— Kız git bak bakalım, barometre karda mı, yağmurda mi ? — Hayır Efendim, mek odasında .. — Gördünüz mü Beyefendi, merdivenler! Iyi temizlemiyor mu imiş'm 7.. Meşhedinin soğukluğu * Buram buram kar yağıyordu .. Meşhedi ile Gedikpaşalı Nuri hava almıya — çıkmışlardı. Beyoğluna kolkola geçtikten sonra Taksimde | İuri,, karşısma çıkarak kırıtan bir sokak aşiftesine baktı, baktı: — Karı gördün mü?. Böyle s0- ğuk şey dünyada görülmemiştir, Moruk! Dedi. Meşhedi etrafıma bakındı- ği için bu sözün kime ait olduğunu anlamamıştı. Fakat dünyada bu - İunmiyan şeyin İranda mevcut ol- duğunu söylemiye mecburdu. Yer- den bir avuç kar aldı, avucunda e- ritti: — Eyranın garları daha soğuk- tu?.. Nuri g“lmiye başladı: — Atma be Meşhedi.. Ben kar demedim, şu giden karıdan bahse- diyordum. Meşhedi yaptığı hatayı düzelt - mek için ilâve etti: — Eyranm garıları da daha 80- ğuktu!.. Xohenin sıhhati Meşhur çinko taciri Kohen fe- na halde hastaydı. Karısı: — Lüzum yok, vaz geç, parana yazık!.. Dedi amma Kohen bir kere ka- fasma koyduğu, daha doğrusu ö- lâm korkusuyla harap olduğu için bir doktora baş yurdu.. Doktor bu sıcak yaz günü Ko - hene bir deniz banyosu tavsiye etti. Kohen ne soğuk, ne sıcak ban: yo ne olduğunu bilmediği için dok torun bu tavsiyesini yerine getirip getirmemekte bir hayli tereddüt etti.. Evvelâ bir mayo almak lâ - zımdı.. Karısından gizli bunu da | yaptı ve denize gitti. Geldiği zaman o kadar meyus- tu ki karısı onu sıkıştırdı ve Ko - | kaybettiğim mayoyu buldum. | Rebeka sevincinden çıldıracak - tu — Nasin buldun Kohen?. — Ustunda bulduk Rebeka.. Ye- çen sene çıkarmamışım, yomleği - İ min altinda kalmiş.. Bir hatırşınaslık Kadri kolunda koca bir bal ka- bağı olduğu halde Erenköyünde ihtiyar amcasının köşkünden içeri girdi. o Gayet ters bir adam olan i amcasmın önünde bal kabağını masanın üstüne bıraktı. Amcası: — Nedir o?. Deyince izaha başladı. — Sizin pek sevdiğinizi bilirim. sandığma yo'mayım .. ——— ——— 6 Subat 1933 — Aman sorma kardeş öleki karyola pek rahatsızdı, uyuyamıyorum - Neden? Bir Ramazan Manakyan Efen - İdi kumpanyasının meşhur oyunla- rından “Sarı Değirmen Cinayeti, piyesi oynanıyordu.. Şimdiki Fe - rah tiyatrosu hıncahınç doluydu. Havagazları henüz söndürülme «| miş, halk iskemleleri öne arkaya çekerek karma karışık, paltolar, kürklerile oturuyor, arada satıcı - lar: — Mandalina, fıstık!.. — Herif senin aldığın kadın değil, elmas parçssı - öyleyse hemen Emniyet portakal, simit, | girak çaldı, hava gazları söndürül- dü. Sahnenin önündeki Jâmbelar Meslek yakılmıştı. Perde açıldı.. Tramvayda iki kişi yüksek ses Piyeste uşak hanımına âşık ol - le konuşuyorlardı. muş.. Efendisini zehirliyerek ha — Demek ki, gazeteciliği bırak- | pımı elde etmek istiyor.. Uşak bu- tın ha?.. nun için tertibat alırken bir zehir — Evet.. Hem işi ağır, hem ka zancı az... Bir de eczacılığı tecrü - be ediyorum... Hakikat halde buzat gazete müvezzi imiş, şimdi bir eczahane- ye hademe olarak girmiş.. Bir a İstanbulda kısa bir seyahat yap” makta olan Amerikalı Sir ğa : *.? vapurun hareketine on dakika ka- Şehir meclisinde | |ziciden çıkir. Fakat çikarken Evvelki gün yeniden içtimalara | aynada tıraşının bir günü geçmek başlıyan şehir meclisinde reis kür- | te olduğunu hatırladı.. Bir günlük süye çıkıp da: tıraşla vapura dostlarının yanına — Celse açıldı! gidemezdi ya... Flemen civardaki Deyince arkadan bir ihtiyarın berberlerden birine girip traş el - mayı düşündü, Vakit var mı idi?. Tıraş için ancak üç da: .. Hemen karşı sırada — Bari kapıları kapayalım, fe na halde kuran yapıyor! yenisini Taksitini düşünmekten ... Enayi, içme dedik Diye bağrıyorlardı.. Derken çin: | alddim, ama gene tedarik ediyor ve efendisi su iste » yince bu zehiri bardağın içine ka - rıştıtıyor.. Bardağı efendiye uza * zatıyor., Efendi tam suyunu içeceği sıra - da paradide halktan birisi seslen » di: — Hey moruk, içme, zehirlidir.. Aktör bardağı dikmiye başlağr- ğı sırada ayni adam: — İçme be.. İçme diyorum! Diye haykırıyordu. Fakat rol i- cabı aktör Şahinyan. Efendi zehiri sonuna kadar ıçmişti; kıvranmıya başladı; yere yuvarlanmış can çe- | kişiyor, inliyor, bağrıyordu. Tam o sırada ayni adamın sesi duyuldu: — Enai, elbet bir bildiğimiz vardı ki sana içme diye bağırdık, simdi na halin varsa gör.. celeci İki berberlerden birine girdi, boş İ bir sandalyeye yerleşti: — Çabuk, dedi.. Üç dakika için- de beni tıraş edebilirseniz üç lira var... — Ederim efendim.. Berber yıldırım gibiher şeyi hazırladı. Tam usturayı alıp tıraşa başlıyacağı sırada Sir Vilyam yan cebindeki tabancayı gösterdi: — Eğer üç dakikada tıraş bit * mezse bunun içindeki üç kurşun * was) dan biri beyninize girecektir. ER RM hen. itirafa mecbur oldu; Madam | bu sabah bizim kapıdan geçiyor - Kohen bu israfa pek kızdı amma | du. Balkabağmı görünce sizi ha: olmuş olanlar: İ trladım.. — Nasın.. Bari yüzel o yüzdün! mü?, : m Çok yüzel! Amma mayoyu kaybettim, yitti yider.. aradım, © taradim, bulamadim. Hafif bir kavga.. O da geçiştiril- di ve bir sene daha geçti.. Kohen gene kendini pek iyi bulmıyordu. Bu sefer gizlice doktora gitti. Dok- tor bir deniz banyosu daha tavsiye edince Kohen mağrurane: — Alâ, dedi. Ben deniz banyo - sunun ne olduğunu bilirim, Geçen sene yapmıştım.. O gene karısından gizli denize gitti, amma sevinç bu haberi sev - gili karımdan daha fazla gizle - mesine imkân bırakmadı. Âdeta uçar gibi eve geldi; karısını bulun- Küçük — Ben seninle birdir bir oynamam, çünkü senin Frorsa bütün düryanın altınlarını topladıklan sonra borcunu vermek için para bulamıyor Frarsa — Yarabbi sen Berber şaşırmış olmakla bera * ber tıraşa başladı.. Duvardaki saatin yelkovanı kı * mıldıyordu.. Amerikalının gözü oradaydı. Bir dakika, iki dakik iki buçuk dakika geçti.. On sani * ye, beş, dört, üç saniye,. derke” | berber örtüyü Sir Vilyamın çene * İ sinden kaldırdı: — Hazır efendim, saatler ol* sun!?.. Dedi. Sir Vilyam memnun, 893” ğa kalktı, üç lirayı verirken: — Eğer beş saniye geç kalsaydı" nız kurşunu beyninize yiyecekti g niz! a Dedi.. Berber pişkin bir Tüf genciydi, parayı emniyete tan sonra kapıya doğru Amerikalıya: — Yok efendim, dedi. si vaktin geçiktiğini görseydim, ©... mı kurtarmak için usturayı geri” — Yözüm Reb için kolay sma ben düşersem v. Yeçen sene | pek yüksekten yererlemyorüa Isteyim acaba 7. ; , İğmıza dayayacaktım... bilirsin, kimdan beş on para