VAKIT'ın Tefrikası :78 RM man secasası eeraseesememmeirsan 3 MAYIS ha Bunun aksi de kabildir. Her k de Ayşe evlenecekse çabuk ev — İlk fırsatta izdivacına talip acağım, > Bu fırsatı şimdiye dığına şaşıyorum. > Alay etmeyin, Yoktan, y y > Ben mi alay ediyorum?. Barka Her halde £ gülüyorsunuz.. Ma bir kız olsa cesaret edece - dim, fakat Ayşe hanım cesareti - de Tr... Çünkü yalnız ve sa © munla evlenmek istiyorum. Her, böyle pek iyi Jaşıyoruz. A an açılır diye korkuyorum. kadar cesaretim eribe edin. — Tecrübe edeceğim. > Inşallah muvaffak olursun. Müfit düşünceye daldı, Neri - sordu: >> Mektubunu aldım. Safa ne- 91. Bugün gelecek mi?. > Galiba gelmiyecek. Neriman boynunu büktü. — Nereye gitti?. — Nereye gittiğini bilmiyorum. Halde şu anda ya trende, ya Yânurdadır. Pi Nereye gidiyor?. ğa Size bir şey yazdı. Vereyim — Garip bir haliniz var. Ne &- ver Ondan ne vakit ayrıldı - — Bir saat evvel bendeydi. Bu e, hende geçirdi. / dd; 8.0 svusktubu v mu yâzs — Hüyir, KK Neden bü gece sizde yattı?. — Biraz rahatsızdı. €rimian heyecanla sordu: w Ç Söyle, allak aşkına söyle he Vvar?, m Neriman hanım kayınvalde ret ediyor.. i. Yay, an arkasına baktı.. Ka - Valdesi otomobille geçmişti. edi Mektubu verin.. Şimdi bana suali soracak. n Mürit, Safanm yazdığı kâğıdı — Kp rumuz. © ari tekrar okudu: mektup değil, ler Bu beni tahkir Adam yerine okoymamaktır. 2. ha > Ben getirmeseydim postay- > Peki, bunu ne diye yaptı?. yo, Ne bileyim, size “anlarsın,, zannettim. i — Nu: ii Bisbir sey anlamadım. Kerime hanımın ölümü onu İni İ,, > Hayır, onu düşünmüyor bi- | iy; Sahi mi?.. Hayret, Uç sene- aym, onu bir türlü anlı - e #m. Bir erkeği anlamak için adar zaman ister?, Erkeğine göre.. e Öyle karı — — Aranız açılmaz, bir kere! i i İman hanım kardeşine seslendi: GECESİ .. lerini anlamamışlardır. Biribirle - rine yabancıdırlar.. — Her halde Safa kendisini affetmiyeceğimi zannetti. — Affedeceğinizi söyledim. — Buna rağmen gitti demek? — Evet, Karşıdan Ayşe göründü. Neri- man: — İşte hemşirem, dedi, haydi gidip kendisile (görüşünüz. Ben yalnız kalmak ve eve gitmek is - Üyorum. Safanın gidişini anlamı - ya çalışmak için düşündmeğe ihti - yacım var. Ayşe hanım, beyaz kısrağın ü- zerinde harikulâde güzeldi. Müfit otomobilden indi. Neri - — Ben artık eve gidiyorum. Ve otomobiline yol verdi.. Ayşe, kısrağınn boynunu ok- şıyarak Müfide sordu: — Nerimanın gene nesa var?. — Safa bey gelmiyor, buna kızdı. — Ya!.. Sebebi?.. — Sormayınız, ben de anlama* dım... Hayvanmız yerinde rahat durmuyor. -— Hayvan demeyiniz.. Kıskanç bir mahlüktur. Yayalarla (o durüp konuştuğumu istemez. ül kaba bana ne diye getir -| sunuz.. — Öyleyse müsaadenizle.. Öğ” leden sohrâ ne yapıyorsunuz? — Kâmranla çaya gideceğim. Siz gelmiyorsuhuz7. — Gelebilirsem geleceğim. Çok işim var. Ayse yüzünü ekşitti: — Çaya gelemiyedek kadar mı? — Maalesef. — Öyleyse ben gidiyorum.. Ayşe uzaklaştı. Müfit de yavaş yavaş yürümeğe başladı.. Biraz ö tede, Saim bey atından inmiş du ruyordu. Dedi ki: — Ayşe hanımın kısrağı güzel değil mi?. — Evet, güzel. Müfit geçip gitmek istedi. Sa « İim bey mâni oldu: — Bir dakika. Sizinle konuş » mak istiyorum. — Şimdi mi?.. — Evet, ağır ağır yürürüz ve Mp, Hemen şimdi açıp okuyalım konuşuruz... Yürümeğe (başladılar. Saim Bey içini çekti: — Neriman hanımla arkadaşlı- manasız | ğınızı adeta kıskanıyorum. Ne ne- etmektir, | fis, ne ideal kadın. — Bunu neye bana söylüyor- Devamı Var Bir iştial Nev York, 3 — Kaliforniyada Signaltis te bir petrol imalathane- sinde bir iştial olmuş, 11 kişi ök müş, 18 kişi yaralanmıştır. Zarar bir milyon dolar kadar tahmin e- diliyor. İki casus Varşova, 3 (A.A.) — Pat ajan- sından: Komşu bir devlet hesabıma ca- susluk yapan ve Berlinde oturan Broşiyo ile ihtiyat zabiti Sterniski kısa bir muhakemeden sonra ida- ma mahköm olmuşlardır. Reisi- cümhurdan aflarını rica etmişler - di. Reisicümhut bu talebi reddet- r, ki. elli sene beraber | iş, iki casus dün idam Ye elli'senede biribir - İ'dilmişlerdir. ağı vi Dilimi 81 inci liste ANKARA 3 (WA. — TDT. Ce miyetinden Karşılıkları afanacek arapça ve farsça kelimelerin 81 numaralı Hstesi sudur 1 — Mogâlara 8 — Musibet 2 - 'Muğlak ğ - Morabakar od SDK 40 — Marea — Mutayese z a 5 — Mukwm 12 — Münafık 7 «- Mühâcir 13 — Muvazaa <Muhaceret- o 14 — Muzar Muhtelif mektep mual- limlerinin buldukları karşılıklar 52 inci liste 2 inci mektep: İsdibdnt; Türtsiz iş yaptırma, ezieiiik, Tü- siz buyruk — İktidar Iş yalvarımı <- is tikdğl:i İzden bulma, anlama — İstif: Vaz- geçme, buğışlamağı stone — İstihaler hi çim değişmesi — İstihdari o Küçüküemek, Soymamak “— İstihkak: Maznç miaciğı — istihsal: Ele Kecirme, edinme, çıkarma — İstisma: Ayrı tutmak — İstişare: Düiuğıp düküşusek. 3 üncü mektep: istibdât: Zorbalık — İstila: Dileme — İs tüfade: çıkar, kür — istihlet: Hor görme İstiğna: Nozlanmn — İstiğrep: Susma — Aatiklali Ağıriminak « fntimaı Ayrı — İs- timre: Danışma, 4 üncü mektep: İstibdat: Boyunduruk — İstida: Dileme— İstidlan: ANİSMA m İstifade: Karanç — İz. bila; bağışlama — İstihalei Değişme — İs thfaf; Saymamak — istikbul: Alacak — Hstihasi: çıkarma << İstiğnm: Yüz çeri İstiğrap: ŞİŞMmak — istihsni: Allatnm”— Jatima; Ayırt etme — İstişare: Şaşırma, 7 inci mektep; İstibdat: Ezlei bâskı — tstidat: Anlayış— Metıdlll: Setme — Ystitade; Küranmak — Istila; Vazgedme — İntihal: Galip değiştir- man — İstihini: Alaylı bakış — İstihkak: B- mek diacağı — İstikeyi: ide etmek — İs tiğeni Yüz GEYİme < iatiekal: Aşağı gör ek — İstinei Ayr — istişare: Danıştmuk. 9 uncu mektep; isttdmi İstek — İstidiğiı Son çıkarma — İstifade: Kazanma « İstifa; İşini bırakma İstiknle; Değişme — İstiklal; Alay ctmo— Hstikdâi; Kasaama — İstihsi: Elo geçirme — Hatiğma: Tetemeimik - tetiğrap? — Istikbal: Kötü Hürgılanm «- İstisna: Ay. rı tutana «— İstişare; Danışma , 10 uncu mektep: İhtar: Gönlle getirme — İhtar: Uyu - yamanınzidı — İbtilâs: Parayı beren ge » çirime — İktiser; Kısaltma — İhtiyar: Yaş 4 — İrade: Dilek, buyurta — İcra: Döndür- me — İrt: atadan Kulan — Heyat: Doğru yol gösteren —- İrtiaşin: Ödü çıkım, 11 inci mektep: Mstida: Yalvarârak İsteme — Ystididi: Ki tavuzlama — İstitade: Kazanmak — istifa: Bağışlama diletnek — İstihaler Klik de « ğletirmek — İstihfaf: Değersiz görmek, yâ» Dancı görmek, yüngüllemek — İstihkak: B- mek karşılığı — #etihiMl: Kis getirmek — Istiğna: Ağır davranma — İstiğrap: şaş » mak «- İstinkağı Ağırsamak — İstişare: Da- Rışma, 12 inci mektep: İstibdat: Bileti — İSA: İstemek — fs Udlki; çıkarmak — İSMİN, af: çekilmek — İstikale: Biçim değiştirme — İstikrar: Aşm- ği görmek — İstikkek: Kendinin olmak — İstihsal: Pide etmek — İstiğma: Taytak, Yokluk — Metiğmp: Alsemminak — Şetikli: Kötü görmek, aşağı tutmak — İstişare: Da nışmak, konuşmak. 13 üncü mektep: #silda: Yalvarma — İSCMA: İşleme — istifa: çeklime — İstimle: Töre, başka laşma — İstihfat: Köçük Körme — İstihkak; İş Karşılığı — Tetihsal: Elde etmek — is - tiğna; Natlanma — İSÜĞTAp: şasına — İs tiskal; Soğuk görünme — İstisna: Ayirma — Hstişare: Danışma. 16 ıncı mektep: İstibdntı Süz yürük! -—- İtin: Din - me — İstiditi: Kılsvuzla anlama — İsiğia. dei Kazanma, öğrenme — İstilnle; Değişik ilk — İstihlef: Küçük görme — istihkak! Kazanmak — İstihsal: Ele geçirmek — İs- tiğna: İsteksiriik — İstiktapı şaşmak — İs. Hakalı İstekaiziik gösterme — İstima: A- yırma — İnlişare: Danışmak — İstifm: fs. ten cekilmek, 17 inci mektep: İntida: İsteme, yalvarma — fstidlal: İs tiado: Faydalanma — İsta: » çekme — İstihâle: Değişiklik — İstihfafı * görme — İstihsal: Elde etme — İstisna: Ayrımı —fe- tiğrapı şaşma — İstişare: Danışma, 18 inci mektep: İstibdat; Sıkı — İstida! Tsteme — Estifa: Eİ teke, ayrdım — İsihale: Değişme — İstihfat: Har görme — İslikink: Alacak — Tstihani: Ele geğirme — İstiğna: Naz — İs- tÜğrap: şaşma — İstisna: Ayırma — İntişa- re: Dasaşmın. 19 uncu mektep: İstibânt: Yasasız iş — İatlğn: İsteme, yal varma, İsteme yara — İstiğn: İle asla - man — İstifa: İşi brnkma — İshale: De - — Ben bu rezillere teslimi nef- setmem.. Bunu hiç bir vakit kabul etmiyeceğim.. Maksadım bir müd- det daha yalnız başıma mukave - met etmektir. Son derece aciz kal dıktan sonra dairenin alt katında- ki cephaneyi ateşliyerek öleceğim. — Paşa, paşa dediler.. Bizi ka- dım ve hadım diye tahkir etme. Senin nazarında ehemmiyeti ol - mıyan hayatın bizim nazarımızda | da hiç bir kıymeti yoktur. Sada -| katimizi ispat edeceğiz. Ve sen - den ayrılmıyacağız.. Bunu söyliyen harem ağasiyle, kalfa: — Yalnız, dediler. Şu kızcağız bu aht ve misakrmıza şahit olmak üzere buradan çıksın... Kıza, cephanenin ateşleneceği hi kimseye haber vermemesi ten- bih edildikten sonra çıkarıldı .. Alemdar 42 inci bölüğün oda başısını pencerenin önüne çağır- dr. Oda başı pencereye yaklaşın - ca, sadrazam ağzına gelen en ga- liz küfürleri söyledikten sonra ta- bancasmı oda başımın beynine sr- karak yere serdi. Artık asiler bir saniye duramaz- lardı. Nâralar etrafı (o inletmeğe başladı.. Konağa her taraftan kur- şun yağıyordu. Bir taraftan da ko-| nağı tutuşturmakla uğraştyorlar - dı. Sadrazamı diri diri yakacak - lardı.. Alemdar ağır ağır barut mah -! zenine iniyordu. Metnanetini hiç kaybetmiyordu. Gayet soğuk kan- ılkla mahzenin kapısını o açtı. Piştovunu çıkardı. Hiç düşünme den başka hiç bir tedbir arama - dan ateş etti.. Müthiş bir o infilâk.. Konağm kapısı önünde birikenlerden 200| den fazlasını yüz metre kadar ir-! tifaa fırlattı.. | 4üncü Babıâli yangını Hieri 1241 senesinde Hocapa - şada çıkan bir yangın Babiâliyi dördüncü defa yaktı. Vak'ai hayriyeye tesadüf eden bü yangın esnasında, devlet er - "kânı, asker çadırlarda ikamet e - diyorlardı. Her daire takımı ve Babrâli memurları avdet ederler - ken âteş parlamıştı. Yangın der - hal Demirkapı, Salkımsöğüt taraf larını sardı. Müsait bir rüzgârla evler çıra gibi yanıyordu, Az za - manda Cağaloğlu ve Çiftesarayla- öişman'— hatıntaf: Mor yörme, saymamak İstihikakı Pay, ip karşılığı — fstinsalı Eğe geçirme — İstiğna: İstemamak — istiğrap: Yabinet görmek — itlskal; çirkin görme— İstinna: Ayrılık — istişare: görüşme, ko - Büşman., 23 üncü mektep: Tetidn: İsteme — İstidiai: çıkarma, an - lama — İstifade; Kazanma, öğrenme — İs tta: İstiyerek Çıkma, bırakma <- İstilnler | Bir başka kalıba girme — İstihfaf: Yaban. Ci görmek yakıştırmamak — İstihkak: Ka. zanrlan hak — istihsal; Milat etmek — İş tiğna: Nazlanma ağır davranma — İstiğ - tiğnn; Naslanma, ağır davranma — İstiğ .| râğ: şaşmaş — Jstiekalı * Küçük O görmek, baştan savmak — İstisna: Ayırmak — fs. tişare: Danışma, 27 inci mektep: İstibdat: Dilediğini yaptırmak — tstidii: | Sezme — İstida: Dilek, isteme küğıdı — is. | tiiade: Karanç, öğrenme — İstihale: De - | ğüşme — İstihfafı icme — İstikdAl: 5 — VAKIT 4 Hatirân 1933 see Istanbul Cehennemi TARİHTE BÜYÜK YANGINLAR Yazan: Niyazi Ahmet Senbeneva manastırında iştial. Yıkılan dıvar 40 kişiyi anda ezdi, öldürdü., ra uzandı. Babıâlinin kurtarılması için tahammülün fevkinde gayret sarfolündu. Sarayın etrafı tama * mile yanmıştı. Büyük çarşı içine giren ateşin bir kolu Balmumcu lar ve Okçularbaşından simkeşha- neye ve Beyazıt civarına ilerledi. Babıâli kurtarılmak istenitken sekizkişi yıkılan evlerin altında kalarak ölmüştü. Buna rağmen ateşten kaçmıyorlardı. Babiâlinin kurtarılması için hiç bir tedbir çare vermedi ve yandı. Bundan sonra âğa kapısı muvak- katen Babsâli ittihaz olundu. Sad- rağam ve bütün memurlar buraya taşındılar. Bu yangında Mahmutpaşa mah- kemesi de yandı, mahkemenin bu- türi evraki mahvoldu. Bu yangın 36 sat devam etmiştir. Sekizinci Cibali yangını 1249 da Cibalide sekizinci de- fa yangm çıktı. Burada yangın çıkarak saatlerce devam etmesi ve yüzlerce ailenin yuvasını harabe * ve çevirmemesi hayali bir temenni idi. Bir cuma günü çtkan bu yan- gın da Üsküplü mahallesinde baş- lıyarak Çıngıraklı değirmene, A» şık paşaya, Sultan Mahmut ve So- fular çarşısma, buralardaki bütün mahalleleri silip süpürerek Şehza- de camiine kadar ilerledi. Yangın “ertesi gün hulülü şemse kadar,, devam etti. Tarih; “İstanbulun nısfına yakın ebniye yandı. Cami havlularında perişanlar nalân ve giryan oldu. Ebniyeyi hassa ida- resi narh defteri tabettirerek aha- liye ilân etti.,, diyor. Senbeneva mânastırında baruthane mi vardı ? 1281 senesinde bir gece saat 7.5 te Galatada Sen Benva Fran- sız manastırınm akaretlerinden bir marangozun dükânmden yan « gın çıktı. Ateşin içeri nüfuz et- memesi için İüzumundan fazla tedbir alınmıştı. Dört tulumba sandığı derbal vaka mahalline ye- tışmiştı. Beyoğlu merkezi zaptiye- leri ve civar kara kollardaki bü“ tün tulumbacılar gelmişlerdi. A - töçin zuhurundan, bir buçuk sesli sonra müthiş bir iştialle kocaduvar kalabalığın üstüne yıkılmıştı. Bu feci ve tüyler ürperdici hâdise, ilk anda 45 kişiyi ezmiş ve öldürmüş- tü, Yaralananların hesabı yoktu. Beyoğlu tulumbacı başısı dört ne- ferile, bir zaptiye yüz başısı, top” hane tulumbasından on bir nefer meşhur bir Fransız da ölenler ara- sında idi. Tophanei âmire müşiri Halil Paşa yaralanmıştı. Bu iştial çok âni olmuş, bütün binaları yıkmış” Gu. Burası günlerce kazıldı. Her gün birkaç ölü çıkarılıyordu. Yan- gının üçüncü günü birden on beş ceset çıkarılmıştı. Bü yangın İstanbulda büyük bir teessür uyandırdı. | Beyoğlu masonları felâketzede lere 40 bin kuruş tevzi ettiler. O vakit Beyoğlunda icrayi lubiyat e- den Hoca Naum da bunların men- Karşılık İsteme — İstihani: Eide etme, top- lamak — İstiğna:i çekinme — İstiğrap: Tu haf görme, gaşırma — İstiskal: Soğuk dev- ranma — İstlena: Ayırt etme —' İstişare: İ Danışman. İaatine 5073 frank topladı. Kato- likler cemiyeti 33211 kuruş teber- ruda bulundu. Devamı Var Ku ile > aileni ver