6 Kasım 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5

6 Kasım 1933 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

bn iğ i — — —— —. VAKTın Edebi Tefrikası : 23 KALA, mum VU MI HAR P TE Gününün KISKANÇ ; Teşkilâtı Mahsusa | a lin » Selimi İzzet | ALMANA MANN) Makleder : Selâmi Izzet E Ayaklarımız , li pm yl 2 e öğe MA A AAA ANAM Piya VAKIT'ın yeni Tefrikası ; 5 Yazan: A. MiL lenmekten korkardım, kapıyı vu - | Fumuş, dilim kerpiç- | rurdum., zem eri Kara Kemal Beyle Almanlar, Trab- İ Emrinden sonra da'birağ bek -| ti sana Sa ” b kam öze çar. zonda İsviçre otelini askeri bir karargâh haline getirmişlerdi Fakat Behireyi her bir koltukta oturmuş bulurdum. Ve halden anlardım, ki her iki» İsi de biribirinden sıkılıyorlar. bakıcıya rast yo me EE hi zemin hazırlanmamış olduğunu | karmaları ihtimali de unutulmıya- âm verdi iy geldim, anlamışlardı. Bu vaziyet karşısın | rak hareket ediliyordu. » Sonra yanıma gel - da hiç olmazsa aradaki irtibatı te-| oAlmanlar beraberlerinde bir de min etmek üzere kâtibi mesuller- kolera ve veba gibi hastalıklardan dan birisi Almanlara mihmandar | tahaffuz için bir takım aşılar getir ta olunmuştu. Bu tayin, mih - | mişlerdi. Bunların gerek kendile mandarlıktan ziyade Almanların | rine, gerekse maiyetlerine aşılan- masını musirren talep ediyorlardı. Halbuki bu aşıları yapacak bir doktor bulmak müşkül bir işti Her hangi bir doktoru çağırıp aşı yap- İtrmak tehlikeli idi. Çünkü Al - İmanların Türk olmadıkları mey - İdana çıkacaktı ve belki de bütün 5 — VAKIT 6 2.nci teşrin 1Y37mmmm is > - İİ - - ucuna basarak ka- Soğru yürüdüm, Sazım ku <nmişti, YaPışmıztı., Bazan de çekiniyordum, sinir - — Allaha ısmarladık, >- Güle güle doktor.. APIYI açarkı ni Murıldamıyandu. hasta bir şeyler atım; Merdiy İz en başmda eli di, seferinde Bunlar Gürcülere ait olan va - xifelerden ibaret idi. Süleyman Askeri Beyin mukavelename mu - değil | cibince üzerine aldığı taahhüdat İ © | Türk ordusunun Gürcistanı istilâ etmesi halinde meri olacaktı. Bu taahhüdat umumiyet (itibariyle, muharebeyi kazandığımız takdir - de Gürcistan istiklâlinin temin e - dilmesini istihdaf eyliyordu. Müs- takbel Gürcistanın hudutları ise muharebenin hitamından sonra ta | yin ve tesbit edilecektir. | Çıkma günü yaklaşıyordu. Bir akşam, ayrılırken, Ferdi ar- I kamdan seslendi: — Öbürgün çıkıyorum mi?. — Ağır doktoy?, > ir — Hayır. hastanız mı var (Devamı var) Ben öyle zannettim.. Siz has- | rsrmremsmmsnamassısasarasammasıs ta deği siniz ya? — hu Trakya i kong resi > Öyleyse güle güle doktor ... Allaha ısmarladık, , m 22 Ferdi on g mmm mankene ei. ik üm. a S0 A RE Won gün Mal sanız, adın, zarfında, (o Behire, “kocası ameliyat olan ni, rolünü oynadı. tu tün gün kocasının yanında o rüyordu. Onu bir dakika yalnız Kan fırsalını bulamıyordum . b ne kapısmda beklemek te ida gelmiyordu. Nnhayet bir gün an çıkarken rastladım. — Bu hal ne olacak? Dedim. Br sıkilmışa benziyordu. Ne Yapayım? Dedi. “Gelip 8iden oluyor, iskambil oynıyoruz, 1 ediyorum, Ya ben? >— Sen ne? €nim ne gelip gidenim var, skambilim,, Ne ehemmiyeti var?. besi YOrsüy, Me de; ? Sen sin, gidip geliyorsun, yürü- , sokağa çıkıyorsun.. Beli çeke gezer Sayi, ip geliyorum, m amma, Yalnız... 1, ğünlerde de, zatı âlinizle söylersin sokağa Bunu ne de ia » ge kanlılıkla söylüyor... Belli, dim, yk teşpiuru konuşuyor. De - i>İM n başlıyacak?, — > Şa Tabit!.. © Harıkulâde bir a- e NE Hayatıma postu serdin... akla fenasın!,. Böyle bir şey tekra, an bile geçmiyor.. Yalnız zi anlatmak istedim, ki senin- ader sokağa çıkmak; seni için tabii > Alay etme, ciddi konuşa - : DE zam, i ÖN an geleceksin canım.. —RB, y ita hil senin elinde. o Burada San, *msin.. Ne zaman çıkarır- deme, an burada bana “canım, N Herhalde, hastanede De geçirdiği anını sikiyordu. Bunu dü- Beceleri biraz rahat uy - ordum.. ma kıskançlığım.. Kıskanç 1 söz bile yummıyordu.. * s4 İiğm Dig ve Ferdiyi yoklıyordum. ih set erde, kapının önüne ge- Bark Yor, elimi tokmağa u - ereddüt ediyordum: Dn ire içerde mi?. Gini İla nsan yatağında rak < ulacaktım?, Meselâ Püren olundan öperken gö - ai azan, meraka düşer ve kapıyı an açardım. , ün hastanede kaldı . Ooğru.. Tabii hayatımız ne! i Acaba aklınımı | kaçırdı? SOFYA, 5 (Hususi) — Zora gazetesi şu ma'ümatı veriyor: “Akşam, Razbonikovun heye - canlı bir nutkundan sonra Trakya teşkilâtı kongresi kapandı. Kon - grenin aldığı kararlar şunlardır: i — Hakikatte ölü halinde ka - İfan Ankara muahedesinin feshi, 2 — Türk hükümetinin, Trakya- da çalışan Bulgar tebaasına karşı aldığı kararlara (7) mukabil Bul- I gar-bükümetinin de tedbirler alma sı; 3 — Bulgaristanı müşkül bir va İ ziyete sokması ihtimali olan “Tu- van,, ve (Altınordu) gibi Kemalist cemiyetlerin Bulgarıstndaki pro - pagandalarına nihayet verilerek bunların tamamile ortadan kaldı - rılması. i 4 — Bulgaristanin gayrı tabii olan cenup hudutlarının feshi; Ky, i Nöyyi muahedesinin 48 i tanın Akdeniz mahrecinin tanın - ması, bunlar, Nöyyi ile Lozan mu- ahedesinin tashihile kabı! olabile- cektir, 6 — Gene bu munahedelerin | tashihile Garbi Trakya ve Londfa |(913) muahedesi mucibince şarki | Trakyanın Midye - İnos hattına kadar Bu'garistana kadar iade e - İ dilmesi. 7 — Mestanlı vilâyetinden Tür- kiyeye hicret eden Türklerin gayrı İ menkul emlâkinin Bulgar hükü - | meti tarafından tesbit edilmesi; 8 — Zabhirelerin satın alınma re jimi gibi, Mestanlı, Paşmaklı vi - lâyetlerile Elhovo, Hasköy ve Fi- hibe kazalarından da tütün mah - sulâtınm da ihracat müdürlüğü ta- 1afından satın alınması, 9 — Bulgar muhacirlerine ara - zi verilmesi ve bu muamelenin no- i terler tarafından tasdikr. 10 — Teşkilâtın çıkarmakta ol- duğu “Trakya,, namı altmdaki gazetenin yevmi olması; 11 — Bulgaristan Akdenizden ayıran şimdiki hudutların kaldırıl- ması; 12 — Yunanistanla ibtilâflarm halledilmesi; 13 — Bu sene Rodoplarda aç kalmaları muhtemel olan Bulgar halkının hükümet tarafından do - yurulması, ci maddesınm tatbikiyle Bulgaris | Kemal Beyle beraber Trabzona | gelen Gürcüler arasında bir de “Kerel,, isminde birisi vardı ki bu zat Gürcü olduğu halde kendisi - nin İsviçrenin bilmem hangi darül fünununda müderris olduğunu ve Gürcistan istiklâli için çalışmak üzere işini gücünü bırakarak Tür- kiyeye geldiğini söyliyordu. Gürcülerle beraber vapurdan çı İ kan Almanlara gelince; bunlar da Gürcistan tarafında yapılacak teş kilâtr idare edeceklerini ve Süley- man askeri Beyle Gürcüler arasın da aktedilmiş olan mukavelenin ! gerek Türkler, gerekse Gürcüler tarafından tatbikini kolaylaştırma | ğa çalışacaklarını ifade ediyor ar- Gr, Kara Kemal Bey evvelâ bu iki Almanın mevcudiyetinden hiç haberi yokken onları bilâhare va- purda tanımıştı. Almanlar Süley- | man Askeri Bey tarafından gön -| derilmediği için onların sefaret ta | rafından yola çıkarılmış oldukları ve Almanyanın daha o zamandan | Gürcistan işlerinde de parmağı ol- | İ masını istediği zan ve tahmin edil | mişti, Nitekim'Kerelin en ziyade | İbu Almanlarla temas ettiği görü - lüyordu. Kemal Beyle beraber gelen ve İ kâtibi mesullerin İstanbuldan ha- İreketlerindenberi teşkilâtı mahsu- sa için yola çıkarılan üçüncü he - yeti teşkil eden Türk — Alman — Gürcü heyetinin Trabzona muva- salatiyle beraber Trabzondaki va- ziyet büsbütün değişmişti. Her bir yenilikte olduğu gibi artık herkes- | te fazla bir tecessüs, fazla bir fa-| İaliyet görülmeğe baş'amıştı. Al manlarla Gürcüler Trabzonda | “Otel suis,, denilen İsviçre oteline Hemen Almanlar yerleşmişlerdi. burasını bir iki gün zarfında ade- İ ta bir askeri karargâh şekline sok | İmuşlardı. Bu maksat'a otelin bir katı tamamen A'manlar ve Gür- cüler tarafından işğal edilmişti. “Mosel,, orada kumandan vazife- | ini ifa ve küçük rütbeli olan “Şmit,, ise onun emir zabiti gibi | hareket ediyordu. On altı Gür - cü de bu iki zabitin idare etmek- te olduğu bir bölük vaziyetinde i- diler. Kemal Bey lisan bilmediği için yolda Almanlarla hiç konuşama - J muş ve Anlaşamamıştı. Trabzona | muvasalatlarında lisan bilen kâti- bi mesul beylerden bazıları Alman larla müzakere ettikleri zaman i müşterek hareket için burada da - ! İ tesisat yapmak müzakerat neticesinde taayyün e - Kara Kemal harekâtını tetkik ve memleket a - leyhine çalışmalarını menetmek| maksadına müstenit idi. l Türkiyenin umumi harpte ala - cağı vaziyet henüz malüm olma- | dığından ve bu vaziyet malüm o- luncıya kadar itilâf devletleri nez | dinde şüphe ve tereddüt uyandı - | rılmaması matlüp ve mukarer bu- lunduğundan Trabzona gelen Al manların karargâhlarından dişarı çıkmamaları, kendilerini hiç bir suretle belli etmemeleri ve sonuna kadar gizli bir hayat geçirmeleri kendilerinden şiddetletakip olun- muştu. Bu suretle onların taşkın- lık yapmalari ve para ile kendile- rine taraftar kazanmaları da men edilmiş oluyordu. Çünkü Alman- ların yanında bir iki sandık altın bulunduğu tahmin edildiğinden, teşkilâtın mahiyeti anlaşılmış ola- caktı. Maamafih, nasıl olsa bu tabibe ihtiyaç vardı. Bu ihtiyacın bir an evvel tatmini lâzım geliyor- du. Kâtibi mesulleerden olup Al- manların mihmandarlığına tayin edilen zat gidip nihayet vilâyet sertabibi doktor Yunus Vasfi Be- yi bulmuştu. Bunun üzerine Yu- İ nus Vasfi Bey evvelâ tahlif edile- rek teşkilâtı mahsusaya alınmış ve ondan sonra giderek Almanlara ve maiyetlerine istedikleri aşıları- nı yapmıştı. Bu müşkül de bu su- retle hal ve tesviye edilmiş oluyor- du. Kara Kemal Bey Trabzona mu- vasalat ettiği günün akşamr gerek kâtibi mesuller, gerekse Trabzon teşkilâtı Kemal Beyin riyaseti al- tında toplanmıştı. Bu içtimada işe nereden başlanacağı, Kemal Bey- le gelenlerin ne suretle meşgul o- lacakları, Teşkilâtı Mahsusanın diğer kısmını idare eden doktor Bahaettin Şakir Bey heyetinin Trabzon heyetiyle nasıl teşriki me sai edeceği uzun uzadıya görüşül- müştü. Fakat istişareler neticesin de İstanbul Teşkilâtı Mahsusa merkezinin bu hususta henüz katf hiç bir karar vermemiş olduğu an- bu parayı öteye beriye tevzi ede- rek vaktinden evvel bir hadise çı- Almanyadan çıkan! Yahudi münevver- leri bize diyorlar ki:' (Maş tarafı | nel mayıfamızda) etmek ve indelhace bu hususta hü- | kümetle müzakereye girişmektir. | Müracaatın şekline göre Türkiye- ye gelmek istiyen yahudi muhacir- ler kimya sanayiinde ve a'elumum sanayide ihtisasları tanınmış otori- telerle ziraat sahasında çalışabile- cek mütehassıs adamlardır. Bu mü- racaaltan anlaşıldığına göre hükü- met muvafakat © ettiği takdirde! memleketimize bin ile bin iki yüz kadar yahudi muharici gelmek ar- zusundadır. Ancak bunların mem lekete gelirken ne kadar para ge- tirebilecekleri ve burada ne gibi istiyecekleri pek iyi anlaşılamamaktadır. Bu cihe -| tin hükümetçe muhaceret esası ka-' bul edildiği surette cereyan edecek deceği anlaşılmaktadır. l laşı'mıştır. (Devamı var) Iktısat vekili Seyahatini bir müddet geciktirecek ANKARA, 5 — İktisat vekili Ce'âl beyin cümhuriyet bayramın- dan sonra İzmirden Paşlıyarak Anadoluda bir tetkik seyahati ya- Ce. lâl beyin bu seyahati şimdilik te - pacağını ecelve bildirilmişti. f ahhur etmiştir. Vekil bey İzmır mıntaka ticaret müdürü Saffet, borsa komiseri Mahmut ve ticaret odası umumi kâ tibi Mehmet Ali beyleri Ankara- ya davet etmiştır. Bunlar kendi bü rolarını alâkadar eden işler hak - kında izahat vermek üzere yarın buraya ge'ecektir. İzmir ithalât tacirlerinin iktısat vekâletmden temennileri ye ba - zı şikâyetleri burada görüşülecek, halli hususunda tedbirler alına « caktır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: