yl gl 1 yyl yy yl yy A a © O günleri Allah göstermesin, © başka bir padişahın kendilerini is- tihdam edeceğinden emin olarak —— böyle bir melânete iştirak etmez - | > er, bu halde iki ateş arasında kal: | mayı çokları arzu etmez. Edenler, — gençler olur, o avantüriyeler bir — kıtal çıkarırlar o vakit Üsküdar - © dan atılan topun ne gibi bir fayda si olur? Tarih meydanda: Hiç bir vakit © öyle mesafeden suikastlar olma - | mıştır. Suikast yakın temasa muh- taçtır, Hatttâ araba üzerine bile atılan bomplar hemen hiç bir ne - tice vermemiştir. in seci A Vm Paşa! Bana pek yeni gibi şey ler söylüyorsunuz! © Üsküdardan bir topun tanesi bu cihannüma köş / “dövmesin! Bu ne demektir? | Herhalde siz Nazlı Hanımdan bu- nu talep etmeyiniz: Bittabi Halim — Paşa ailesi kendi ailesi demektir. Fakat şu evvelce sual eyledğim ce - miyet hakkında bana (sadakatini © © tahrik ederek bir malümat almağa — — gayret ediniz. Hem de Halim Paşa m iade edilip edil - iediğini bittahkik bana bıldırın. Se şey daha söyliyeceğim: Ba na Patisten yazıldığı üzere Sait — Halim Paşa jön Türkler hakkında vaktile kayın pederiniz e Mustafa Fazıl Paşanın yolunu tutmuş. Hat tâ bunu yazan doğruca sizin akra- p dan maruf bir beydir. Hattâ bu hususta Münir Beyden de memnun değilim: O jön Türk - i bazı iyi cihetler görüyor. Ba N Bir gün Parise giderse bize bu işte hizmet edebilecek midir? Burada bana ettiği hidemat mü - Kimdir. Süferayı ecnebiye ile aram | © da bu memleketin menafii hakiki- *Yezini ve —halk ne derse desin— | Onun gibi müvazenej siyasiyeyi muhafaza eden başka kimseyi bu- ımadım, Fakat Fransa sefirile her görüştüğü halde jön Türklerin teki filiyatını bozmağa mu - affak olamıyor... Sultan tepesin- den top endahtile beni ortadan kal | ki o dırmak arzusu velev dediğiniz gi- müşkül hattâ gayri mümkün de sa, Mısırlılar bunu parmaklarına ” bin kere doladilar mı idi, emin olu muz ki çok paraları olduğundan herhalde muvaffak olacaklar, Be - | © Dima bakayı saltanatım böyle bir © kaç Kişinin keyfine kaldıysa bu ne hükümdarlıktır? > | — Efendimiz! Kulunuz Mısırlı» © İsra merbutiyetimin bahşettiği u - zun tecrübeyi üssülesas vazederek © ve herne kadar ikide bir yemin etmek kat'iyyen mutadım olma - © maktannaşi,. o — Sözünüzü kesiyorum: Evet, | Dikkat ettim: Sık sık gördüklerim de Yersiz ve bir de bizim Bekir Bey ve daha bir iki zat yemin et - mİyorsunuz. Öyledir efendimiz, bu halde ire ayyy 1 yin gn Ey yy yi İ ları bana yetiştirseler, belki haklı / olursunuz? Fakat paşa, bunlardan iler, ayni mesele her birine ayrı ay | mazarle bakılmasını zatı şahanele api ir ayl nan ipe Aptülhamidin Yaveri Keçeci Zade İzzet Fuat Pş.nın hatıraları , yy Ayy yy yg yg “aayatt : Mısırlıların üsküdarda Sultante- pede kuracakları bir topla, Yıldız sa- rayını dövmelerinden korkuluyordu işte yemin ediyorum: Vallahi. ve ! bir ehemmiyet haizdir. Hem de bu billâh Mısırlılarca onlara isnat bu iyyen efendimiz hiç yere mukad - i des ve mübarek zihni hümayunu - | nuzu yoruyorsunuz! Mısırlıların çok kabahleti olabilir, Fakat ken - | dimden daha ziyade