iy Seyahati İntibalarından : 4 Yanan me ANİ İzmirde iktısadi yanal . mıntuka ahali mübadelesinden zararda değil fakat cihân buhranından mütcesirdir türe sümezden evvel Garbi madolunun yegâne limanr ye adi sıktı içinde olduğu" air herkes gibi ben de bir seyler duymuştum. Onun i için mi giderken buradaki iktrsa- yeti mümkün olduğu ka- day sıhhatle anlamak istedim. ki Vakıa İzmirde ikametim ancak > ile bir geceye münhasır- Fakat bi kadarcık kisa bir ki içinde yapabildiğim tet bü Mi için oldukça va- fikir edinecek “derecede İ İl Onun için tetkikatı- diğ ini neticesini kısa notlar halin- İd, azmağı faydasız bulmıyo- miline biliyoruz ki Lozan ünden sonra Yunanistan ile Tüy arasında yapılan ahali | delesi yüzünden en ziyade “ e ir olan mıntıka İzmir seh- bm muhitidir. Harpten evvel ir Ve m 400 bin ka- Büfus vardı. Bu nüfus ahali mam sonra bir aralık z “bine inmiştir. akat harpten sonra gerek ha- yim ve gerek dahilden İzmire . *srek bir müddet bekliyen bir e nüfus burada yerleşemedi- $ için bunlar dağılmcn şehrin vik daha ziyade azalmıştır. ağ, bu miktar 140 bin derece- edir. Hatta bu miktarın bir daa aşağıya ineceğinden bir sahsedilmekt nüfusunun bu tarzda te- pe küsu nazarı dikkate alınınca ii itbalât ve ihracatınm da kıy hisbette müteessir olması gi bir ihtimal olarak ha- | b, 2elir. Nitekim Avrupa mat- a İzmirin iktisadi vaziye- alanda şimdiye kadar tess- ai nazar takip edilmek- R İzmir ve muhitinde * olan ma suretile Yuna- nn “Bittikten sonra bütün bu iktısaden pek “düşkün e geldiği söylenir, Mbulei bu defa İzmirde yap- © 1 olarak. iddia edebilirim ki, i nazar çok yanlıştır. İz- LİF tiği bütün'yazılarda hep | tetkikat neticesine göre | itibarile ahali mübadelesinden asla müteessir olmamıştır. Filhakika umumi harpten ev- İ vel Ege iktısadi mıntıkasının ih- İ racatı 6 ile 7 milyon altın lira a- rasında idi. İthalâtı da Sile 6 | milyon altın lira arasında: bulu- İ muyordu. Arada cüz'i olmakla be- raber lehimize olan bir fark var- dı. Harbi umumiden sonraya ge- lince, 926 senesindeh 929 senesi- ne kadar ihracat miktari 75 den 99 milyon liraya kadar çıktımş- tır, Altın ile kâğrt para arasında" ki kıymet farkı nazarı dikkate alındığı halde bile harpten ev- velki ihracat ile harpten sonra, bahusus'923 senesinde yapılan ahali mübadelesi muamelesinden sonraki senelerin ihracatı arasın- da fark olmadığı, olsa bile bu farkın tenakus değil, tezayüt et- tiği şeklinde vuku bulduğu mey- dandadır. Bu vaziyetin manası ne olabi- lir? Demek ki İzmir ve muhitin- de asıl müstahsil olan halk sınıfı ötedenberi Türkler idi. Burada olan Rumlar daha ziyade muta- vassıt hizmetleri ifa ederlerdi. Onun için ahali mübadelesinden İ sonra istihsalâtın miktarı eksik memiştir. : İstihsalât eksilmedik- ten başka bunların ihracı mua- melesi de ahali mübadelesinden dolayı kesilmemiştir. Binaena- &.leyh, bugün İzmir ve : muhitinde mübadele Yolu ile büralar- * daki Rumların Yunanistana git- miş olmalarında değil, bilâkis it- halâtın azalmasında aramak Jâ- zım gelir. Filhakika umumi harpten ev- vel İzmirin ithalâtı 5 ile 6 mil- yon altın lira olmasına mukabil | | istihsal senesi iyi ümitler içinde harpten sörira, yani 1926 ile 1929 senesi arasında bu miktar 33 mil- yon liraya (kâğrt para) kadar düşmüştür. İtbalâtın tenakusum dan tevellüt eden iktısadi. buh- ran vaziyeti ise şikâyet edilecek bir hadise değildir. Çünkü bugün memleketimizin iktisadi siyaseti mümkün olduğu kadar hariçten az mal almak hedefine mütevec- cih bulunmakatdır. va Sa, * muhiti istihsal ve ihraç Yalniz bir Mera tavzih ede- j z — — — iki gülüşl rak Ral, genç kızı elinden tuta - koltuğa oturttu. Gü- Memnu, 2 etmemişti. Raul Sonra gidip açtı. yanında Flamanla beraber sıçrıya Sirmiş ve kaba bir ses - diy İmdi buraya sarışın bir ka- iel ay sizin kapıyı çal vak götürün Gilar a vini E ettiş Jorjöre, le; Mçeri ser si rae Yİ hayrete baykırdı: Deri kayin e mi? alli meşhur Jor- € ise Arsen Lü- ral Sayet sakin ve tatlı bir onun küçük bir manevra i Kip köserek sordu: dre, © Müşerref oluyorum e is kısmı adli başmüfetti- olan meşhur Jor - Ü kadın | Beşmüfettişin gururu kabar -| muşta. yordum ama, kaçir. Bir daha ka - çar mı, görürüz.. Fakat bu gün mesele o değil, Başka bir av pe - şindeyim.. Buraya bir kadın gel « miş, , 7x Evet, sarışın ve çok güzel bir kız. — Eb oldukça. — O halde o değil. Zira bura - ya gelen çok güzel bir kızdı. Ha- gülüşü, taze, genç bir siması © ve gâyet sade olmakia beraber zarif bir giyinişi vardı. — Evet. Burada mı? — Demin gitti. Üç dakika ya var, ya yok. Geldi: Kapıyıçaldı. Volter caddesinde 63 numarada oturan Mösyö Frosenin eyi buta - İsi mı diye sordu. Kendisine bura- İ. iktısadi bubran'vat ise bufün se- 4 Bebi Amerikada işsizliğe) Olimpiyat oyunları, tanta- Karşı tedbirler NEV YORK, 31 (Hususi) — Vaşingtondan bildirildiğine göre reisicümhur M, Hoover, büyük sanayicileri davet ederek kendi- lerine işsizliğe mâni olmak için bir teklif yapmak niyetindedir. Bu teklif, esasen bir çok muhit- lerde de arzu edildiği gibi, haf- tada beş gün iş esasına dayan- maktadır, Bu suretle bir çok işsizlere iş bulunmuş ve iktisadi buhrana karşı mühim mikyasta tedbir a- lınmış olacaktır. Mösyö Hoover, bu fikri, tica- ret nezaretine bildirmiş, ve nok- tai nazarınm teknik cepheden tetkikini istemiştir. Nezaretin ve- receği rapor müsait olduğu tak- dirde, Reisicümhur büyük sana" yicileri bir konferansa davet e- decektir, “nüsepik İSA / Antiseptik 11 ğ 1 | iğ ile aşığı cins mümasil ii arasında hiç bir İitibast mahal vermek imkânı mevcur değildir. “LYSOL,, Muzir mikroplar imha hususundaki büyük kövvet ve resirile bütün dün- yada maruf ve markasını, #üselles Aysel ile “LYSoL,, ismini ve her şişesinde Ham burgta o SCHUELKE & MAYR-A, G. imzasını bamildir. Tak- hitlerini reddediniz U. mum! acentaları : İstanbul'da S. Jacoel mahtumları. i Tim ki İzmirin ithalât ve ihracatı son sene zarfında büyük bir ta- havvülâ uğratmiştır Yani 1932 seriesinde ihracat kıymeti 50 mil- yön liraya düşümüştür. İşte bu hadise cihan iktisadi buhranr- nın bir neticesidir. Ve İzmirin bugünkü sıkmtısi bilhassa ihra- catın bu tenezzülünden neş'et etmektedir. Bununla beraber önümüzdeki — e dedi, az kaldı yakalı-| rikulâde güzel gözleri, nefis bir! karşılanıyor. Bu sene üzüm hem bol, hem iyidir. Kezalik incir mahsulü de ayni vaziyettedir. Hariçteki fiatların da iyi olaca” ği şimdiki alivre satış fiatlarına nazaran tahmin edilmektedir. Nihayet tütün fiatlarmda bile son günlerde iyi bir hareket mü- şahede olunmaktadır. Bu nokta- yı da memnuniyetle kaydedebil- | riz, Mehmet Asım sının Volter rıhtımı o olduğunu, Volter caddesinin başka tarafta olduğunu anlattım. gitti. Polis hafiyesinin canı sılal - mıştı. Etrafına bakınarak, — Ne uğursuzluk!.. Dedi. Fakat Raul onun bakı» şmı görmüştü. Daha ziyade em- niyet telkin edebilmek üzere, ka- pıları göstererek: — Açayım mı? Diye sordu. — Hayır, lüzumu yok, orada bulurum. — Elinizden kurtulmıyacağı * na eminim mösyö Jorjöre! Başmüfettiş kabardı, mağrur rane mırıldandı. — Ben de öyle.. Yalnız sa - kın bu piliç bize bir dalavere yapmasın. Görünüşe nazaran hınzır bir şeye benziyor. — Ne diyorsunuz, bu kadar cici bir kız insana fenalık yapa- bilir mi? ; — Bilmezsiniz.. Demin tren- 5 - VAKIT 1 Ağustos 1932 > 100,090 den fazla seyirci huzurunda nalı merasimle açıldı! 2,000kişiOlimpiyat şarkısını söylemiş,Olim- piyat meş'alesi yakılmış,bayrak çekilmiştir LOS ANJELES, 31 (A.A.) — Bulutsuz bir gökten yakıcı şualar nereden güneşin göz kamaştıran ziyası altında Olimpiyat oyunla- rınm küşat resminin yapıldığı za- man harikulâde güzel olan stad- yomda 105 bin Olimpiyat merak- lısı ve âşıkı, üstüste yığılmış bir halde toplanmış bulunuyordu. | Bunlar arasında Müttahidei A- merika reisicümhuru muavinile dünyanın dört köşesinden gelmiş olan prensler ve asılzadeler var dı. Konulmuş binlerce bahçe şem- siyelerinden türlü, türlü renkler aksetmekte idi. Aren etrafında gayet güzel ziynet kumaşları ve yüzlerce i bayrak dalgalanmakta idi. Bu a“ ralık iki bin kişilik bir muganni heyeti, Oilmpiyat şarkısını teren- nüm etmeğe başladı. Muganniler sirkin bir ucunda mevki almış- lardır. Bunlar, bir taraftan teren- nüm ederken sirkin diğer ucunda Baron Du Coubertins, müsabık lara hitaben bir nutuk irat edi- yordu. Havada ve sirkin etrafın- da kabili sevk balonlar ve tayya- reler uçmakta idi. Müttahidei A- merika reisicümhur muavini gel diği zaman oyun meydanmdaki bando Amerika milli marşını çal- mıştır. Saat 2,55 de atletler, bir geçit resmi yapmağa başlamışlardır. En önde Yunanlılar bulunmakta idi. Diğer atletler, mensup ölduk- Tarı memleketlerin isimlerine gö- re alfabe tertibi üzere Yunanlıla- rı takip ediyordu. Bu atletlerin adedi iki bin idi. Tim'erden her birini bir alkış tufanile selimlamak suretile se- yircilerin milliyet hususunda gös- terdikleri bita ilik, oyunların Şıklıkları itib. ile İtalyanlarla Japonyalılar bilhassa nazarı dik- kati celbetmekte idiler, Mavi bir üniforma giyinmiş olan İtalyan- lar, Faşist usulünce kalabalığı 6€- lâmladılar. M. Curtis, olimpiyat oyunları» nı aştıktan sonra kendisi bir Fan- far tarafından selâmlarmıştır. Fanfarın namelerine boru sesleri de karışmıştır. Ayni zamanda on parça da top atılmıştır. Bundan den inerken az kalsın yakalıya- caktım.. Geleceğini haber ver - mişlerdi. Şimdi de burada zan - nederek geldim, yok. — Ya!.. Halbuki bana ne ka- dar kanı sicak bir kız görünmüş- tü, Jorjöre omuzları silkti, Ken disine bu kadar hürmetle hitap eden ve hayranlarmdan birisi ol duğuna şüphe etmediği bu gen- ce malümatını göstermek istiyor- du: — Siz bana inanmız, dedi, müthiş bir kadındır. Bilmiyor musunüz.. Kim? Meşhur İri Po- lün metresidir.. — Ne diyorsunuz? Hani ya şu az kalsın tevkif edeceğiniz haydudun mu? — Evet, nasılsa elimden ka- çan, fakat bu sefer kurtulmasına imkân olmıyan İri Polün metre- si Sarı Klâra!,. — Vay canma,. Gazetelerde okumuştum. Demek bu, altı haf- sonra Oilmpiyatın meşalesi ya» kılmış ve bu oyunlara mahsus olan bayrak çekilmiştir. Bu me- rasim yapılırken Olimpiyat mar- şr çalınmıştır. Dört bir taraftan yüzlerce güvercin salıverilmiştir, Bunun üzerine Amerikan iskrim- cılarından Calnan, bütün atletler namına tahlif edilmiş ve bundan sonra atletler, stadyomu terket- mişlerdir. Beşiktaş izmir'de ikinci maçında 1—4 galip geldi IZMIR 31 (A.A.) — İzmire üç maç yapmak üzere gelen Beşik- taş takımı ikinci maçını bugün Altmordu takımile oynadı. Birin- müsabakada mağlüp olan Beşik- taşın İzmir spora nazaran daha zayıf bir şekilde sahaya çıkan Altımordunun karşısında alacağı netice seyirciler tarafından me- rakla bekleniyordu. Oyun saat 18 de başladı. Oyun hakemi ge- ne M, Favler idi. Birinci hafta yımda rüzgârın altına düşen Al tınordu aHkkının ayağından üç, Eşrefin ayağından bir olmak ü- zere dört gol yemiş ve bu gole ancak bir golle mukabele edebil- miştir. Beşiktaş rüzgârın lehine olmasından istifade ederek he- men kâmilen hâkim bir oyun oy- namış, haftaymı 4—i galip vazis yette bitirmiştir. İkinci haftayım- da her iki taraf ta göl atların MN lar ve bu devrede Âltımordü. şiktaşa ağı rbasmağa başladı ise de muhacim hattımın çok zayıf olması, anlaşamamaları neticesi olarak gol atamadilar. Beşiktaş ta bir çok fırsatlar kaçırarak o- yunu 4 — 1 galibiyetle bitirmiş- tir. Yunan-Bulgar stletlerine karşı hazırlanmıya başlıyoruz Galatasaray, Fenerbahçe, Be- şiktaş, İstanbulspor, Kurtuluş, Pera kulüplerine mensup atlet- ler 12 Ağustos Cuma günü Tak- sim stadyomunda büyük atletizm müsabakaları yapacaklardır. Bu müsabakalârda, Eylülün ilk haf- tasında İstanbula gelecek olan Yunan ve Bulgar atletleri ile karşılaşacak müsabıklar seçile- cektir. tadır aranılan Sarı Klâra idi. — Evet, Bizzat o. Niçin bu (| kadar acele ile onu aradığımızı şimdi anladınız değil mi? Haydi Flaman gidelim, Adtes Mösyö Frosan idi değil mi? Volter cad desinde 63 numara?.. — Evet.. Raul polis hafiyesini merdi. ven başma kadar teşyi etmiş ve; — Taliiniz açık olsun, demiş- ti, şu herifleri, Lüpen de dahil ol duğu halde inşallah yakalarsınız da, herkes rahat eder. Mösyö Raul, salona döndüğü zaman, genç kız: ayakta, biraz rengi uçmuş bir halde buldu. — Neniz var matmazel? — Hiç. Hiç. “Yalnız bura - damlar beni ne diye tevkif et « mek istiyorlardı acaba?.. Gele » ceğimi kim haber vermiş? — Demek siz Sarı Klârası niz. İri Pölün metresi Sarı Kli- Tüm (Devam edecektir)