Yahudi hikâyesi 1— Davet. 2— Hasta. 3— Büyümüş BESA TERASA EZ ET, Sİ ME — Merhaba Salamon!, — Sabahlar hayir olsun Mişon!. Nerelerde be Mişon?... Görüşemi- yoruz Mişon!.. Ne âlemdesin?. İş- ler nasil yidiyor?. — İyidir. Bu sene işler fena yit- medi.. Para kazandim şükür ol- sun... Karime birkürk aldim, yaz « lik bir de ev tuttum.. — Aferin be... Demek yazlığı yittin?, — Yittim Salamon... gel, beklerim. — Teşekür ederim Mişon, ge - Jirim. —Bucuma geliver.. Tamam , bu cuma öğle yemeğine gel. Sant * onu yirmi vapuruna binersin.. Göz tepede inersin. İstasyon caddesin den yürür, ikinci sokağa saparsın. Yüz, yüz yirmi adrm yürürsün... Bahçe içnide yeşil pancorlu köşkün önünde durursun... Bahçe kapısı" na bir tekme vurup açarsın.. Salmon şaşaladı: , — Kapıyı tekmeyle mi açarım?, Neden be?. Neden elimle açma yayım?. — Elinle nasil açarsin?. Elle. rin dolu olacak.. Et, zarzavat, tat- İı, yemiş, şarap getirecek değil mi. sin?, Bir gün —2— Bir kaç gündür Leyi hastaydı.. Öksürüyordu, harareti vardı Kalsizdi.. i Karısı: — Levi, dedi, bu böyle olmaz, bir doktora gitmelisin.. > — Malüm, malum ama, kim pa- ra verecek?. Doktora para vere» cek kadar hasta değilim, ma İŞ Fransa - Almanya Bir Fransız gemisinin Al man limanını ziyareti | Hambourg, 22 (A.A.) — Volt | ajansından: Altona ve Hamburg limanlarında O bulunan Fransız ankr avizosu ve Kantin - Ruzvelt gemisi kumandanları Fransız baş konsolosu ile beraber Hamburg belediye reisini ziyaret etmişler. dir. Belediye reisi söylediği bir nu- tukta Almanyanın büyük milletler | ailesi içinde hukuk müsavatı ta- nınması şartiyle sulh taraftarı ol. | duğunu söyledi. Fransız baş konsolosu Fransa- nın da sulh istediğini söyledi ve . dedi ki: “Bu ziyaret, temenni ede- rim İşi iki devlet arasmdaki mü- nasebetleri derinleştirsin, ,, Ankre gemisinin kaptanı Lou- des halkın vaziyetine hayran ol duğunu söylemiştir. ——————— ZAYI Femer nüfus memurluğundan aldığım nüfus tezkeremle tarik bedri makbuzlarımı zayi ettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur. (8270) Sipabi oğlu Mehmet ZAYI Pertevniyal lisesi 4 B sınıfın- dan aldığım tasdiknamemi zayi «itim. Yenisini alacağımdan hük- mü yoktu”. (8274) 497 Süleyman ; eme EU AEEEANEUEN SENE NANE NUN BA eee | Prag'da 48 devlet ! Hollanda, İ murahhaslarını selâmlamıştır. i olan büyük Fransız İ yahudilerin kurtuluşunu ilân et- | cık gibi haşaratın çoğalmalarına | Yazan : Lâedri Halbuki Levi, doktora gidecek kadar hastaydı. Bir gün bir ahbabı geldi: Yahu, dedi, sen hastasın. — Evet, bir kaç zamandir has tayim.. — Neden doktora gitmiyorsun? Meselâ bizim doktor Gruneblum var... Mükemmel doktordur.. Bir ilâç versin, bir haftada iyileşirsin. — Gideyim, gideyim ama, kaç para vereceğm?. — İlk vizite beş lira, sonrakiler üç liradır.. — Beş lira da çok para!. Arkadaşı gittikten sonra, Levi, doktora üç lira vermenin çaresini düşündü.. Buldu. Kalktı, doktora gitti ve muaye. nehaden içeri girer girmez: İ — Bonjur doktor, dedi, gene | ben geldim.. Doktor Leviyi muayene etti, son- ra: — Hastalık ilerlemiş, dedi, ilk muayenede tavsiye ettiğim şeyleri yapınız... -—Ü Salamon oğluna bir keten elbise aldı. Çocuk elbiseyi bir hafta giy» di.. Bir haftanın sonunda yıkadılar, Çocuk elbiyesi giyince, kolları bileklerinde, pantalonu dizlerinde kaldı, Kumaş çekilmiş, kısalmıştı. Salamon oğlunu kolundan tutup doğru elbiseyi aldığı dükâna gitti. | Dükân sahibi de yahudi idi. Karşısında çocuğu görünce he- men atıldı: — Maşalla!.. Maşalla!.. Bir | haftada ne kadar da büyümüş. Yahudiler murahhasıtoplandı Prag, 22 (A.A) — Dün akşam 48 devlet murahhaslarını toplıyan on sekizinci Sionsit kongresi açıldı. Alman yahudileri kongreye iştirak edemediler, Sionist teşkilâtı reisi M. Naum Sokolof Çek milleti ve M. Ma- sarik. hakkında hayranlığını ve bürmetini bildirmiştir. Kongre namına İngiltere, Fransa, Polonya Italya ve Amerika M. Sokolof şunları söylemiştir: Bu isme lâyık en büyük ihtilâl ihtilâlinin tiğimi ve Fransanın Beni İsrail topraklarında bir milli yahudi yuvası kurulmasını vadeden ilk devlet olduğunu hiç bir vakit unutmıyacağız. Bazı çeşme yalakları Istanbulda bu'unan bazı çeş- me yalaklarında sular ve yosun- lar birikerek sivrisinek ve tatar- sebep olduğundan belediye, bu gibi çeşmeleri temizletecek, ve hazineleri çoktanberi temizlen- memiş olan çeşmeler de temiz- lenecektir, Avusturya Başvekilinin Roma seyahati Paris, 22 (A.A.) — Havas ajansı bildiriyor : “İtalya - Avus- | turya ve debas,, rictione mülâ- katından bahsederek diyorki : Hakikatta M. Mussolini hep aynı tasavvurları takip ediyor. Muahedelerin yeniden tetkiki suretile güya kendisine bir kıy- met verecektir. Mussolini - Dolf- fus mülâkatından sonra Stefani ajansının yaptığı tebliğ bu hu- susta şayanı dikkattir. “M Mussolini o Avusturyanın hayatı ve istikbali Tuna mesele- sini heyeti umumiyesini ve hallı dörtler misakımn O faaliyetine bağlı olan daha geniş meseleler hakkında İtalyanın noktai naza- rını teyit etmiştir. ,. Misak bilhassa orta Avrupa- dan başlamak suretiyle muabe- delerin yeniden tetkiki idaresi i ile hazırlanmıştır. Ve diğer taraf- tan Hitler Almanyasına karşı şid- detli bir siyasetile kabili telif değildir. Tasavvur edilen şey, Avustur- İ yayı merkezi bir unsur haline ge- tirmektir, Bir taraftan da er veya geç erazisi genişletilecek olan Macaristan Avusturyanın başlıca bir parçası olacaktır. Küçük itilâf, Avusturya - Ma- caristan ile bir rabıtadaba doğ- ru bir “tabaiyet,, rabıtası temin edebilmek için bir şey ödemek mecburiyetinde kalacaktır. Italya bunların heyeti umumi- yesini idare etmek hakkını ken- disine alacaktır. Fakat böyle bir kombinezon “olütsa ““Almanyayı tehdit etmek veyahut idareye iştirak etmek vaziyetinde kala- cağını da biliyor. Binaenaleyh mesele küçük iti- lâf veya Tardicu projesine uy- gun bir Tuna bloku yapmak değildir. Lindberg uçuyar Nevyork, 22 (A.A.) — Lind- berg ile karısının Faroe ve Orkuey adaları yolu ile Izlanda- dan Danimarkaya uçmağı düşün- dükleri haber veriliyor. Almanyada tayyare ile posta ve yolcu seferleri Berlin, 22 (A.A.) — Temmuz İ içinde 644 muntazam posta tay- yaresi Berlin Tepelgof tayyare meydanından 3733 yolcu âlarak taşımıştır. Aynı ay içinbe Tepelghof'a 650 tayyare 3761 yo'cu ile gek miştir. Perakende olarakburadan 251 yolcu ile 408 tayyare kalkmış 216 yolcu ile 398 tayyare gel- miştir. Belediyelere bayrak Belediye tarafından, Cümhuri- yet bayramında kullanılmak üze- re mühim miktarda bayrak ısmarlanmıştır. Üç gün kutlula- nacak bayramda, bu bayraklarla şehrin muhtelif yerleri süslene- çektir. Anadoludaki birçok belediye: lerde, İstanbul belediyesine bir çok bayrak sipariş vermişlerdir. Belediye bu bayrak sipariş'eri- nin de Cüömburiyet bayramına kadar yetiştirilmesine çalışmak» tadır. İ kamızdan, elinde kâgıtlar olan bir « e Nasıl Güzel — Kraliçesi Oldum — UB 5 Ne olursa olsun, diyerek ilerle dim. Tabii yürünmiyeceğini bili- yordum. On altı yaşında bir kız gibi görünmek istemiyordum. Ka- şerlenmiş bir kadın tavrı takınarak yürümeğe devam ettim. Ne olur « sa olsun, diyordum. Hiç olmazsa gazeteciler, küçük kardeşimden, Jül Vern okumakla vakit geçirdi. ğimden ve birdir bir oynamak ile gönül eğlendirdiğimden bahseder, Her yirmi adımda bir duruyor, ve talimat mucibince ayaklarımın üzerinde bir devir yapıyor, her ta- rafı tebessümle selâmlıyordum. Gürültü devam ediyor, hattâ git tikçe çoğalıyordu. Nihayet ilk tecrübe bitti. Kolis- lere dönerek hamam mayosu giy» dim. İlk tecrübede büyük bir mu- vaffakiyet kazandığım muhakkak tı. Evvelâ elli metreyi katederek kolislere avdet edebilmiştim. Sa niyen çok alkışlanmıştım. Artık beklemek lâzimdı. Hepimiz son derece asabi, yan yana duruyor - duk., Acaba kim dünya güzeli ilân e dilecekti?. Bize bakan şu kalaba. lık, bize ne gibi bir istikbal imkân- ları elde edecektik?. Hakem heyeti, kolislere gelerek bizi yakından muayeneye koyuldu. Bizi seçmeğe başladılar. Bir tarafa mükâfat alacaklar, diğer tarafa hiç bir şey kazanmıyanlar ayrılıyor « du.. Mis İtalyanın artık nezaketi kal» mamıştı. Benimle konuşmuyor, ha in hain bakışlarla bakıyordu. Mis Şikago kaşmı çatıyor, dudaklarını | kırpıştırıyor, beni yiyecek gibi sü. züyordu. Mis İtalya, hakem heyeti azası geldi. Kızı ile bir kaz söz konuş- tuktan sonra bana doğru yürüdü. | Paristenberi gösterdiği sakin ve ha luk tavır yerine şiddet ve hiddet kaim olmuştu.. Beni hakem aza-| sına göstererek işaretler yapmağa başladı. Sonradan öğrendiğime göre benim noksanlarım hakkında bir nutuk söylemiş... Ayrılmamış olan Misler, birer köşede ağlıyorlar, düzgünleri göz yaşları ile çamur haline geliyordu. Nihayet bize suare elbiselerimizi giydirdiler ve mükâfat tevzi için sahneye sevkettiler. İlk müsabakada kırk dokuz kişi idik. Şimdi on kişi kalmıştık, Ka- rışık bir halde sahneye çıktık. Ar- Mösyö yürüyordu. Bu kâğıtların | biri, dünya güzeli için elli bin | frank, diğeri ikinci için yirmi beş | bin farnklık ik çek olduğunu son- radan öğrendm. Bu mösyö bir nutuk söyledi. Ta. bii hiç bir kelimesini anlamadım. Sonra mükâfatları tevzie hazırlan- | dı. Bu defa kalbim şiddetle çarp- mağa başladı. Başım döndü. Es- ki lâkaytlikten eser kalmamıştı. Olanca gururum — ayaklanmıştı .. Şüphesiz ki ben de rakiplerime, on ların bana baktıkları gibi hain ha- in bakıyordum. Evvelâ Mis Şikagonun ismi çağ- rıldı. Meğer Küba süvarisinin hak kı varmış. Nutuk söyliyen Mösyö elindeki kâğıtlardan birisini Mis | Şikagoya uzatı. Salondaki kalaba. j İnk, şiddetle alkışladı. Mis Nevyork gelip halefi güzel kraliçeyi öptü ve mağaranın içinde kendi yanın- daki koltuğa oturttu. Mis Nevyork, lik Yazan : Raymonde Ailai Mis Şikago, halk ve ben çok i heyyiçtik, ir Şimdi düşünüyordum; © maksadiyle yapılan bu müsa” da heyecanı uyandıracak hif şey göremiyordum. Mis Şikagonun yerine otu” sından sonra, heyecanlı bir # devresi geçti. Acaba Avrup göz koydukların ikinci mü! çö kim alacaktı?. Mösyö ağzını açtı: — “Mis Fransa Remont Al ve elindeki ikinci kâğıdı uzati” Kâğıda baktım, yalnız al yazılı dolar kelimesini anlat Alkışlar devam ediyordu. Mi yanın yanındaki yerime gi tedim. Fakat yüzünden öyle detli bir husumet ve kin göl ki ona yanaşmağa cesaret edi dim. Bereket versin onu çağ” lar.. Selâmsız, tebessümsüz dü.. Yüzü çatıktı. Ağzı kırfi tı. Mükâfatı aldıktan sonra, $9 mıza geleceğine kolislere girdi Dördüncü mükâfat bir kalıya vetildi.. Mis Lüksem dokuzuncu mükâfatı aldı. il Artık tevziat bitmişti. Te kür ettik ve hakem azası ile laştık. Mis İtalya ağlıyordu. Onü selli etmek içimden geldi. Fi ne ona, ne de annesine yanaşii cesaret edemiyordum. Nihayi nımıza almış olduğumuz yol selerini giydik. Bavullarımı velden sevk edilmişti. Bütün rupalı güzelelr sabahın birindi reket eden trenle Galvestofii ayrılarak Novel Orleandaki vapurunâ bineceklerdi. z Çıkacağım sırada, bir çok yöler beni durdurdu. Fran konuşan bir mösyö Şveriç o onları bana takdim etti. Bu A i yölerin her biri bir teklifte nuyordu. i Biri, Nevyorkun en büyük m Hölünde sahneye çıkarmak isti du... Diğeri, bütün Amerika b metleri dahilinde, mühim bir mukabilinde beni dolaştıra Diğer bir mösyö, Holivut fi rından biri namına gönderil”” Sinemalarda çalışmak için sem, büyük bir para ala söyliyordu. / Mösyö Şvariçe, bu teklifle” şısında tereddüt ettiğimi sö; Kübadan, sonraki vapur bir #17 ra hareket edecekti. Valide nımda değildi. Bir ürküntüğ. almıştı. Kaşerlenmiş karı / artık unutmuştum, Bir kaç # düşünmek ricasında bulundu! Validem nihayet geldi. vere eltik. Bir aydanberi A' dan ayrılmıştık. Validem dö istiyordu. Henüz altı yaşınd i küçük erkek kardeşimi mer | yordu. Amerikada yalnız ; göze aldırımazdım.. Altı di bir müddette zannettiğim #4 pervasız olamarıştım. Bü tikbalimin mevzuu bahsolds meselede hazırlıksız harek*t mezdim. Hayata atılacak 2 tecrübeyi elde etmeden bö” gi işe girişemezdim, Ne yapı” gi ma olarak hareket edeeğil* idim. & Üç mösyöyü, ellerinde * gi teri, bol bol vaitlerde bul” rma rağmen savdım, vap” mamak için hemen trene â*” ) (Devamı”