—6 —VAKIT 14 Haziran 1952 et Rusyada Bir Konferans TVAKITın Edebiyatın Rolü Maksim Gorki'nin Bir Makalesi | İ a6 25 beygir küvvetinde mazotla teşekküllerin bir tek ve büyük cemi - yet halinde toplanacağı malümdur. Bunun için muhavrirlerle milellif - ler aralarında görüşmek üzere büyilk bir konferans yapmışlardı. Çok gü - rültülü olan bu konferansa iştirak eden Maksim Goki, bu münasebeile şu makaleyi yazmıştır: Bir hikâye vardır. Pir çocuk bir kuyunun başına oturmuş ve haykırmıya başlamış, birisi ona sormuş: — Ne ağlıyorsun? Anneni ve babanı mı kaybettin? — Hayır. — Bir yerinimi acıttın? — Hayır. — Karnınmı aç? — Hayır. — Susadın mı? — Hayır. — Eğöyle ise ne istiyorsun? — Bağırmak istiyorum. Son günlerde müelliflerle münak- kitler arasında yapılan gürültülü bir konferansa iştirak ettiğim zaman, bu hikâye hatırıma geldi. Oradada herkes bağırıyordu. Ne diye bağırdıklarını anlama- dan dikkatla dinliyordum, Bir aralık vazıyet öyle had bir şekil aldıki ancak şunları düşünmek- ten başka çarem kalmadı! — Proletarya, erbabı kalem- den olan bizleri içtimal ibda san'atında geride bıraktı, o kadar- ki artık bizim için yapılacak bir şey kalmiyor. Muharrir, edekiyatı, kendi şah- si işi gibi telâkki ediyor, Bazan ağır başlı cahiller ve deliler bu fikri sonlar da kökleştiriyorlar. Bunlardan birisi, geçenlerde bir mübarrire: — Edebiyat, demişti, sizin işi- nizdir, ve ben buna karışmam. İşte size bir saçma nümunesi, Hiç bir zaman edehiyat Stendbal veya Tolstoy'un şahsi bir işi ol- mamış, fakat bir devrenin, bir memleketin, bir o mektebin malı olmuştu. Yunanilerin, Ro- | malların, İtalyan rönesansının, Elizabet devresinin, dekadan ve senbolistierin edebiyatını biliyo- ruz. Fakat kimse Eşil'in, Şekis: pir'in, Dante'nin falan edebiya- tından bahsetmez. On dokuzuncu asır ile yirminci asır arasında gelmiş olan birbirlerinden güzel Rus muharrirlerinin — sayılarına rağmen, bu edebiyattan, bir dev- renin baileleri, komedya ve ro- manları olarak bahsediyor, Puş- kin, Gogol yahut Çekow'un şah- si edebiyatları olarak görmüyoruz. Hele şimdi, ber vakitkinden ziyade, muasır Sovyet edebiya- | tından tamamen kollektif bir şe- kilde bahsetmek lâzımdır. Zira bugünün mubarriri, hiç bir vakıt olmadığı kadar ehemmiyetlidir. ve karilerine bugüne kadar vaki olmadığı derecede yakındır. Hiç bir vakıl mubatrir, bugün oldu- ğu derecede karileri tarafından tâkdir edilmemişti, ve bu takdir- de yerindedir, çünkü kariler, biz- zat muharrirleri yarattıklarını gö- rüyorlar ve kendilerini onların eserlerinde buluyorlar, Münekkitlerimiz talim ve ter- biyede edebiyatın ehemmiyetini, oynadığı peyk rulünü, muasır hayat karşısındaki şahit Sevyet Rusya'daki bir çok > i vaziyetini takdir etmeyorlar. Çok | yiz, konuşap çok yazıyoruz. Fakat ede- Profesör Dr Esat Paşa Ankara caddesi bileceği münebbih rolünu anlamalı Göz Hekimi biyatımza, şayanı bayret müca- | dele hayatımızdan, — bir parça bile olson — basit bir terkip s0- kabilecek teknik vasıtalar busu- sunda bir şey söylemiyoruz. Kıy- metli istidatların mevcudiyetleri- ne rağmen, resim ve edebiyat son hadlerine kadar girdikleri kabiliyetlerile haraket eden mev- cudiyetlerin kollektif cebheleri- nin doğurduğu bir hayatın, ha- yalımızın, en temsili tezahürleri- nig terkibi bir manzarasını vere- cek o kabiliyette (değillerdir. Hayatımız divasâdır, u:un bir zamandır onun geniş yelkenlere, | vasi umumileştirmelere ihtiyacı vardır. Münekkitlerin bu mes'ele | karşısına geçip şu sualleri sur | malı lâzımdır: Mubarrirlere nasil | yardım etmeli? Halihazır kahra- manlığını daha renkli bir öslüpla daha azamet ve vakarla tasvir edecek bir üslüp arayıp bulma- ları lâzım değilmidir. Iş, her şeyi halleden, yaşama sırrının daima anabtarı olan iş, Herkülle Prometenin esatiri vak'a: larını sadece diriltmekle kalmı- yor, fakat yaşalıyordu. İş, bu günkü bavatımızın asıl kahrama- mıdır. Yorski fabrikasında, Okadın- ların en sönük teknik şerait al- tında güzellik imal ettiklerini görü- yoruz. Bu kadınların harici bir idare tesirinde çalışdıklarını ka» bul ediyoruz, fakat bu güne ka- dar yapılan şeylerden daha başka şeyler ibda edilmek iste- nildiği zaman, bunun işçi sınıfı tarafından yapıldığını uvutamama- lıyız. Amelenin gösterdiği yara- tıcı deha tezahüratından ayrılan bir görüşe sabip olmak zamanı- mız gelmiştir, onları şiir ve ne- sir balinde terkip elmek zamanı | gelmiştir, yani edebiyat, daima | artan bu ceht hususunda yapa- dır. Daha düne kadar cahil, ten- bel, vahşi, hayatın yükünü sırt- larında tevekkül ile sörüyen, is- tikballerine ve hallerine Jâkayıt bu işçi sınıfından, bugün şayanı dikkat bir insan ordusu meyda- na çıkmıştır. Beş senelik plân sadece fabrika yapmakla kalmı- yor, fakat ayni zamanda fevka- lâde ceht sahibi insanlar yaratı- yor. Kalem erbabı unutmamalıdır ki aralarında yaşadıkları bu a- damlar bundan bir kaç sene son- ra arlık Çıplak eller ile çalışa” cak bir işleri kalmayınca, faali- yetlerini, geçen senelerin vuku- atını yazmak suretile başk bir sahaya nakledeceklerdir. Pek muhtemeldir ki bu adam- lar, geçirdiğimiz devreyi tetkik etmek istedikleri vakıt bizim şim- di içinde yaşadığımız küçük de- dikoduları, hususi hayatımızın te- ferrüatını, kelimeler üzerindeki | neticesini skolastik münakaşaları- İ mz görünce müteessir olacak- lar ve belki de hiddetli bir inki. sare uğrıyacaklardır. Eminim ki, san'at: sahasında bir nevi kollektif yaratma hadi- senin doğuşa arefesindeyiz, ve bunu iyi bir surette karşılamalı- Maksim Gorki Birinci sınıf Mutehassıs Dr Süleyman Şükrü No. 60 (Hilmi Kitaphanesi yanında İ Küçük ilânları 10 detns yüz kuruştur Satılık motörü olanlara — müteharrik müstamel bir motör satın alınacaktır. Subcıların matbanmızda M Beye mür ları, Elektrikçi aranıyor — Istan- bula yakın bir yere gönderilmek Üzere bir elektrikçi aramıyor. Taliplerin mat baamızda M. Beye müracaatları. Kiralık ve satılık ev arıyan- lara — Süleymaniye civarında manzs- rası ve havası güzel, kullanışlı sekiz o dah ve bahçeli bir ev hem kiralik ve hem de sarlıkür. Hava gızı, elekirik ve terkos tesisan vardır. Taliplerin matbas- mızda M Beye müracastları, Kiralık dükkân ile bir şerik ariyorum — Müsak bir yerde dük- kânı olan bir esnaf ile sermaye vezede- rek beraber çalışmak istyorum ve yabut esnala ihtiyacı olan bir mahalde dükkân açmak İstiyorum. Alâkadar ölan zevaun mektupla bildirmeleri rica olunur. (3143) Kasımpaşıda kayık iskelesinde bak- kal Esat Efendi vaşıtasile No. 22 Ahmet Hisseli emjâkinizi — İzalei | şuyuls SATMAK yâhut hissenizi AYIR- MAK istiyorsanız Tapu senedile saat 9.12 arasında İstanbul Bshçekâpı dör- düncü vakıf ban asmakat 20 numaraya müracaat | — Alacaklarınızı almak — içn dava ermek e istiyorsanız 9 - 12 arasında Istanbul Bahçekapı dördüncü vakıf han asmakat 99 numarsya mürican: ediniz Alacağınız alabilirseniz ücretimiz “verir- sinir. VAKA Acele salılık Feriköy atik Konstantin cedit Fatih Elendi sökağında dtik 17 No. cedir 43 numarah hanenin maf bissesi saulıkar. Talip olanlar Feriköy Batuthanc. cadde- sinde 65 numaralı hanede Niadam Kal yopiye mürâcant. 3123)” SEYRİSEFAİN Mertezi İdaresi Galata köprü'ms H 2023 Şube A, Sirkeci Mühürdar zade Han 22440 Trabzon postası ( Cumhuriyet ) 15 Haziran Çarşamba 18 de Galata rıh- tımından, Mersin postası (Konya) 15 Haziran Çarşam- ba 10 da idare rihtımından kalkarlar. BORSA 13 Haziran 1932 Nukut ( (Sasşı Kuruş —— .— — s0 şii Av 1 pasta 1 Mark 20 1. #ramuz 17 1 Serin 1 Dolar D ire z pe gir 29 4, Belçika Aİ gi şey 2 20 örahiml © SESOİ yp dinar 3— 20 bleviçre 1820— | ççürvekeş | İİ D leva 2, | 1 Ale 0012,— i İloria 1 Mecidiye 40,— İt Banknot 4— 20 kurur Çek Çek fiatları (kıp * 16) Paris 1206 | Prağ 1s,00$0 Londra 776, | Viya 4,6850 Nüyork 047404 Madrit 47550 Milâno 0,28 | Berlin 1,9950 Rtükset 2,106 | Varşova 4,2528 Atlsa Ti.7a26 | Peyte 40521 Cinevre 24031 | Bük B 6701 Sotya Amsterdam | İş kankası 00 | Teras s7 ji Anadolu 15,80 | Çimento Ar #,— Reji 4,05 Unyor dey. 21,99 Şir bayiye Oo 1450 | Şark dey. 29 Tramvay “4.75! Talya 2—- Umumi sişorta 11,2) Şark m cöza 98— Bomanti 230 | Telefop 1555 istikrazlar | O Tahviller İst, dahi 9050 | Elektrik 5,— Şark d. yöllam 2,00 | Tramvay 408 D. Mevahhide 42,78 | Tünel :— Gümrükler 540 | Ritm, 54,90 Saydi mahi 575 | Anadolu f 26,05 Vağdar, 42 | UN Askeriye — . “ümel 215— Gl ————— Ekmek buhranının İç yüzü JÜSt tarafı birinci sayfada) nın sebepleri ve âmilleri hakkında bir rapor hazırlamıştır. Bu raporun bir sureti de belediyeye verilecektir. Bu rapora nazaran İstanbuldaki ek mek bahranmın en mülim sebebi olarak gösterilen kuraklık yağmu - run yağması suretile bitmiş ve buh- ran kalmamıştır. Fırıncılar ne diyorlar Ekmekçiler cemiyeti reisi Ahmet Rıza bey bir şayinya göre gazeteci - lerle temas etmek istemediğinden kendisile görüşmek (imkân: hasıl ol mamıştır. Ancak diğer fırıncıların umumi - a bu husustaki noktai nazarı şu- er: — Biz eskisi gibi ekmek rmak istiyoruz. Fakat değirmenciler unu 9 liraya satıyorlar. Biz de 9 liraya satın aldığımız bir çuval unu işle - dikten sonra kilosu 7,5 kuruşa ek - mek yaparak nasıl satabiliriz? Ekmekiçlerin bu işte kabahati yok tur. Kabahat değirmencilerdedir. Bi ze ucuz fiatla un satsınlar biz de u- ucuz satalım? Esasen fırıncıların hepsi o gün İş- liyeceği miktarda un satın almakta- dır. Ve her günkü piyasaya tabidir - ler. Bugünkü vaziyete göre ekmtk do kuz buçuk kuruştan aşağıya satıla- mâz Belediye iklisat müdürü Asım Sü reyya beyse bu mesele hakkında şu sözleri söylemektedir.: iktisat müdürünün sözleri — Belediye iktısat müdiriyeti i - cap eden tedbirleri almıştır. Bir çok fırıncıların belediye nizamatına uy - mıyan muamele yapması üzerine i - cap eden kanuni muameleye tevessül etmiştir. Biz bu hususta icra maka - mına keyfiyeti arzettik, Vali ve belediye reisi Muhittin bey ne diyor? Ekmek meselesi hakkında beledi- yenin ve vilâyet makamınm aldığı tedbirler hakkında vali ve belediye reisi Muhittin bey ile görüşmek is- tiyen İstanbulun sabah ve akşam ga zetelerinin omümessillerine Muhit - tin bey vakti olmadığından kabul €-; demiyeceğini söylemiştir. Dünkü bu tetkik esnasında mu- harririmizin hasıl ettiği kanaate ge- Tince, şudur: Hububat facirleri kuraklık hava - disinden istifade etmek için birdenbi re fiatları yükseltmişlerdir. Fakat| yağmur yağması tacirlerin plânları- nı altüst etmiş ve gayrı tabii vaziyet- te yükselen buğday fiatları aynı su-i retl ebirdenbire (o düşmüştür. Değirmenciler ve fırıncılar da bu fırsattan istifade oetmek İçin elle - rinden gelen her çareye baş vurmuş! Jar ve ekmeğin flatmı yükseltmek istemişlerdir. Fakat belediye ta - rafından ekmeğe pazartesi günleri narh konarak çarşamba günleri tat bik edildiği için hafta ortasmda ek meğin fiatını yükseltmiye (o muvaf - fak olamamışlardır. Fakat bu fir - sattan İstifade ederek ekmek çıkar mami; ve yahut çıkardıkları nok- san ekmekleri yüksek fiatla satmak istemişlerdir. Birdenbire ekmeksiz (o kalan hulk da ister istemez ekmeği pahalı ola. rak almışlardır. Bu suretle sujistimal yapan fı - rmcıların sayısı. çoktur, Bilhassa dün de yazdığımız gibi o ekmekciler cemiyeti - reisliğini Oyapan Ahmet! Rıza- Beyin (o Şehremininde işlettiği | bir fırında bu vaziyet tesbit olun -! muş ve zabıt tutulmuştur. Belediye relsliği (o ve kaymakam İrklar da bü vaziyetleri tesbit ettik- ten sonra fırmlara birer poliş ike - me ederek halkım ekmek almasına Fakat bu derecede ek- muvaffak olama - yardım etmek istemiştir. şekilde o fırmları kâfi mek çıkarimıya mıştır, İşin acı taraflarından © birisi de, halkın hayati ihtiyacıyle o böyle per vasızca oynamak cür'etinde bulunan bir kisrm fırmerlarm vaziyetten çok memnun görünmeleridir. Perşembe günü — buğday 9 buçuk kuruşa satılırken o ekmeği bol “el Satan fırıncıların, bü gün buğday fi Atı 7 kuruş yirmi paraya düştüğü halde ekmeği halâ 9 buçuk kuruşa satmak hususunda inat etmeleri! bunu göstermektedir. o Vakın fırm- cılar, değirmencilerden o çuvalı do- kuz liraya un satın aldıklarını söyle mektedirler. Halbuki zahire borsa- sında 7 liradan fazla un muamelesi olmamıştır. Dün de 6 liradan mna - mele yapılmıştır. Gene öğrendiğimize göre hubuhat taçirleri ve frrmclar O1 hazirandaa itibaren 4 kuruştan 10 kuruşa çıkan muamele vergisi (vazivetinden isti- a için daha evvel un almışlar - ir, Bu unları depo ederek fnzla kâr etmek emeline diişmüşlerdir. ? Netekim uncuların, o fırıncıların ve tacirlerin bu vaziyeflerinden İ* tifade etmek (istediğin! bir tacir aY nen şu sözlerle anlatıyor: — Ticaret böyle vaziyetlerden istifade ederek kâr etmek değil mi - dir? Tacirler, fırıncılar, değirmen * ciler bu fırsattan istifade etmişler * dir. Bu vaziyetin bir gün daha wi ması bir gün daha fazla kâr etmek tir! Müddeiumumilikte Fırıncıların ağ ekmek çıkararak gayrı tabil bir vaziyet ihdas ettikle- ri şeklindeki neşriyatı bir ihbar te - lâkki eden müddelumumilik de dün- den itibaren şiddetli (takibata gi - rişmiştir. £ Alâkadar zevat fırınlar! birer birer dolaşmakta, O fırmların bir hafta evvel çıkardıkları Oekmek miktarı ile bu günküler arasındaki nispeti kontrol etmektedir. Çıka - rılan ekmeklerin yegân yegân tar - tılmalarıma da (o bilhassa dikkat e * dilmektedir, Az ve noksan ekmek çi- kardıkları Otesbit edilecek fırmeı - lar hakkında Oderhal zabıt tutula - caktır. o Müddeitumumilik, o belediye nizamnafesinden (başka bu gibiler hakkında iaşe kararnamiesinin do - kuzuncu maddesini de tatbik ede » cektir. Malüm olduğu üzere karar » namenin diğer bütün (o maddeleri - nin hükümleri (o sonradan çıkarılan kanunlarla © iptale uğramış ve sade ce dokuzuncu madde kalmıştır. Nar ha ve falimatnameye o riayet etmi - yen fırımelar Oohakkında şiddetli hükümleri (ihtiva eden bu madde şudur: 9 — “Hükümet ve belediyece ha » vaylci o zaruriyei o gıdaiyeye vaze - dilecek o azami finta riayet etmi - yenlerin narha tâbi malları zabıta ve belediye memurları tarafından tan - zim kılınacak zabıt varakası üzerine belediye nanuna irat kaydolunmak ü zere zapt ve müsadere ve ya ticaret « haneleri muvakkain set ve ya bu üki muamele birden icra edilir. Ve bu bapta maznun olanlar ozirdeki ah - kâm veçhile divanıharp v& mehakimi cezaiyeye tevdi olunur. Her nevi me vcddı gıdaiye ve havaylci zaruriye « nin keyfiyet ve ya kemiyelinde veya istihsal ve imalinde ve nakliyat ve Levzialın ve beyü şürasında her güne | ihlikdrat ve suiistimaldita bulunan - lar derecei Fil ve hareketlerine güre beş liradan beş yüz liraya (beş misli 25 — 2500 liraya) kadar veya yirmi dört saallen bir seneye ka dar hapis ve bi cezaların her e birden mücazat olunurlar. Bu ef'alin mürtekipleri memurinden iseler evves lemirde etleri işten çektirilir ve tic - car ve ya eğnaflansalar muvakkaten ticarethaneleri ozabıta mariftile ida reten seddedilir. İşbu efali cezaiyede bulunanların tahkik ve muhakemesi idarei örfiye olan mahallerde divanı harplere, olnuyan yerlerde mahakimi cezciyeye recidir.,, Dün akşamki vaziyet Dün akşam geç vakte kadar halk hâlâ ekmek almak için fırmların ö- nünü doldurmuştu. Birçok semtlerde, bilhassa P; galtı, Taksim, Galata, İstanbul, sarayda halkm fırmlara tehacümün- den tramvaylar bile muntazaman sey rüsefer yapamamışlardır. Fırınerlarsa geç vakte kadar bü vaziyetten istifade ederek adamlari vasıtasıyle hariçte ekmeği 12 kuruşa kadar sattırmışlardır. Belediye reisi muavini diyorki! Belediye reisi muavini Nuri bey ekmek meselesi hakkmda şu sözleri söylemiştir: — Heyecana kapılmıya ve endişe ye hiç mahal yoktur. Istanbulda ta“ mam bir buçuk aylık slok un yardır. Her gün miktarı kâfi buğday geli - yor. Binaenaleyh halkım fazla ek © mek almak hususundaki o tehacümü de manasızdır. Muayyen —miktard8 ekmek çıkarmıyan fırınlar cezalart nı göreceklerdir. İşi ehemmiyetle t& kip ediyoruz.,, Dün gelen buğday İstanbula dün 46 vagon buğdıyl8 2 vagon arpa gelmiştir. Borsada hararetli alıcı olmamasi! na rağmen fiatlar yedi buçuk kuruş düşmüştür. Alâkadarların o fikirlerine — gör? bu hafta içinde buğday fiatları 6 K le yedi kurus arasmda kalacaktır. Ekmek dokuz buçuk kuruş! İstanbul belediyesinden: Hazira © nın on dördüncü salı gününden İtİ baren ekmek dokuz buçuk, franenl# on Üç kuruştur. izmirde ekmek narktan ucuz? satılıyor İzmir, 15 (VAKIT) — © Borsadi buğday satışı olmadı. Fırıncılar e Mmeği narhtün ucuza satıyorlar. çi Konyada buğday fiatı düştü | i Konya, 19 (A, A.) — Bağı | t18 buçuk kuruştan 7 ye düşm