pe dn w ül Mermer : — — — 5 VAKIT27 Tenmuz1937— Fransız reisi cümhurunu öldüren, mahkeme huzurunda: Gö Almanya mektubu Berlin sokaklarında heyecan ve asabiyet! a > eşime Mile yarımlarda gazeteleri kapışanlar— Gece SI beyannameler dagıtan otomobil Berlin 21 Teme Van sokaklar tenha, tek tük Fi acele acele ilerliyor. | , öna caddelere yaklaştıkca Parlak ışıklar ve elektrik larile güdüz gibi aydınlık | “0120477. Time e icap €| etmekteydi. Adliye sarayı etrafında | şurette sabit olan gözleri idi. olan kaldırımları rel le | derse öplere girecek, poste telgraf Ve| Dauphine meydanına ikame edilmiş | © Hemen müttehemin hüviyetinin ta| o Müttehim, birdenbire sesini yüksel labalığın k rda canlı bir ka- | gelefon konirol edilecektir. lan ve miktarı mutadın fevkinde bü“) yini için isticraplara başlanıldı. Halk,! terek: ii iran çe partlı görülüyor. |£ elekten Jelin ea lü Gorgulofun şikâyetle memzuç bir &| © Bu doğru değildir. Ru adam, çare oldukca serin olmasına | #ereket edenler hareketin derecevine| toplantıları dağıtmak emri verilmiş-| nin gibi “Evet Mösyül. suretinde ver! Tık taraftarlarmın tahrikât ve pro » i 2 kahvelerin, barlarin, res- e eğe hınca hınç tile, , , >Maların önünde müşte- " bilet almak için siraya dul ve b İN gibi hız, Yazan : Suat Derviş “Başvekli (Von Paper) Pruspada sükünet ve intizam; iade için hükü - met şeklinde bazı tadilât yapınıştır, ilah. Fevkulâde günlerde masuniyeii şah göre ulama kadar ceza görecekler - dir. Gazeteler, Von Papenin ida- reyi ele alması hakkında sütun sütun tafsilât veriyorlar. Bunları telgraf haberi olarak okumuş “ Hayır, Dumer'i ben öldürmedim, onu kaza ve kader öldürdü!,, d Paris, 26 (A. A.) — Müteveffa rei sicümhur M, Dowmerin katili Gorgu- loff'un davası, dün başlarıştır. Cinayet mahkemesi avlusunun ka pılarında adliye sarayi muhafızları, büyük bir ihtimam İle inzıhatı temin ti Öğle vakti, Mme (iorgulof görün- dü, Şahitlere mahsus olan salona gir- di. Siyah elbiseler giymişti. Rengi sapsarı İdi. Kendisine tevcih edilen fotograf makinelerinin adeseleri kar- şısında gözlerini bile kırpmadı. lunan zabıta memurlarına her 2 gulof, oldukça eskimiş ve örselenmiş bir elbise giymişti. Zayıtlamış olan yüzünde ince ve sivri burnundan başka bir şey görül müyordu. Fakat en ziyade dikkati celbeden kısmı, parlak ve garip bir miş olduğu cevaplarmdan başka hiç bir şey işitmiyordu. Bereket versin,! reis verdiği cövapları tekrar ediyor- du. BIR TALEP VE RET! Bundan sonra ithamname okundu. perver olan Kerenski ile samimi mü nasebette bulundum, bu (doğrudur. Çünkü ben sosyalizme meyyalim. Gorgulofun Çekaya mensup oldü- ğunu jddia eden Kazık (o Tazarofun beyatma sözü getiren reis, mütlehim den izahat vermesini talep etmiştir. paganda ile uğraşan bir ajandır. Ha yatım, artık bilmiştir. Mefküresiz va şıyamam. Ben idealist bir sosyal de- mokratım. Lazarof gribi şahitler, tah - rikâtçı bir takım şahitlerdir. Protew to ederim... demiştir. Gorgulof, evvelâ fransızca söyle « akal, bususi otomobiller ve Tiz ” , ii ” bir zentir gibi bir birini | “acan... | ÇA, ii müttehemin mazisinİ| mek istemiştir. Fikirlerini biribir; - » erek asfaltın (o üzerinde z , | | me karıştığı hissolunuyor. Kelimeleri Ayıyor. em yl Komünist ve sosyal demokrat Müdafaa vekili, Maitre Henri G© kolaylıkla bulamıyor. Kâh zebun ve “FF İbi akat kaldırımlar. Kaldırımlar | Se harikulâde.. Yaya yok W bu akşam bütün temki- ataş, sükünete rağmen bir fev- Be var. Kaldırımlar bu Hava #oiculari isllap etmiyor. İmal; Serin, yağmur yağmak ih- aç , , 25 bunun için bü yolcu- N el bir. Temmuz akşamın- Yal, fade elmek için değil, leri evlerinde oturmıya “sinir: büy, a bammtl kaldırımlar edemediği için 5 Teno . Üçüncü tabı... Ve e leri iterek müvezzie , “ing bir kütle... Herkesin. iy Pir gazete... Ji genç adam, Madi orada durmuşlar, yânla- ti, ki yaşlı bir adama gazete- Mteviyatni okuyorlar. Fa- kilik meraklı bir kadın elin Mik estiyi rahat okumak için ba sıralarında (birine ilişiyor. kiş « * üçer kişilik gruplar fener- altından başlarını bir gaze- işler... Meraklı ve besbel- feniksiz bir adam bir gru p Yaklaşmış, boynunu vzatısıç İrige?e bakıyor. Hatta biraz boy 8, köşe başında boyalı yüzlü, taka saçlı, kısacık etekli bir A kadını herşeyi unutmuş, Muhp 9) yu okuyor. Müvezziler “küp giyen fırkaların naşiri gazeteleri yüzleri hi- ia kaldirmışlar. Gazetelerin taz, 2 altında iri hurufat ve kar- | Börü lerle heyecanlı haberler İ li iki. gülüşl Dünkü kısmın hulâsası n Volnik öğle yemeği- beş betiidir. Ne Misafirler arasında ge Yay Yakaştklı bir asilzade olan öarki #kiyorlar. Gayet güzel bir a rs Bahçenin sonunda $€ Seki harabeleri vardır, Bu ha- tay eğ sonra bir uçurum vardır. tiz yy manzarada şenlözün bir emesi vica ediliyor ve şan - oluyor, markt ile kolkıp gidi ğ Yyanmda marki ile be gö enktar yür iyüsu ils iler nleri ge,iker sonra, taraçasına o mukalil birl Arsen Lopenin yeni bir macerası fırkaları fevkelâde içtima halin- | dez işte "Lindenstrasse,,, üç nu- İ maradaki kocaman 'bina, Sosyal . demokrat firka merkezi ve 308- yal demokrat gazete ve ratba- alarının bulunduğu bina.. Kapılar sımsıkı örtülmüş, önünde bir iki polis dolaşıyor. Kocaman bir kırmızı bayrak üstünde üç beyaz ok. Demir cephenin işareti. İç- timaa davet edilen küçük mer- kezlerin şefleri ve azılarıiçerde, Içeride gene kararlar veriliyor. Kapalı bir otomobil caddeler- den geçiyor içinde üç kişi var. Otönöbildeni “sokağı © beyanma- meler atılıyör. 'Biridci beyanna- me, “Varvörta,, in ilâvesi, Vaka- yii anlatıyor ve fırkayı içtimaa davet ediyor. İkinci | Varvörts ilâvesi, partiye sükünet vak'a ve ibtibatata kadar sabır tavsiye ediyor. Gece saat on bir.. Bir otomobil daha, demir cephenin beyannamesi: “Muharipler, sükü- net ve temkin gösteriniz, sinir- lerinize hâkim olunvz. Organizas- yon hali içtimadadır. Yalnız teş- kilâtın kararları tatbik edilecek- tir. Sakın bir karışıklığa meydan vermeyiniz. Otomobil geçip gi- diyor. “Bülow platz,, da komünist fır. kasının merkezi olan “Bibkueht,, cui.. Gündüz gibi aydınlık.. Renkli plakatlar ve bayraklarla dolu olan kapının önünde fırka mensupları asabiyet içinde,. İki ü kadın | 'Telrika No:2 daraçaya ayak bi merdiven» daki dar merdivenlerden çıkar * ken »tsünmüştü. Jan dJ'Erlemont sında vfku kapıyan yüksek bir duvar vardı. Elizabet küçük hir taşın üzeri" ne çıkmıştı. Şimdi. şatodakilere daha b'iyük görünü rdu. Ve kol larını açıp şarkı söylemiye başla- yınca, 88 ve hareks teri, aradaki geniş, pranitli ve ağoçlıklr boşlu- ğu do'duruyordu. Madam dö Juvel ile misafirle » ri, bu barikulâde sesi huşu il dinliyo-lardı. Hepsi, hani ya içi - mizde saklı ve uautulması gayri le) kel hiç muavini Gaudet takip ediyordu, Sa » Jon tamamile dolu idi. GORGULOF GETİRİLİYOR Bazı merasimin icrasından sonra celse tatil edilmiş ve tekrar açıldığı zaman cümhuriyet muhafızları, müt- tehimi salona ithal etmişlerdir. Vaktile güçlü kuvvetli ve sağlam olduğu anlaşılan, şimdi İse rengi sap sarı kesilmiş bulunan bir adamım güç lükle ve bir muhafızın koluna tutun- muş olduğu halde ilerlediği görüldü. Elinde ihtimamla srralanmış kâğıt Tardan mürekkep bir paket vardı, Gor greve davet elmiştir. Eakat s0s- yal demokratlar intihabat için çalışıyorlar ve şehrin sükününü bözacak birşey yapmıyorlar. “ “Hedemanustrosse,, de Nasyo- nal sosyalistlerin kapısı önünde yirmi kadar Üniformalı vasyonal soiyal'st, ve etrafta onların kol- ları dolaşıyor. Şehrin diğer oksamı sükünet içinde, Şimdi gece yarısını bir saat geçiyor. Öğrüniyirüni “Nevkö'u, , de komünistler gece yarısından biraz evvel bir tramvay araba- sına ve otobüse hücum etmişler, içindeki (yolcuları çıkardıktan sonra arabaları tahrip etmişler. Polis vak'a mahalline yetişmiş, birçok silâh atılmış. Komünistle- rin matbaaları kapatılacak, ya- rın nasyonal sosyalist fırkasının şefleri hükümete müracaat ede rek komünist fırkasının lâğvini Saat 13 te mahkeme heyeti salona girdi. Birinci reis Dreyfüs'u azadan Bernand, Villette ve müddeiumumi istiyecekler. kabil ulan hatıraların O uyandı zaman duyduğumuz meraret his- si ile susuyorlardı. Satoc "Xi hiz” metçiler, bitişik çiftlik adamları ve on on beş kadar köylü, geniş bahçenin © parmaklıklarından ve duvar diplerinden f.izabeti din - liyorlar, ve herkes, bu hemen he- men mukaddes dak''canır. kıyme zengin, ahenkli bazan facia dolu fakat daima ümit ve hayatın ha - hatırlatalım ki, sahne, tamamen emin bir yerde cereyan (ediyor, ve ayni emniyi bitmemesi için insani kudretler dahilinde hiç bir sebep mevcut bulunmuyordu. Ce reyan eden hadise âni oldu. Evet, birdenbire felâket pat - ladı. Sihirli ses, birdenbire dur -| du. Orada, taşım üzerinde kaide -. sinde durur gibi drran canlı hey bir korku eseri gösterme- den, hiç bir müdafaa evi yapmadan, hiç bir feryat kopar “ raud, kalktı ve bir istida okudu. Bu istidasında akil hastalıkları mütehas- sıslarmdan iki doktorun, M. Logre ile M. Legrain'in mütehassıs 3 dokto run raporları mündericalından ma - lümat aldıktan sonra, hu raporlar muhteviyatına tamamile muhalif ne - ficelere vâsıl olmuş ve bu ciheti bir raporla. tesbit etmiş olduklarını ha - tırlatmaktadır. Maitre Henri Geraud, mahkeme » den doktor Logre ile doktor Legrai- ne Gorgulofu muayene etmek hakkı- nın verilmesini karar altma almasını istemiştir. ve kanunun bu doktorların müttehim ile temas etmelerini menetmekte bu « lunduğunu söylemiştir. Reis bundan sonra şöyle demiştir. “Maitre Henri Geraud, eğer vledanı-! nız emrediyorsa, hâdise çıkarınız. Bunu yapınız. Fakat bu (talebinizi redde kanünen “mecburum... Müteakiben rels, salonda bulunan- ları süküta davet etmiş, mütteheme teveccüh ederek tercümamı ihtiyacı olup olmadığını sormuştur. Gorgulof: *Adalet isterim!,, demek le iktifa etmiştir. Reis: “Bunu biraz sonra söylersi - niz, şimdi benim snallerime cevap veriniz.,, suretinde cevap vermiş ve müteakiben Gorgulofun hayatından bahsetmiştir. Müttehem, rus şivesile “Evet, evet, diye reisin anlattıklarını tasdik edi- yordu. BOLŞEVİK DEĞİLİM! Gorgulof, bir aralık reisin sözü « nü kesmiye muvaffak olarak şöyle demiştir: — Bolşeviklerle asla münasebette bulunmadım. Siyasetle iştiyal etme - dim, Büyük bir sosyalist ve vatan - madan sallandı ve olduğu yere yıkıldı. Seyirciler ve etrafta bulu nan hizmetçiler koşuşurken, can çekişen bir kadının yarına değil, çoktan ölümün pençesine geçmiş bir vücudun yanına (o gittiklerini derhal anlamışlardı. Filhakika hadisenin olduğu ye re gidildiği zaman Elizabet Or - karsından ve boynundan bol bir kan akıyordu. bir kelime söylemesine mâni olan anlaşılmaz bir hâdise daha var - dı. Güzel şantözün gerdanlıkları kaybolmuştu. z Bu cinayetin tahkikatını anlat mıya kalkışmak delilik olur. Esa- sen tahkikat tamamen boşuna i - di. Daha başlangıçla polis memur ları ile adliye memurları kapalı bir kapı ile karşılaşmışlar, bütün gayretlerine rağmen bu kapıyı - emeli Pi sin tahkii - kâh mütehevrir bir tavrin ve ndetâ ezberlemiş gibi söylenip duruyor. Gorgulof, yeşil bir fırka teşkil ets meyi tasavvur etmiş olduğunu be « yan etti. Söylediğine göre, 40 kadar taraftar bulmuşsn da, biraz sonra hepsi kendisini terketmiştir. KAZA VE KADER ÖLDÜRDÜ! — Fikirlerimin tahakkukunu temin için çalışmak hususunda bir havvari gibi yalnız kaldım. Hiçbir şey hatır... Iryamıyorum, Otomatik bir surelte hareket ettim. Mefkürem, bana hu işi yapmamı ve sonra ölmemi İhtar edi olduğunu itiraf etti, Reis — Hedefini şaşırmıyacak sw rette ateş ettiniz. N a dolduruyor. 7 Para) Kalin İirndridek inis Kocaman binanın her katı aydın- | polis memuru meydanın ilerisin- Birinci reis, Maitre Gerand'nun| Yordü-» > Nacht hk. Sokak çok aydınlık değil, | de duruyor. Komünisler: Sosyal | Gorgulofu müdafaa tarafınm Sati Reisin sorduğu bir suale cevaben o | de ni e tassgebe SENİN polisler esrarengiz gölgeler gibi. | demokratlarıda berabe “| rini ileri sürdüğü iki doktora mua -| müttehem cinayetini faciadan birkaç ması. ş MARA e yene ettirmek hakkını kabul etmemiş) SüN evvel tasavvur ve tasmim etmiş Gorgulof — Mümkün.. Hatırlamı - © yorum. Reisielimhurun yalnız başını - gördüm. Hiçbir şey hatırlamıyorum. Hattâ, niçin bu kadar silâh ve kur - şun taşımakta olduğumu da bilmiyo! rum. Tetiği hir defa çektim. ğe Reis — Nasıl, bir defa nu? Gorgulof — Evet, bir defa.. Otoma tik kendi kendine işledi. Çekoslovakyada bulunduğum za- mandanberi bu revolveri kullanma « dım. Kurşunlarımı Monakoda mı, yok sa Pariste mi satın aldım bilmiyo - rum, Ben öldürmedim, kaza ve kader öldürdü. Ben Faşist değilim. Faşizm demek saltanat demektir. Ben bir de mokratım, cümhuriyetçiyim. Bunu si ze İzah edeceğim. “Cemiyeti akvam ile birlikte Rusya lehine çalışan reisicümhuru öldür - mek istedim, Çünkü komünizt rejimi ni tasvip ediyordu. M. Dumere karşı hicbir hüsume » tim yoktu, Fransanın çok dostu idim. Dumeri bir misal olsun diye öldür - (Lütfen sayıfayı çeviriniz) kat pek çabuk bitirilmişti, herkes, yapılacak bir şey olmadığı kanaa tindeydiler. “Bir cinayet ve bir sirkat,, denildi. İşte bu kadar. Bu bir cinayetti. Buna şüphe yoktu. Ne cinayet âletinin ne de caninin bulunmamasma bu bir cinayetti. Bu cirayete şahit olan kırk iki kişiden beş kişi, bir tuz yedi kişi hiçbir şey görmemi lerdi. Diğer taraftan üç kişinin er şeye rağmen cinaye . dı. Çünkü ortada bir ölü ai de yara mevcuttu. Ve bu yara müthiş bir yaraydı. Tam boynun alt tarafında, sol omuzda iri bir kurşun yarası. Fakat katilin şam tözün durduğu yerden daha yük» sekte meselâ, uçuruma açılan ha- rap duvarın üzerinde bulunmuş, rşunu oradan çekmiş, kursunun a vücuda girip içerde müthiş tahribat yapmış olması olâzımdı. (Devam edecek) ği, a rağmen © “Erlemont isminde birisi de) ise dönmüştü. Nihayer, — gotik üç| kim olduğu nağmelerde yükseli - Bu kan derhal göze çarpmıştı.! boğuk bir tabanca sesi işitir gibi j Bigi ilani, güzel şontöze kur ya) kemerin ve olmuş küçük| yordu. Fakat bir denbire.. Fakat bununla beraber herkesin) olmalarına rağmen otuz Odokuz : aralık, yemekten sonra) bir mabedin yanın İı durdu. Arka Yalnız her şeyden evvel şunu) hayretten ağzını açık bırakan ve| kişi bir şey duymamışlardı. ve #liyy, ir ganlöz ve karikulâde gü -| den çıktı, sol tarafıaki yola dön - Per, olan Elizabet Ornen, dü ve uğaçların arkasmda kay -| tini takdir ediyordu. zen yerde, sapsarı, hareketsiz ya-! parıltı gördüklerini söylemişlerdi a İüy ik arkadaşı olan Madam dö| boldu. Biraz sonra, bu sefer yal - Elizabetin ne söylediğini kim) tyordu. Kalp sektesi mi? İnme) ama, hiçbirisinin ifadesi ötekini ; he nız olarak, harâbenıa duvarların-| se düşünmüyordu bile. Onun sesi,| mi? Hayır. Çıplak omuzurun yu tutmuyordu. Esasen geri kalan o-