23 Ekim 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 7

23 Ekim 1933 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İşi İ Krş Yordu Küğük köyün Bunları dasmmıınınızısamı rar Tuhaf değil mi?. Biz Avrupayı, | Amerikayı severiz, Gözümüzün ö- nünde bu memleketleri canlandı - | rırız. Buna mukabil bu memle - | ketlerdeki adamlar da bizim mem leketimizi gözlerinde büyütürler.. Bizim memleketimizde çıkan mad- delere hasret çekerler. Maamafih bunların içinde öyle garipleri vardır ki.. Bizim habe- rimiz olmadığı halde meşhur ol - muştur. Hattâ bizim memleketi- mizde öyle bir madde bile yoktur. | İşte bunlardan birisi de Türk kah- vesidir. Türkiyede kahve çıkmaz. Bi - zim memleketimize Brezilyadan İ kahve gelmektedir. Halbuki Av-| rupa ve Amerikada Türk kahvesi meşhurdur. Geçenlerde bir gazete Türk kah vesine dair bir makale yazmış, Di- | yor ki: — Dünyada en meşhur kahve Türk kahvesidir. Bilhassa Türk memleketinde yetişen (1) kahve - lerin çekilmesi ve un haline geti- rilmesi suretiyle elde edilen un kahvesi çok nefistir. Hattâ dün - yadaki kahvelerden pek fazla (ka- fein) maddesini havidir. | Meselâ Viyana siyah kahvesin- | Anayurdun içlerinde | değil, sokağından bile geçmesi ya- saktı. “Yalnız çocuklar... a... kapı | de yüzde 3 kafein vardır. Fakat| lar açıktı. Türk kahvesinde yüzde yedi kafe- Küçük Mehmedin babası, an «| *” vardır. | nesinden dinlediğine göre, umumi Türklerin şeker kahve karıştı » | harpte şehit olmuştu. Babasının | rarak pişirdikleri kahvenin soğuk intikamını almak küçük Mehmede | soğuk içmesi (77) çok lâtif olur.. bir borçtu. Bu borcu yapıncıya | Bu letafet ne Viyana kahvesnde, kadar damarlarındaki Türklük ka. | ne de Macar kahvesinde bulunur. nı dolaşmaz ve babasının sözleri | “Hangi yanlışı düzeltelim. Bil - yerine gelmezdi. mem kis, Küçük Mehmet biç kimseden izin almadan, hiç kimseye haber vermeden küçük Ali ile çoban Mustafayı da kandırdı. En büyü- ğü 15 yaşında olan bu üç çocuk hediye veriyoruz kollarmı sallıya sallıya mıntaka - Bu haftaki bilmecemiz garip bir dan içeri girdiler. Çocuk olduk - | sualdir: ları için hiç kimse sesini çıkarmı” | o. Taksim ettiğiniz zaman yedi yordu. Bu vaziyetten istifade et- veya yedinin misli olan adedi bize | mek lâzımdı. Mehmet ve arka - veren adet yedinin kaç mislidir ?. daşları derhal mevkilerini aldılar. Bu garip .sünle cövâp verehler v5 a > ae Mya den:İBdrküyücülmneb gülsün: Bis: kap, mları, ahmak sandıkları lenbak Meri Li Me a mi küvi, kart postal, kitap ve sair Miyan küçük gocukl: üti — Bu vatan borcunun ifasında | hediyeler vereceğiz. ukları müte - | 45 5 Man g, , Salışıyor m > kimin en çok paye alması lâzım - & » geceleri düş -| 4 ao soyarak iki saat ile-| Araş , çi ması, düşmanların bunları & asen imkân yoktu.. Bi gra bayi it etmedikleri taşlar çok lm Mitları düşman sün - Si Yazılara, #zilmemek için çete- Dağı başl düşmanlara karşı koy Men; eli amiştı.. Kasabada he - Mot, SİA tutan kimse kalma- kung vaziyetten çok kaş Çünkü halki içinde , kadı, hiç kimse yoktu. Beş| kay dan, bir kaç çocuktan kim Ka anama? İ Teşrinievel Bilmecesi : kumandanı şapkasını . diyer. E 750 Okuyucumuza a ln eğiyor. Elinde. Yen saklata şaklata istas- Sie, a dolaşıp duruyordu. Seçmişti. Düşman ku- göre Türkler uyuşmuş a Onlardan kur- e kaç adamın da $ı korkularından başka ve büy ili Düşmanlar öyle ük a Fakat aptal gördükleri Bilmeceyi doğru halledenlerin ! bilmece varakalarını doğrudan Şetecilerine teslim edi Bu şerefi her kes kendisi almak | doğruya Vakıt çocuk sayıfası mu- istiyordu. Nihayet bu işi ilk önce | harrirliğine göndermeleri lâzım - | düşündüğü için Mehmede verildi. | dır. Mehmet bir kibrit ile depoya | | $ Bilmecelere kupon istemez. girdi. Düşündi Eğer $ Bilmece kâğıtlarına isimleri- baş yarıyordu. düşmanlar kendisini görürlerse | nizi ve adreslerinizi okunaklı ya - a nt, “wi bütün depoile birlikte harap ola «| 2'nız. n Aftoş Piy, zi caktı, Ti ayet bu 5 hagen İ Zararı yok... Vatan yolunda ae Sephane kaçırdıkların»| kavga yaparken bir ölümden ne i r olmuştu. Yıllardan | S1k#1?* Yet aklı başıma gelen ku Depoda bulunan cephanelerden c *napları hemier emirler | üç sandık kalmıştı. Mehmet, kü- ke a, leri kaçırtmayın, | çük arkadaşlarına: tembihler yaptı, ir. şu idi: yükseliyordu. Mehmet vaziyeti anladı. Üç ar- kadaşına fundalıklara atılmaları - | nı söyledi. Kendisi de sakladığı | gazlı bezi kibrit ile alevledi ve cephaneliğin ortasına attı. He -| men fundalıkların arasına cilayı * na — Son ga; « İş tamam.. De- j verdi. il alan Türkler artık | di.. Ve kahkahayı bastı. İ Yarım saat sonra cephaneliğin yalar ve silâh,| © Bu sevinç çok sürmedi. Birden | alevleri yükselirken. Mehmet ve Pense, bü işine yanaşmıyor bire bir silâh sesi ortalığı birbirine | üç arkadaşı tepede saklandıkları | Lo d yük, kadın, erkek | karıştırdı. Bağrışmalar, haykırış İ cephaneleri milli kuvvetlere teslim *poların kenarmdan | malar arasında düşman sesleri | ediyorlardı İİ Ye, “iy, ET Z Biliyor musunuz ? Türk kahvesi ESA AAAEEBA FASLEAKANAEARALLNIZIZ. >» Bir hayat noktası!.. İnsan hayatı ufak bir noktadan başlar. Bunun adı (Hüceyre) dir. Bu hüceyrelerin büyüklüğü bak - kında tam bir malümat yoktur. Ancak asrın en son mikroskopla- rından istifade edilerek bunlara bakılmış ve büyüklüğü hakkında bir malâmat elde edilmiştir. Buna göre 100 hüceyre bir mi- limetrenin 50 milyonda biri kadar yer kaplar. Pas tutmiyan Demir Hindistanda Dilhide büyük bir Bu direk halis de- mirden yapılmıştır. Demirin pas tuttuğunu çok iyi biliriz. Hele bir yağmur yağıve- rirse, yani ıslanırsa muhakkak sw rette pas tutar. Halbuki bu demir sütun şimdiye kadar pas tutma - mıştır, direk vardır. Neden?, Niçin?. Bunun sebebi hakkında araştırma yapan âlimler bir türlü bunun sebebini anlıya - mamışlardır. e Sere EEEEEAAERLELZ Tarihi binaları tanıyor musunuz? ERE şana ter nam mk enicami Köprü başındaki muazzam ca - mii tanrmıyan, bilmiyen var mı - dır?. Bu camii ilk evvel yaptır - mak üzere başlattıran Osmanlı pa dişahlarından dördüncü Muradın İ ve İbrahimin annesi ve birinci Ah- medin karısı Kösem Mah Peyker | valide sultandır. Binanm temel taşını alan ve in saatı idare eden mimar Kasım is- minde bir Türk sanatkârıdır. Kösem valide sultan 1074 te ölünce inşaat uzun bir müddet kal | mıştır. Bunun üzerine dördüncü Mehmedin annesi Turhan Hatice Hanım inşaata devam etmiştir. | 1094 tarihinde bu inşaat bitmiş ve | cami şimdiki vaziyette yükselmiş» | tr. Bu camiin dış manzarası çok | muhteşemdir. Üç şerefeli iki mi- | naresi çok zariftir. Camiin inşa| tarzı ve kuruluş şekli bütün dün - | yayı hayretlere düşürecek kadar güzeldir. — İçerisindeki © somaki mermer sütunlar kiymetli ve ems| sali nadir bulunur şeylerdir. Ka- İm taş direklerin irtifama kadar çıkan çiniler mihrabı, memberi pek güzeldir. İ Hünkâr mabfili olarak tanın -| mış kısımdaki rengârenk çiniler, kapı ve pençere kanatlarının sa *; sema KA nerede ?.. e defleri mermer üzerine oyma yas zıları pek nefistir. Bu camideki türbede: Camii kuran Hatice Sultan, oğ- lu dördüncü Mehmet, ikinci Mus tafa, üçüncü Ahmet, Nuruosma - niye camiini de yaptıran © birinci Mahmut, üçüncü Osman ve beşin- ci Murat ile bir çok şehzadeler yatmaktadır. Bu camiin birinci mimarı Ka» sım, son mimarı Cevheri İbrahim- dir. Bütün çiniler Kütahya malr- dır. Mısır çarşısı Mısır çazğısı da Yenicami ile beraber yapılmış en eski bir eser dir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: