“Eğ Aa ay —s — VAKIT 12 B. teşrin 1933 ( Hikiy: mmm (© DÜNYZ DÜNYA Şap ka MAR mi Vazan: Medihâ Münür | O gün Cemile kendini gene çok | beğendi... Aynasının önünde durdu, uzun uzun boyuna posuna baktı, bükü- lüyor, doğruluyor, yana dönüyor- | du.. Kendi güzeldi, şapkasiyle ye- | ni elbisesine de deyecek yoktu.. Kadıköyünde bir ahpabma gi - decekti. (Orada (daha bir çok ahbaplariyle buluşacaktı. Kim bi- lir elbisesiyle şapkasinı ne kadar beğeneceklerdi!.. Hattâ bir çoğu da değil, hepsi de onun bu elbise- sini, bu şapkasını kıskanacaklar - dı. Bir kadmın en büyük'zevki, baş | kalarını kıskandırmak değil mi - dir?. Cemile sokağa çiktr. Geçenlerin | gözlerini kamaştırarak yürüdü. Her bakanın gözleri © kamaşıyor sanıyordu. Filvaki çok çirkin de - ğildi ve iyi bir kadındı. Fakat bir kusuru vardı. Kendini dünya gü - zeli zanneder ve herkesi kendine hayran olarak bakıyor sanırdı. Fena giyinmezdi. Fakat zanne- | derdi, ki dünyanın en şık, en zarif kadını kendisiydi. *Kadınlar (o arasında Cemileye| benzemiyen varsa ellerini kaldır- sın! | Cemile hem yürüyor, hem de dükkânlarda tesadüf ettiği ayna- lara bakıyor, camekânlarda ken - dini seyrediyordu. Kendini her görüşte, memnun, memnun gülümsiyordu.. o .Sanki Kadıköy iskelesine geldi. Vapura vakit vardı.. Kapının sol tarafında, durdu. Derhal güzelliği, | elbisesinin, | şapkasınım güzelliği gözlere çarp" | mağa başladı.. Evvelâ oldu. Sonra yavaş yavaş sıkılma- ğa başladı... Tünele bindi, Karaköyü geçti... | | ayakta memnun | Cemile çok namuslu bir kadın- du... Herkes, erkek, herkes önünde bir kere durup ona bakıyorlardı. Bilhassa şapkasını pek beğeni” | yorlardı. Vapur vakti de gelmiyordu.. Cemile artık gözlerini kaldır - amma, kadın mağa cesaret edemiyordu. Memnun ve mahcup kızarıyor - du... Biraz sonra ahbapları onu kim bilir ne kadar beğeneceklerdi!.. Nihayet iş son raddeye geldi .. Temiz giyinmiş (yaşlıca bir bey yaklaştı, önünde durdu, şapkasını | çıkardı... Cemilenin yüreği hop ! etti.. Bu adam onunla konuşacak - tı muhakkak... Dediği gibi oldu. si Ihtiyar bey dedi ki: — Rica “ederim hanımefendi, | biraz başımızı eğer misiniz? İ Tamam, bey şapkasina hayran olmuştu, yakından görmek isti -| yordu. ! — Tarifeye bakacağım, şapka. | mumiyeye M. 'HABERLERİ 10, Uzak ak Şarkta afyon! Silâhları azaltma nil — Almanyanın. ısrarı karşısında İngilter€ ve Fransanın yeniden bağlanması Çin gibi bazı zam afyon imalâtı! CENEVRE, 11 (A, A.) — Be- şinci komisyon namına heyeti u - | de Vascoucellos (Pertekiz) tarafından afyon tica- reti hakkında verilen raporda Çin murahhasının hükümetinin 1931 anlaşmasına iştirak edeceğini bil - dirdiği kaydedilmektedir. Bu ıştı - rak artık resmi muamelelerin bi -| tirilmesine bağlıdır. Komisyon Çi- nin bu kararmdan memnuniyetini | bildirmektedir. Diğer taraftan komisyon İngil- | tere, Fransa ve Holandanın, uzak | şarkta afyon içilmesinin kontrolu için Bangkok mukavelesini tasvip | * ettiklerin; görmekle memnundur. Rapor, meselâ Çin gibi memleketlerde gizli imalâtın art- | mış olmasını kaydetmekte ve ima- lâtın kontrol altına alınmış olma - sma mukabil, kaçakçıların gizli i- malâtı inkişaf ettirerek işlerine de vam ettiklerini bildirmektedir. bazı Amerikada içki yasağı | Nevyork, 11 (A.A) — Floride| hükümeti içki yasağı aleyhine rey vermiştir. Bu hükümetle Amerika. da 33 hükümet içki yasağı aleyhi- | ne rey vermiş oluyor. | —— 19 kişi kayan toprak altında kaldı Paris, 11 (A.A) — Le Journal'- in Berlin muhabirinin iyi bir mem | barlan aldığı haberlere göre Hit - | ler, bugün radyo ile neşredilecek | ! ve M; Daladier'nin Vichy nutkuna bir cevap teşkil edecek olan bir nu | tuk söyliyecektir. Bu resmi tezahürde silâhları br- rakma işlerinden balisedilecek ve Pazartesi günü başlanacak olan si lâhları bırakma konferansı mesa * isi için bir hareket noktası ölacak- tır, “Le Journal,, , dün Paristen ge- çen Sir John Simon'un vakti olma dığı için M. Daladier ile görüşeme diğine ve dünkü İngiliz kabinesi - nin mukarreratmdan Fransız hü - | kümetni haberdar etmek vazifesi” ni İngiltere sefirine bıraktığını Y8” | ziyor. Le Journal bu mukarreratın #7” lece hülâsa edilebileceğini zan! | mektedir: İC IM. Daladier'in “ nutkunu” tamamen ve aynen tasvip edilme" si, ki, bu İngiltere hükümeti içi” Locarno misakının tekrar teyid! mânasınadır. j 2 — Müsmir bir kontrol ile bif tecrübe devresi lüzumu, 3 — Almanya'nın yeniden silâh lanmasına karşı kat'i muhalefet. 4 — Mac Donald plânmın Fran sız, Amerika, İngiliz (o anlaşma" noktasından düzeltilmesi. Rayiştag'ı yakan genç Yalnız mı idi, değil mi idi? “ Hem evet, hem hayır !,, diye cevap verdi BERLİN, 11 (A. A.) — Mu-| * | yangınına ait muhakemenin bu * İ guya çekilen polis Cuvert, kendi - hakemenin dünkü celsesinde sor sine yangının haber verilmesi & ati hakkında talebenin ( söylediği i sözleri teyit etmiştir. TEGUCİGALPA, (Honduras) | Polis, Floeter ile beraber tale- her yanımdan geçen beyninden vu- | rulmuş gibi ona bakıyor, her onu! gören yânındakine (hayranlığını fısılâryordu.. nız mâni oluyor! Cemile hiddetle arkasma bak - LİN IL(A. A.) — Associated'in haber ! benin meçhul bir şahsı gördüğünü verdiğine göre, bardaktan , boşa -| söylediği balkona nasıl atıldıkla - mırcasına yağmurlarla beraber çi -| rını anlattı, Şahit, alevi görmek | kan bir fırtına yüzünden Apolopi | le beraber esrarengiz meçhul şah- Mes'ut bir kumru gibi kabarı -| yordu... Almanyada muharrirlere konan yeni yeni kayıtlar BERLİN, 11 (A, A.) — Al - man edebiyatını koruma ofisi ta - bileri ecnebi memleketlerde çı - kan alman muhacirleri gazete ve mecmualarına yazı yazan Alman muharrirlerinin eserlerin: basma - mağa davet etmiştir. Eserleri hasılmaması istenilen muharrirler, arasında büyük No - bel mükâfatını almış olan Tho - mas Mann ile oğlu Klaus Mann ve Rene Schickele'in eserleri vardır. Ulan memam İzonzo nehri taştı Röüş; TL (A.A.) — İsonzo neh| 9 rinin suları kabarıp taşmış, Gori- | za mımtakasında bir çok maddi za rarlara sebep olmuştur. Vapur tarifesinin tam önünde | durmuştu!.. İsviçre ordusunu kuvvet- lendirmeklüzumunu duydu! Berlin, 11 (A.A) li meclisinin ihtiyat İsviçre mil- munzam askeri krediler istemesi Alman efkârı umumiyesini renci - de etmiştir. Alman gazeteleri, bu hareketi Almanyaya karşı dostane olmıyan bir tezahür telâkki etmek tedirler. yazdığımız gibi Al harp karşısmda a İsviçreden geçerek taar- i ir. Buna kar- İçrelilerin uyanık bulunmıya lüzum gördükleri anlaşılıyor.) » Berlin, 11 (A.A.) — Alman or- » kuvvetlerini ! ve ordu malzemesini takviye için | i köyünde bir toprak kayması ol - muştur. 19 kişi topraklar altında kalmıştır. Diğer taraftan, birçok yerlerde suların taşarak kazalara sebebiyet | verdiği bildirilmektedir. LL anl Saatte 629 kilometre İ | kilometre hızla uçarak hava sür - at rekorunu kıran İtalyan tayya - reci Cassinelli'nin bu muvaffakj - yetini yazan Jurnal gazetesi, İtal-' Lubbe ile polis'erin ve talebelerin | l i sözleri ile tezat teşkil ediyordu. yan tayyareciliğinin mükemmelli- ğini kaydetmekte ve Cassnelli'nin I bindiği deniz tayyaresinin bir mer İmi sürati aldığını bildirmektedir. e vs Zeplin uçuyor Berlin, il (A.A.) — Graf zen-| lin balonu Brezilyanın Condor is-| mindeki sindikasının yardımı sa - yesnide on bir bin kilometre uzun- | Paris, 11 (A.A.) — Satte ss sı görmediğini tavzih etti, Sonra geri dönerek polis merkezine ve it | faiyeye haber verdi ve beş dakika sonra itfaiye geldi. Bir saat tatilden sonra. celse tekrar açıldı ve işçi Thaler dinlen- | di. Thaler, iki kişinin içeriye gır - | İ meğe çabaladıkları vakit Rayştağ ım önünde bulunduğunu söyledi. Talebenin aksine olarak Tha - ler şehadetinde vazıh değildi. Şe- | hadet birçok noktalarda Van der Bundan sonra Dimitrof reis tarafından sükünete davet edildi. | Dimitrof, şahitlerden imzaladıkla- İri zabıt varakalarını okuyup oku» ; madıklarının sorulmasını fazla 1s- rarla istiyordu. Reis van Der Lubbeye yaklaş - masinr söy'edi. Holandalı, her za- mapki bitik hali ile ve güçlükle yaklaştı. Reis sordu: Berlin, ii (A.A.) — Raişta$ günkü 14 üncü ce'sesinde maznuf | Dimitrof, susmasını kendisine ib tar eden reisin bu emrini dinle * , <Srtupizeyi5 uepuojes vapudıpsii tır, Yangın akşamı Brandeburg ka * “lpısında © nöbet bekliyen: polizlerf” kumanda eden ve şahit olarak dir İlenen mülâzim Lâteit, şu ifadede bulunmuştur: | “— Saat 9,15 te polis merkezi” ne genç bir adam girerek, Reiştağ meclisinin yanmakta olduğunu ha ber vermistir. “Kumandam a'tında bulunan polis müfrezesi hemen hareket et” ti ve iki dakika sonra Reiştag me€ | isine vardı. Ben derhal müza * kere salonuna | yerlerin tutuşmuş olduğunu gör * düm. Perdeler ve diğer bir çok eşya alevler içinde yanmakta idi: | O sırada itfaiye kuvvetleri geldi. Bir kaç dakika sonra sırtında göm leği olmıyan ve sadece bir panta” İlon i'e dolaşmakta olan Van der Lubbe'yi yakaladık. “Kendisini ben sorguya çektir. Van der Lubbe (meclis binasını kendisinin tutuşturduğunu itiraf etti.,, | sirdim. Muhtelif * am snnnmaseceermniamasnrnmmanu | dusunun İsviçre hudutlarını aşa - luğundaki Riyo de Janeyro — Per lain? Bu da kim? Bir gülüşmedir | rak güya İsviçre topraklarını isti- nambuc — Frenrihshafen EE, Ber-| gidiyor. Artık, genç talebelere! lâ etmek üzere bir plân hazırladı. | lin hattı üzerindeki son seferini| sorraaktan vazgeçtik. Paul Ver - her zamankinden yedi saat evvel İain devrine yakın olan nesilden | ikmal ederek Berline gelmiştir. — | bir adam aramağa başladık. Ağaç | i ga dair İngiliz gazetelerinden bi | rinde görülen ve Avrupa gazete- lerinde de intişar eden haberler, Geçen sene bu mesafeyi 119 sa | larm arasından kırçıl sakallı biri, | Alman efkârı umumiyesini, hatta | atte katetmiş olan balon bu defa yanında bir mektepli çocukla bize | Alman hükümetini bile endişeye | aynı mesafeyi 112 saatte katet - mülazim Lateit vam etmişlir: Meclis binasının muhtelif yerle — Yalnız mıydınız? Bundan sonra Van der Lubbe güç duyulur| ifadesine şöyle do bir sesle “Hem evet hem hayır, | diye cevap verdi. İ rinde yarı yanmış bir halde 20 ka- Dimitrofun van der. Lubbenin | dar kumaş patçası gördüm. Fa * ancak bir başkasının yardımı ile | kat hiç bir yerde iştia! edici veyâ | hareket ettiğini söylemesi üzerine | yangın çıkarıcı maddelere rastla” doğru geliyor. Yaklaşıyoruz: “Pa- ul Verlain'in heykeli?,, Herif şa - : şıyor, sırıtıyor. İğilip çocuğa soru- yor: “Mutlaka sen Mektepte işitmişsindir.,, diyor. Ço > cuk, bir coğrafya imtihanında Hi- malayanm yerini bulamıyan bir talebe sıkılganlığı ile önüne baka | © kaldı. o Ve Paul Verlain,'on dokuzun - o cuasır Fransız edebiyatındaki © büyük zirveler" zincirinin, hiç şüp- — besiz bir Himalâyası id. Yakup Kadri bileceksin. ! düşürmektedir. Neşredilen resmi bir tebliğde bu iddianın Avrupa memleketle - rinde ciddiyetle ve itimatla karşı- i lanmasından dolayı teessür beyan edilmektedir. Tebliğe şu sözlerle devam edilmiştir: “Almanyanm güya İsviçre top - rakların in bi ladığma dair bir İngili sinde görülen iddialar asla doğru değildir. Bu haberlerden maksat se göre Almanyanın sulh gaze g | miştir. Zeplin, pek yakında bu senk için onuncu defa olmak üzere ce-| nubi Amerikaya gidecek ve ora -| dan Şikagoya giderek umumi ser- gide hazır bulunacaktır. Bu sefe- ri ile zeplin Atlas okyanosu üzerin de ellinci defa olarak uzmuş ola-| caktır. İ phe 1 | İ mak ve hukuk beraberliği ül - sundaki isteğini kuvvet ve kıymet ten düşürmektir.,, | bir hâdise oldu. Torglerin avukatı Bulgar maz: nununün iddiasının kaydedilmesi- ni istedi. Bu hadiseden sonra birçok $a- bitler daha din'endi. Fakat hiçbi- risinin ifadesi vaziyeti tenvir & - decek yeni bir unsur getirmedi ve saat 16 da reis celseyi kapattı. Bazı karanlık noktaları aydın- -| Tatmak üzere mahkeme yakın bir | yünde, ve akşam üzeri suikast ma- hallinde tetkikat yapılmasına ka - rar vermiştir. madım.,, Şahit, müzakere salonunun yan mağa başladığını da ne vakit gör” düğü hakkında sorulan sua'e $9 cevabı vermiştir: — Saat 9,25 te mezlişs bina” J sma döndüğüm vakit. hiç bir şeY * | görmedim, Fakat kubbenin iç 18“ rafının da yandığını haber aldı” ğım zaman hayretler içinde kal © i dım. Çünkü bir kaç dakika müzakere salonunu hemen hemef | sapsağlam bir halde görmüstümu»