(B, N teki, 0p tarafı 1 inci sayıfada) o| Küçük Mustafa bu suretle üç ra- Yana; © Yipratıcı bir maç oldu $ e & i y Mİ addeğildi. hesabile Saim #rlay) | sonra Markoviç (Yu- k ile Zakariaş (Yunan) Sak, milk on dakika Yunanlı iki Mi like geçirdi. Birisini | kara, fasile atlattı ve heyetin ta Mi on dakikada ayak- f Mi İkisi de yorulmuştu. Ssabile Markoviç (Yugos- #alip sayıldı. İ Orta sıklet Metz sonra Bodo (Romen) Ba, (Yugoslav) karşılaştılar. Yı ma da çok zorlu oldu. mi bir galibiyet fırsatı ka- a em iki taraf ta | dey, ağa başladı. Netice- rl İneği sayı hesabile galip | yi kii Yunan) Nuri (Türk) ri canl lar, Başlangıç çok he- ! aaa Nuri çok alkışlandı. | iye, lde Fakat Nuri (27) a Yunanlının kafasını ka- Attı ve sırtını yere getirdi. İş tikulâde bir şey ve rekor- öl ed Maş kikalarca alkıştan in- dah: üstatlığını göstermek i- bile beklememişti. Yarı ağır N ) “ân sonra Cavacius o (Ro- j İs Palkoviç (Yugoslav) Bağ lar, Geçen maçta müte- May burnu kanıyan Yugos- ij, Snunda elân pamuk tıkılı İk; dakikada bir yenilme teh- ». dü, g lakir, Romen yaşça geçkin- Bay, a 50 saniye Yugoslav “l İk 9 uncu dakika pek iç geçti. Hakem bile bir da yere yatmış vaziyette ip etmişti, f 1“ idskis (Yunan) ile Mus- &,., ürk) karşılaştılar. Yunanlı | yüzlü güreşcilerden biri tafa faikti. Mustafa bir "da yakalayıp attı. Fakat “ili Yaziyeti vardr. Yunanlı hep ie “du, Yunanlı hep müdafaa- ! dn Mustafanın hamleleri çok o, âşıyordu. Yunanlı kaçtığı | emden ihtar aldı. İkinci | de ayakta geçti: Nihayet | » 14 dakika altı saniyede KÜN sırtını yere getirdi. İki £vvel Yunanı yere atmış © başlamıştı. Mustafa da “ie alkışlandı. . Ağır ş yk, Nagy (Yugoslav) ile ! 9si (Romen) takip etti. ! Ki ilk defa görüyorduk. “<İike bir akşam evvel Çoban iy N pek havadan yenen 0 eş r. İkisi'de çok seri ve | kibinin de sırtını yere getiriyor ve sikletinin şampiyonluğunu bihak- ! kin kazanıyordu. Kendisile bera- ber antrenör Peter efendi de fev- kalâde ve dakikalarca alkışlandı. Çünkü Romen güreşçi bihakkin Mustafaya rakipti. Olimpik merasimi Filiz siklet bittiği için Olimpik merasimi yapıldı. Birine Türk, kinci Romen, üçüncü Yugoslavdı. Bayraklar çıktı. Türk marşı çalın- dı. En hafif Tojar (Romen) ile Zervinis (Yunan) güreştiler. Bu siklette Abbas esasen şampiyonluğu ka- zandığı için bu iki güerşçi ancak ikincilik için © karşılaşıyorlardı. Romen soğuk kanlı ve mahirdi. Üç kere alkışlandı. Şimşek gibi ve âni hareketler yapıyordu. Gü- reş çok heyecanlı oldu ve Romen sayı hesabile galip geldi. Çok al- kışlandı. Zervinisin bu mısabaka- larda hiç talii yoktu. Bu sikletin de işi bittiği için ne- ticeler ilân edildi: Birinci Abbas (Türk) ikinci Tojar (Romen) ü- güncü Zervinis (Yunan) dı Bu da merasimle tesbit edildi ve milli marşımız çalındı. Abbas fevkalâ- de alkışlandı. Hafif Borlovan (Romen) Yusuf As- lan (Türk) karşılaştılar. Bu da fi- nal maçı idi. Çok korktuğu- muz bir (maçtı. (o Borlovan çok çetin bir pehlivandı. İkisi de çok asabi idi. Yusuf iki kere bü- mene tehlike atlattı. Romen ayni oyunu tatbik ediyordu. Yusufun kolunda yara vardı. Neticede sayı hesabile Romanyal galip geldi ve bu sikletin şampiyonluğunu ka- zandı. : Bu da merasimle tes'it edildi. Birinci Borlovan (Romen) ikinci Yusuf (Türk), üçüncü Papadakis (Yunan) dı. Romen milli marşı çalındı. Galip bayrak alkışlandı. Yarı orta Saim (Türk), Markoviç (Yu- goslav) karşılaştılar. Bu da final maçıydı. Yugoslav hayli zorlu idi. Beşinci dakikada Saim rakibini savurdu. Yugoslav ring tahtasına düştüğü için kolu incindi. Maça devam edemedi. Saim hükmen galip addedildi. Bu siklet te bittiği için neticeler ikinci Gimes (Romen), Markovic (Yugoslav) dı. marşımız bir daha çalındı. | Orta siklet üçüncü Milli dr. ye çok iğ ie ra dr. Ring kenarında bulu- lg ilik geçiriyorlardı. Yu- Sir aralık büyük bir tehli- e a muvaffak oldu. Yu- birde rakibinin ense- çi » heyeti bir hayli ko- | ve münakaşadan sonra ! galip ilân etti, Fakat lavı alkışladı. Çünkü | Birisini tercih etmek en so , ON beş e sonra $on yi göze devre Mine (R sikletten başladı ve ) ile *Mustafa ie halk gülüyordu. Ne- | Boda (Romen), Nikas (Yunan) karşılaştılar. Bu güreş üçüncülük için yapılıyordu. 2 dakika 30 saniyede Romen galip geldi. Bundan sonra bu güreşin finali İ yapıldı. Nuri ile Metzner (Yugos- lav) karşılaştılar, Yugoslav az dı ilk saniyede yenilecekti. ! Netekim bir saniye sonra yenildi. Fakat hakem favl addetti. Bun- dan sonra dakikalar Nurinin üs- tünde ve şiddetli tazyikle geçti. Yugoslav çok zorlu idi. Müddet bitti. Nuri pek haklı olarak sayı hesabile galip geldi. Bu güreşin de müsabakaları bitmişti. Birinci Nuri (Türk), i- kinci Mezner (Yugoslav), üçüncü Bodo (Romen) di. Milli marşımız ilân edildi. Birinci Saim (Türk), | an güreşçilerimiz muzaffer oldu yük tehlike geçirdi. Bir kere Ro- | İ marşımız beşinci Yarı ağır Stardüdakis (Yunan), Palkoviç (Yugoslav) ikincilik için karşılaş- laştılar. 10 dakikada © berabere kaldılar, diğer on dakika oldukça çetin geçti. Yugoslavın son daki- kada gene burnu kanadı. Netice- yi Yugoslav savı hesabile kazan- dı. Yarım ağır müsabakaları da bitti. Birinci Mustafa (Türk), i- kinci Palkoviç (Yugoslav), üçün- cü Stardüdakis (Yunan) dı. Milli defa çalındı. Galip bayrak alkışlandı. Ağır sıklet Sıra Balkan güreş şampiyona- sının son maçma gelmişti. Çoban Mehmetle Nagi (Yoguslav) ikin- cilik için karşılaştılar. Yugoslav gçevikti, Mehmet ağır ve faik gö- rünüyordu. Halk gülüyordu. Meh- met birinci münasebetsiz mağlü- biyetini telâfi etmeğe niyet etmiş gibiydi. hasmını âdeta ezmek is- tiyordu ve bir aralık bir kenarda yendi bile. Fakat hakem kabul et- medi. Halk itiraz etti. Güreş tek- rar başladı. Yugoslav Mehmede karşı aciz halinde idi. Yerde kal mayı tercih ediyordu. Nihayet son dakikalarda o Mehmet Yugoslavı ikinci defa evire çevire yendi. Yu- goslav mağlübiyeti kabul etmişti. Rakibini öptü, omzunu okşadı. Bu sikletin de birinci Romen, ikincisi Mehmet, üçüncüsü de Yu- goslavdı. Romen milli marşı da i- kinci defa çalındı ve bayrağı 8€- Imlandı. Fevkalâde merasim Saat tam bir buçuktu. Güreşler bitmiş Türk çocukları 5 birincilik 2 ikincilik alarak muzaffer olmuş- lardır. Büyük merasim başlıyordu. Herkes büyük heyecan içindeydi. Evvelâ Balkan marşı çalındı ve güreşçiler ringa çıktılar. ye başlıyarak karışık ve Dez sıralanmışlardı. Bir halka halinde çaprazlama vaziyette kol kola ve elele duruyorlardı. Daki- kalar ulvi bir güzellik halinde a- kıyordu. Mükâfat tevziine başla- nıldı. Birinci ve ikinci ve üçüncü- lerin göğüslerine madalyalar ta- lik ediliyor” Bundan sonra ringe çıkarılan Türk çocuklarının hocası Peter Efendi şiddetle alkışlandı ve Bal- kan kupası ellerine verildi. Birinci Türk takımı 19, ikinci Romen 13, ücüncü Yugoslav 7, dördüncü Yunan takımı 3 puvan almışardı. Yunanlı reis güzel bir nutuk söyledi. Balkın güreşçilerini se- lâmladı, Galibi de mağlübu da al- kışlıyan halka teşekkür etti ve ay- rt ayrı dört hükümet icin de “ya- şasın,, diye bağırdı ve alkışlandı. B-adan sonra Rom” "Üleşi ce. isi doktor Manoella da bir nutuk söyliyerek Balkanlılarn birleşme idealinden bahsetti. Türk federas- yonunu tebrik etti. Misafirperver- lik için arzı şükran ve Gazi Hz. ile Türk gençlerinin saadetini te- menni etti, şiddetle alkışlandı. Üçüncü olarak Yoguslav kafile reisi Dokior Pola söz aldı. Göşte- rilen misafirperverliğe candan te- şekkür etti, Sporun insanları bi- ribirlerine yaklaştırmak için yap- tığı hizmetten bahisle Balkanlıla- rın eski şeyleri tamâmen unuta- rak birleşmesini istedi ve alkış- landı. ? En sonra bizim federasyon rei- Ahmet Bey bir hitabe ile misa- ve hitap ett. Ufak hataların | sını soyan Sarı Ihsan (Baş tarafı 1 inci sayfamızda) daşlarından Sarı Ihsan olduğu zannedilmektedir. Sarı İbsanın resimleri Bursaya gönderilmiş ve orada banka memurları haydut- lardan birini sarı İbsana benzet- mişlerdir. Sarı lasanın son günler zar- fında şebrimizde görünmemesi ve Arandığı halde ele geçirileme- mesi Sarı İhsanın üzerindeki şüp- heleri kuvvetlendirmektedir. Sarı Ihsanm Balıkesir civarında oldu- ğu anlaşılmıştır. Bundan başka Sarı Ihsanın bundan iki sene evvel Balikpazarında bir binanın üçüncü katına ipten merdivenle girerek kasayı pek mahirane kırması ve mahkemede bu vak'- ayı arkadaşlarına yükletmiyerek kendi üzerine alacak kadar cür- et gösterm:si de Bursadaki ban- kayı basan cüretkârlardan biri- nin Sarı Ihsan olduğu kanaa- tini kuvvetlendirmektedir. Sarı Ihsan o zaman mahkemede: — Ben böyle küçük işler için yanıma adam mı alırım? Diye öğünmüştü, ,. San Ihsan ve bununla sıkı, fıkı dost olanlar aranmaktadır. Diğer taraftan Osmanlı ban kasının umumi müfettişlerinden M. Bahach Bursaya giderek tah- kikata başlamıştır. Taharriyat için gelmişler!.. 45 dakika süren bu soygun hakkında yeni malümata re, haydutlar soygunun muvaffaki- yetle neticelenmesi için bankanın tatil zamanını seçmişlerdir. Bankanın müdürü M, Alyanak Dikercik çiftliği sabibi Hakkı beyin bir işini gördürmek için beraberce müamelât salonuda giderken kapı açılmış, içeriye siyah gözlüklü birisi girmiştir. M. Alyanvk bu meçhul adami müşteri zannederek: — Emriniz? di ir. Haydut çok sakin bir ii sormuş: — Müdürünüz kimdir? M. A yanak da: — Şimdilik benim, asıl müdü- rümüz yoktur. Ne yapacaksınız? Demiştir, Haydut: — Buraya taharriyat için gel- dim, cevabını verirken arkasına dönmüş ve onadım geride bek- liyen arkadaşına yüksek sesle: — Kapıyı kapa! Emrini ver- miştir. Kapı kapanmış ve arka- dan sürgülenmiştir. Bu sırada Alyanak yanında duran memur Riza Ihsan beye Fransızca: — Bunlar bayduttur, bankayı soyacaklar. Matmazele söyle; emniyet müdüriyetine telefon et- sin. Emrini vermiş ve memur SERİES MEErEmi e neamena agar MARES eder zigana AEAEEA KA 2 za AYA ARANEKASARLAEE; ea ağazIAEZRAA affını istedi. “Birleşme yolunda | lerde bulundu ve bu güzel gece de €sas gayemize doğru yürüdüğü- müzü son tezahüratla (gördüğü- müz için pek mes'uduz,, dedi. Al- kışlandı. Bundan sonra juri âza- sından Bürhanettin Bey de Ah- met Bey gibi irticalen bir hitabe söyledi. Biraz evvel kazanmak i- çin en son cehtini sarfeden asil gençliğin şimdi bir çelenk halin- de göründüklerini ve bu çelengin Balkan ittihadının tahakkukuna bir işaret olduğunu söyledi ve hal- VW bu sporcu gençliği yaşalarla selâmlamağa davet etti. Dört bine yakın halk yaşa diye haykırdı. Nihayet dört bayrak çaprazla- ma birleştirildi. Balkan marşı ça- ındır. Himayeietfal cemiyeti reisi bir hitabe söyledi, F. reisi Cevdet Kerim Bey çok hissi bir hitabe ile Balkan güreşlerini bitirdi ve gelecek sene için Bulgar ve Arna- vut sporcularını da şampiyonluk | : bunu matmazele sövlemişse de bavdutlar ayağa kalkan matmâ- zeli tehdit ederek yerine otürt- muşlardır. Bundan sonra memarlar bir araya toplanmışlar, ufak bir has reket gösterirlerse derhal öldü- rülecekleri kendilerine bildiril miştir. Kilitli kasa açılamıyor! Haydutlardan eli kamalı olan memurların yanında kalmış, di- ğeri elinde tabancası olduğu hal- de vezneye giderek hesap yap” makla meşgul bulunan kasadar Yusuf beyin göğsüne tabancayı dayamış, kasanın gözünde bulu- nan 3400 lirayı almıştır. Haydut kasanın üst tarafın daki ihtiyat gözü kapalı görün ce kasadardan bu gözün açık masını istemiş, Yusuf Bey anah- tarın müdürde olduğunu söyle- yince M, Alyanak bunu işitmiş ve derbal bu anahtarları yanım da oturan çiftlik sahibi Hakla Beye gizlice : : — Al şunları, sorarlarsa evi- min anahtarları dersini diye vermiştir. i Biraz sonra M. Alyanaktan anahtarları istemişler, o da bü anahtarların sabahleyin Gemliğe giden birinci müdür Şerif Beyde bulunduğunu söylemiştir. an geline mea ısrarla bu gözün anahtarların sormuşlar, oda elindeki anahtarları vermiş, lâkin haydudun bütün gayretleri b itmiş, anahtarlarla gözlü bir törlü ii Halbüki burada 100 binliradan fazla para bulunuyordu. o Haydut Obunun üzerine kızarak : — Yazık, ben Osmanlı ban- da pek ra olaca; e DE Böyle ileğm bilseydim gelmezdim! bile de- miş ve: — Söyleyin paralar nerede. Biz hayatımızla oynyoruz şaka yapmıyoruz, a ukarki gözü! Sözlerile pal Taksez dit etmiştir. Bir aralık memurların kesile- cek perdelerle bağlanması mev- zu bahs olmuş, bu sırada ban“ kanın kapısı çalınarak içeriye bir müşteri girmiş, buda mi rm yanına getirilmiştir. Bankanın kapısı bir kaç kerre daha çalımp Ke berer birisinin karısı ile hademe ve iki müşteri girince haydutlar işin sarpa sar- dığını anlamışlar ve & daki elbiselerini çıkararak mü- düriyet (odasına (bırakmışlar, savuşup gitmişlerdir. böylece bitti. Bütün bu asil gençliği, sporcu- larımızı, federasyonu ve güreşçi- lerimizin liyakatli hocası Peter e- fendiyi haarretle tebrik ederiz. Müsabakaların adedi ve dereceler Her takımın yaptığı müsaba- ka adedine göre ali; şöy- ledir: Türk takımı — 18 müsabaka 16 galibiyet (yedisi sayı hesabile) 2 mağlöbiyet ( birisi sayı hesa- bile) 19 puan. Romen takımı — 18 müsaba- ko, 11 galibiyet (dördü sayı hesabile ) 7 ma lübiyet (dördü sayı hesabile) 13 puvan. Yugoslav takımı — 17 müsa- baka 5 galibiyet (dördü sayı hesabile) 12 mağlübiyet (Yedisi sayı hesabile ) 7 puvan. - Yunan takımı—15 müsabaka galibiyet ( Ikiside sayı hesa- rm e m nk dn ik e ai 1 ş