anlaşmağa Romanya hariciye R yli Telgraf,, ın diplomat uhabiri yazıyor: “uyük devletlerin kendi karı - işleriyle meşgul oldukları bu| etlerinin liderleri tarafından sğuku bulan hareketler ehemmiyet anmaktadır. eh Filhakika Avrupanın teblikeli mtakalarında Avrupa | sulhunu ire yardım edecek hareketler | “ buluyor ve son zamanlarda | * sık mevzuu bahsolan “Balkan taadı,, nın doğacağı anlaşılıyor. | üçük itilâf devletlerinin yani | koslovakya, Romanya ve Yu- İavya dev'etlerinin Sinaya kon |€ Bransında, mühim neticelere rdıkları haber verilmektedir. Konferansta Yuşoslavya kralı ! jiMeksandr, kral Karol ve Roman| İa, Yugoslavya ve Gösierdiri! ri <vletlerinin erkânı harpleri hazır du unmuşlardır. Konferansın başlıca hedefi; bu evletlerin iktisadi sistemleri ve Arici siyasetlerini tevhit için ge- | €n yaz mevsiminde başlıyan ha-| keti, bir adım daha ilerletmek- , Bü seferki içtimada, küçük iti if devletlerinin akseri sistemleri- gi tevhit etmek meselesine te - , pas edilmiştir. | i. Bu. itibarla küçük itilâf devlet- ,erinin birleştirilmiş olan siyasetle !, ordularının da idare, belki de andasını tevhit ile de teyit €-| ilecektir. Kr ep Çekoslovakya başvekili doktor A. Benes küçük itilâfm müttehit İYâsetini filen ispat için yakında tün itilâf devletleri namına Ro- AYI ziyaret ederek onları temsil decektir. İ N Romanya hariciye nazırı M. Ti. ülesko, ayni şekilde Ankaraya #iderek Türkiye hükümetiyle mü- erelere girişecektir. Doktor Benes, Sinyör Musso - 1 ile, Tuna devletlerinin atisi kında müzakerelerde buluna- | May Avusturya ve Macaristanın dine iktisadi vaziyetlerini de Zuu bahsedecektir. z Türkiye hariciye vekili Tevfik «lin, > z Din ittikadına do Küçük itilâf kimlerle yardımını tem tü Bey, küçük itilâf devletle - le Türkiye ve Rusya arasında e tecavüz misaklarmın akdi iy anda, geçen temmuzda, M. By ko ile teşriki mesai etmişti. Karistan ile Macaristan sulh diy delerinden memnun olma- rından ve Tunanm © karışık| Hi “eyy lerine girişmek Sani 3 yık misak haricinde kalma- i etmişlerdi. i sarki Titüleskonun bütün cenubu dene rada sulhun temini için | larmd *vfik Rüştü Beyin yardım: | Bulgapi' istifade ve Macaristan ile | tina Stan ve Yunanistanı da ih- Sü iktisadi kalkınma için çalış- 1 istihdaf edeceği anlaşılıyor. “iy, Süretle Balkan ittihadının eli atılacaktır. BTUp azası arasında dost -| luk etmek üzere müşterek hare - | teşriki mesaidir. Bunlar: | çalışıyor ? nazırı Türkiyenin ine çalışacak 1 — (Simdiye kadar Fransız nüfuzuna tabi olan) küçük itilâf. 2 — Şimdiye kadar İtalyan nü- fuzuna tabi o'an) Macaristan — tada daha küçük olan Avrupa | Bulgaristan. 3 — Türkiye ve Yunanistan ta- rafından teşkil olunan daha bita - İ raf grup. M. Titüleskoya göre Türkiye ile Yunanistan arasmda hasıl olan anlaşma, başka sahalarda da ta- hakkuk edebilir. Onun için Ro - manya ile Çekoslovakya, Yugos- lavya ile Bu'garistan arasındaki gerginliği izaleye çalışıyorlardı. Romanya, nanistan arasında, Bulgaristan ile Yu ayni şekilde bir iilâf hususu için o Türkiyenin yardımını temine çalışmaktadır. Kral Aleksandrın kendisi bel- ki de Ankara ile Atinayı ziyaret edecektir. Kral Aleksandr, ge- çenlerde Paris ve Londrayı ziya - ret eden kral Boris ile de, ilk de: fa olarak dostane bir surette gö » rüşecektir. a Avrupanm cenubundaki der- letleri anlaşmıya sevkeden başlıca âmuller şunlardır: 1 — Mütekabil ve ecnebi piya- saları bulunmaması yüzünden iktı sadi buhranm hepsini mustarip et mesi, 2 — İtalya ve Fransanın, A » yusturya istiklâlini müdafaadaki müşterek menfaatleri dolayısiyle bu iki devlet arasındaki Balkan rekabetinin hafiflemesi, 3 — Nispeten küçük olan dev - letlerin büyükçe olan devletlere fazla dayanmak islemiyerek ve kendi aralarında anlaşarak Ce. nevre gibi yerlerde (daha fazla kuvvetli görünmek istemeleri, Mersinde bir sergi açılacak 15 vilâyetimizi kaplıyan 220 bin kilometre murabba'ık çok ge- | niş bir iktisadi ülkenin kapısı olan Mersinde © cümhuriyetin onuncu yıl dönümü münasebetiyle milli in kılâp hareketlerini propaganda ve mahsulât, emtea nümune meşheri tesis edilecektir. 29 teşrini evelde açılacak olan bu meşher daimi o- larak ka'acaktır. İİ ai YEDETİ Kıtap, gazete ve ER EEE AKBA TİER e Tİ Li Pİ ME e arar Eee ezici Pei LİTE MR İÇİ TA AA ari a RTN Jevazımı Li ve amatör. işleri Tara EA CANİ | e İİK Bir mektup Fenerbahçe yapılan hü- | cumlara cevap veriyor Fenerbahçe klübü, son günler» İde kendisine yapılan hücumlara | k üzere dün ga - bir cevap olr İ zetemize bir mektup göndermiş - tir. Fenerbahçe umumi pek (uygunsuz ven Z ri Celâl Beyin ini duğunu yazmıştık. Rayrağımız| mektubu — j hakkındaki esasları halkım “dik | bazı kısımları katini celhederek yazıyoruz: dercediyoruz: Esaslı nisbetleri “Bazı gazetelerde kâh sarr —| 5 C azab E | İ kırmızı, kâh bir futbolcu, kâh ge- NV —W5BESRIİHT 108 Yİ İlen ecnebi takımları vesileleriyle İN WYmYRaj ve her halde £ bitaraflık ve saire gibi perdeler arkasında oynan - mak istenen çirkin klüpçülük ko- medyalarına, spora hizmet faa - Niyetleri arasında, gazete sütunla- rında cevap vermek ıstırarında | kaldığımıza fevkalâde müteessi - riz. Bu teessürümüzü tahfif eden! cihet fena neşriyatla efkârı umu- İ miyeyi yanlış ve esassız düşünce. "lere sevketmek istiyenlerin — asıl i maksatlarmı meydana çıkarmak | olmuştur. 1 — Sarı - kırmızı omeselesi ; Fenerbahçe klübünün yirmi al «| tı senelik hayatı tetkik edilirse bu | klübün bu müddet zarfında hiç bir klübün dahili işlerile alâkadar olmadığı görülür. Bunu, Fener - bahçe kendisine değiştirilmek im i kânı olmıyan bir prensip (o olarak| kabul etmiştir.: Halbuki, obuna mukabil, bazı gazetelerde bu ay - rılma keyfiyeti, (Fenerbahçenin teşvikiyle olmuştur gibi gösteril « miştir, Biz, Galatasaray, Fener- İ bahçenin sihirli deyneğiyle dağı - İlan, toplanan bir kukla sürüsü © -; larak tanımıyoruz. . Galatasaray lılar arasındaki tesanüt bu kadar çürük müdür ki Fenerbahçeliler tarafından darma dağnık edilsin? Sarı — kırmızı ile ekzersiz yap mağa gelince: Bunda hiç bir kast İ yoktur. o Galatasaraydan ayrıl »| İdılar diye © ekserisi bir kaç defa | milli formamızla memleketimizi İ temsil etmiş olan İ afaroz edilmesini icap ettirecek bir hal göremiyoruz. o Fenerbah- | İ çe, herkesle, her teşekülle dost İ ye samimi geçinmeği kendisine | şiar edinmiştir. Hangi klüp ekzer- İ siz için Fenerbahçeye müracaal | oyuncuların etmiştir de red cevabını almıştır? Bizzat Galatasaray klübü federe olmıyan o Beyoğlunun mubtelif cins takımlariyle ekzersiz ve maç yapmamış mıdır, ve (yapmıyor mu?. Biz kimsenin işine karış» madığımız gibi © hiç kimsenin de bizim işlerimize karışmasına ta - hammül edemeyiz. 2 —Oyuncu ayartmak mesele - si :; o Bu meseleyi münakaşa et meği bile tenezzül addederiz Fakat Süleymaniye klübü umumi kaptanı Beyin açık mektubunu ce vapsız bırakmak nezaketsizliği » ni yapmamış olmak için diyoruz ki, Bülent Bey Fenerbahçeye ken İ di arzusiyle girmiştir. - Spor ef- kârı umumiyesi pek iyi bilir ki | Fenerbahçede Bülent Bey ayarm- İda oyuncular vardır. Ve Fener - | bahçe Bülent Beye muhtaç değil | İdir. Pazar günü oynatılması, | | sırf kendisini tecrübe içindi. He-! le leyli mektep ücreti meselesi ya- | lanın, iftiranın tâ kendisidir. Bu; ciheti Bülent Beyin (Milliyet) te çıkan mektubunda okumak ka -| | bildir. Oyuncu ayartmasını bu kadar; çirkin bulanlar bizzat Fenerbah «| 7 9 — VAKIT 4 B. teşrin 1933 m Milli bayrağımız nasıl olmak lâzımdır? Bayrağımızın esaslı kısımları ara- sındaki nis Son günlerde çıkan bayrakların | vH Milli bayrağın aksamı esasiye- si arasındaki nisbetler: 1 — Türk bayrağının rengi par lak aldır. 2— Bayrağı teşkil eden mus. | tatilin tulü arzından bir buçuk de- fa büyüktür. 3 — Ayile yıldızın renkleri| beyazdır. Merkezleri mustatilin tulâni hattı munassılı o üzerinde bulunur. 4 — Ayın uçkurluk (1) tan me- safesi mustatilin (oavzmdan 1-5 şine müsavidir. 5 — Ayın büyük dairesi ile kü- çük dairesi nısıf kuturlarının biri- birine nispeti şudur: 4 küçük daire nısıf kutru S5 büyük daire ” 6 — Uçkurluk mesafesinin bü- yük daire nısıf kutruna nispeti şu- dur: 4 Uçkurluk mesafesi 5 Büyük daire nısıf kutru Yani, bu iki maddeye göre, kü- çük daire nısıf kutru uçkurluk me- safesine müsavidir. ) 7 iki dairenin merkezi arasın daki mesafe büyük daire nısıf kut- runun 1,3 üne müsavidir. 8 — Yıldızım tersimine esas ola cak dairenin nısıf kutru ayın iki dairesi arasındaki azami açıklığa (Yani ayın en geniş mahallindeki ” / arzındadır. !de'erden yapılan bayraklar arzına) müsavidir. bete dikkat ediniz 9 -- Yıldız dairesi ayın iki we ol | cunu birleştirecek bir hatta mun - tasıf noktasında mümas olur. Ve yıldızın beş şuamdan birinin re'si noktai temasta bulunur. keiliziği ap —— AŞ Givi, j 10 — Yıldız bir daire dahiline aç i resmedilen bir muntazam muham- mesten iştikak eder. Binaenaleyh beş şualıdır. z MÜHİMME — Bu nispetler da- hilinde imal edilmemiş olan bay - rak'ar milli bayrak olmıyacakları cihetle istimalleri şiddetle mem- nudur. Bayrak mutlaka (Şalı) denilen bir nevi yün bezinden imal edil- : melidir. Bu bez dayanıklıdır. Ve rengi de sabittir. Solmaz. (Salı) alelekser 50 santimetre Yünden baska mad - çar- çabuk solar, ve iyi dalgalanmaz, görünüşsüz olur. Nümune olmk üzere nispet da- hilinde bir bayrak şekli tersim e- dilmiş ve rengi ile nispetleri gös - terilmiştir. i (Bahriye vekâletinden alınan; malümat esas ittihaz edilmiştir.) (i) Uçkur'uk, bayrağın direk: tarafma gelen arzında içerisine uçkür, geçirilmek için boydan ho- ya bırakılan oluktur. Bu kısım a- sil bayrak sathmın haricinde ka « lacak ve beyaz renkli hir kumaş- | tan imal olunacaktır. Şairlik ve çapkınlık (Baş tarafı 3 üncü sayıtada) Namık Kemalin ( politikasını, Mithat paşanın kanununu Yap - mak istediği hayatı daha samimi, daha derinden, daha öz kaynak - larından yakalamıştı, i Namık Kemal bir devrin cere- yanlarını müpbem bir surette an - mak istiyordu. Halbuki Nedim ya kaladığı cereyanı ıstılah perdazlı ğın tasssupla hüküm sürdüğü bir devirde zamanına > a bir i ak vuzuhla anlattı. Mai vezniyle yazdı, Türk! dili ile güzel yazı yazabileceğini | DR çenin yetiştirdiği çocuklar arasın- da en çirkin tarzda yapmamışlar mıdır?. Biz bunlar için gazele sü- tunlarına sarılmadık, münakaşa etmeğe tenezzül etmedik ve hattâ böyle şeyleri gayri vaki telâkki et- | tik. İstanbulsoprlu Tevfik Bey Ga» latasaraya nasıl girmiştir?. Gene Istanbulsporlu Salâhattin Beyin bin türlü tedbirlerle peşinden ko- şulmamış mıdır? Ve zamanında, Süleymaniyenin biricik oyuncusu, Lâtif B. Galatasaraylı mı idi? Son sözümüz spor teşkilâtımı- | zın çizdiği çerçeve dışına çıkarak gazete sütunlarına dökülen dedi - kodulara artık cevap (o vermeğe lüzum görmediğimizi arzdan iba- rettir, 200 sene evvel gösterdi. Ondan istiklâl marşı da istersek neslimi- ze ne kalır?. Şair de devrinin ça » murundan yoğrulmuş bir mahlük- tur. Nedimden 200 sene sonra ge- len nice insanlar vardır ki halâ onun ana diliyle söylediğini arap ve acem inbiğinden çekip çıkar: mak istiyor. Bununla sanmamalı - dır ki, Nedim dili yalnız bir mü » tercim gibi çevirmiştir. Kelimele- rin tadını, zevkini, kıymetini de bulmuştur. Asıl san'at değeri bu - radadır. Nedim bugün geridir. Dil iti « bariyle, görüş itibaryle, hatta zevk itibariyle... Fakat o, devrinin ileri bir şairi olmasına mâni değildr. Nedm halka doğru giden cere- yanın muvaffak bir mübeşşiridir. Bu itibarla Nedimi tarihi rolü ile olduğu gibi tanımak icap eder Nedim belki çapkındı, belki de ğildi. Belki kadından anlardı ve « ya anlamazdı. Fakat muhakkak © lan bir şey varsa, Nedim saraya halkın hakimiyetini o meşrutiyet kanun'arından daha evvel o çap- ta mukayese edi'mek şartile daha muvaffakıyetle sokmuş, fakat bur gün daha geride kalmış onun bir ileri hamleşidir. Geçtiğimiz yollarda onu ileri » nin bir işaret noktası olarak yacağız. Sadri Etem