eminim ki| hiç bir şevketmeap oefendimize karşı vicdanlarına karşı bir melâ - nette bulunmazlar... — Vicdanlarına karşı değil; ba na karşı... galebe ettiği gibi kelimelerle de is tedkler gibi oynuyorlar... Fakat bu Mısırlıların efendimize suikast ve- ya başka bir ihanette bulunmaları | hususunda zikıymet teveccühü şa- hanelerini kaybedeceğime kani ol- sam da gene imkân olamıyacağın da musirrim... Vicdan, namus, hay | siyet, ber taraf bunlar için hiç bir sebep, hiç bir mantıki ve hakiki menfaat olamaz. Bu halde öyle a- sil ve kibar aile niçin âlemin nef - retinj kazanacak? e ENR az ya yg N i i Memleket Haberleri Berman ürer sena sseamaaman 001 anana esd ee e arama nee EEE BAYA EST gpreersani zı malümat vermesini talep eder - — Efendimizin zekâsı her şeye ! sem, —tabiatini bilirim— kızar. Rizede pek garip ve gülünç bir , taya aksetmiştir. oğlu Ömerdir. Vak'a şu suretle cereyan etmiş- işte Sait Halim tarafı yalnız değil. lerinde asla şüphe olamaz. Bittabi jön Türkler de bunlardan uzak durmazlar, duramazlar, omenafii müştereke meydanda, Kâffesinin hedefi biz değil miyiz? Para Mı - sırlılardan. Melânet? her taraf - tan! — Hemşire Nazlı Hanımdan ba Nasıl edelim? — Pek kolay değil mi? o # — Ne gibi efendimiz? — O curnal kıyafetinde vere - | Ja elindeki bıçakla köylüyü teh - dit ederek dövmeye başlıyor. Bun | mur yağmış ve geçen gece SeyP' lardan güçlükle yakayı kurtaran | nın ani olarak kabarmasına mağdur keyfiyetten polis kara - | mezbahadan daha aşağıda Hav kolunu haberdar etmek üzere ka- | ju bucağına doğru bazı mayrali vakolu araştırmakta: iken kasap | rın sular tarafından sürüklenip #f Osman daha evvel karakola gi - | türülmesine sebep olmuştur. Bu suretle sürüklenip o den”) rek köylünün birisinin bu bıçak - ! doğru götürülen mavralar sekif! cek değil: Siz bu hususta size ver- diğim malümatı hikâye gibi nakle derken —istemiyerek ve düşünmi yerek— A... şöyle olmuş, böyle gitmiş der bu da hiçten ziyadedir bana çok şey söylemiş olur... — Öyle ama, efendimiz, arada kulunuz curnalcılık etmiş oluyo - rum... — Paşa! İzzet Paşa! Bilmem na sıl oluyor da sizin gibi malümatlı ve zeki bir zat bu derece yanılı yor??? Cidden şaşarım: Efendim meydanda, haniya sizin sevmedik lerinizden itimat etmedikleriniz - den Tahsn Paşalar, Ebülhüdalar, Holo Paşalar ve daha dahalar bun biri yok.. Hiç biri, — Efendimiz! Hiç bir meydan: da yok... Zaten öyle olur... Hiç gö- rünmezler: Bu ötedenberi cümle - mize malümdüur. Şimdi şevketme - | ap efendimiz hazretleri lütfen ve inayeten ferman buyursunlar nö - | bet odasına meselâ tercüman ve divanı hümayunları Münir Paşa, Gazi Osmanpaşa, kurenadan Emin Bey, Arif Bey, Bekir Paşa, Salih Münir Bey, askerlerden bazı tayin edeceğim yaverler, mezunen İstan bulda bulunan bazı süfera, ve ilâh ve ilâh,cemedilsin, sonra kâffesi bi rer birer huzuru şahanenize girsin rı sual buyrulsun, eğer bunlardan biri, yalnız biri bile aksini söyliye cek olursa, kulunuza ilelebet hain rinden istirham eylerim... — Pek kolay: Birbirlerine kapı dan çıkar ve girerken... Yok: Gerçek olamaz. Vakit kâ- fi değildir. — Efendim! Aşikâr! Öyle ha - kikatler ki, Cenabıhak gökyüzün - de bir hakayık müsabakası veya - hut aksi olarak bir yalancılık meş- heri cem ile yalancıları, hakikat - ler cihetine, hakikatçileri de yalan cılar tarafına sevkediyorsa, behe - mehal bizim iddia şubesi birinci mükâfata nail olur, — Paşa işe ciddiyetle ve kâfi de recede ehemmiyet vermiyorsu - nuz. Halbuki bence son mertebe — Kat'iyyen! Curnalcılık ner - den sıkıyor? Hem de, Paşa, Alla - hı severseniz, bu tabir ve sıfat ne- reden çıkıyor? Ay, bana, beni en- terese eden bir ihbar, bir malü - mat, bir hizmet, neden böyle nef » | reti mucip oluyor? — Müsaadei şahaneniz olursa kulunuz, ve kulunuz gibi efendimi ze cidden hiç bir fenalık edemiye cekler bu tabiri nefretle telâkki et mezler: Bizim curnalcı tabiri al - tında çirkin gördüklerimiz en müt hiş yalanları, iftiraları, telleyip | pullayıp efendimize nişanei sada kat ve en büyük hakikat kıyafetin de göstererek ömürlerinde hiç bir devirde, hiç bir yağmada hatırla - rmdan geçmemiş olan böyle yal - dızlı maişeti temin etmek mesele" sidir. | (Devamı var) Yumruğa dökülen kavga Kasımpaşada Bahriye caddesin den geçmekte olan seyyar börek- çi Necati ile aynı mahallede otu- ran Şefik börek satmak yüzünden avga etmişlerdir. Kavga yumru - | ğa dönmüş ve her ikisi birbirleri - | ni dövmüşlerdir. Polis her ikisini de yakalamıştır. ——— Ticaret mektebinde Yüksek iktisat ve ticaret mek - tebinde yapılacak ıs'ahat etrafın- daki fikirlerini bir rapor halinde vekâlete bildirmiştir. Vekâlet raporun | tetkikinden sonra yapılacak ıslahatı tesbit ede cektir, ———— | Çekoslovakların bayramı Bugün Çekoslovakların milli bayramıdır. Bu münasebetle Çe- koslovak konsolosluğu tarafından tir: mahallesinde amcası Halim ağa- ya göstermek üzere açtığı vakit içersine barsakların doldurulmuş olduğunu hayretle görüyor ve bun ları olduğu gibi götürüp kasaba ia- sının geri verilmesini İstiyor. Ka- isap barsakla karışık yağı elinden jalıp atıyor ve Osmanın arkadaşı isminde bir adam zavallı köylü - | rılmıştır, nün ellerini tutuyorlar ve Osman derek ve elindeki bıçağı göstere - bıt varakasiyle adliyeye veriliyor. lenmiştir. Salihlide Cümhuriyet bayramı hazırlıkları SALIHLI, (Hususi) — Cümhu kutlulama komisyonu bayramm yaklaşmış olması hasebile içtima» Bayram için ana programla Cümhuriyet meydatinda yer ala - cak müessese ve cemiyâtlerin ma- hallerini gösteren kroki tesbit € - dilmiş ve müesseselere dağıtılmış- tır. Komisyonun reisi; kiymetli kaymakamımız Kerim bayra mun fevkalâde mükemmel olması için geceli gündüzlü çalışmakta. müesseseleri ve kulübeleri tek tek ziyaret ederek çalışmalarını tetkik etmektedir. , 0 huriyet marşını, istihkâm" taburu ile jandarma bölüğümüze öğret - cektir. Bayramın birinci ikinci ve üçüncü günlerinde hatiplerin nü - tuklarını söylemeleri için kürsüler yapılmıştır. Cümburiyet bayramı için Halk fazla olduğundan Salihli manifa - bugün Tokatlıyan otelinde bir ka: bul resmi yapılacaktır. ilin turacılarında bayraklık bez kal - mamış gibidir. e Manifaturacılar tedir. iii PE Cz gi Saf köylü! Adanada Bıçakla köylüyü (Hava ve su yüzüf tehdit ediyorlar? den büyük felâke Adanada üç gün evvel hilekârlıktan çıkan bir vak'a zabı- | bir fırtınanın büyük tahribat Y tığı ve ortalığı velveleye veri kesafet teşkil edecek derecede yağı alıyor. Yağı götürüp Haldoz | detli ve sürekli yağmıştır. Düşen tanelerin büyüklüğü I kında bir fikir edinilebilmek şunu kaydetmek kâfidir: ğ Yağan doludan ertesi sabah * de ederek deği ini yahut para- | lanıp şehre getirilenler ar a A e vall dü cimde olanları vardı. Bazı bağ evlerinin çatı ki ” Kasap Şevki ile Sarıbaş O. Hasan | lerinden ehemmiyetli bir kısmı * Dağlara da şiddetli dolu ve Mehmet ij meydana çıkacağını sezen kasap | fendilerin de iki mavrası sökülmü Osman bu defa da işin resmiyete | tür. Borlu Mehmet Ağa ile Ha! konmaması için polise yalvararak | lu bucağından Çerkes Ahmet beş lira rüşvet teklifinde bulunu - | pın da birer mavrası bu suretle *İ yor. Fakat hakkında tutulan za - | ların cereyanına kapılarak Gece, Seyhanın kabarma deftİk cesi şayet yarım metre daha olsaydı suların ovayı bile iştil# muhakak idi. riyet bayramı onuncu yıl dönümü Kadınların ka vg af larını sıklaştırmıştır. ” Gündüz ağız kavgasil€ i geçmiş, fakat akşam Fener civarında oturan Elm hanımla komşusu Fatma hanım P velki gün kavga etmişlerdir. Gündüz ağız kavgasiyle miş, akşam olunca Fatma ! kavgayı yeniden tazelemek ist€ miştir, Fatma hanım gete liğında Elmas hanımın evinin ö”£ ne gidip yerden aldığı koca! İlaş'arı pencerelere : camları kırmıştır, Bu sırada #0 i “ali yalnız bulunan Elmas hanım Gürbüzler Yurdu bandosu cüm i taş yağmurundan korkmu$ “1 1 bağırarak yere yuvarlanmıştır» korku üzerine Elmas hanm -| duğu iki aylık çocuğunu düş miştir, ğe Ya Marş cümhuriyet. bayramında | tür. binlerce kişi tarafından söylene » Vak'aya hasta olan Elmas hanım tedavi di tına alınmıştır. Fatma hanım * ka'anarak tahkikata başlanmı! seyanar ra nenansens soyunma san0 İN bayraklık bezin endazesini 195 ruştan 35 kuruşa çıkarmıştır", tarafmdan ısmarlanan bayrak pek /fiatta bayrak yaptırmak pahs” miş, ve ha'ka da öğrüliliya başla; halde hastalanarak hamile bull. wal olduğundan halk beyaz b&.M ri boyıyarak bayrak temin etm N Hileyi yapan kasap Hasan oğlu | ğini dün yazmıştık. Bu müthiş ff Osmandır. Hileye ve tecavüze uğ- | tınaya dair gelen yeni rıyan İslahiye köyünden Mahmut göre dolu, tahribatını en i bağlarda yapmıştır: Hemen bü a ağaçların dallarını kırmış, N kumru ve buna benzer kuşları *! Ömer köyden geliyor, kasap ğın yığın öldürmüş ve geniş biff Osmana giderek içyağı istiyor ve trekalıniığmıza li yurulan mesailde külliyen ve kat'- | dir: Ermenilerden bir çok azılıla- l okkası kırk kürüştan beş okka iç. hada yarım metre kalınlığın | rı vardır. Ve teşriki menfaat ettik ! la kendisini öldürmek istediğini | dir. Bunlardan dördü Seyhan “1 anlatıyor, O sıra saf köylü Ömer | hallesi muhtarı Selâmi Efendi ağlıyarak” karakoldan İçeri gil 7 lemail Efendiye #öttir, Çölak © f! yor ve hakikati anlâtiyor.” Foyası | Süleyman ve ortağı | Ğ i