinde 2 Ana kadar hiç istemediği bir ar - u belirmiş, İ Gözleri açılsa, dünyayı görse... | | vvelâ kendısını tatlı nüvaziş - ' üyüten güzel annesinin, yu- m : Upak sesiyle kendısıne nasihatler | lamış. tan babasının yüzünü görse sonra Gönül hanımı görse,,, Fakat buna imkân var mı? Tabiat onu böyle yaratmış... Böyle hazır- | ».# Aradan çok yıl geçmemişti. Bir ' gün zavallı kör gencin annesi öldü Arkasından babası da bu dünya « dan göçtü. Zavallı genç bu fani güzel delikanlıyı takdir ediyordu. Çünkü bu delikanlı Gönül hanımın kocasıydı. Genç kızlar, Gönül ha - nımı kıskanan kadılar: -— Of... diyorlardı. Kapı önün- de bulduğu körün gözünü açtırıp ona varmak... bu ne alçaklık.. Da - ha iyi kalpli olanlar da şöyle anla» tıyorlardı. — Zavallı âmâ bu sayede kur- ,) tuldu. »s» Genç adam'memnun etrafı do- gelmesin: beklryordu. Fakat, yok, yok... Birdenbire bir acı vaveylâ salonu çınlattı. Genç adam üst kata koştu. Gö - nül hanımın odasını aradı, Alt ka» taindi. Salonu “dolaştı. Bahçede koştu, Kimse yoktu. Hâlâ acı bir | vaveylâ yükseliyor, fakat etraftan hiçbir hareket olmuyordu. Genç kızdı, bağırmıya başladı.. Hiçbir tarafta gene ses yükselmi - yordu. Bu nasıl işti. Eline geçen bir hizmetçiyi tuttu. — Niçin bulmuyorsunuz?.. İ yarak, kabına sığmıyan süt köpü «| laşıyor ve Gönül hanımın salona | 7 — VAKIT 202.nci teşrin 1Y33mmenm Bunları Bili; “Çocuklar Bunu anlatırken biraz da ken.! di kendrmızı müdafaa edeceğim. Çocuklar büyüyecek, gürbüzle- şecek, nihayet kafası tamamiyle işlemeye başlıyacak. İşte tabiat bu çocuğa tam bir kuvvet vermiş » tir. Kuvvetli çocuk koşarak, sıçrı- ğü gibi mütemadiyen etrafa taş-| mak ister. Her gördüğü şeyi öğren mek onun için bir borçtur. Çünkü etrafında gördüğü her şey onun için yabancıdır. Onu anasından, babasından s0- rarak öğrenecektir, Birçok analar, babalar çocukla- rının sorduğu suallere cevap ver - mek istemezler. — Ooof.. Derler. Bu doğru değildir. Büyükler çocukların çok koşma sını, çok sormasını doğru bulmaz- lar. Hatta eski analar babalar bu- nu ayıp sayarlardı. Maamafih çocuğun da her şeyi kendinden büyüğüne tam bir ne zaket içinde sorması lâzımdır. So- | ran, öğrenen, koşan, cuk yaşımı bulunca yavaş yavaş ta sıçrıyan ço -| yor Musunuz ? ! neden yaramazdır ? Evvelâ gazetenin yazılarını ya- zan en az yirmi muharrir vardır. Muharrirlerin yazdığı yazıları dizen yırmı beş mürettip vardır. Mürettiplerin dizdiği yazıları makinede basan birçok makineği » ler bulunur. Bu makinede basılacak kâğit - ları hazırlıyan fabrikada çalışan insanın yekünunu henüz bilmiyo - ruz, Ama hazır kâğıdı . makineye koyan hamallar bile 5 tanedir. Gazeteleri satmak için hazırl yan #dare adamları 10 taneden fazladır. Gazeteleri alıp müvezzilere ver- mek işiyle de en az 10 kışı uğraşır, Sonra yalnız İstanbulda gazete satan 500 müvezzi çocuk, büyük vardır. Demek en'az bir hesapla | bir gazeteyi yazmak, dizmek, ba - sıp satmak için 1000 kişiye ihtiyaç vardır. Eğer mürettiplerım (o dizdikleri hurufatın madenini arıyan, çalışan muharrirlerin yazdığı kurşunka « lemlerini, yazı kalemlerini yapan adamları da hesap ederseniz bir bii hayata dönecek ve cemiyete | gazeteyi çıkarmak için bütün dün- faydalı insan olacaktır. jya uğraşır. Şu halde bir gazete de- İyip geçmeyıniz. Sizin verdiğiniz 5 Gazeteler nasıl çıkar ? | kuruşla en az 1000 kişinin besle « Her gün okuduğunuz bu gazete | dığı aile geçiniyor. nasıl çıkar?. Ve kaç kişi çalışır bi- | İş bölümünde bu da en mühim liyor musunuz?. iş değil mıdır?. — Niçin aramıyorsunuz?.. Diye bağırdı. Bu esnada büyük bir bağrışma (Sen Sofi) ismindeki bu ma- | marya çeşmesinden getirilmişti. | oldu. Gürültüler gök gürültüsünü | sre Bizans hükümdarı Bü - Fatih İstanbulu almca bu kili. | andırdı. tol ostantin tarafından dört kös | se cami oldu. ni Yapılmıştır (330). Fakat | Mann İmparatoru Arkadyüs za - ha da bu bina yandı (335). Oğ ..» Ge, ; Saray duvarının dibinde kendin miin içinde Osmanlı padişah İ den geçmiş olan iki gözü kör deli- larından bırıncı Mahmut 1152 ta - kanlı uykudan bir gürültü arasında rihinde bir kütüphane yaptırmış » m, cı Teodor daha güzel ola - top ypptirdı (408). Fakat impara- deha 2yen Zamanında büyük ve kit; li Nika ihtilâlinde gerek bu | bingi, ve Eerek sair birçok yüksek | Ar yanmıştı. tır, Kütüphanede 5300 yazma ve basma kitap vardır. Camiin yanın- da türbeler de yapılmıştır. * Bu türbeler de Edirnedeki Sul- uyandı. — Gönül hanımı öldürdüler.. — Gönül hanımı öldürdüler.. Büyük bir kalabalık yoldan ge! çiyordu. Genç ayağa kalkmak iste- di. Fakat karnı açtı.. Gözü görmü- | u ihtilâlge 30 bin ihtilâlci Be: | *3” Selim camiini yaptıran ıkıncı | yordu. Ayağa kalkamadı. Yere yu- 150 Okuyucumuza hediye veri Bu haftaki bilmecemiz yepyeni usuldedir. e arRaneRE ear adr ERER Selim, acemiler ve macarlarla mu. | varlandı. Gönül hanımı öldürdüler # dey vak'adan Biçdk'neftet e « harebe yapan Üçüncü Murat, Ma- | diye bağıran kalabalık; üzerinden # üni, İiyi memnun “ etmek içi caristanda İğri kalesini zapteden basarak geçip gitti. | A m Ayasofyayı inşa ettirdi. | Üçüncü Mehmetle birçok padişah dın arr (Tirallı) yani eski Ay - i oğulları ve kızları yatmaktadır. teş tarafmdan öldürüldü. Masalcı Hararetli okuyucu Ayasofya Türklerin eline geçin- Küçük Sevim okuma, yazma me | tane kelime vardır. Bu kelimeler- in Sehir > didor, . Antemyüs ile Milâslı 1 B, de 26 gı mabet içinde küçük büyük irek vardır. 2 büyük direk vaktiyle Re- “il direk ge? mabedinden altı ye- daki m. de Anadoludaki Ayasloğ Mı Yana mabedinden, bir kıs- Çan dağından ,bir kısmı da Ve Atina edeki Trova şehrinden a sehrinden getirilmiştir. Yeğin z içerisinde dört büyük di- 1 Mad ce içinde birçok tezyinat yapılmış ve Kütahya çinileriyle süslenmiş »« tir. Camiin minareleri — Evvelâ Fa tih tarafından tuğladan bir minare yaptırılmıştır. raklısı çalışkan bir kızdı. Bu yaz, halasının Boğazdaki yalısına misa fir gitikleri zaman orada bir “ede-| bi parçalar,, bulmuştu. Bunu oku - yup bitirmek istiyordu. Fakat son sayfalara gelince annesi İstanbula | deki harfler de şunlardır: B.a.k.a.d.c.k.n, r.b.a.r.t.b.a.n, Şimdi bu harfleri yukardaki boş yerlere o suretle yerleştiriniz ki: 1 — Anadoluda bir vilâyet mer- Beyazıt bir minare daha yaptır- | döneceklerini haber verdi. Bunun | kezi. mıştır. Edirnedeki Sultan Selim ca | miini yaptıran ikinci Selim de dı - ğer iki minarey yaptırmıştır. Ca « mum içindeki mermer küpler üçün üzerine Sevim okuyamadığı kısım | ları acele yazmaya başladı. Anne si sordu: — Ne yapıyorsun Sevim? Kapın, Li € bir de kapı vardır. | cü Muradmdır. Taş kürsü dördün- o — Bu kitabın hepsini bitireme - 3 — Nakil vasıtası. 4 — İnşaata en lâzımlı bir alet. 5 — Karadenizde bir kasaba. İsimleri meydana çıksın.. Doğru halledenlerden 150 oku * edeceğiz. vo Dikkat $ Bilmeceyi doğru halledenlerin hal varakalarına isimlerini, adres- lerin muntazaman ve okunanklı o- larak yazması lâzımdır. $ Hal varakaları doğrudan doğ- kası vaktiyle Filistin - | cü Muradın, mahfel ikinci Mahmu- miştim, Okuyamadıklarımı evde ol deki şi sehrinde bulunan Sa - | dundur. kurum, diye yazıyorum. yucumuza şeker, şekerleme, biskü- | ruya (VAKIT, çocuk sayıfası mu» vi ve kitap ile kartpostal hediye! harririne) göndermelidir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: