10 Temmuz 1932 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2

10 Temmuz 1932 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

—2— VAKIT 10 Temmuz 1932 Milletler cemiye- tinin Türkiye cüm-! uc huriyetini daveti lüst tarafı 1 inci sayfada! Panama, Felemenk, Iran, Lehis- tan, İsveç, İsviçre, Çekoslovak- ya, Yugoslav;a heyeti murahhas- İarı, Türkiye Cümhuriyetinin bir devletin Cemiyeti Akvam azası olması için lâzım gelen ve misa- kım birinci maddesinde derpiş edilen umumi şeraiti haiz oldu- gunu müşahede ederek Türkiye Cümhuriyetini Cemiyeti Akvama girmiye ve kıymettar teşriki me- saisinden Cemiyeti Akvamı isti. ! fade ettirmiye davet etmeyi he- yeti umumiye teklif ederler. Heyeti umumiye, İ temmuz tarihli celses'nde bu teklifi ruz namesine koymıya ittifakla ka. rar vermiştir. Heyeti umumiye berveçhiati kararı kabu! etmiştir: Heyeti umumiye cemiyeti ak- vaa veni azaların kabulüne dair olan ve misâ'ın birinci maddesi. nin ikinci fıkrasında derpiş edi len şeraiti haiz olduğunu müşa- hede ederek Türkiye cümhuri yetini cemiyeti akyam azası ol | mağa ve cemiyeli kıymettar teş- riki mesaisinden müstefit etmi. ye karar vermiştir. Heyeti umumiye bu kararın nelicelendirilmesini kâti umumi. | ye tevdi etmiştir. Bu karar müstaceliyetle hükü- metimize lütfen tebliğ etmek ve heyeti umumiyenin vaki davetine Türkiye Cumhuriyetinin vermek tasavvurunda bulunduğu neticeyi mümkün olan süratle bana bildir. mekle zatı devletlerine minnettar olacağım. Heyeti umumiyenin yukarıda mezkür iki celsesine ait zabıtna- melerini tabedilir edilmez gönde- mekte kusur etmiyeceğim. ihtiramatı fayıkamın kabulü ve saire. Kâtibi Umumi Erik Drumond “ Asamble içtimama ait tafsılâ- tı takip ediyorum. Bern elçisi; Cemal Hüsnü “İşte sarahatla görülüyor ki Milletler cemiyeti Umumi heye- tinin kararile kâtibi umumi Sir Drumond cenapları, Cümhuriyet Türkiyesini bu cemiyete iltihaka davet ediyor. Her şeyden evvel şurssını kaydetmeliyim ki dave- tin şekli çok nazikânedir. Bu daveti intaç eden iki içtimadaki büyük hatiplerin milletimiz in kilâbımız, büyük Reisimiz ve harici — siyasetimiz hak- kında (söylemek Jütfünde bu- lunduklari mümtaz nutuklar et- rafında ajansların hülâsa şeklin- deki tebligatını arzetmek isterim ki: Bu beyanatın her birinden ayn ayrı mütehassis olmamak mümkün değildir. (Vekil Bey bu- rada cemiyeti akvamın bir ve 6 temmuz tarihli (o içtimalarında muhtelif devletler. murahhasları tarafından Türkiye hakkında irat edilen ve Anadolu Ajansı tara- fından evvelce neşredilmiş olan nutukları okumuştur.) | Vekil Bey, beyanatlarına de - vamla: “Ajansın hulâsai tebliğatı burada bitmektedir. Nutukların bilâhare tamamı geldikçe heyeti unumiyeşini toplıyarak bir risale halinde muhterem arkadaşlarımı . Cemiyeti Ak - hususi içtimaın - in nihayetinde mec ka hariciye nazı -| rı M, Hiymans Hazretleri hâtip - lerim! mutuklarımı * hulâsa ederek yeri! Türkiye (oCümküriyetinin namdar Reisi Gazi Mustafa Ke - mal Hazretlerinin feyizli ve nurlu idatelsri altında vücuda ge » tirdiği terakki esaslarını zikret -| miş, gen; ve kudretli Türki- ye Cümhuriyetinin Cemiyeti Ak - vama girmiye davet edilmesinde asambileyi omüttehit ogörmekle bahtiyar bulunduğunu ve bu ka - rarım kâtibi umumi tarafından hemen Türkiye hükümetine iblâğ edileceğini Türkiyenin cevabı gelince bütün heyeti murah- i haslara tebliğ ederek asam- İ mına İmgalamış ve kenâlsini müteakip beş- Dahili Lozan konferansı Bürada vermiş olduğumuz karar, kiyasete uygun ve makuldür ! Tamirat borçları ililâfnamesi dün merasimle imzalandıktan sonra, İngiliz başvekili Makdonald'ın söylediği nutuk şiddetle alkışlandı, Murahhaslar, memleketlerine dönüyorlar Paris, 9 (A. A.) — Konferans he yeli umumiyesinin son celsesi sanat 10,05 de açılmıştır. Mi. Mapdonaldım kir çekiç darbesi, murah hasar arasındaki hüsüsi mükâlemelere bi « hayet vermiş ve imza merasimi başlamıştır. M. Macdonald, tik olarak İngiltere Da - Nea devletler yani Belçika, Fransa, İlalyu, | Japonya, Almanya murahhasları mzslartığ-| lardır. Henüz bir hal siretina iktimn etmemiş olan şark tamirstrile alâkadar devletler murahkasiar, muvakkaten istiniğ? otmig - lerdir, Bu devletler gunlardır: Yunanlatan, Portekiz, Romanya, çekos - evakya ve Yuzesinvya'dır. Saat 10,40 ta imza merasimi hita- ma ermiş olduğundan M. Macdonald, söz almış, Belçikalı M. o Theunis'in şarki olmıyan tamirat komisyonu re- isliğine ve Fransız M. George Don 1 net'in merkezi ve şarki Avrupa bey - nelmilel komisyonu reisliğine “tayini- ni teklif etmiştir. | Makdonald'ın nutku Saat 10,45 te M. Macdonald, söz La larak konferansın hitamı münaseheti- le şu nutku söylemiştir: Bir itilâfa vâmü cımuk için beş beral mücadele ettik. Uzlaşma, kolay değildi. Nil çin? çünkü, burada müzakere edilmekte O -İ lan meselelere kökünden çükarılıp atılması müşkül olan birçok eski hatıralar pek faz- la vöerbut bulunmakta idi. MİNİ gervetlerin teslihat masraflariln he der odilmiyeceğini Gmlt ediyoruz. 1 temmuz 1092 günü, bir zafer tarihi dir. Tahdici teslihalın tahakkuku sana X3 dar bu yolda devam etmeliyiz, çünkü, tah- dl teslikat olmadıkça sub tahakkuk ede mez Cihanın teşriki mesaisi fikri, barp #l - ri yerine iaim olmalıdır, Bu, yalnız Avrupal devletleri için değti, gark için de doğrudur. Japonya'nın bu utlaşmıya Mtikal otmezi i- cap eder. Bu nutuk, uzun alkışlarla kutşı - lanmıştır. Heriyo'nun sözleri M. Herriot, bütün murahhaslar na mma, relse konferansın o müzake.at ve mesaisini “Seccat, nüfuz ve yük - sek bir düşünce ile,, idâre etmiş ol- duğundan dolayı teşekkür etmiş, şun ları söylemiştir: — Lausanne konferansı, Üzüt ettiğimiz veçhile, gerek bali hazırda ve gerek tarihte teveselihle karşılanacak olürsa bunu büyük bir nispet dahilinde reisine ve mesa rüleka-| sının heyeli mermuasna medyun olacak -| tr. Saat 11,25 dir, Fotograf ve sine - matograf makineleri göz kamaştırıcı bir ziya içinde bu tarihi vak'anın son anlarınr tesbit etti. Murahhaslar, mütehassıslar ve ga zeteciler bundan sonra bitişik #alon- da Latusanne belediyesi — tarafından yapılan bir kabul resminde hazır bu Jundular. Dün Büyük Millet Meclisinde Vapurculuğun Devlet inhisarı altına alınması kanunu kabul edildi Ankara, 9 (Vakıt) — Meclis, Kâzım Pş. nın riyasetinde toplan- dı. Ziraat vekili tarafından Ko- caeli meb'usu Sırrı Beye ce- vap verilerek: Zıngal ormanlarındaki kat'i yatın vekâletçe tayin edilmiş fen memurları mürakabesi altında yapılmakta olduğunu ve kat'iya- tm normal bir şekilde devam ve inkişaf ettiğini kaydederek ke- Teste pitasının normal bir vazi- bleyi ayın 18 inci pazartesi günü tekrar içtimaa davet edeceğini ve bu içtimada Türkiye mümessille - rinin de âsamblede ahzı mevki et - miş olacaklarının görmekle me - sut olacağını söylemiştir . Evvelce de arzettiğim veçhile her biri ayrı biri büyük kıymeti haiz olan bu nutukların tamam - ları gelince bir risale halinde ineclisin muhterem azasına erze - deceğim . Huzurunuzda hususi bir bahtiyarlıkla okuduğum bu hulâsalar dahi bize kâfi belâğat ve bizim umum dünya milletle - rine karşı yüreğimizde hâlisane beslediğimiz ayni hislerin samimi bir mâkesini seziyoruz. bu güzel sözlerde milletlerin ve milletler cemiyetinin cihanşumül - lüğe doğru bir hamlesi ve bu itibarla yeni bir tekâmül merha - lesi seziliyor. Ayni zamanda sulh alenşumül| muhabbete istinat eden dürüst politikamızın salâbetini ve şim - diye kadar yürüdüğümüz yolda de vamın isabetini gösteriyor . Bundan sonra Vekil Bey, bu devlet mümessillerine hariciye ve kâletimizçe gönderilen teşekkür telgraflarını birer birer okumuş - tur . Badebu atideki telgrafın çe- kilmesi Meclisce alkışlarla kabul olunmuştur. Ankara, 9(A.A)—B.M. mec- lisinin bugünkü “içtimamda ce- miyeli akvama davetimiz etrafın- da Hariciye vekili Tevfik Rüştü Beyin verdiği izabattan sonra milletler cemiyeti kâtibi umumi liğine gönderilecek cevabın met- ni okunmuştur. Meclisin alkışlar- la ve müttefikan tasvip ettiği ce- vap metni şudur: Kâtibi umumi efendi : heyeti umumiye namma vaki davetini- ze cevaben Türkiyenin cemiyeti yete geçer geçmez harice de ih- raç yapılacağını söylemiştir, Vekil B., sual takririne mut- tali olur olmaz telgrafla mabal- linden malümat istediğini ve ge- len cevabın izahatını teyit eyle- mekte bulunduğunu söyledikten sonra, vuku bulduğu ileri sürü- len bususat hakkında madde tasrih edildiği takdirde ayrıca tahkikat yaparak neticeyi bildi- receğini ilâve eylemiş ve izahatı akvam azası olmıyan devletlerle akdolunanlar da dahil olduğu halde şimdiye Kadar aktettiği mukavelel deruhte ettiği ta- ahhüdatın. cemiyeti akvam azası vazsiti ile asla gayrikabili telif olmadığını bildirmekle şeref ka- zanırım. Bu hususta esasen Tür- kiyenin kabulünden evvel imza- lanan bütün bu muahednlın ce- miyeti akvkm azasının ekserisi- nin aynı veçhile mümzisi bulun- duğu Paris misakı ruhu dahilin- do aktolunduğunu işaret ederim" Bu beyanatı yaparken Türki- yenin 24 Temmuz 932 tarihinde Lozanda imzalanan mukavelâttan münbais askeri mahiyetteki ta- ahhüdat dölayısile hususi bir vaziyette bulunduğunu da ilâva etmeyi vazife bilirim. Bu şerait dahilinde Almanya hükümetinin Almanyanın Cemiyeti Akvama kabulüne dair olarak kâtibi urmu- miye gönderildiği 8 Şubat 926 tarihli o meklubunda — zikrettiği Belçika, Fransa ingiltere impâra» torluğu italya, Polonya ve Çekos- lovakya mümessilleri tarafından mümaza 1 kânunuevvel 1925 ta- rihli nota tahribatını hatırlatma- ayım. Bu notanın son fıkrası | atideki şekilde ifade edilmiştir. Cemiyet azasına bu 16 ıncı madde mucibince terettüp eden taahhüdat bu şekilde anlaşılma» lidir ki cemiyet azası devletler- den ber biri misaka riayeti te- min ve her taarruz hareketine mümanaat için askeri vaziyet ile kabili telif olacak ve coğrafi mevkiini hesaba katacak bir mik- yas dahilinde dürüst ve müessir bir şekilde teşriki mesai etmek- le mükelleftir. Yüksek ibtiramlarımın kabu- lünü rica ederim Kâtibi Umumi Efendi. seli kn özlü Mb Seli vü 0 Vm an EM Ki pi ere lim 4 a kâfi görülmüştür. Müteakiben vapurcular kanu- nunun. müzakeresine — geçildi. Hamdi B, (Ordu) kanunun mak- sadı temin etmediğini, şilepçili- ğe müsamaha gösterilmediğini ve şilepçitiğin şümülünü sordu. Hüsnü Bey (Izmir) vapurcular: la Seyrisefain arasındaki reka- beti durdurmak ve devlet. ser- mayesini korumak için bu kanu- na lüzum görüldüğünü, fakat ye- ni şeklin nakliyata sekte verme- si ve “wakliyatın teehhürle vu- kuumu, tevlit “edeceğinin melhuz bulunduğunu söyliyerek aleyhin- de bulundu. Müstakil meb'us Sırrı Bey (Kocaeli) o vapurculuğun inkişaf ettiğini, eğer korunmak Jâzım gelirse vapurcuların korunması icap ettiğini söyledi ve dedi ki: — Fazla söze lüzum yoktur. Bu cenaze başında mersiye oku- mağa benzer. Ben ret tariri ve- riyorum. Raif Obey ( Trabzon) Sırrı bey ile Hüsnü beye cevap vere- rek Seyrisefainin açığı bile olsa bunun zararlı olmadığını, çünkü idarenin bir çok bedelsiz hizmet» ler ifa ettigini, bugün ortada halledilecek bir hal mevcut ol- duğunu ve buna bir çare bul mak icap eylediğini beyan ede- rek kanunun kabulünü rica etti Hasan Fehmi B. (Gümüşhane) şu beyanatta bulundu: Mevzuu müzakere olan kanu- nun kabul edileceği gününün Türk © gemiciliğinin ( öldüğü bir gün diye tavsif etmek yerinde bulunmadığım bir harekettir. Türk camiası bu sözüdoğru telâkki edemez. Her şeyi yaşatmış ölmek istidadım gösterenleri diriltmiş ve onları ileriye doğru istikbale doğ- ru yürütmek suretile idare etmiş bir hükümete karşı öldürüyorsu- nuz tarzındaki sözlere Türk milleti kulak vermiyecektir. Hasan Fehmi Bey, devletleşti- rilen idarenin zarar etmekte ol- duğu hakkındaki bir mütaleaya cevaben de demiştirki: Umumileştirilen bu ifadeye bir tek misal gösteriliyor; Seyrisefain, Misalleri tadat etmek lâzım, Dev- let idare ve mürakabesine alınan , Felgrai Haberleri dün kapandı M. Meclisi iteşrinisanide toplan mak üzere dağıldı Ankara, 9 (Yakıt) — Bugünkü &* çüncü celsesinde ruznümede müz * kere edilecek başka maddeler olma * masma mebni meclis, Ali ve Ci Beylerin takrirleri üzerine, müte * | akip eelsenin 1 Teşrinisani içti” mamı müttefikan kahul ederek d⣓* ğıldı. müesseselerin hepsinin muvaffak olduğunu, Seyrisefaindeki açığın misal gösterilmemesi lâzım gek diğini bilhassa işaret eden Ha san Fehmi Bey, mevzuu müze“ | kere olan kanunda milli müceb- bizlerin haklarının ziyaa uğratık maması hususunda azami dere“ cede hassasiyet göstermekte ol- duğunu söylemiş ve demiştir ki: “Vatandaş hakkının gözetil mesi için bundan başka bir şey yapılamazdı. Daha fazlası diğer vatandaşların hakkına tecavüz etmek olur.,, Heyeti umumiye üzerinde mü- zakere kâfi görülmüş ve mad” delere geçilmiştir. Badehu Nebe Müfit Bey ( Denizli) Sırrı Beyin iki saat evvel aldığını söylediği lâyihayi ne çabuk okuyarak 35 say- falık mot tuttuğunu (sordu ve Seyrisefainin tekâmül etme" diğini söyliyen Sırrı Beyin ilk © meb'usluğu hengâmesinde bu mü esseseden nasıl bir sitayişle ve takdirle bahsettiğine dair eski zabıt oceridelerindeki sözlerini okudu ve dedi ki: — Ben Sırn Beyin zabıt ce- ridelerinden okuduğum bu be yanatma başka birşey ilâvesine lüzum görmüyorum. Badehu vapurculuk kanunu kabul edildi. i Kanuna nazaran Türkiye iske- le ve limanları arasında munta- zam posta seferleri yaparak yol- cu eşya ve hayvan nakli işi dev let idaresine alınmaktadır. Ale” umum şilepçiliğe, tertibatı mah” suseyi haiz gemilerle hayvan” nakliyatına ve devlet id muntazam Vapurlar tşletmedi iskele ve limanlar arasında ma” kineli ve makinesiz deniz vasıta” larile her mevi makliyat icrasi serbesttir. Kanunun diğer maddeleri hu susi eşhasın sahip bulunduklari vapurların hükümet taralından mübayaası ve teşkil olunacak anonim şirkete ait hükümleri ib” tiva etmektedir. Müteakıben i gemi kurtarma anonim şirketi teşkiline ait kanunun müzakeref” yapılarak kabul edilmiştir. Bun# nazaran İstanbul, Çanakkale b©“ ğazları mıntakalarında vuku bu” lacak gemi kurtarma işlerini i#* hisar altına almıya ve bu inbi” sarı işletmek ve bilhassa kara sularında ve Icabındi açık ( denizlerle | ecnabi SW larında kazazede gemileri “9 hamlelerini ve yolcu müret” tebatını kurtarmak, bunlara yaf” dım etmek gibi işleri yapmak özere Türk gemi kurtarma'aB” nim şirketi teşkili hususunda bö” kümete salâhiyut verilmektedi”” Kanunun kabulünü müteakip b? rinci celseye nihayet verileni Meclis relsimiz geliyor Ankara 9 (Telefon) —B Millet Meclisi reisi Kâzım P Hazretleri Islanbula müte ben bareket ettiler. I Ankaradan hareket Ankara, 9 (Vakit) — DP Neşet Ömer, Seyrisefain mü Sadullah Beylerle bir çok uslar bu akşam İstanbula veccihen hareket etmişlerdir».

Bu sayıdan diğer sayfalar: