——4— VAKII 20 Haziran 1957 Futboldaki gerileyişimize acı bir misal daha! Galatasaray - Fener muhteliti, Selânik takımını dün de ancak sıfıra karşı bir sayı ile yenebildi Galatasaray — Fener omuhteliti meşhur Selânik muhteliti ile dün de son maçını yaptı. Neticeyi; maçı gör miyen veya İşitmiyenler arasında ise niz, her halde çok merak ediyor ve meşhur G. F. muhtelitinin ne yapi ğını öğrenmek istiyorsunuzdur. Der- hal işaret edelim: Bu sefer de sıfıra karşı tek bir sayı ile Selânik muhte- Jitini yendi! Taaccüp ve hayret ema- releri güstermeyiniz ve bu neticeyi, hatta memnuniyetle (telâkki ediniz. Çünkü bu satırları, G, F. muhteliti berabere kaldı, yahut mağlüp oldu... şeklinde yazmak için de pek az bir hamle ve mesufe kalmıştı. »# # Futbolda ne kadar feci bir gerile -! yiş yaptığımızı evvelki gün bir misal le işaret ederken içimizde gene, ken- di görüşümüze inanmamış bir hal vardı ve ümit ediyorduk ki, ikinei maç bizi tatmin edecek ve bizi görü. şümüze inanmamakta haklı çıkara - cak... Dünkü maça bu ümitle ve bu is- tekle gittik, Ne yazık ki bu maç da ilk görüşümüzü teyit etti ve en sayt- Nt futbol kuvvetimizin derme çatma bir takım karşsıında nasıl bir neiz içinde beyhude yere akıp gittiğini tekrar gösterdi, Takım şöyle kurulmuştu: Hüsamettin, Vahyi, (Ziya) Yaşar, Muzaffer, Nihat, Fikret, Niyazi (Lüt fi), Alâ, Mehmet Salim, Kemal Fa - raki, Rebii. »» Oyan hakkında tafsilât bekliyen karilerim, beni bu seferlik mazur görsünler, Bu günlük ancak şunları yazmak elimden geliyor: Bizim çocuklar bugün de şüt at- mayı tamamile.. Ama famamlle unut muşlardı. Mümkün olsa hatta Yunan kalesinin içinde bile pas yapmaktan, fantezi yapmaktan vazgeçmivecek lerdi. Tam bir buçuk saat didindi - ler, tam bir buçuk saat kanter İçin. de kaldılar. Ve haf hattı gene nadir görülen bunaltıcı ve fedakâr bir cö- merilikle muhacim hattını, sonuna kadar besledi, fakat... Bütün bu didişme tek bir sayıdan başka bir şey vermedi ve insana ıstı- rap veren bu didişme, gene beyhude yere akıp gitti. se.» Tali rekorunu kıran, misafirleri - miz dünkü maçta az kalsın nezaket sizce oynamak rekorunu da kıracak- lardı. O kadar ki, bir aralık kendile- rine mensup bir seyircinin bile (Bir rivayete göre reisleri) sahaya koşa » rak, bir tekme savuran kendi oyuncu larından birisini yumruklıyacak ha- le geldiği görüldü! * a. Fakat dünkü maçlan hatıramda yaşıyacak yalnız bu acaip iş değil - dir. Asıl hakiki Yunan futboluna gö re kat kat aşağı ve hemen ilk 'defa yan yana geldiği söylenilen bu vasat oyunculardan mürekkep Selânik muh telitinin, yüksek bir İstanbul muhte litine karşı aldığı neticeleri unuta - mıyacağım ve onların pek haklı ola- rak, inanılmıyacak bir muvaffakıyet saydıkları hu mağlâbiyeti, kalabalık bir seyirci halkası ortasında nasıl coşkun bir sevinçle tes'it ettikleri de gözlerimin önünde hiç silinmiyecek., ... Ne yazık değil mi?.. A.S. idman kengresi yarın toplanıyo Ankara, 19 (A, A.) — Idman ce - miyetleri ittifakı umumi merkezin - den: ; Teşkilâtın altıncı umumi yarın saat 15 te Haiarelle eği caktır, Belgrat'ta toplanan kon- gre neler konuştu? Murahhaslarımız avdet etti Ikinci Belgratta hukukşinaslardan mü- rekkep bir komisyon teşkiline karar verilmişti. Bu karar üzeri- ne hükümetimiz namına Belgra- da gidere kongreye iştirak eden darülfünun müderrislerin- den Ahmet Samim B. dün Bel- grattan şeârimize avdet etmiştir. Ahmet Samim B. dün bir mu- harririmize Belgrattaki faaliyet hakkında şu malümatı vermiştir; Istanbuldaki ikinci Balkan kon- grssinin Balkan devletleri buku. ku mevzuasını birleştirmek im- kân ve vesaitini ve bu hı takip edilecek mesai aa kik ve tesbit etmek üzere, Bal- kan devletleri hukukşinasların- dan mürekkep bir komisyon teş- kiline karar verilmişti. Bu karar özerine toplanan ko misyon bu maksatla ik içtimar Dı geçen hafta Belgratta aktetti. Kongrede bizden başka Yunan, Sirp murahhasları ve Arsavut'uk müşahitleri vardı. Bulgarlarda kongreye çektik- leri bir telgrafta bazı iktisadi sebepler üzerine murahhas gön- dermediklerinden müteessir ol- duklarını bildirmişlerdir. Içtimada birleşmenin fevaidi Ve tarzı mesai programı tesbit edildi. Bunun örerine seçilen ko- misyon faaliyete başladı. Bunlar- dan birisi hukuku ceza diğeri de bukuku hususiyeye aitti. Hukuku iye komisyonuna bendenizi reis olarak seçdiler. Diğer ko- misyondaki reis de Yunanlı mu- Balkan kongresinde , | rahhas M. Kustaki idi. Mukar- rerat şunlardır: I — Tabiiyet hakkındaki ka- nunların tevhidi, 2 — Nikâh ahkâmının tevhidi. 3 — Miras ahkâmının tevhidi. 4 — Borçlar hukukuna mlite- allik umumi prensipler. 5 — Tearetteki çeklerle po- liçelerin ve ticari şirketlerin, ta- ahhüdat ve ukudatı tüccariyesinin bilhassa ticari muamelelere dair bukukun tevhidi. Ceza komisyonunun kararları da şunlardır; 1 — Bevnelmilel ceza komis- yonunun 1930 da hazırladığı ia- dei mücrimin projesi esas tulu- larak Balkan hükümetleri arasın- da bir iadeli mücrimin projesi ihzarı, 2 — Beynelmilel hukuku ceza cemiyetinin mesaisini nazarı iti- ie alarak hukuku cezayı tev- 3— Kadın ve genç kızları fuhşa teşvik ahkâmının 931 senesinde hazırlanan beynelmilel ahkâmı uydurulması, 4 — Balkan mahkemelerinden birinden sadır olan ilâmat ve mukarreratın diğer Balkan hü- kümetlerinde de infaz ve icrası- tın medeniye ve ceza mutuhas- sıslarindan mürekkep multelit bir komisyon tarafından tetkiki, 5 — Bu karalara göre muhte- lif Balkan memleketlerinde mer'i olan hukuku medeniyenin nikâ- ha müteallik ahkâmı hakkında Sigorta işleri İstanbuldaki sigorta şirketleri 1931 senesindeki muamelelerine ait umumi bir istatistik neşret- mişlerdir. istatistiğe nazaran İstanbul- daki yerli ve ecnebi bütün sigor« ta şirketlerinin bir senelik mua- melesi 6 milyon liraya baliğ ol- muştur. Şirketler bu miktar için- den ancak 3 milyon lirasını taz- minat olarak ödemişlerdir. Bu suretle sigorta şirketlerinin 931 senesindeki kazanç yekünu 3 milyon lira olmak üzre tesbit edilmiştir. Bu rakkamların üçte biri yerli sigorta şirketlerine aittir, —— ibtikâr mı, değil mi? Ticaret müdüriyeti ihtikâr yap- makla maznun şeker tacirlerinin evrakını o vilâyette müteşekkil ihtikâr komisyonuna gündermişti. Ibtikâr komisyonu yaptığı tet- kikte, iki şeker tacirinin ihtikâr yapmadıklarını, oancak fatura üzerinde tabrifat- yaptıklarını görmüş ve evrakı ticaret müdü- riyetine iade etmiştir. Dün ticaret (o müdüriyeti bu tacirlerin evrakını tekrar ihtikâr komisyonuna gündermiştir. Tica- ret müdüriyeti bü hususta ver- diği malümatta diyorki: — Faturadaki tahrifat fiyatı yüksek göstermek için yapılmış- tır. Binaenaleyh o mezkür tacirle rin ibtikâr yaptıkları muhakkak- tir. Bulgar misfirlerimiz Bir kaç gün evvel Varnadan şehrimize gelen Bulgar gazete- cileri dün akşamki trenle Anka- ra'ya gitmişlerdir. Gâzetecilerle birlikte ankara- ya giden bale heyeti Halkevi sahnesinde bir kaç temsil ver- dikten sonra buraya sçlerek Darülbedayi tiyatşosunda dâ bir temsil verecektir. iki vapur çarpıştı Kabataş açıklarında bulunan Vefa vapuru evvelki akşam sâat on yedide çıkan şiddetlice ruz- gârm tesiri'e demirini tarayarak akıntıya kapılmış ve o civarda demirli bulunan Macar bandralı Arpat vapuruna çarpmıştır, Çar- pışmp neticesinde Arpat vapu- runun pervanesi kırılmış, Vefa vapurunun da kaptan köprüsü parçalanmıştır. bir rapor ihzarı bana verilmiştir. Çek ve poliçeler bakkında da bir rapor ihzarı Selânik hukuk fakültesi © müderrislerinden M. Kasimadis'e ve iadei mücrimin hakkında rapor hazırlanması da Belgrat Müderrislerinden M. Ta- ma Yovatoviç'e verilmiştir. Bu zevatın ibzar edeceği ra- porlar Bükreşte toplanacak olan kongreye verilecektir. Kongre ayni zamanda şu temennilerde bulunmuştur: Ii — Balkan obükümetlerinde mer'i olan hukuku mevzuanın hu- tutu esasiyesi hakkında birer ra- por ibzarı,, bunların meşir ve ilânı. 2 — Bütün Balkan hükümet- lerinin o kanunlarının otevhidine müteallik olmak üzere aktedilen beynelmilel mukavelâtı kabul et- meleri, 3 — Bütün Balkan bükümet- lerinin kanunların birleştirilmesi maksadı ile inikat etmekte olan beynelmilel konferanslara iştirak- leri, i 4 — Balkan hükümetleri da- rülfünunları arasında profesör- ler ve hukukşinaslar teatisi hak- kında ikinci. Balkan konferan- sında izhar edilen temeanilerin mevkii file konması. GObi çöllerinde! Türkçeye çeviren, ÖMER RIZA —9— Yazın: SVEN HEDIN Uçurulan balonlar MB Yaptığımız Havai Rasatlar Her medeni devlet, havai rasatlar için mühimce paralar tahsis eder. Bu fedakârlık, nâhak yere ihtiyar olunmuyor . Bu fedakârlığın sebebi, hava rasatlarının umumi menfaate hâ- dim olmasıdır. Çiftçilik, ormancılık, su kuvvetinden isti- fade, deniz ve hava seyrüseferi bu rasatlardan istifade ediyor, in sanlar, kıymetli hamuleler felâketten kurtuluyor. Hava rasatları nın su kuvvetlerinden istifadeye ne kadar yardım ettiğini gösteren en kuvvetli delil, bir çok kudret merkezlerinin kendilerine mah- sus rasat merkezleri tesis etmeleridir. Bunları böyle hususi merkezler tesisine sevkeden âmil, umumi istasyonların kifa- yetsizliğidir . Arzın şimal nısfında, beynelmilel kabul olunan esas“ lar dairesinde hava. vasatları yapan bir çok metkezler vardır... Bilhassa bunlar Avrupada çoktur. İsveçte kırk bir; Almanyada birinci, ikinci, üçüncü dercede birkaç yüz merkez bulunur. Şimali Amerika ve Afrikada da merkezler bulunuyor... Bundan başka gemilerdende bir çok resatlar yapılmaktadır. . Bütün bu rasatlar bir kaç saat zatfında merkezi rasathanelere gönderilerek, öna göre tebliğat yapıl hakemli siye ji asm m3 i 1950 Fakat Asyada,*bunlar ihmal olutniize Bilhassa dünyanın —— —z 18 GOBİ ÇÖLLERİNDE 2 mühimce bir kısmını teşkil eden orta Asya, dünyanın sair kısımlarına göre bif boşluk gibidir. Gerçe buranın bir çok merkezlerinde tetkikat yapılmış, ben de müteaddit merkezlerde rasatlar yapmış idim. Fakat istinat ettiğimiz malâmat birbirine bağlı değildir. Onun için bizim seyahatimizin en esaslı plânlarından biri, orta Asyanın bu boşluğunu duldurmaktır. Eiz, bu suret le Çin devletine de çok büyük bir hizmet ifa edecektik. Çünkü Bu sayede Çin'de ziraati pek mühim hâsarlara uğratan toz kasır galarına dair peşinden malümat alınabilecek ve halka ih talar yapılacaktır. Orta Asyada tesis edeceğimiz daimi istas- yonlar, Çin hükümetinin müzaharetine nail olursa, büyük bir fayda temin edecektir. Bizim mütehassısımız doktor Haude'nin mesaisi sayesinde cevvi ve iklim! ahval âdetâ bir inkılâp geçirecek. Haki" katte seyahatimizden yalnız doktor Haude ile arkadaşlarının yapacakları işle kalsak ta pek büyük bir netice elde et miş olacağız. i Hutyertu — Göl'de çadırlarımızı kurduğumuz gündenberi doktor Haude “de- rasathanesini hazırladı. küçük (bir lah ta binadan müteşekkil olan ve duvarlarından rüzgâr sefbes* ser” best geçen rasathaneye güneş ışıkları nüfuz edemiyordu. Zaten bu bina olmaktan ziyade, bir gölgelikti . Gölgelik, narzı 'ısınmasından veya soğumasından müte“ essiz olmamak için biraz yüksekçe yapılmıştı. Fakat ep şiddetli fırtınalar bile bu rasathaneyi sarsamazdı . Açıkta; muhtelif irtifalarda mahfuz hararet mikyasları bur lunuyordu. Sonra yerde de isolation termometreleri ile diğer hasas âletler vardı. Doktor Haude'nin teşkilâtı, çadır şehrinin civarında bir köY gibi idi. OOnun çadırı, âlât ve edevat kutuları ile dolu» Ona, tesis olunacak her istasyon için kâfi âletler temin olum tu, yö Doktor Haude'nin tesisatı hakkında malümat sahibi olme” dan, geceleyin onun “çadırına gitmek çok müşkül birşiti Doktor Haude, bir telsiz istasyonu da vücuda getirmişti . F kuraklık ve sıcaklık, bataryaların ve bizim en müthiş düşme” nımızdı . t Doktor Havude, bütün gün meşguldü. Dünyanın en sevim” li adamlardan olan bu üstat, ilmini saklıyan adamlarda" değildi. Bilâkis, kendisi tetkiklerini başkalarma anlatmak” tan zevk alırdı ; Ve o Kadar güzel anlatırdı ki, sâmiler, ön” gibi heyetşinas olmayı temenni ediyorlardı . Doktor Hawde, her gün saat 7, 2, ve 9da rasatlar y” pıyordu . Bundan başka, her sabit kapmta iki saatle bir rasatl#” yapılmakta idi.: Bümun neticesi olarak bir sene müd Udi, -Kalgan, Urga, Uliasutai ve Urunçi'de rasatlar Y* pılmıştır.. Doktor Haude'nin teşkilâtı son derece mükemmeldi . Onu?