” VAKIT'ın Tefrikası : 21 eaememamraaranme senem 13 MAYIS İL Rüyamün Müfit Beyi gör. » Beni kurtarabildiği halde, wi pk elinde olduğu halde,! armak istemiyordu. Gülüyor! | i aldılar, asmıya götür - , Ew O esnada da beni isteseydi! #rirdi... Ama istemiyordu. Gü- Srdu... Ah o gülüş!... İpi boy - i bi ehe kk EE | | yi ii ii GECESİ .. Kanaat delil teşkil etmez.. Kız ne diyor?. Cemil Kâzım, Nahideyle ko - nuştuklarını anlattı. — Bana da ayni şeyleri söyle- mişti. İnandım ve bunun için ve -! köletini aldım.. Yalnız bana oda- da bir kadın gördüğünden bahset- da hissedince haykırdım... Öy | memişti. aykarmışım, ki gardiyan geldi, © uyandırdı... Susturdu.. Artık; da yalnız kalmaktan korkuyo » Ya sahiden Müfit bey beni Armak istemezse... —15 — Di Beyin garip hali Kâzım, bir avukatın bu müşterisinin tabtı tesirin -! in tasavvur edemi 3 De kendisi, © genç kızın nüfu- Mi girmişti. Nahide gözleri- önünden gitmiyordu. : İ hi, **vkifhaneden çıktıktan sonra | Sütçü dükkânma girdi, bir bar-; k, “liçti, iki yumurta yedi. aç değildi, fakat her zaman ii yaptı, Sonra yazıha - gitti, İl Yünbenede, Nahide meli tev- hanede kendisini yalnız tasav- Mi, yere. © da kendini yalnız » Bu yalnızlıktan ürktü, Kal- bir'eze vardı. Üzülüyordu. On dokuz yaşında bir genç kı- pishanede olmasını düşün- £e, çıldıracak gibi oluyordu. DA İirsizler; serseriler, dolan- katiller içinde o biçare - Bu heye varaçaktı?... ar düşüncelerle mücadele iri, ©n kapı açıldı, Müfit Bey a Merhaba Cemil!,.. Ne 02... ) Vie ai Yalan söyleme, seni biraz Püyorum, Ne oldu sana?. > Hiş dedim ya, — Hiç deyişinden ve söyleme- israr edişinden de belli, ki Meme — Otur da konuşalım. Parayı, ie Hayır, oraya oturma. Aydın- sö, > » ira yüzü yi a istediğin yere otura- 1 oturdular. Cemil Kâ- — Belki vakit (bulamamıştır. Seninle uzun uzun konuşmamış. — Doğru, ben kendisile pek az konuşturı, Fakat bu müddet zar - fonda her şeyi söyleyip de, odada! bir kadın gördüğünü söylememe-' si garip değil mi?, İnsan en esas kı bir şeyi söylemez olur mu7?. Her halde unutmasına da imkân yok - tur... Galiba bunu sonradan, dü - şüne düşüne uydurdu. — Hayır, olamaz.. — Öyleyse bahsettiği kadı bulmamız lâzım... Ama nasıl bu - lacağız?... Kız tarif etti mi?. — Pek iyi tarif edemedi. — Neden? — Cünkü kadının yüzü mavi bir eşarpla kapalıymış. — Ya!... Fena.. Daha iyi tarif edebilseydi... — Bana söyledikleri bundan i - baret, Cemil Kâzım tuttuğu notları o- kudu. — En calibi dikkat şey kadının uzun mantosu, Müfit bey gülümsedi. (Devamı var) Osmanlı bankası Ankara, 6 (Hususi) — Osmanlı Bankası ile yapılan müzakereler bugün bitmiş ve yeni itilifname imzalanmıştır. İtilifnameyi Saracoğlu o Şükrü Beyle Osmanlı Bankasının Paris müdürü M. Bele imzalamışlardır. Yeni itilâfnameye göre Banka - nın imtiyazı İ952 senesine kadar temdit edilmiştir. Banka hüküme- te 5 sene müddetle 2,5 milyon is - terlinlik bir döviz kredisi açacak- tır, Osmanlı Bankası itilâfımın da imzalanmasından sonra Fransız - larla bütün mali noktalarda anla- şılmış demek oluyor. Saracoğlu Şükrü Beyin Fransa ile olan bütün muallâk mesaili halletmekte gös - terdiği muvaffakıyet büyük bir takdir hissi ile karsılanmaktadır. Kral Faysal Tayyare ile Londraya gitti BAĞDAT, 6 (A.A.) — Kral Faysal, yanında maliye ve iktisat nazırı olduğu halde Bağdattan tayyareyle Londraya hareket et - Yir, bunu d ek serebelyir miştir, Kral Faysalı Buckıngham rahatı iyi, Fakat o kı- bulunması günah Moy | kam “Adış bir hatadır... e e coşkunluk!.. Katil de Ten nba ağ Gi (Bir gezinti ve Galatasaray imânım var, Perşembe günü akşamı için ter- ğe isimiz kolaylaşıyor tip edilen mehtap gezintisi ile > Ben Galatasaray Jisesinin hiç bir alâ- Zannetmiyorum, “Pek Ba kası olmadığı ve 28 — 29 mezun- larının bir teşebbüsü olduğunun i- İle, OR maa | ima makta ledürlüğü türel - yanına gidecektir, —— n > İka den rica edilmi 1 sarayında İngiltere kralı kabul e - | *“ decek, oradan İskoçya dükasının | . l o o Dilimiz . Bdüncüliste ANKARA 6 CA'A — TD Ce miyetinden Karşılıkları aranacak arapça ve larsça &elimelörin 81 rumarai İstesi ı — Teşebbüs 8 2 — Teşçi d'— 3 — Teşeüm Şezmetten. 4 Teşı #köl 5 b Vezvir 13 — Tezyif Muhtelif mektep mual- limlerinin buldukları karşılıklar 53 üncü liste | 1 inci mektep: Kulp: Yazgı, yontalmiı kamış, yazi 0 das — HANABİ: Olurunu katlışmık — Kat | Ayyen: Bestirme olârak — & iğ, AM gik yazma — Kelime; Siz, | « somaml; | Yetişme, olma, sonu bulmu, ikeymiz İstediği gibi Yapış — Kıvamı; .— Kı- | kavgaların önüne geçmek ve da- | garların mukavemeti onu sulh ak- dei * ç — 5 — VAKIT 7 Haziran 1933 — Istanbul Cehennemi | TARİHTE BÜYÜK YANGINLAR | —36 — Yazan: Niyazi Ahmet | Çırçır mahallesini ateş sarmıştı. Burada üçer okkalık beş yüz gülle vardı Yangın sahasının hiç bir yerin- | biraderi Süleyman denizden do de karakol olmadığından bu gibi | anma ile hücum etmiş, fakat Bul , ve ba ziyade yangın sahasındaki | tine mecbur etmişti, Bununla be i mahzenlerde uygunsuz kadınla - rın yerleşmelerine meydan verme mek için tedbirler alındı. Bu ted- birler gece gündüz atlı zaptiyele- rin gezdirilmesi idi. Beşiktaş yangını doğramacı Kirkor isminde birinin | evinden çıkan yangın 44 ev, Ab - bas Ağa camiini ve yasi; Kalk, Gİyiniş — Kıyas: beuzetme — ölçme, tasarlama — Kuvvet: Güç 2 inci mektep: Kalem! Varı çubuğu — Kanaat! Bive - rim, kestirim, kanma -. Katiyyen: Kiödeten | temelden, hepten, keserek — Kayıtı Bağla | mu, kütüğe geçirme, yazıya geçirme — Ke mal: Eriş, olgunlaşma — Keyri: Türesir, buyrukaız — Keyfiyet; Olum, eni boyu — Kin: Yürek düğümü — Kıvam: Tav, tn - tak — Bıyafet: Kılık — Kayan: Ölçürs, ben yetme — Kület; Katlanma, 7 inci mektep; Kalem: Yazgı — Kanaat: Tok gözlülük — Katiyyon: Kestirmek — Kayt: Yazı — Kelimet Söz — Kemal; Olgun — Keyfi: İs - tekçe — Kıvam: Olgunluk — Kıyafet; Kılık — Kıyas; Benteliş — Kuyvet: Güç — Kük fet: Katlanmak. 12 inci mektep: Kalem: Yaraç — Kasaat: Kanmak tok gözlülük — Kat'iyyen: Kestirme keserek — Kayt: üğüklemek, bağlarank — Kelime: Söz Kemal; Erginlik, olgunluk Keyfi: Gelişi güzel, iatğe görr — e zi İş kılığı — sürekli dargınlık Kiyata: Benzetme, ölçüleme — Kuvvet: Güç KüHet: Yorucu iş, yük — 13 üncü mektep: Külem: Yazı yeri, YAS — Kannat; Tok gözlülük — Kafiyyeni Kesip atma — Ka - yıl: Yazmak — Kelime! SÖZ — Key: Can isteği — Keyfiyet: Aylik. Kötülük — Kün; Öç — Kıvam: Olgunluk — Kiyufet: Üst bay — Kıyas Ölçmek. 14 üncü mektep: Kalesi: Yazı yazacak Nesne, kamış — Kannat: Çok istememek — Katiyyen: Kes - tirme olarak — Kayıt: BA — Kelime: Söz Milrdı — Kemal; Olcum, bülür olma — Key fi: Mitağlne göre — Meyfiyet: Bir işin iyi ve i ya kökü alanım — Min: VE — avam; Tav — Müyafet: Kak — Kıyas: Ulcü — Kuyyet; gp, dayanıklı — ülfet: Yorucu iş, 33 üncü mektep: Kalem: Yazar, yazacak — Kanaat: Gör e gem — Kayık: Bağ — Kellme; Söz .- Ke. Penn yeme İsteğe bağ- kn ieteğe görü yemi — Keyfiyci: Maun ie 1 Olim rün beye ğer olgun — Kıyafeti Kili, biçim, giyiniş, det bay — Kıyas; Menzetime, ölçü, karşılaş. rma — Mevontı Ol; #ailüinlik. — Yelamsi Yoracu iy ağır iş. 57 inci mektep: Kanaat: Çok istemenin, Yeler — Kaytı RK Süz — Kersl: Tamolma — Keyfi: İsterse — Kin: Kütülük, taknrlama.— Kıvamı Oluş — Kıyafeti Giyim — ölçme — Kuvvet Zer, yanıklık — Külteş: Ağrdık. 37 inci mektep: lek — Kin: Kuyruk acısı — Kıvam: Koyu. — Kıyatet: Kılık » 41 inci mektep: Kalem: Yazı avadanı — Kanaat: Söz tok MEn — Kat'iyyes: Olamaz — Kayi; Yaz - ma, bağ — Kelime: Söz, İdamı — Kemal Erim, eriş — Keyfi; İstediği gili — Keyfi yet: Olup biten — Kiss İnç <- Kıvam: Tav Kıyafet; Kılık — Hıyas: Ölçmek — Kuv - veti Güç — Kulteti Yorucu iz, 39 uncu mektep: Kulum: Kamış, yâzı Yazan nesne, yazı © dası — Kannatı Aza boyun eğmek — Hat işyon: Kestirip atını, ister istemez «- Ko' yı: — Kelime: Söz, Kilürdı — Ke- mal; Ergenlik, pişkielik, alın, değer — Key Br İn zg mlm yg e rn Ki Kik — ; ölgme —- Kuvmtt: güç, 207, | yaktı. Büyük yangınlara nazaran hiç bir fevkalâdeliği olmıyan bu yan» | gın camiin içinde namaz kılmak - ta olan bir çobanın yanması ile İ bir hâdise olmuştu. Yangma asakiri şahane ve me - murları gelmişlerdi. Bunlarm gel. meleri saraylar civarı olmasından ileri geliyordu. Bu yangını bastıramamak bütün memurların tecziyesi ile neticele - nebilirdi. Abbas Ağa camiinde bir çoba - nin yanması çok feci olmuştu. Ço- ban namaz esnasın'la hariçteki gü rültüleri duymuş, .akat namazdan kalkmamıştı. Alevler ve duman camiden içes ri dolunca çoban kendine gelmiş fakat iş işten geçmişti, Camide ba ğırmış kimseye işittirememiş, her ne olursa olsun kendisini dışarı at mak istemiş, camiin birinci kapı * sına doğru koşmuş ve dumanlar a- rasında fırlamıştır. Buradan cami in ikinci katına, kadınlar kısmına çıkabilmiş, pencereden dışarı 4€s- lenmiş, fakat ateş her tarafı sar - dığından kimse kurtarmıya gele - memişti. Çoban ateşin yaklaşmak ta olduğunu görünce bir deli gibi tekrar geldiği tarafa koşmuş, ve yüzlerce seyircinin gözü önünde ateşler arasında kaybolmuştur. Arap camii yangını Bir çok yangınlarda, ateşin tari bi ve daha çok mukaddes yerlere ! tehlikeye konulduğu söyleniyor » şirhesi halkı seferber (ederdi. Korkmadan çekinmeden ateşe a - tılırlardı, Fakat, birbiri arkasın - dan ardı arası kesilmiyen yangın- lar artık halkın bu duyuşlarını da körletmişti. Arap camii Araplar tarafından, Emeviye devletinden Abdülmelik Kıyas: talat, da, | tarafından hicretin 97 senesinde E | leniyordu. dirne Selânik taraflarını yağma e Beşiktaşta Âşıklar meydanmda | 10 dükkân! raber Galata (o fethedilmişti. Fet- bi müteakıp te bu cami inşa edil-” mişti, Arap camii mukaddes Bilen ii betti. Nâzım isminde birinin yı rak camie talik edilen uzun marzumede şu satırlar vardır: Bu mabedin sana ahvalin eyleyim ne Nİ ilân Ki kadrin anla bu beyti. atika kıl ikram" Ki bunda çok seneler küfrin eyledi icra. Bilursa kendi bilur hikmetin anm mevlâ Arap camiine o Camii kebir de derler. Hoca Paşa yangını esnala- rında burada da çıkan bir yangin çok büyük heyecan uyandırdı. Halk camii söndürmiye Koşa tu, Kalabalık hiç bir iş yaptırmı - i yacak derecede idi.. i Bu esnada Çırçır mahallesi cihet lerinden çığlıklar, bağrışmalar yi miye başladı. Ateş mahalleyi tama mile sarmıştı. Ateş çevresi içinde kalanlar bağırıyorlardı. — Bize yol açın, ateşi söndürün. ün. i yoksa hepimiz mahvolacağız, her. yer yanacak. Yanan evler yıkıldı. Ve Çırçır j mahallesinde kapananlara yol açıl i dı. Mahalle halkının bu feryadı. çok haklı idi. Bu feryat yalnız 27 di hayatlarmı kurtarmak için de ğil belki camiin de kurtarılması ve | etrafta toplanan yüzlerce insarm da hayatı namına idi. 4 Çünkü Çırçır mahallesinde bir evin mahzeninde her biri üçer ok- kalık beş yüz gülle bulunmuştu. / Bunlar işilal edecek olursa elbette bütün mahalle ve civar mahvola - caktı. Halk müthiş surette galeya- na gelmişti. O esnalarda Istanbul hear iki de bir kanlı mu - harebeler olurdu. Bu güllelerin bi İ İinerek saklandığı, balım; hayatt. , İ u. Bu galeyan ikinci gün çıkanı Jurnal dö Kostantinopl'ün bir yas di zısı ile zail oldu. di Bu Fransızca gazetenin gülleler hakındaki yazısını Takvimi vakâ- | yi tercüme etmiş ve halk ta buna inanmıştı, Yazı da güllelerin | Cenevizlerden kalma olduğu söy- Gülleler yangın pi tamsmi- derek İstanbul alındıktan * sonra | le sönmeden çıkarılamadı.. Onal e | yapılmıştır. Bu muharebede © Abdülmelikin | Ta çrkarılarak uzaklaştırıldı. Kk kkelğklmmle skin ME... sağlamlık — Kület: Zörlulek, boş yere vor gunluk — Keyfi Yanisz iş, dilediği gili , 46 ıncı mektep: Kalem: Yazı çabuğu, sapı — Kanaat; Az Desneyi benimsemek — Kayıt: Bir nese | da bir kevilerm kalmadıktan so » * e i Devamı Var Cenubi Arherikaiğ Dp Assomption, 6 — Harbiye Naz yi yazıya geçirmek — Kelime: Bir wx — | rı Bolivya kuvvetlerinin Herrera Eztiyyen: Büsbütün, Kesip atmak — Keyfi; İsteğe göre — Keyfiyet: İşin iç yüzü — Kı. vali Glğnellİşiği 2 VEntekkiay T'İ reneği — Kıyas: Bir ötekine benretmek — Kuvvet: Zor — Büllet; Çoğa mal olma. 48 inci mektep: Kanaat: Çok istememe — Kat'iyyen kes- tirme — Kayt: İlişik, bağ — Kelime: Söz, Tikırdı — Kemal: Olma, piskiniMe, atmlık — Meyftyeki ba, Faaya — Kin: Öç, ser çıkarma -— Kıvamı: Çağ, durma — ik e ei — Muya Si İ ta mıntakasından Platanillos'a doğ . | ru umumi bir rüc'atte bulundul rını haber vermiştif. Paraguay tayyareleri takip etmişlerdir. “ Düşmanın zayiat yekünu 1500 © aktuldür. çü zabittir, Para zay yere erir 9 meci ibar düşmanı i tir,