19 Ocak 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6

19 Ocak 1933 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

19 VAKIT'ın edebi tefrikası Mi Kânumusani 1933 CANIM AYŞE — Eski zamanlarda hacı bekler» termiş hanımefendi. Ben de dayı -! mı şimdi, hacı bekler gibi bekliyo" | ram, — Temenni edelim, ki ye memiştir. — Aman hanımefendi, böyle | fena şeyler yormaymız... . — Manen vaziyetiniz müşkil . Eğer dayınız ölürse, şeünevi — süncelerinize göre, sizin için fe - lâket olur. — Hanımefendi, beni korkutu - Yyorsunuz... İçeri girmişlerdi. Ayşe dedi ki: — Kemal, bak şurada eski bir! akuvarel var. Bu resim bana bir müjde gibi geldi... Kemal gülümsedi; — Şu müjdeyi bir görelim. Bu resim, meçhul bir diyarın, | atmasyon bir resmi idi. Her han- gi bir kartpostaldan ko; mişti, Ayşe izah etti: — Görüyorsun ya, bu resim Ka- hirenin bir yolu imiş. Ağaçlıklı! bir yolu. İşte daymm oturduğu) diyar... Ida öl - pye edil | Kemal resme baktı. Bu, kızğın bir güneşin altında, Pimi pırıl yanan bir köydü. Fakat güneşe rağmen, küçük bir kulübe- nin bacasından beyaz bir duman tütüyordu. Leylâ elini kalbine koydu: “Ne güzel birevbu, n diyar, Bu evde olsaydı bana da bir vâr.., “YER Yen Bir VEYI OKUĞU. ayşe bu satırları dinlemedi bi le, hafiften içini çekti: — Ah, dedi, ben de böyle bir €vde, Mısırda, Kemalle beraber o- turmayı tahayyti! ediyorum... mânasızlı , İlâve et- Onun için ğı müsamaha edilebilir ti: - Güneş buram buram etrafı yakarken, evimizin bacasından be-| yaz dumanlar tütsün... Kemal içini çekti: gık Eğer dayım bizi Mısıra götü- rürse... Buna da emin değilim... Kâmile Hanım pek beğendi. Resmi alıp yatak odasına asmak arzusunu belli etti ve resimden katiyyen anlamadığını meydana koydu. Mezat memuruna: — Yavrum, dedi, şu resmi indir yım.. Alam resmi indirirken elinden düşürdülBir cam kırıldı. Ayşeye gülümsedi: — Saadet tahayyül ettiğim yu - | Vâya yıldırım düştü. Leylâ resme bir göz attı: — Bu da bir şey yormaktır.. Bu Şuurwızça söylenen söz, â- şıkları kuşkulandıracak fena bir tahmindi. Fakat Ayşe buna hiç ir ehemmiyet vermedi. Kulak bile amadı. Okadar bahtiyardı, ki bu gibi yormalar, bir kulağın: an girip bir kulağından çıkmak #öyle dursun, bir kulağından bile / #irmiyordu. O, uğursuzluğa delâ 1 edecek şeyleri duymuyordu bi- ee. Kemal, batil itikatlara imanı “lmıyan bir adamdı. Fakat bu MÂnasız hâdise onu müteessir et- Sandet tahayyül edilen yuvaya, İ Fildrrrm düşmesi ne demekti?. Selâmi Izzet Kâmile Hanımın ilk yorması - bın tahtı tesirindeydi. Bu mezat yerinde; bir takim â - di ve bayağı eşyalar arasmda, sa - İ adetine göz diken bir uğursuzlu - ğun pusu kurduğuna kanaat ge tirdi. Adım atmakla atlamak arasın - da ne kadar fark varsa, evlenmek - -İle ilânı aşk etmek arasında o ka - dar fark vardır. Bir ânda Kemalin kalbine doğ - du. Kahirenin sıcak güneşi altın * da, Ayşeyle, Canım Ayşeyle be - raber, mes'ut olamıyacaktı. vi Dayı geliyor — Vapur neden gelmedi? Kemal bunu memura heyecan- la sordu. Memur, pişkin bir eda ile cevap verdi: — Bir saat sonra gelecek; Ça nakkalede gecikti. Beyhude yere beklemekten bir şey çıkmazdı. Kemal rıhtım kr raathanelerinden birine girdi. Nihayet meşhur dayısı geliyor» du. Kâmile Hanımm fena yor- masına rağmen, Ahmet Baruni Bey ölmemişti. Kemalin işi olma” saydı, dayısmı gidip Çanakkale: den karşılıyacaktı. Ayşe ile ev- lenmesini temin edecek olan da- yısmı birân evvel görmek, ona bi- rân evvel kavuşmak istiyordu. Kemal, evden çıkmadan uzun uzun süslenmiş, uzun uzun ayna" da kendisine bakmıştı. Baruni Beye ne derece büzel görünebile- CO AMİM astiyordu- — mak, Filvaki ona herkes: “Sende şeytan tüyü var,, e Derdi. Onu herkes severdi. Fa- kat aksilik bu ya, dayısına hoş gö- rünmiyebilirdi. gelmezdi. Bundan korkuyordu. Ahmet Baruni Beyi görmiyeli on seneden fazla olmuştu. O za- man Ahmet Bev iri yarı, geniş o- muzlu, esmer olmasma rağmen, pembe yanaklı bir adamdı. Şık- lıkla hiç alâkası olmamakla bera- ber, insana hürmet telkin eden bir vakarı, ağırbaşlılığı vardı. Acaba şimdi ne halde idi?. Kemal: “Yazık, dedi, fırtınalı bir günde geliyor,, 4 Filvaki o gün İstanbulun rüz- gârlı bir günü idi, deli bir lodos, zinolarının çinko çatılarını sarsı- yordu. rünmüyordu. A Rıhtım memurlarından birine sordu: (Devami var) sepeanasen sne sesaamansana Çin müslümanları ve Mısır Kralı Çin Müslümanlarının gönder * diği bir heyet, Kahireye gel - miştir. Bunlar son zamanlarda Ezher darülfünununda bir Çin kürsüsü açılmasını tasvip ettiği için, Mısır kralı Fuada teşekkür edecekler, memleketlerinden ge - tirdikleri hediyeleri verecekler - dir. rimel Bir tashih Evvelki günkü nüshamızda (üç per | delik Ermeni faciası) yazımda Mizrahi | Halbuki böyle bir şey hiç işine | Marmarayı köpürtüyar, rıhtım ga-| Zaman geçti. Vapur hâlâ gö-| .İ tur, 933 bütçesine asri apteshaneler lisanı | VAKIT Yunanistanda Eski kabinenin kararlarını attı Meclisin feshi ATINA, 18 (Hususi) — Yeni Venizelos kabinesi işe başlamış dün aktettiği ilk içtimada selefi ta rafından neşredilmiş olan bütün kararnamelerin iptaline karar ver» | miştir, Kabine pazartesi ve yahut çar- | samba günü meclise giderek p 08” | ramını okuyacaktır. Kabine, mec- listen evvelâ itimat reyi ve tam bir selâhiyet istiyecek, kâfi bir ekse - riyet temin edemediği takdirde meclisi feshederek yeni intibabat yaptıracaktır.. o Siyasi mahafil, meclisin feshine şimdiden mubak- kak nazarile bakıyorlar, esasen M. Venizelos, kâfi ekseriyeti baiz bir kabinenin iş başına gelebilmesi i- çin ötedenberi meclisin feshini ve yeni intihaba* ;crasını pıogıamna koymuştur. Meclis feshedilirse, yeni intiha- bat Martta yapılacak bu intiha -| batta iki cümhuriyetçi fırkalar | müttehit bir cephe arzedecekler - dir. Sabık Başvekil M. Çaldaris, ga- zetelere beyanatında, kağınes'nin iskatını askeri anaşırın tahrikâtı- na atfeylemekte ve aleyhlerine it- İtihaz ettiği tedbirlerden dolayı za- bitanım kendisinin aleyhine cephe | almış olduklarını söylemektedir. | Kabinenin tepdili, Yunan parası İ | M. Venizelos! Kralları ayağ bir. | Türk sefiri Dördüncü Sultan Mehmet zamânında fevkalâde sefir olarak Fransaya giden Müteferrika Süleyman ağa on dördüncü Lui'nin Dördüncü Sultan Mehmet za-! maninda— ki takriben 1669 sene- sine doğrudur— Osmanlı devleti! Fransa O nezdine bir sefir gön - dermişti. Bu sefirin adı (Mütefer- rika Süleyman ağa) idi. İsminden de anlaşılıyor ki Süleyman ağa 6 vakit saray çavuşlarından en kü - çük rütbede, daha doğrusu hiç rüt- besiz bir adamdı. Eski zamanlar -| da ecnebi bir memlekete daimi va- | zifeyle sefir gönderilmezdi. Padi şahım cülüs, yahut vefatı, yahut bir muahede akdi gibi muvakkat ma- hiyette işler için bir sefir gönderi- lir, sefir kendisine verilmiş olan vazifeyi yaptıktan gene memlekete döner gelirdi. Diğer taraftan gene o zamanlar. | sonra n kaldıran yanına nasıl girdi ? bulü mühim bir jurnalcılık mevz u olarak almışlar, hariciye nazı nın sadrazam kıyafetine konma sından dolayı on dördüncü Lui'n şan ve şerefine nakise geldiği iddia etmişlerdi; diğer taraftan s fir Süleyman ağa dördüncü Sulta Mehmet tarafından getirdiği mel tubu Mösyö dö Liyon'a teslim e memiş; Ben padişahımın mektubun yalnız kral hazretlerine kendi e limle verebilirim. Kralın huzur na çıkarılmazsam mektubu ver meksizin geri döner giderim. Demişti. On dördüncü Lui'ye verile jurnallar şöyle diyordu: “Osmanlı devletinde padişah da Osmanlı padişahları yer yüzün. | ların sadrazamı vekili mutlaktır , de kendilerine rakip olacak salta- Padişahların mühürleri sadrazam nat tanımadıkları için sefirleri| ların elinde bulunur. Binaenaley! yüksek rütbedeki ricalden intihap etmezlerdi. Zamanın en büyük hükümdarlarına bile en küçük rüt- bede memurlardan intihap ettikle- ri sefirleri gönderirlerdi. Bu tarzı hareketle Osmanlı im- paratorluğunun şan ve şevketini j ecnebi memleketlerde (o yükselt- miş olduklarını düşünürlerdi. İşte Müteferrika Süleyman ağa ! da bu suretle on dördüncü Lui'nin nezdine sefir olarak gidiyordu. üzerinde iyi tesir yapmıştır. Drah- imimteretfdü dovam.ediyör. | Sanayi kredi bankası bir Sanayi Kredi Bankası haline getirilmesi ve Sanayi ofisi teşkili! hakkında geçen sene Büyük Millet meclisinden çıkan kanunun tatbi - | ki hakkında henüz İktısat Vekâle- tinden Sanayi ve Maadin Banka - sına bir emir gelmemiştir. Banka umum müdür muavini Ali Sami B. i dün bir muharririmize bugünlerde vekâletin tebliğinin beklenildiğini, emir gelir gelmez derhal tatbikata geçileceğini söylemiştir, pe” DM Temiz halâlar yapılacak Belediye şehrin muhtelif yerle- rinde temiz apteshaneler yapmak İ için tetkikat yapmaktadır. İlk ap - İ teshaneler yeni o Yapılacak olan Sultanahmet parkının arka cihe - tinde inşa edilecektir. Ayasofya camii ile Sultanah - met camii arasındaki sahada bulu- İnan şimdiki apteshane çirkin man zara gösterdiğinden kaldırılacak - için tahsisat konacak ve halen bir | bina duvarının teneke çevrilerek | vücude getirilmiş olan apteshane- İler peyderpey kaldırılacaktır , ——— İskân tahkikatıevrakı iskân tabkikatına ait evrak,| | bazı ifadelerin eksikliği noktasm- dan Devlet Şürası tarafımdan iade edilmişti. Bu ifadeler almarak ek- sik mühletler tamamlanmış ve tah- kikat evrakının umumi şekilde vi- lâyet idare heyetince tetkikine baş- | Liyon) u sadrazam gibi göstere - | vafık bulmuşlardı. Diğer taraftan on dördüncü Lui de Avrupada zamanının en aza - metli gösterişi sever bir hüküm - darıydı. On dördüncü Luinin ka- nebi sefirlerinin huzuruna girebil. mesi için mutlaka Ambassadör, yani sefiri kebir rütbesinde olma- sı lâzımdı. Sefir Süleyman ağa ise bu rütbede olmadığı - için Fransa ricali kendisini on dördüncü Lui « düşünmüşler, bu işe bir hal çaresi aramışlardı. Nihayet on dördüncü Luinin hariicye nazırı Mösyö (Dö rek onun huzuruna çıkarmağı mu- Fakat Mösyö (dö Liyon) Süley- man ağayı ne gibi merasimle ka- bul edecekti? O vakit bu cihet de ayrı bir mesele oldu. Bunun için Osmanlı devletinde zamanın sad - razamları sefirleri ne suretle ka - bul ediyorlarsa Mösyö dö Liyon - un da Süleyman ağayı o suretle! kabul etmesi icabedeceğine karar verildi. O zamanlar da Osmanlı sadrn- zamları ecnebi sefirlerini şarkkâri bir sedir üzerinde oturarak kabul nin huzuruna çıkaramıyacaklarını | jon dördüncünün hariciye na /zırı sefir Süleyman ağaya bir sad İ razam gibi gösterilmekle büyül İ bir siyasi hata irtikâp edilmiştir İ Zira Süleyman ağa nazarmda or dördüncü Lui'nin de bir sadrazamı bulunduğu kanaati husule gelmiş: tir. Bu hal kral hazretlerinin aza” metine halel getirecektir.,, (Sonu yarin) ea aa Vilâyet Haberleri : | Vilâyetimizdeki adi iskân mu- amelesi bitirilmiştir. Bu muamele- | ye ait dosyalar birer tetkik edile « rek noksanları tespit olunmuş, Sanayi ve Mandin Bankasının, | bul ettiği teşrifat usulüne göre ec- | muameleleri kapatılmıştır. $ Defterdar Mustafa Bey dün bazı şubeleri teftiş etmiştir. $ Vilâyet idare heyeti dün top - lanmış vilâyet işlerine dair bazı kararlar vermiştir. Mübadele işleri Muhtelit mübadele komisyonun da Türk ve Yunan mürahhas hey » etleri arasında ihtilâfı mucip oldu- ğu için halli bitaraf müurahhaslara verilen meseleler hakında hâkem kararlarının önümüzdeki hafta i- çinde yapılacak umumi içtimada tebliği beklenilmektedir. Ihtilâflı meselelerin halli bir çok işlerin sür'atla tamamlanmasını temin e deceği için bu kararlara büyük bir ehemmiyet verilmektedir. Komisyonun bitaraf reisi Şuba- tın yedisinde değişecek ve M. Holştadın yerine M. Andersen reis olacaktır. mim Bir köşkü soymakla maznun olanların ederlerdi. Sefirler sadrazamın kar- şısında arkalıksız bir sandalyeye | yani bir (tabure) ye oturtuldu. | Bundan dolayı o zaman İzmirli bir Rum ustası bulundu. Bu ustaya! Mösyü dö Liyon'un Süleyman a- ğayı kabul edeceği yerde şarkkâ ri bir sedir yaptırıldı. Sedirin kar- | şısina bir tabura konuldu. Kabul | merasimini Parisin yüksek #osye - tesine dahil olan meraklı kadınla» ra seyrettirebilmek için hususi yerler yapılmıştı. İ Kabul merasimi oldu, bitti; fa « mıştır. Gelecek toplanmada bu tet- kik bitirilecek ve tasdik edilirse diye çıkan ismin aslı Agop Dermilikyan- Şefkat ve muhabbet yülyalası, bu cam gibi kırılacak mıydı? | der. Namı müsteri işe Arzrunidir. O evrak derhal Devlet Şürasına gön - kat maksat hasıl olmadı. o Çünkü bir taraftan on dördüncü Luinin et ö muhakemesi Üsküdarda Kısıklıda Hıfzı Pa - şanın köşkünü soyrfaktan suçlu eysi ve arkadaşlarımın muhake - mesine dün İstanbul ikinci ceza mahkemesinde başlanmıştır. Maznunlar, inkâr ediyorlar. Şa- hitler çağrılacaktır. amam. Darüşşatakada müsamere Önümüzdeki Cumartesi günü akşamı saat 20 de Darüşşafakada talebe tarafmdan bir müsamere verilecektir. o Müsamerede talebe şiirler, monoloklar söyliyecek ve bir piye temsil edecektir,

Bu sayıdan diğer sayfalar: