15 Eylül 1932 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3

15 Eylül 1932 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

13 Eylül 1932 Mongol Türk Mİ nm amma ŞARKTA BİR SEYAHAT been izleri Abaka nedir? — Cengiz Han zamanından beri Türk ongollardan ii itibar gören ruhaniler — İlhanlık ve yasa Bu Ingiliz kadınına göre harem hayatı: Abdülhamidin süraymüeki cariyeler Meg Mardin vilâyetinin Savur ve Yat kazaları arasında ve Med yin ü üç dört kilometre garbinde iy isminde büyükçe bir ilg Vardır, Bu köy Kutsi ve Ha * h an ciyarmdakiler (gibi n ve çıplak kaya yığınları rin mağaralar arasında, ü * Ye incir kütükleri içinde; w evliya (o ba | manzasayı bütün hususi » | arzeder. | lardan beri sofuların çile | iğı mağaraları, mutekifleri I ber ağlıyan mlak kayala - | min su sızıntılarını, mâ | erler, ve zaviyeleri oradada üz. Orada da Allahtan yan sevdiklerinden bahseder iyi papas tipleri var. Bunlardan bir ahretlik mağa» Karat or ederek Meli » | bakar orada, Deyr vw içiridedir e dedi. Bu amdan parmak bize susuz İ: ii derenin öbür yakasında, | sislerin içinde (o üyuklıyan li, vik bir manastır gösteriyordu. | Lİ aetirm içine giremedik. Fa » ll, * küprunda mıhfye benzer bir , Bazarı dikkatimizi şiddetle kten uzak kalmadı. İ,,, #PAS okumasını bilmediği bu haki rap aksanı ile İstrencili vim im Arğmi hattını almadan ilaç Esirongele yazısı tak gereleşi «Popas bu manastı- sonradan hak dinimi dkHeristir Mliğı) kabul eden mecusi bir ait olduğunu ve kapının inde gördüğümüz © yazının 6 | siler tarafından kullanıldı - | ilâve edince Kilit köyünü | tarih görünüşünden tetkik *k lâzım geliyordu. ba papasın Abakar dediği N in Hulügü'nun hıristiyan oğ» Mn İlbanın namı idi, Ve yek bu küçük manastırda mı Müt idi? *pasın Melikülarz dediğine isa, manastırın bir o İlhana rl “ duğunda süphe kalmaz. Bi- | la ya Abaka o manastır « İDer marsbaydı ndur ya manastır Abaka NM yaptırılmıştır. Her iki m de Kllıt köyü şiddetle ar olacağımız bir yerdi. KU Hulagü'nun oğlu “Abaka çı *'ta çağ tarihimizin milli . *şıldıyan yüce ve bilgiç bir vidi. Alim, fazıl ve mil. a. Lâik idare onun za VA kat'i zaferini kazanmış iy yvalarının en tatlısını ver » 9 Kardeşi Niküda OAh- Vi dünyayı din mü- inin hükmü altına sok sekinmişti. O za- lp Düfuzlu olan cami ve ki- t bengi ibdadna ve hatta hiz» ayy inin hıristiyan dininde Hin, Pon, rağmen o (Yasanın ir ve hâkim) olduğunu düt etmedi. Nm tanıtmak istedi- © Abaka mıydı? Ve ce- im üyatara nasıl girmiş ve SE Mongol Türk» i e yerlerde ve bü- t hatırayı eyni iş - Evet bu'yazı Mengol | lar ya şişeler içinde kül halinde ve yahut abideler üzerinde yazı ve resim şeklinde ebedileştirilir - di, Fakat Hulagü'nun hıristiyan oğlu Abaka ile müslüman oğlu Niküdarın birer kabri bulunmak | tabiidir, Hulagü ve Abaka devrini ya « | şamiş meşhur tarihçi OGrigoryus ebulferece göre (Abaka Anadolu ve Suriyeden sonra Bağdada ora- dan da Hemedana gitti. Bayramı hmistiyanlarla birlikte kutluladı ve bayramın ikinci günü farisi ır kımdan Behmam isminde bir tüc- carın ziyafetine gitti. Orada has- talanarak iki gün zarfında vefat etti, Hicri 681. Bu malümata gö- re eğer nakledilmemişse Abaka - nın cesedi Hemedanda olmak ik- tıza eder, Fakat bilhassa tıp ve fe lekiyatta büyük âlimler yetiştir - miş olan o zamanki Aramilerin büyük hükümdarı kesif bulunduk ları memlekete nekletmek çarele- rini düşüneçekleri de tabiidir. Çünkü Süryaniler; kiliselerinin Akdenizden Hindistana ve Asya heme kadar nüfuz peyda et- tiği o devirde en şek; Türk Mon- golları dinlerine çevirmiye mu - vaffak olmuşlar ve her unsurdan fazla onlara İstinat (etmişlerdi. Türk Mongol aristokrasisi içinde Süryanii kadim dinini kabul et - | im, birçok pismeler ve prenses » ler vardı. Cengiz Han zamanın » danberi bu dinin papasları ruha- -nileri Türk, Mongollardan itibar buluyor, güler yüz görüyordu. Bir | i şok prensler Süryanii kadim ma- nastırma kapanmış papas bile ol muştu. Patriklik merkezi olan Deyr zaferanda da anlattıklarma göre bu prenslerden bazıları pat- rik bile intihap edilmişlerdi. Hula günun zevcesi Tıkıç annesi Kut - nu hatunlar da Süryanli kadim di ninde birer prensestiler. Nihayet prens Abaka; İlhan bile olmuştu. Şu halde cenazesi » nin ruhani merkeze nakli hem di- ni hem milli bir mesele idi. Kıllt'teki o manastırın “İsmi ir. Bu isim manas tır manasma gelen arapça da yer ve aziz manasına gelen Süryanice mar kelimelerile Bey manasina gelen türkçe baydan olmadır. Ve Kutlu Bey manastırı manasınadır. Buna göre genç iken Abakanın terbiye edildiği yer olarak da ka» bul edilebilir. Abaka hakikaten s1» kı bir hıristiyan terbiyesi görmüş» tü, Çünkü: Ilhanlığa “seçilirken o yasanm tam ve mutlak hakimiyetini ilân etmesine rağmen Abaka çocuklu | ğundan beri sevdiği hiriatiyanlı » ğa ölene kadar sadık kalmıştı. Bunun içindir ki genç iken Sürya nilerce aziz bir beydi ilhanlıktan sonra veli derecesine çıkarıldı. Bugün bile size rehberlik eden babası evinden Pavlus'dan Me- tadadan bahseder gibi haber ve- riyordu. Fakat burada başka Mongoliz- leri aramadan evvel Abakadan, bu Türk büyüğünden biraz daha bahsetmek sırasında bir iş olur, Abakanın Ilhanlığa ilânı mü him bir hadise ve bir dönüm noktası teşkil eder, Türk Mos: İ gol (Temel) ve dayağı olan Yasa bu inti hapla böküm Ve nüfuzundan bir miktarını kaybetmişti, Her ne kadar Abakayıda ya- saya uydurarak bir kurultay seç- miş ise de bu kurultay müsta- kil değildi. Holagünün zevcesi ve hıristiyanların azizesi imparâ- toriçe Tıkıç etrafında toplanan katolik Ermeni ve süryani ke dim kiliseleri bu kurultay Üze- rinde göze batar bir tesir yapa- rak yasayı zaif düşürmüşlerdi. Leon Cahun Introduetion â L'bistor de Vasie sinde bu inti- haptan babsederken der ki; TErmeni ve süryanii kadim kilise- leri müteveffa imparatorun yerine Abakanın intihabı için impara- toriçeye müracaat . husnsunda ittifak etmişlerdi.) JAbakanın ilk eseri bir beyan- name neşretmek oldu o beyan namede yasanın tamamiyetini vikayeyi teahhüt ediyordu. Bu müslümanlığa karşı da bir darbe idi. -Abaka ile hiristiyanlar ha- | | Abaka manastırlara ve papas- rr pek bimi kim olduklarım zannediyorlardı. Fakat O aldanıyorlardı. Çünkü Abakaya göre bir tek hakim vardı oda yasa idi.) İster yalmz tahsili içinde geç- miş bulunsun ister cesedi töp- raklarıbda gömülü olsun Kılıt köyü bu aziz: Türk ile sonüna sKadar iftihar edebilir.” Çünkü Abaka milletinin #dan ve saadeti, milli kanunun masu- niyeti - için kendi şahsinı feda © edebilen kahramanlardandı. O devirde Türk Mongolların arasında müslümanlık da çok kuv- vetli idi. Allâme tos gibi sahi- büddivan gibi din *ulüları Türk möslümanlığına küvvet azamet ver'yordu. Camilerde nüfuz pek fazla idi mezhep müftüleri ordu ! kumandanları kadar kuvvetli idi. lara olduğu gibi bu müslüman tesislere de mümaşat etmedi. Lâyık ve milliyetperver Türk idaresinin üstüne toz kondurma- mak için bu güfuzları, saltanatın bütün istinat noktalarını istihfaf etti, Onun içindir ki Kıllt köyünün şu küçük manaslırın da Aziz ismi | amlan Abaka yedi sene sü- ren -İlhanlığı - zamaninda “dini, mezhebi .ve ırki ne olürsa olsun / imparatorluğun bütün tebaasım Türk harsına ısındırmış ve ow ları ayrı ayrı mempun . edebilen bir medeniyetin devolopmanını temin etmişti. Bu kanaatleri sayesinde Aba- ar kuvvetli ve nafiz idi ki Pebinin banisi (Bodist Ka- an Kubilay bu kiliseler mahmi- sine tevcih beratı göndermekte istical etti, Leon Cahunj içinde milli tarihimizin çok şanlı bir yap- rağı okunabilen bu köyün yerlisi hanki millettendi? Arapça konuş- tukları halde Araplara hiç ben- zemiyorlardı. Kafalarında ve gövdelerinde» ki çizgileri renkleri hep biz: den görmiye başlamıştım. Evet bu hıristiyanlar yakm Kom şuları Müslimanlarla aynı kök” AN İ hayat, dedikodular, | yemekler, haremin diğer dairele- Hir Sslyanlkdon Müslümanlığa “ üeememeranaran see Yaa sise seseenenan Bir İngiliz kadını niçin Müslüman olmuş —4 Şafak söktüğü zaman sarayın içi bir mahşer gibiydi. Kadınlar eşyalarını toplamış, ve sandıklara doldurmuşlardı. o Saraydan çık - i l İ Niçin Müslüman olduğunu anlatan ingiliz Misi kadınlar o kadar yorulmuş, o ka: dar yıpranmışlardı ki, hepsi de sesini çıkamnadan ve itiraz etme- den çıkıp gittiler. Harem hayatmın en mühim meselesi, daima güzelliğini muha- faza etmektir. Onun için orada hamamlar, | rinde ikâmet veden “döstlera- suku bulan ziyaretler içinde geçer. Arasıra saraya bir takım ka « dinlar çeşit çeşit kumaşlar getirir, mücevherler taşırlar. Bunları gör mek ve içlerinden bir şey beğe - nİp satın almak, harem halkının en bellibaşlı işlerinden © biridir. da ancak eski kapı yoldaşlarını zi yaret ederler, , Abdülhamidin o haremağaları 300 habeşliden müteşekkil bir or İ mak dakikası hüldl ettiği zaman | du idi. Bunlar sırmalı üniforma- İar giyerler ve sarayın Hotlşamı - - na renk katarlardı. Çocukluklarında esir edilerek sarayda yetişen bu ağalar içinde büyük servetler edinenler pek çok | tur. Hatta bunların içinde siyasi müfuz sahibi olanları da vardı. Ağaların başında bulunan z& tın rütbe ve elkabı vardı. Hatta o na “snadetlâ,, dahi denilirdi. Kıze larağası diye tanılan bu adamış, nüfuzu o kadar gönişti ki, icabrmse da bu nüfuzla hükümet üzerinde de tesir icra ederdi. Çünkü ken « disi padişahın en yakın âdamı | « di. Padişah da devletin en gizli sırlarını bu adama tevdi etmekten çekinmezdi, ) Hârem hayatmın Oo başından sonuna kadar entrika içinde yüz» düğü şüphesizdir, Çünkü her kas dının bütün işi gücü, padişahm gözüne girmek ve rakibi olan ka» dını onun gözünden düşürmek « ti, Bu çeşit kıskançlığı, en kor « kunç derecelere de varabilir ve i bunlar kıskançlık tesiri “ altında en müthiş intikamlara . müracaat ederler, Bir kadının diğer bir kadınla uğraşması ve onu düşürmek için | törlü türlü hilelere müracaat et - i mesi, harem hayatının merak ve | sevki temaşa ettiği komediler « i dendi. Bu gibi hadiseler, günün birinde padişahın güzel bir kızı Haremle harici âlem arasında- ki vasıtalar, bir bu kadınlar, bir de haremağalarıdır. Kadınlar . - cak bu vasıtalardan istifade ede- rek dilediklerini aldırırlar've an- cak pek müstesna şerait içinde s0 kağa çıkarlar. Çıktıkları Ozaman OE RA A Sİ BN A 8 hr A 4000 eta) be yok ki Mongol Türklerdendi. Birisine sordum : — Siz ne lisan kullanırsınız ? — Hem - Arapça konuşuruz | bem Turanice demez mi? — Turanice mi konuşuyorsu- nuz? İ — Evet Turanice, — Bu Turabice nasıl bir lisan- dır, Ve nerelerde konuşur. ço Bu. bizim çocuklarımızla konuştuğumuz. . milli . İisanımız» dır, Ve bütün Sedyat Kazası- nın hıristiyanları ' bü dille konu: şurlar dedi. —Kılıt ne-demektir? dedim. Uzakta wfku burgulayan; yo'un geçtiği dar boğazı göstererek i — Burası yolü boğup kitle diğinden olmak gerekki buraya kıllıt ismini “vermişler, dedi. Abakanın bü socukları baya- limi genişletmişlerdi. Daranın sarıklı, sakalli ve kalın | elbiseli, ağır ordularile iskenderin | tunç miğferli, hafif giyinmiş çevik ordularından başka kıllıtttan ge- çen “bu tarihi yol üzerinde yü- tümüş ne'kadar göç ve akın var beğenmesile başlar. Padişah, böy» İş bir kızı beğendi mi, birkaç gün sonra onu İstetir ve bütün harem bu göze giren güzeli bazırlansale, için ayaklanır. Böyle bir bâdise, bir odalığın hayatında en mühim dönüm nek» tasıdır. Bütün gün kadınlar onun saçlarını taramakla, onu süsle » mekle meşgul olutlar, Gözdenin Yücüdü yıkanır, oğulur, tırnakla» İ rı açık karanfil rengile boyanır, ve altın saçları fırçalanır. Süslenme ve giyinme işi ta - mamlandıktan sonra odalık, kuş tüyü yastıklar arasında oturur ve bekler, , Bir gün gene odalıklardan bi - ri a şekilde süslenmiş, hazırlan mış ve köşeye geçmişti. Fakat rakiplerinden birinin içi fıkır fikir kaymıyor, ve rakibe, kendisini unutturacak olan bü ka dını öldürmek için çare arıyı Odalık tam yerine otürduktan ve efendisini beklemiye başladık» tan sonra hizmetçilerin biri ona bir tabak şeker getirerek takdim ş eder. Odalık bunu aym 'bir iltifaz | zannederek “yemiye başlar. Çok geçmeden kız esrarengiz ağrılar » la kıvranır ve bir iki sant sonra netice padişaha arzedilir: Padişa ise kemen hepsinin âsilırkımıza mevsup ies hatırladım. - Hasan. Reyit Maş meb'asu. es kın Boşuna giden, onun tarafın » dap sevilen ve istenilen o odalık, ansızm ölmüştü... (Devam edecek) AM

Bu sayıdan diğer sayfalar: