- İstanbul - izmir maçının - sede neler kaybetmiyor?.. — VAKTI 11 MAYIS 1932 biraktığı fena akisler önümüzdeki cuma günü Galatasaray - Fener birinci takımları karşılaşıyorlar! Istanbul — İzmir maçınm İzmirde bıraktığı akisleri dün gelen İzmir ga- zetelerinde biraz hayret ve bir az isli rapla karışık bir hisle gördük. İzmir takımının kaptanı ve kalecisi Fehmi Bey maçtan sonra İzmir gazetelerine bir telgraf çekmiş “Anadolu, refiki - mizde gördüğümüz bu telgraf şudur: “Alta bin seyirel huzurunda maç icra e &ildl. Birinci devrede hâkim oynadık. bera! Bere kaldık, İkinclde on beşinci — daldiemda Uk gol attık. Yirmi yedinci dakikaya ha - dar hakimiz. Halk bunu hazmedemedi ve biri yabancı bir memleket evlâdı gibi yuha. İsria ve oyuncularımızın Üzerine taş ve de- mir parçaları atarak anhala ettiler. Pilrot Kaleci ve müdafiimize kasten tekmn ote! Halk bu çirkin hareketi alkışladı. Hakem Aynı münmelelere maror kaldı, çek mütere siriz, oyunu 3 — 1 kaybettik. İzmirli refiklerimiz, bittabi bu tel- graf karşısında tam bir hassasiyet göstermiş ve sütunlar dolusu yazılar yazmışlardı. Bize maç hakkında İzmire akseder. haberler ve sinirlerin maç neticesi başta olmak üzere muhtelif amillerin tesiriyle gerilmiş olduğu dakikalarda yarılan yazıar biraz fazlaca mübalâ- ğa taşıyor gibi geldi. Vakın oyunun ikinci kısmında İz - mir kalesinin arkasında küçük bir küme toplanmıştı, Bunu herkes görü. Yordu. Fakat bu küme Fehmi Eeyin işareti üzerine hakem ve polis tarafın dan parmaklık hizasına irca edilmiş. ti. Bu küme nedir, ne olabilir? Bizzat Fehmi bey diyebilir ki, bizde spor ter biyesi henüz lâyıkı veçhile anlaşılmış değildir. Hemen her maçta böyle ha- diselere, memurların kontrolünden sıyrılarak gözle kas 4-7-1 oyun çizgi sime sokulanlara r iz vebaa- damlardan bir kaç — eğer cidden vakise — daş atmak, demir parçası fırlatmak © gibi terbyesizliklerde bu- “lünmesmi kayretle karşılamamak 14- “ğimgelir. Netekim İstanbul oyuncula- rmin da İzmirde bulundukları sıra- da böyle küçük hadiseler olduğunu - rivayet kabilinden duymuş ve yaz - mıştık. Bununla beraber bunun — eğer vakise — küçük bir hadiseden ibaret olmasına rağmen teesürle kay- dolunması lâzım gelen bir hâdise olmadığını söylemek istemiyoruz. Yal nz işaret ettiğimiz şey, “mübalâğa- dan kaçınmak“ tan ibarettir. Halkın hissiyatını ızhar etmesine gelince, yukarda da işaret ettik, bizde spor terbiyesi pek kıttır. Oyu. nım bir asabiyete doğru gittiği an - larda (yuha) diye terbiyesizce büğr| ran birkaç kişiyi Fehmi Bey ve İz -| mirli arkadaşlarımız da gene pek â- lâ takdir ederler ki her şeyden evvel bu noktai nazardan görmek lâzım - dır. Sonra bunu yabaneı bir evlâda ya pılan muamele gibi telâkki etmek bir haksızlık olmaz mı? Aynı sesleri iki İstanbul takımının karşlaşmasmda, bilhassa Fener — Galatasaray maçlarında da bütün hı- zı ve çirkinliğiyle dinlemiyor muyuz? İstanbul gazetelerinin bu hususta ne kadar yazı yazdıklarını, ve böyle spor terbiyesi olmıyan ve yahut heye. canına mağlüp olacak kadar kendisin! den geçenleri © susturmanın en ko - lay yolunun kendilerinin stattan büş- bütün çıkarmak olduğunu kaç defa işaret ettiklerini bu arada ıstrapla hatırlıyoruz. Bu satırları yazarken, aziz İzmirli. leri canı yürekten uzun uzun alkıslı- yan. “Yaşa İzmir. diye haykıran bü. yük bir kitleyi düşünüyorum. Bu kit- le, birkaç kişi yüzünden şimdiye ka- dar neler kaybetmedi ve bu son hadi İşte İstanbul — İzmir maçının a - kislerinden çıkardığım en esaslı elem noktası... A. Sırrı Son dakikada haber aldığımıza göre, bu cuma günü şehrimizde maç yapması lâzımgelen (Enosis) isminde! ki Yunan takımının mukavele yapma, sma rağmen gelemiyeceği anlaşılmış - ir. Bu vazıyet karşısında Fenerhah- çeliler büyük bir azim ve himmetle vücude getirdikleri yeni stadın açıl- ma resmini tehir etmemek İstemişler ve bu ecnebi takımla yapılacak tema- sm vereceği heyecan yerine milli heyecan ikame etmek istemişler ve Galatasaray kulübüne müracaat © - derek hir senedir karşılaşmıyan Fe - ner — Galatasaray birinci takımları-| nın karşılaşması arzusunu göstermiş- lerdir. Galatasaray da bu teklifi ka- bul ettiği için Galatasaray — Fener- bahçe birinci takımlarının bu ci günü Fener stadında karşılaşması ka- rarlaşlırılmıştır. Yapılan şartnameye göre bu maçın Revanşı on beş gün sonra Taksim satdyumunda yapıla - caktır. Cuma günü Kad:köy stadın - da atletizm müsabakaları da yapıla. caktır. Bu ani maç hakkmda düşün - düklerimizi yarm yazacağız, Climpiyad-lara Iştirak etmiyoruz İstanbul, 10 (A. A.) — Türkiye Ollmpi yat Komitesince yapılan tetkikst ve müşa hodat neticesinde hali hazır iktisadi yazi- yetin 1037 Les o Aüxeles Olimpiyatlarına memleketimiz namına iştiraki tasarver ©- nan müaabıkları seyahat ve hazarlıkk mas“ raflarını hükümet biliçesinden © müsteri şeklinde İstemiye müsalt olmadığı anlaşıldr- Eından, Olimpiyada iştirnkimiz o masrafının temini yolundaki teşebbimlerdan Sarfınızar, elilmiştir., Federasyonun boykot kararı İstanbul, İH (A. A.) — Federasyonumuz tarafından milli takımımızla müsabaln Yap mak üzere İstanbula celbedilen Macaristan profesyönel B. matlli takımının B, miti da kımı olmadığı ve yapdan müsabağalırın mili mahiyette bulunmadığı ve sair hak - Kinda nizami bir göna salâhiyetleri olnsdı #r halda İstanbul mintakası merkez beye- H tarafından gazetelere neşrolunun tebliğ üzerim» işbu kararı ildihnz eden sevatin nizamnamenin 200 üncü maddesi mudibim- | ce müvakkat boykot cezasiyle | tecdiyeleri 286 nisan 1932 barihli 758 ümel öçtümmdinezila, mtihaz olanan karar alâkadarlara tebliğ e- dilmiştir. Tebliği vaki üzerine nizami müd det rarfında gönderilen itiramaneler tetkik ve muhtilerden Atletizm heyeti reisi Adl Giray ve Güreş heyeti relsi İsmail Fida ve Boks heyeti reisi Nari ve Futbol heyeti mümessili Emin Beylerin ne huzuren ve ör royen bu müzakereye iştirak © etmedikleri merkür mıntakanm İş'nrı cevabisinde onla gılmakla onlar hakkındaki töemenli iirarı- nm vefi takarrür etmiş ve diğer zevata mit itirsznameler tetkik olunmuştur. Muhtilerin bütün iirezlarr, biri imezkir tebliğin derini hususa müteallik bulama - diğr ve diğeri de Federasyonun o Himtaka merkez heyetinin mafevki olmadığı takkru-) daki ili noktaya müstenit olduğu görüldü. n — Niramnamemizin 28 üncü maddesi. nin 17 İnel fikrasında beynelmilej tenmslura girişilmesi hususunun federasyonun Vernifi Gilnlesinden olduğu görülmektedir. İstanlmi mmtakası merkez heyetinin tebliği ve bu tebliğin müstenidi olan kararı ise beymelmiri ahikme nizamiye dairesin de alakadar federasyonu mutabık kalma - İ rek yapılan ve milli olarak flân elilen bir müsabakanın bir güne salâhiyete müstenit olmaksızm mili olmadığının ilânı smuhte vi bülunnaştarr. Şu hâlde işbu tebliğin Federasyonumuza nizammsmenin tevdi ettiği salâhiyete tevn - vüz süretiyle vaki olduğu sabit ve meteris- lerin bu baptaki itirazları gayrı varittir. b — Nizamnamemizin 212 inci maddesi! ittifak heyetlerinin dereoelerini göstermekte! dir. Bu derecelere göre Foderasyonlar İkez. satı fenniyede Mıntaka idman ve minlaka merkez heyetlerinin bu husustaki itirasları da imesmu olamaz. Binaenaleyh İstanbul mmntakası merkez heyetinin neşrettiği işbu tebliğin Foleras - yonumuzun salâhiyeti fesniyesine ve Obisai namuskârisine tecavüz edildiği sabit olduğu gibi tebliğin neşri akabinde telzibi bus .r. .W * İngiliz âlimleri Ingiltereyi ecnebi petrolü ara- mak mecburiyetinden kurtarıyorlar mı? Londra, 10 ( A.A ) — Ingiliz alimleri, kömürden karbüran çı- karılmasını temin edecek bir takım teknik ösü'lerin tatbikine ait mesailerine devam etmekte dirler. Bu sayede Ingiltere cene- bi petrolleri satın âlmak mecbu- riyetinden Kurtulacak ve bütün faaliyetini kömür madenleri ocak- lanma tahsis edecektir. La Nature'de çıkan bir maka- lede, profesör Lander, büyük bir İngiliz kumpanyası tarafından kullanılmış Olan ticari üsülle elde edilmişolan son neticeleri bildirmektedir. Bu suretle elde edilen esansın 4 litresi 7 pense mal olmaktadır. 1927 senesinde yapılmış olan ilk tecrübelerdenberi maliyet fi- atı çok düşmüştür, Şurası kayde Şayandır ki bu fiat İngilterede yapılmakta olan perakende satış fiatından azdır. Fakat sanayi âlemi için fayda temin edebilecek bir hale gelmeden evvel daha ziya- de düşmesi lâzımdır. Maden kömürünün möve'lidül- ma ile muamelesi, 450 santigrad derecede müvellidülma muhiti derununda biribirini müteakip yapılan ameliyelerle ve bir Ca- talysuer bu'unduğu halde icra edilir. | | | Toplanacak mı? Londra, 10 ( A.A ) — Gaze: teler, M. Hoover'in bir gümüş konferasını içtimaa davet etmek niyetinde bulunduğuna dair bir takım haberler neşretmekte ve bu hususta başlıca mâniin Ingil- terenin o mukavemeti olduğunu iâve etmektedir. Kendilerinden bu busus hak- kında istizahatta bulunulan Lond- ra'nın Amerika mahafili, bu me- seleyle resmen iştigalin mevzuu bahsolmadığını ve mes'ul Ame- rikan şahsiyetleri tarafından bu konferansın ihzarı sahasında hiç- bir şey yapılmamış olduğunu beyan etmektedir. Halkevinde “Halkevi,, umumi idare heyeti dün toplanmış, evin şimdiye k dar faaliyete geçen all şubesi hakkında tetkikat vapmıslır Yunan ressamı iürk matbua- tına teşekkür ediyor Şehrimizde bulunan ve Gala- saray lisesinde bir resim sergisi | Tbalia Diplaraku dün matbaa- mızı ziyaret elmiştir. Matmazel Diplaraku ziyareti esnasında Türk matbuatının ken- disi hakkında gösterdiği alâkaya teşekkür etmiştir. —— Müsamere tehiri Kadıköy Erkek Lisesinin 13.5, 932 tarihinde vereceği müsame- re tehir edilmistir. meşin Zirası odası Vilâyetin alt katında ziraat odası için hazırlanan daire bir hafta sonra açılacaklır. Merkör heyete ayrıca tebliğ olunduğu İnlde| vesemsemmsessensarmasasussazssnanssnssarses.msuausammsanı Bbu tehliğe de riayet edilmemiş olması Wezkir tebliğin bir maksadı mahansin ve Sırf Foderasyonurmzun şahsiyeti maneviye- #inl efkârı umumiye huzurunda tencili ve tahriks matuf olarak yapıldığı kanaatı hö- sıl olmuştar, İşte bu kanaate binsendir ki nizamnume- nin 200 üncü maddesindeki wemnulyete rağ men mezkür tebliği ittihaz ve © imensiyle neşreden İstanbul mntakan merkez heyeti reisi Süleymaniye kulübü azasmdan Orhun ve mezkür kararı ittihaz ve meşre karar ve) ren teekâr beyet ikinci relsi Böykez kulü- bü nzasından Saffet, vo unlüm kâtibi Top) Kapı kulübü azasından Necmi, Eyüp idrian yuvası azasmdan Ken, Voleybol heyeti reisi Beşiktaş kulübünden Basri ve uzadan açan Yunan ressamı Matmazel Süleymaniye kulübü arasından Matrtar bey- lerin nizsmmamenin 189 Gen mddesinin! 5 imei fıkrası mucibince bir sene milâğetle buykot wezasiyle tecziyelerins ve keyfiyetin berayı malâmat Umum Merkeze bildirime! #ino ve matbuntla neşri için Anadolu sına tobliğine 7 smayıs 1992 tarihinde mütte. fikan karar verildi. “4 VAKIT — Haber aldığımıza göre! birkaç gün evvet mıntakaya bildirilen du karar mıntaka tarafından merkezi umumiye bildirilmiş ve umumi mer - kez bu kararı kısmen tadil etmiştir. Fakal bu tadilin ne mahiyette oldu - Şuna dair henüz bir haber almadık, | ve Peek» Şile Kdk rami Ru » Aşki Yazan: Lul Şarl Ru Lena, şarkısını bitirince, sandalın baş tarafında ayağa kalktı. Harikulâdeydi 1 ai ? Bir sabab, Leda, Moskova nehri üzerinde, aücadele gurup- larının şarkısını: söyledi. Belki boşunuza gider, diye tercüme ediyorum. , Biikendele faaliyeti, Kayakırı parçalıyurak inliyor, Dlücadele faaliyeti Kengin bir şarkı gihi yayılıyor, İs, şeref ve takdir içinde, Bizim için, kazmalar inaddeleri yıkıyor Teaktör, birim İçin Tarlalar arasında ieriyor, Nakarat Kaldır, var, Kaldır, var, İliği progrumını yapacakam (İç, Lenin'in Küzük iarsldiry Ver, veriyoruz, verelim, “ Bidendeln faaliyeti Her kürele hareketiyle, Mitendeie faaliyeli Düşmanı bir bomba gibi vuruyor. Eskil uçuyor, eskilik çatlıyor, Ve bu çatlaktan içeriye yeni hayat girl. yer, Yıkılmaz yeni dünyayı iş yapacak. İs, fevkalâde bir dünya yapacak, m Mücadele faaliyeti Yüzlerce Daiyeperstroylarm tisarinde Mücadele faaliyeti ile kuvvetimizi bina edeceğiz. Barjosalar budutlarımızın gerilerindr Kac incak, Bizl yeni bie talınin tehditleri, kendilerini İcaymıyan bir maden seli ai. tm boğacak, Mücadele faaliyeti . İşci saafnm tam bir ordusudur. Bütün eller aynı şakırtıyla vuruluyor, KI çelik yangını bol bol coşsun, Ve Donez kömürlerimiz Siyah bir iv gibi aksam, Eğer süyliyen hoşunuza gidi- yorsa, bu, güzel bir şarkıdır. Lena şarkısım bitirince, san- dalın baş tarafında ayağa kalktı, Elindeki küreğe bir mızrağa da- yanır gibi dayanıyordu. Deniz kostümünün içinde lar Kürek çekerek yorulmuştu. Bir kelimeyle harikulâdeydi. Fakat hayranlığımın manasıma aldanmış olacak ki gordu: — Şarkı nasıl, gözel değil mi? — Senden daba güzel değil! Lena kızdı. Balıklama suya daldı, ve, yüze yüze sahile gitti. O günden beri kendisini arı- yorum. Hala bulamadım. BIR CU MAR TESİ AKŞAMI Cumartesi akşamları, büyük otelde, balo vardır. Salon dolu- dur, Smokin, pek kadir gözükür. Bunları giyenler de Ingilizlerdir. Eğer İngilizler cehenneme gider- lerse, şüphesiz, akşam yemekle- rini orada da smo'inle yiyecek- lerdir, Ruslar, en temiz elbise- lerini giyerek gelirler. Kadınlar burada yarı çıplak değillerdir. Daba itinayla giyinirler, Sağ ta- rafımdaki masada, bir zabit, ga- rip bir kadınla yemek yiyor, sandalyesinde dim dik oluran kadın, bütün etrafındakilere is- tihzayla bakıyor, Liza kolağıma fısıldadı: — Çinli bir kadın, s'nirime dokunuyor! Çinli kadınlardan nefreti bir tarafa bırakılırsa, Liza, iyi bir Fransızca konuşan ve Fransa, bilhassa Paris hakkında oldukca doğru fikirleri olan bir kızdır. Havyarla beraber, o akşam faz- laca votka kaçırmıştı, yüksek sesle görüşüyordu: — Paris lokantaları güzeldir değil mi? — Eb.. Burası gibi. R — Yok canım, ber balde da- ha neşelidir. — Evet. Daha neşelidir. Fa- kat orada da böyle yerlere gi- debilmek için zengin olmak lâ- zım. Orada da bu gibi yerlere gidemiyen birçok fakir kimseler vardır, pek si- — Olabilir, Maamafik da! ucuz, bununla beraber gene n | şeli lokantalar da yok mu? G#* ba, orada © pahalı lokantala! canları sıkılan zenginler, meş” deha çok olan fakir lokantali” na gidip eğleniyorlarmış. mi? Güzel © arkadaşıma, adab$ | yavaş söylen diyerek cevap “© riyorum, Bereket versin o ari orkestra başlıyor, bir vals çal | yor. lerde bir omasada otur şişman bir Alman, kalkıp dö” miye başlıyor. Liza ; , — Bana, diye yalvarıyor, Jp öğretir misin? Bu kızda nereden Javf! duymuş? Şüphesiz &kendisif! görüşen ilk Parisli değilim. halde, Liza büyük otele, sık geliyor, ğ Kalkıp dansediyoruz. Yerimi” ze otururken Liza, acemi bf hareket yapmış gibi yanımızd” ki masaya çarpıyor. Halbuki b öyle hesaplı bir höreketmiş K* | şarap şişesi Çinli kadının elbf sesi üstüne dökülüyor. Lİ derhal nazikleşip af talep ed” yor ve oturuyoruz. vi Liza bu bâdseye hiç ehe” miyet vermeden soruyor: ş — Pariste bir kadın kaç $# şında ihtiyarlar? » dg — Pariste bir kadın asla if tiyarlamaz, Liza! — Söyle canım. : — Peki, artık arzuya şay9f o'mazsa, ibtiyarladı, demektir. — Demek otuz yaşında ! Ji ( “ — Ya kaç yaşında sevişm başlar ? — Belli olmaz. Bazan yi yaşında, bazan daha evvel. Liza mağrurane başını nyor : ” — Ben, on dört yaşında © lendim. Bir süküt. — Altı defa da boşandım. Bir süküt daha. — Ya sen? a — Ben daha boşanmadım. — Demek Fransada boştf” mazlar ? al — Hayır. Boşanırlar. Fi ben daha evlenmedim del i Liza gülüyor. Ji — Zaten ne çıkar, diyor. Bir tün kadınlar Fransada kocalar“ aldatırlar. it Susuyorum. Şimdi orkestra © tango çalıyor. Liza, elimi yi yor ve benden af diler gibi #* ediyor : — Ya, canım, Fransız kadı” İ nı pekâ'â anlıyorum. Her akışa” il gidip aşıkın bulur, iş te | Sonra, evine döner, işlerini ©, | zim eder, çocuklarını sev&f © iyi bır aile kadını olur. X — Ya Ruslar, Liza? dabi — Ruslar mı? Onlar ii karışık.. Anlatması güç. Rv9 e dınları hayal ister.. Oniara nialar, hatta bazan dayak 181” d Tabii çok sevdiği zamani” Eğer sevmezse... Pek soğuk “ tanır. Liza kahkahayla gülüyo” ilâve ediyor: kad” — Fakat, bu eski Rus “if nıdır. Şimdi, artık aşk diye ik şey yoktur. Şimdi beş ** pir” i plân var, yalnız beş senelik “| Fakat, kulağını bana ver p Bana, şaksan beş senelik İş. vız gelir.. Haydi gel, gideli” (Devam ede” | ek ği j